Mali Müşavirlik Ders Notları (Türkiye Muhasebe Standartları)



TÜRKİYE MUHASEBE STANDARTLARI

Küreselleşme ile birlikte muhasebe standartların uluslararası rolü ve önemi de artmıştır. Günümüzde muhasebe standartlarında Uluslararası harmonizasyonun sağlanması ve ortak muhasebe standartlarının oluşturulması için değişik kurum ve kuruluşlarca girişimler sürdürülmekte bu alana önemli kaynaklar ayrılmaktadır.

 

TMS’NİN AMACI


TMS’nin amacı; doğru güvenilir karşılaştırılabilir, açık ve anlaşılabilir ihtiyaca uygun şeffaf finansal tabloların bilgi kullanıcılarına sunulabilmesi ve karar alabilmelerine yardımcı olabilmektir.

 

Muhasebenin varsayımları (temel kavramlar)

  1. a) Tahakkuk esası: Bu esasa göre, işlemlerin ve diğer olayların etkisi, nakit veya nakit benzerleri alındığında veya ödendiğinde değil, bu işlem ve olaylar olduğu zaman tahakkuk ettirilir. Ve ilgili oldukları dönemin muhasebe kayıtlarına kaydedilerek o dönemin finansal tablolarında raporlanırlar. Başka bir ifadeyle; işlemlerin gerçekleştiği anda kaydedilmesi olayıdır.

  2. b) Süreklilik esası: Finansal tablolar işletmenin gelecekte de faaliyetlerini devam edeceği varsayımı altında hazırlanır. Bu durumda işletmenin ne bir tasfiye niyetinin ne de ihtiyacının olduğu, faaliyet hacminde önemli bir ölçüde azalmayacağı düşünülmektedir.

               

  1. c)  Karamsar Çerceve: İlgililerin kullanımı için hazırlanan ve sunulan finansal tabloların tabi olacakları usul ve esasları belirlemektir.

 

Kavramsal çerceve aşağıda belirtilen konuları düzenler:

  • Finansal tabloların amacı
  • Finansal tablolarda yer alan bilgilerin yararlığını belirleyen niteliksel özellikler.
  • Finansal tabloları oluşturan unsurların tanım, tahakkuk ve ölçümleme esasları.
  • Sermaye ve sermayenin devamlığı (korunması) kavramlarını düzenler.

 

Finansal tabloların amacı; çeşitli kullanıcıların ekonomik kararlar verirken faydalanmaları için işletmenin finansal durumu, performansı ve finansal durumundaki değişiklikler hakkında bilgi sağlamaktır.

 

Finansal tabloları kullananlar: Mevcut ve potansiyel yatırımcılar, çalışanlar, borç verenler, satıcılar ve diğer ticari tedarikçiler, müşteriler, hükümetler ve kamu işletmeleri ile genel olarak kamudur.

 

Finansal Tabloların Niteliksel Özellikleri
a) Anlaşılabilirlik: Finansal tablolarda yer alan bilgilerin kullanıcılar tarafından tam olarak anlaşılabilir olmalıdır.
b) Ihtiyaca uygunluk: Finansal bilgi kullanıcılarının ekonomik kararlarının geçmişteki, bugünkü ve gelecekteki olayları değerlendirmelerine yardımcı olmak ya da geçmişteki olayları algılamalarını teyit etmek veya düzeltmek suretiyle etkilemesi

  1. c) Güvenirlik: Doğru şekilde gösterim anlamına gelir. Yani; bir bilginin faydalı olması için ayrıca o bilginin güvenilir olması da gerekir.
    d) Karşılaştırılabilirlik: Kullanıcıların bir işletmenin belli bir zaman içerisinde finansal durumundaki ve faaliyetlerindeki dekğişmeleri takip edebilmeleri için işletmenin finansal tablolarını karşılaştırma imkanları olmalıdır.

 

Finansal Tabloların Ölçüm (değerleme) Esasları
a) Tarihi Maliyet: Varlıklar elde edildikleri tarihte alımları için ödenen nakit veya nakit benzerlerinin tutarları ile veya onlara karşılık verilen varlıkların piyasa değerleri ile ölçümlenir. Borçlar borç karşılığında elde edilenin tutarı ile veya işletmenin normal faaliyetlerinden kaynaklanan borçlarda, örneğin, kurumlar vergisinde olduğu gibi, borcun kapatılması için gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ile gösterilir.

  1. b) Cari Maliyet: Varlıklar aynı varlığın veya bu varlıklarla eşdeğer olan bir varlığın alınması için halihazırda gereken nakit veya nakit benzerlerinin tutarı ile gösterilirler. Borçlar, yükümlülüğün kapatılması için gereken nakit ve nakit benzerlerinin iskonto edilmemiş tutarları ile gösterilir.
  2. c) Gerçekleşebilir Değer (Ödeme Değeri): Varlıklar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, bir varlığın elden çıkarılması halinde ele geçecek olan nakit ve nakit benzerlerinin tutarıdır. Borçlar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, kapatılmaları için ödenmesi gereken nakit ve nakit benzeri değerlerin iskonto edilmemiş tutarları ile gösterilir.
    d) Bugünkü Değer: Varlıklar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, ileride yaratacakları net nakit girişlerinin bugünkü iskonto edilmiş değerleri ile gösterilirler. Borçlar, işletmenin normal faaliyet koşullarında, kapatılmaları için ileride ödenmesi gereken net nakit çıkışlarının bugünkü iskonto edilmiş değerleri ile gösterilir.

 

Yatırım faaliyetlerine ilişkin örneklere aşağıda yer verilmiştir;

  • Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ve diğer uzun vadeli varlıkların alımı ile ilgili nakit çıkışları. Bu ödemeler, aktifleştirilen geliştirme harcamalarını ve işletmenin inşa veya imal ettiği maddi duran varlıklara ilişkin giderlerle ilgili nakit çıkışlarını da içerir.
  • Maddi ve maddi olmayan duran varlıklar ve diğer uzun vadeli varlıkların satışı ile ilgili nakit girişleri;

 

Finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akışları örneklerine aşağıda yer verilmiştir;

  • Hisse senedi ve diğer öz sermaye araçlarının ihracından sağlanan nakit girişleri.
  • Sermayenin azaltılması veya işletmenin kendi hisse senetlerini almasıyla ilgili nakit çıkışları,
  • Borçlanma araçları ihracı ve diğer uzun ve kısa vadeli krediler ile sağlaman nakit girişleri.

Stoklar

Bu standardın amacı stoklarla ilgili muhasebe işlemlerini açıklamaktır. Muhasebede stokların muhasebeleştirilmesi ile ilgili temel konu,  stokların bir varlık olarak muhasebeleştirilmesinde,  kullanılmasında ve elden çıkarılmasında gerçekleşen gelirler ile karşılaştırılacak olan ilgili maliyetin belirlenmesidir.  Bu standart,  stok maliyetlerinin,  net gerçekleşebilir değere indirgemeyi de içererek, nasıl saptanacağını ve gidere dönüşeceğini açıklar. Standart ayrıca stok maliyetlerinin oluşumu, içeriği ile uygulanacak değerleme yöntemleri hakkında da bilgi verir

.

Kapsam

2.Bu Standart aşağıda sayılanlar dışındaki tüm stoklar için uygulanır :

a)İnşaat sözleşmeleri ve bu sözleşmelerle doğrudan ilişkilendirilebilen hizmet sözleşmeleri   

b)Finansal araçlar; ve

c)Tarımsal faaliyetle ile ilgili canlı varlıklar ve hasat zamanındaki tarımsal ürünler (bk TMS 41 Tarımsal Faaliyetler)

3.Bu standart aşağıda belirtilenler tarafından tutulan stokların ölçümünde kullanılmaz

a)Belirli Sektörlerde en iyi uygulamalar çerçevesinde net gerçekleşebilir değeri ile ölçüldükleri dikkatle alınarak; tarım ve orman ürünleri, hasat dönemi sonrası tarımsal ürün, mineral ve mineral ürünler üreticilerinin elinde bulundurdukları stoklar. Bu tür stoklar net gerçekleşebilir değerleri ile ölçüldükleri zaman, bu değer değişiklikleri, değişimin olduğu dönemde kar ya da zarara yansıtılır.

  1. b) Stoklarını rayiç (gerçeğe uygun ) değerlerinden satış giderlerini düşerek saptayan  aracıların elinde bulundurdukları stoklar.  Bu stoklar gerçeğe uygun değerlerinden satış giderleri düşülerek değerlendiğinden, meydana gelen değişiklikler, değişim döneminde kar ya da zarara yansıtılır.
  2. 3 (a) da sözü edilen stoklar üretimin belli dönemlerinde net gerçekleşebilir değerleri ile ölçülürler. Örneğin; tarımsal ürünlerin hasat edildiği yada madenlerin çıkarıldığı ve satışın devlet garantisi veya vadeli işlem sözleşmesi altında garanti altına alındığı, yada bir aktif piyasa oluştuğu ve satamama riskinin çok düşük olduğu durumlar. Bu stoklar standardın sadece değerleme esaslarına tabi değildir.
  3. Aracılar, kendileri ya da başkaları için mal alan yada satan kişilerdir. Paragraf 3 (b) de sözü edilen stoklar, yakın gelecekte satma amacı ya da fiyatlardaki iniş çıkışlardan kar elde etme ya da aracılık karı doğurmak amacıyla ile edinilir. Bu stoklar gerçeğe uygun değerlerinden satış giderleri çıkarılarak değerlendirildiklerinden, bu Standardın sadece değerleme esaslarına tabi değildir.

Net gerçekleşebilir değer; işin normal akışı içinde , tahmini satış fiyatından, tahmini tamamlanma maliyeti ve satışı gerçekleştirmek için gerekli tahmini satış giderleri toplamının,  düşürülmesiyle elde edilen tutarı ifade eder.

Gerçeğe uygun değer;  Karşılıklı pazarlık ortamında , bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi yada bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.

6.Net gerçekleşebilir değer ; bir işletmenin, işin normal akışı içinde, stokların satılmasından elde etmeyi beklediği net tutarı ifade eder. Gerçeğe uygun değer ise,  aynı stoğun pazarda karşılıklı pazarlık ortamında bilgili ve istekli gruplar arasında değiş tokuş edilebileceği  tutarı ifade eder. İlki işletmeye özgü bir değerdir, ikincisi ise değildir. Stokların net gerçekleşebilir değeri,  stoğun gerçeğe uygun değerinden satış giderlerinin düşülmesiyle elde edilen tutara eşit olmayabilir.

7.Stoklar, tekrar satılmak üzere satın alınan ticari malları kapsar. Örneğin perakendeci tarafından tekrar satılmak için satın alınan ve satışa hazır ticari mal, ya da tekrar satılmak üzere alınan satışa hazır arsa ve binalar ticari mal olarak stoklar kapsamında yer alır.. Stoklar aynı zamanda işletme tarafından üretilen mamulleri yada üretimde olan yarı mamulleri ve üretim sürecinde kullanılmak üzere bekleyen ilk madde ve malzemeleri de kapsar. Hizmet sunulma durumunda ise, stoklar; paragraf 19 da anlatıldığı gibi işletmenin henüz ilgili geliri elde etmediği hizmetin maliyetini  de kapsar.

Stokların Değerlemesi

8.Stoklar, maliyet ve net gerçekleşebilir değerin düşük olanı ile değerlenir

Türkiye Muhasebe Standardı (TMS 7) Nakit Akış Tabloları


  1. İşletmeler bu standarda göre Nakit Akış Tablosu hazırlamalı ve finansal tabloların hazırlandığı her dönem için finansal tabloların ayrılmaz

parçası olarak sunmalıdır.


  1. Bu Standard , Finansal Durumdaki Değişim Tablosu’nun yerini almıştır.

 

  1. Finansal tablo kullanıcıları, işletmenin nakit ve nakit benzeri varlıklarını nasıl oluşturduğu ve nasıl kullandığı ile ilgilenmektedirler. Bu ilgi, finansal kurumlarda olduğu gibi işletmenin doğasından kaynaklanan faaliyetlerinden veya nakdin işletmenin ürünü gibi görülmesinden bağımsızdır. İşletmeler kar etmek amacıyla farklı faaliyetlerde bulunmalarına karşın, özünde faaliyetlerine devam etmek, yükümlülüklerini yerine getirmek ve yatırımcılarına getiri sağlamak gibi benzer nedenlerle nakde ihtiyaç duyarlar. Bu nedenle, tüm işletmelerin nakit akış tablosu hazırlamaları zorunludur.

İşletme faaliyetleri


  1. İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışları, dış finansman kaynaklarına ihtiyaç duyulmadan işletmenin; borçlarını geri ödeyebilmesi, faaliyetlerini sürdürebilmesi, kar payı ödemelerini yapabilmesi ve yeni yatırımlara başlayabilmesinin mümkün olup olmadığı hususlarında temel bir gösterge teşkil etmek üzere sunulur. Işletme faaliyetlerden kaynaklanan nakit akışları ile ilgili belli başlı kalemlere ilişkin bilgi, diğer bilgilerle birlikte değerlendirilerek, gelecekte oluşacak nakit akışlarına ilişkin tahminlerde kullanılabilir.
  2. İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışları, genellikle işletmenin ana gelir getirici faaliyetleriyle ilgili olup, net karın veya zararın belirlenmesinde yer alan işlem ve olaylardan kaynaklanır. Işletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışlarına ait örnekler aşağıda verilmiştir.
  3. Satış amacıyla stok bulundurmaya benzer şekilde, bir işletme alım satım amacıyla menkul kıymet bulundurabilir. Bu işlemler sonucu elde edilen nakit akışları işletme faaliyet sonucu elde edilen nakit akışları olarak kabul edilir. Aynı şekilde, ana gelir getirici faaliyetleri ile ilgili olduğu sürece, finansal kurumlarca verilen nakit avansları ve krediler de söz konusu işletmenin işletme faaliyetlerinden kaynaklanan nakit akışı olarak sınıflandırılır.

Yatırım Faaliyetleri


 Yatırım faaliyetleriyle ilgili nakit akışları, gelir ve nakit akışı sağlama amacına yönelik olarak ayrılan kaynakların gösterimini sağlamak amacıyla ayrı olarak gösterilir.

Finansman faaliyetleri


Finansman faaliyetlerine ilişkin nakit akışları, işletmeye sermaye sağlayanların işletmenin gelecekteki nakit akışlarından talep edecekleri kısmın belirlenmesini sağlamak üzere ayrı olarak açıklanır.

 


MUHASEBE POLİTİKALARI, MUHASEBE

TAHMİNLERİNDE DEĞİŞLİKLER VE HATALAR STANDARDI

 

Standardın amacı; muhasebe politikalarının seçilmesine ve değiştirilmesine ilişkin kriterleri belirlemek ve muhasebe politikalarında ve tahminlerinde meydana gelen değişikliklerin ve hataların düzeltilmesine ilişkin muhasebeleştirme açıklama esaslarının düzenlemektir.

MuhasebePolitikaları:Finansal, tabloların hazırlanmasında kullanılan ilke, esas ve kurallardır.

 

Muhasebe Tahminlerindeki Değişiklik: Bir varlık veya yabancı kaynağın defter değerinin veya bunların cari durumunun saptanmasında ve gelecekte beklenen fayda ve yükümlülüklerinin değerlendirilmesinden kaynaklanan dönemsel kullanım tutarının değişimi nedeniyle yapılması gereken düzeltmelerdir. Örneğin; şüpheli alacaklar tutarının tahmininde bir değişiklik, sadece cari dönemi etkiler ve bu nedenle o dönem içinde finansal tablolara yansıtılır. Oysa, amortismana tabi varlıkların faydalı ömürleri ya da ekonomik kullanma şekillerine yönelik tahminlerin tahmindeki bir değişiklik hem cari dönemin amortisman giderlerini hem de varlığın geri kalan faydalı ömrü içinde her dönemin amortisman giderlerini etkiler. Her iki durumda da cari döneme ilişkin değişikliğin etkisi gelir tablosuna yansıtılır. Gelecek dönemler üzerinde bir etki varsa etki ilgili gelecek dönemlerde finansal tablolara yansıtılır.

 

Geçmiş Dönem Hataları: İşletmenin bir veya daha önceki finansal tablolarında güvenilir bilgi kullanılmaması veya yanlış kullanılması sonucu oluşan hatalardır. Geçmiş dönem hataları şunlardır;

  • Yolsuzluklar
  • Muhasebe politikalarının uygulanmasındaki yanlışlıklar
  • Matematiksel hatalar
  • Bilgilerin yanlış yorumlanmasından veya yönetilmesinden kaynaklanan etkilerdir.

 

Geriye Dönük Yeniden Düzenleme: Geçmiş dönem hatalarının düzeltilerek, düzeltilmiş tutarların finansal tablolarda hiç hata olmamış gibi yer alması, ölçülmesi ve açıklanmasıdır.

 

Geriye Dönük Uygulama: Yeni bir muhasebe politikasının işlemlere, olaylara ve koşullara söz konusu politika hep kullanımdaymış gibi uygulanmasıdır.

 

Not: Muhasebe tahminlerindeki değişiklikler dip notlarda açıklanır.

 

BİLANÇO TARİHİNDEN SONRAKİ OLAYLAR STANDARDI

               

 Bu standardın amacı;

  • Bir işletmenin, bilanço tarihinden sonra ortaya çıkan olaylar nedeniyle finansal tablolarında hangi durumlarda düzeltme gerekeceğini ve
  • Bilanço yayamı için onayın verildiği tarih hakkında ve bilanço tarihinden sonraki olaylarla ilgili finansal tablolarda açıklanması gereken bilgileri belirlemektir.

 

 Bilanço tarihinden sonraki olaylar: Bilanço tarihi ile finansal tabloların yayımı için onaylandığı tarih arasında işletme lehine veya aleyhine ortaya çıkan olayları ifade eder. 2’ye ayrılır:
a. Bilanço tarihinden sonra düzeltme gerektiren olaylar: Bilanço tarihi itibariyle ilgili olayların var olduğuna ilişkin kanıtları gösteren koşulların bulunduğu durumlardır.
 b. Bilanço tarihinden sonra düzeltme gerektirmeyen olaylar: İlgili olayların bilanço tarihinden sonra ortaya çıktığını gösteren koşulların bulunduğu durumlardır.

 

 İNŞAAT SÖZLEŞMELERİ STANDARDI

               

Bu stantardın amacı;  inşaat sözleşmelerine ilişkin gelir ve maliyetlerle ilgili muhasebe uygulamasının açıklanmasıdır. İnşaat sözleşmelerine konu olan işlerin özelliği gereği, sözleşme kapsamındaki işin başlamasıyla tamamlanması farklı hesap dönemlerine girmektedir. Bu nedenle inşaat sözleşmelerine ilişkin muhasebe uygulamasındaki esas konu, sözleşme kapsamında elde edilen gelir ve maliyetlerin inşaat işinin gerçekleştirildiği hesap dönemlerine dağıtılmasıdır. Bu standart, sözleşme gelir ve maliyetlerinin gelir tablosunda ne zaman gelir ve gider olarak gösterecekleri konusunda Kavramsal Çerçeve’de belirtilen muhasebeleştirme ilkelerini esas alır. Ayrıca Standart, anılan ilkelerin uygulanmasına yönelik bir rehber niteliğindedir.

 

İnşaat Sözleşmesi: Bir varlığın veya tasarım, teknoloji ve fonksiyon ya da nihai amaç veya kullanım açısından birbiriyle yakından ilişkili ya da birbirine bağımlı bir grup varlığın inşası için özel olarak yapılmış bir sözleşmedir.

               

Sabit Fiyatlı Sözleşme: Yüklenicinin sabit bir sözleşme fiyatını veya üretim birimi başına sabit bir tutarı kabul ettiği ancak belli koşullarda maliyet güncelleştirmesine (eskalasyon) konu olan inşaat sözleşmesidir.

               

Maliyet artı Kar Sözleşmesi: Yükleniciye kabul edilebilir ya da başka bir şekilde tanımlanmış maliyetler üzerine bu maliyetlerin bir yüzdesi veya sabit bir tutar eklenerek ödeme yapılan inşaat sözleşmesidir.

 

GELİR VERGİLERİ STANDARDI

Bu Standardın amacı; gelir vergilerinin (kurum kazancı üzerinden hesaplanan vergilerin) muhasebeleştirmesini düzenlemektir.

 

Muhasebe karı-zararı: Vergi gideri öncesi dönem karını-zararını ifade eder.

 

Vergiye tabi kar (mali zarar): Vergi otoriteleri tarafından konulan kurallara göre bir hesap dönemi için tespit edilen ve üzerinden vergi ödenen karı-zararı ifade eder.

 

Vergi gideri-geliri: Dönem karının  veya zararının belirlenmesinde dönem vergisi ve ertelenmiş vergi açısından dikkate alınan toplam tutarı ifade eder.

 

Dönem vergisi: Vergiye tabi kar-zarar açısından o döneme ait ödenecek gelir vergisini (geri kazanılacak gelir vergisini) ifade eder.

 

Ertelenmiş vergi borçları: Vergiye tabi geçici farklar üzerinden gelecek dönemlerde ödenecek gelir vergilerini ifade eder.

 

Ertelenmiş vergi varlıkları: İndirilebilir geçici farklar, gelecek dönemlere devreden kullanılmamış mali zararlar ve gelecek dönemlere devreden kullanılmamış vergi avantajları durumlarında gelecek dönemlerde geri kazanılacak olan gelir vergisi tutarını ifade eder.

 

Geçici farklar: Bir varlığın veya borcun bilançodaki defter değeri ile bunların vergi açısından taşıdıkları değerler arasındaki farkları ifade eder.

 

Vergiye tabi geçici farklar: Bunlar gelecek dönemlerde faydalanma veya ödeme yapıldığından o dönemlerin vergiye tabi karını veya zararını belirlerken vergiye tabi tutarlar oluştururlar.

 

İndirilebilir geçici farklar: Bunlar gelecek dönemlerde faydalanma veya ödeme yapıldığında o dönemlerin vergiye tabi karını veya zararını belirlerken vergi matrahından indirilebilir tutarlardır.

 

Vergiye esas değer: Bir varlık veya borcun vergisel açıdan taşıdığı tutarı-değeri ifade eder.

 

 BÖLÜMLERE GÖRE RAPORLAMA STANDARDI

 

Bu standardın amacı; Finansal tablo kullanıcılarına aşağıdaki hususlarda yardımcı olmak amacıyla, finansal bilgilerin bölümlere göre – işletmenin ürettiği farklı tür mal ve hizmetler ile faaliyette bulunduğu farklı coğrafi alanlar itibariyle – raporlanmasına ilişkin ilkeleri belirlemektir:

  • İşletmenin geçmiş performansının daha iyi anlaşılması;
  • Risk ve getirilenlerinin daha iyi değerlendirilmesi; ve
  • İşletme hakkında bir bütün olarak daha doğru bir karara varılması.

 Not:Bu standart finansal tablolar setinin tamamına uygulanır.

 Bölüm Varlıkları: Bu bölümün faaliyetin kullanılan ve doğrudan söz konusu bölümle ilişkilendirilebilen ya da makul bir şekilde söz konusu bölüme tahsis edilebilen işletme varlıklarıdır.

               

Coğrafi Bölüm: İşletmenin, belirli bir ekonomik çevrede ürün veya hizmet sunumu faaliyetine bulunan ve başka bir ekonomik çevre içerisinde faaliyet gösteren bölümlerden farklı risk ve getiri özelliklerine sahip ayırt edilebilir bölümüdür. Coğrafi bölümlerin belirlenmesinde, aşağıdaki hususlar dikkate alınır:

  • Ekonomik ve politik koşulların benzerliği,
  • Farklı coğrafi alanlardaki faaliyetler arası ilişkiler,
  • Faaliyetlerin yakınlığı,
  • Belirli bir bölgedeki faaliyetlere özgü riskler,
  • Döviz kontrolüne ilişkin düzenlemeler,
  • Temel kur riskleri,

 

Bölüm Gideri: İşletme faaliyetlerinden kaynaklanan giderlerin doğrudan bir bölümle ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde bir bölüme tahsisi edilebilen kısmıdır.

 Bölüm giderleri aşağıdakileri içermez:

  • Bölümün faaliyetleri finansal nitelikli olmadığı sürece; diğer bölümlerden alınan avans ya da borçlardan kaynaklanan faizler dahi olmak üzere, faiz giderleri;
  • Bölümün faaliyetleri finansal nitelikli olmadığı sürece; yatırımların satışından veya borçların sona erdirilmesinden kaynaklanan zararlar;
  • İştirakler, iş ortaklıkları veya özkaynak yöntemi ile muhasebeleştirilen diğer yatırımların zararlarından işletmenin payına isabet eden kısımlar,
  • Vergi giderleri, veya
  • İşletme düzeyinde ortaya çıkan ve bir bütün olarak işletme ile ilgili genel yönetim giderleri, merkez büro giderleri ve diğer giderler.

 

Bölüm hasılatı: İşletmenin gelir tablosunda raporlanan hasılatının doğrudan bir bölümle ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde bir bölüme tahsis edilebilen kısmıdır.

 

Bölüm Borçları: Bir bölümün faaliyetlerinden kaynaklanan ve doğrudan söz konusu bölümle ilişkilendirilebilen veya makul bir şekilde söz konusu bölüme tahsis edilebilen borçlardır.

 

Bölüm muhasebe politikaları: Konsolide grup veya işletme bireysel finansal tablolarının hazırlanması ve sunulmasında uygulanan muhasebe politikaları ile sadece bölümlere ilişkin bilgilerin raporlanmasında uygulanan muhasebe politikalarıdır.

 

Raporlanabilir Bölüm: Bölüm bilgileri açıklanması gerekli olan faaliyet alanı veya coğrafi bölümü kapsar.

 

Faaliyet Alanı: işletmenin bir ürün veya hizmet ya da birbiriyle ilişkili veya hizmet grubu sunumunda faaliyetinde bulunan risk ve getiri açısından diğer faaliyet alanlarından farklı özellikler taşıyan, ayırt edilebilir bölümdür. Ürün veya hizmetlerin birbiriyle ilişkili olup olmadığının belirlenmesinde, aşağıdaki hususlar dikkate alınır;

  • Ürün veya hizmetlerin niteliği
  • Üretim süreçlerinin niteliği
  • Ürün veya hizmetin müşterilerinin tür ve sınıfları;
  • Ürünlerin dağıtımı veya hizmetlerin sunumunda kullanılan yöntemler; ve
    • Uygulanabilir olması durumunda; bankacılık, sigortacılık veya kamu işletmelerinde olduğu gibi, düzenleyici çevrenin niteliği.

 

 MADDİ DURAN VARLIKLAR STANDARDI

 

Bu standardın amacı, finansal tablo kullanıcılarının işletmenin maddi duran varlıklardaki yatırımını ve bu yatırımdaki değişimleri belirleyebilmelerini sağlayan maddi duran varlıklarla ilgili muhasebe işlemlerini düzenlemektir. Maddi duran varlıklarınmuhasebeleştirilmesindeki temel konular; varlıkların muhasebeleştirilmesi, defter değerlerinin belirlenmesi ve bunlarla ilgili olarak finansal tablolara yansıtılması gereken amortisman tutarları ile değer düşüklüğü zararlarıdır.

               

Tanım: Mal veya hizmet üretimi veya arzında kullanılmak başkalarına kiraya verilmek veya idari amaçlar çerçevesinde kullanılmak üzere elde tutulan; ve bir dönemden daha fazla kullanımı öngörülen, fiziki kalemlerdir.

               

Defter değeri: Bir varlığın birikmiş amortisman ve birikmiş değer düşüklüğü zararları indirildikten sonra finansal tablolara yansıtıldığı tutardır.

               

Maliyet: Bir varlığın elde edilmesinde veya inşaatında ödenen nakit veya nakit benzerlerini veya verilen diğer bedellerin gerçeğe uygun değerini veya belli durumlarda ilk muhasebeleştirme sırasında ilgili varlığa atfedilen bedeli ifade eder.

               

Amortismana tabi tutar: Bir varlığın maliyetinden veya maliyet yerine geçen diğer tutarlardan kalıntı değerin düşülmesiyle bulunan tutarı ifade eder.

               

Amortisman: Bir varlığın amortismana tabi tutarının yararlı ömür süresince sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder.

               

Gerçeğe uygun değer: Karşılıklı pazarlık ortamında bilgili ve istekli gruplar arasında bir varlığın el değiştirmesi ya da bir borcun ödenmesi durumunda ortaya çıkması gereken tutardır.

               

Değer düşüklüğü zararı: Bir varlığın defter değerinin geri kazanılabilir tutarını aşan kısmını ifade eder.

               

Geri kazanılabilir tutar: Bir varlığın net satış fiyatı ve kullanım değerinden büyük olanıdır.

Bir varlığın kalındı değeri: Bir varlık tahmin edilen yararlı ömrünün sonundaki durum ve yaşına ulaştığında elden çıkarılması sonucu elde edilmesi beklenen tutardan, elden çıkarmanın tahmini maliyetleri düşülerek ulaşılan tahmini tutardır.

               

Yararlı ömür: Bir varlığın işletme tarafından kullanılabilmesi beklenen süreyi ifade eder.

               

NOT: Bir maddi duran varlık kalemi, maliyet bedeli ile ölçülür.

 

KİRALAMA İŞLEMLERİ STANDARDI

               

Bu Standardın amacı; gerçekleştirilen kiralama işlemlerine ilişkin olarak kiracı ve kiraya veren tarafından uygulanması gereken muhasebe politikalarını ve yapılacak açıklamaları belirlemektir.

 

Kiralama: Kiraya verenin bir varlığın kullanım hakkını, bir ödeme veya ödeme planı karşılığında taraflarca, taraflarca kararlaştırılmış bir zaman süresince kiraya devrettiği sözleşmedir.

 

Finansal kiralama: Bir varlığın mülkiyetine sahip olmaktan kaynaklanan her türlü risk ve yararların devredildiği sözleşmedir. Sözleşme süresi sonunda mülkiyet devredilebilir veya devredilmeyebilir.

               

Faaliyet kiralaması: Finansal kiralama dışındaki kiralamadır.

               

İptal edilemeyen kiralama: Yalnızca aşağıdaki koşullardan herhangi birinin gerçekleşmesi durumunda iptal edilebilen kiralamalar, iptal edilemeyen kiralamadır:

  • Meydana gelme olasılığı oldukça düşük bir koşulun gerçekleşmiş olması;
  • Kiraya verenin rızasının bulunması;
  • Kiracının kiralama konusu varlıkla aynı veya eşit türden bir varlığı aynı kiraya verenden kiralaması; veya
  • Sözleşmenin başlangıcı itibariyle; sözleşmenin iptali için ilgili sözleşmenin iptalini caydıracak miktarda ek bir ödemenin yapılmasının gerekmesi.

 

Kiralama sözleşmesinin başlangıcı: Sözleşme tarihinden veya tarafların kiralamanın temel koşullarına ilişkin taahhütte bulundukları tarihten erken olanıdır.

 

Kiralama süresinin başlangıcı: Kiracının kiralamış olduğu varlığı kullanma hakkını kazandığı tarihtir.

 

Kiralama süresi: Sözleşmede belirtilen iptal edilemeyen kiralama süresidir.

 

Yararlı ekonomik ömür: Bir varlığın bir veya daha fazla kullanıcı tarafından ekonomik olarak kullanılacağı tahmin edilen süreyi; veya bir veya daha fazla kullanıcı tarafından ilgili varlıktan elde edilmesi beklenen üretim sayısı veya benzeri üretim birimini ifade eder.

Yararlı ömür: Kiralama süresinin başlangıcından itibaren ve kiralama süresiyle sınırlı olmaksızın, bir varlığın işletmeye ekonomik fayda sağlaması beklenen tahmini süredir.

 

Garanti edilmemiş kalıntı değer: Kiralanan varlığın kalıntı değerinin kiraya verene garanti edilmemiş veya yalnızca kiraya verenle ilişkili taraflarca garanti edilmiş kısmıdır.

 

Brüt kiralama yatırımı: Kiraya veren tarafından finansal kiralama çerçevesinde elde edilmesi mümkün asgari kira ödemeleri ve kiraya verene ait olacak garanti edilmemiş kalıntı değerin toplamdır.

               

Net kiralama yatırımı: Brüt kiralama yatırımının, kiralama işleminde zımnen yer alan faiz oranında ıskonto edilen kısmıdır.

               

Kiralama sözleşmesi zımni faiz oranı: Kiralama sözleşmesinin başlangıcından asgari kira ödemeleri ve garanti edilmemiş kalıntı değerin bugünkü değeri toplamını, kiralama konusu varlığın gerçeğe uygun değeri ile kiraya verene ait her çeşit başlangıç doğrudan maliyetinin toplamına eşitleyen ıskonto oranıdır.

 

Kazanılmış finansman geliri: Brüt kiralama yatırımı ile net kiralama yatırımı arasındaki farktır.

               

Koşullu kira: Kira ödemelerinin tutar olarak sabitlenmemiş ve kiralanan varlığı elde bulundurma süresi dışındaki nedenlerle değişen kısmıdır.

 

 HASILAT STANDARDI

 

Bu standart işlem ve olaylardan kaynaklanan hasılatın muhasebeleştirilmesinde uygulanır. Bunlar;

  • Mal satışları
  • Hizmet sunumları
  • İşletme varlıklarının başkaları tarafından kullanılmasından sağlanan faiz, isim hakkı ve temettüler.

 

Tanım: Ortakların sermayeye katkıları dışında, özkaynakta artışla sonuçlanan ve işletmenin dönem içindeki olağan faaliyetlerinden elde edilen brüt ekonomik fayda tutarıdır.

 

 

Mal Satışı
Mal satışına ilişkin hasılat, aşağıdaki tüm koşullar yerine geldiğinde finansal tablolara yansıtılır.

  • İşletmenin malların sahipliği ile ilgili önemli risk ve getirileri alıcıya devretmiş olması;
  • İşletmenin satılan mallar üzerinde etkin bir kontrolü veya sahipliğin genel olarak gerektirdiği şekilde bir yönetim etkinliğini sürdürmemesi;
  • Hasılat tutarının güvenilir biçimde ölçülebilmesi;
  • İşleme ilişkin ekonomik yararların işletmece elde edilmesinin muhtemel olması;
  • İşleme ilişkin yüklenilen veya yüklenilecek olan maliyetlerin güvenilir biçimde ölçülebilmesi.

 

 

 

 

 ÇALIŞANLARA SAĞLANAN FAYDALAR STANDARDI

 

Bu Standardın amacı: çalışanlara sağlanan faydaların muhasebeleştirilmesi ve açıklanmasına ilişkin hususları belirlemektir. Standart, bir işletmenin;

  • Sunmuş oldukları hizmetler karşılığında gelecekte çalışanlara sağlayacağı faydalara ilişkin olarak, borç; ve
  • Çalışanlara sağlanan faydalar karşılğında çalışanların sunmuş olduğu hizmetler sonucunda ortaya çıkan ekonomik faydanın işletme tarafından kullanılması durumunda, gider muhasebeleştirmesini gerekli kılar.

               

Çalışanlara sağlanan faydalar: Çalışanlar tarafından sunulan hizmetler karşılığında işletme tarafından sağlanan her türlü bedeldir.

               

Çalışanlara sağlanan kısa vadeli faydalar: Çalışanların hizmet sundukları dönemin sonundan itibaren 12 ay içinde tamamı ödenecek olan faydalardır.

               

İşten ayrılma sonrası sağlanan faydalar: Çalışmanın tamamlanmasından sonra ödenebilir hale gelen faydalardır.

               

İşten ayrılma sonrasında fayda sağlayan planlar: Bir işletmenin bir veya birden fazla çalışanı için sağladığı, çalışma dönemi sonrasına ilişkin faydalara ait resmi veya gayri resmi düzenlemelerdir.

 

Tanımlanmış katkı planları: Bir işletmenin ayrı bir işletmeye sabit bir katkı payı ödediği planlardır.

 

Tanımlanmış fayda planları: Tanımlanmış katkı planları dışında kalan, hizmet dönemi sonrasına ilişkin fayda planlarıdır.

               

Giydirilmiş personel sosyal hakları: Gelecekte istihdam edilmeye bağlı olmayan, çalışanlara sağlanan faydalardır.

 

Cari hizmet maliyeti: Cari dönemde çalışan tarafından sunulan hizmet sonucunda, tanımlanmış fayda yükümlüğünün bugünkü değerinde meydana gelen artıştır.

 

Faiz maliyeti: İlgili faydaların ödenmesine bir dönem yaklaşılması nedeniyle, tanımlanmış fayda yükümlüğünün  bugünkü değerinde bir dönem boyunca meydene gelen artıştır.

 

Plan varlıkları yatırım getirisi: Plan varlıklarından kaynaklanan faiz, temettü ve söz konusu yatırımlara ilişkin gerçekleşmiş ve gerçekleşmemiş kazanç ve kayıpları ile birlikte bunlardan kaynaklanan maliyetler ile plana ilişkin vergilerin düşülmesi sonucunda bulunan  tutardır.

 

Geçmiş hizmet maliyeti: İşten ayrılma sonrası sağlanan faydaların bugünkü değerinde meydana gelen artış veya azalışlar olarak tanımlanır.

 

 DEVLET TEŞVİKLERİNİN MUHASEBELEŞTİRİLMESİ VE DEVLET YARDIMLARININ AÇIKLANMASI STANDARDI

 Devlet: Devleti, devlet organlarını ve yerel ulusal veya uluslararası benzer kuruluşları ifade eder.

 

Devlet yardımı: Belirli koşulları yerine getiren bir işletme veya işletmeler grubuna bir ekonomik fayda sağlamak üzere devlet tarafından yapılan faaliyetlerdir.

 

Devler teşvikleri: İşletmenin faaliyet konuları ile ilgili belirli koşulların geçmişte veya gelecekte yerine getirilmesi karşılğında işletmeye kaynak transferi şeklindeki devlet yardımlarıdır.

 

Parasal olmayan devlet teşvikleri

 

Bir devlet teşviği, işletmenin kullanması amacıyla verilen arsa veya diğer kaynaklar gibi parasal olmayan teşvikler şeklinde olabilir. Böyle durumlarda teşvik konusu parasal olmayan varlığın gerçeğe uygun değerinin belirlenmesi ve teşviğin ve varlığın belirlenen gerçeğe uygun değer ile finansal tablolara kaydedilmesi genel uygulamadır. Bazı durumlarda izlenen alternatif yöntem, varlık ve teşviğin nominal değeri üzerinden kaydedilmesidir.

               

Varlıklara ilişkin teşvikler: Teşvike hak kazanan işletme tarafından duran varlık satın almanın, inşa etmenin veya edinmenin ilk koşul olduğu devlet teşvikleridir.

               

Gelire ilişkin teşvikler: Varlıklara ilişkin teşvikler dışında kalan devlet teşvikleridir.

 

 KUR DEĞEŞİMİN ETKİLERİ STANDARDI

 

Standardın amacı, yabancı para işlemlerin ve yurtdışındaki işletmelerin finansal tablolara nasıl dahil edileceğini ve finansal tablolarda kullanılan para birimine nasıl çevrileceğini düzenlemektir.

 

Hangi döviz kuru/kurlarının kullanılacağı ve döviz kurlarındaki değişimin finansal tablolar üzerindeki etkilerinin nasıl raporlanacağı bu standardın temel konularıdır.

 

Kapanış kuru: Bilanço tarihinde geçerli kurdur.

Kur farkı: Bir para birimindeki belirli bir tutarın diğer bir para birimine farklı kurlardan çevrilmesinden kaynaklanan farktır.

Döviz kuru: İki para biriminin değişim oranıdır.

Yabancı para: İşletmenin geçerli para biriminden farlı para birimidir.

Geçerli para birimi: İşletmenin faaliyet gösterdiği temel ekonomik çevrenin para birimidir.

Parasal kalemler: Elde tutulan para ile sabit veya belirlenebilir bir tutarda para olarak alınacak veya ödenecek varlık ve borçlardır.

Yurtdışındaki işletmede bulunan net yatırım: Yurtdışındaki işletmenin net aktiflerinde raporlayan işletmenin payıdır.

Finansal tablolarda kullanılan para birimi: Finansal tabloların sunulduğu para birimidir.

Geçerli kur (spot): Hemen teslim halindeki geçerli olan döviz kurudur.

 

BORÇLANMA MALİYETLERİ STANDARDI

 

Bir özellikli varlığın elde edilmesi, inşası veya üretimi ile doğrudan ilişkilendirilebilen borçlanma maliyetleri bu varlığın maliyetinin birr parçasını oluşturur. Diğer borçlanma maliyetleri gider olarak muhasebeleştirilir.

 

Borçlanma maliyetleri: Bir işletme tarafından yapılan borçlanmalarla ilgili olarak katlanılan faiz ve diğer giderlerdir.

 

Özellikli varlıklar: Amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilebilmesi zorunlu olarak uzun bir süreyi gerektiren varlıklardır.

 

NOT: Borçlanma maliyetleri ile ilgili olarak muhasebe politikaları finansal tablo dipnotlarında açıklanır.

 

Borçlanma maliyetlerinin aktifleştirmesine;

  • Varlık için harcama yapıldığında
  • Borçlanma maliyetleri oluştuğunda
  • Bir varlığın amaçlanan kullanıma veya satışa hazır duruma getirilmesi için gerekli işlemler başlatıldığında. Durumlarında başlatılır.

 

 İLİŞKİLİ TARAF AÇIKLAMALARI STANDARDI

 

Standardın amacı; Bir işletmenin finansal durumunun ve faaliyet sonuçlarının, ilişkili tarafların mevcudiyeti ile ilişkili taraflarla gerçekleştirilen işlemler ve mevcut bakiyelerden etkilenebileceği olasılığına dikkat çekmek için, işletmenin finansal tablolarının gerekli açıklamaları içermesini sağlmaktır.

 

İlişkili tarafla yapılan işlem: İlişkili taraflar arasında kaynakların, hizmetlerin ya da yükümlüklerin bir bedel karşılığı olup olmadığına bakılmaksızın transferidir.

 

Bir bireyin yakın aile üyeleri: İşletme ile ilgili işlemler üzerinde etkisi olabilecek ya da işlemlerden etkilenebilecek aile bireyleridir.

 

Kontrol: Bir işletmenin faaliyetlerinden fayda sağlamak amacıyla, söz konusu işletmenin finansal ve faaliyet politikalarını yönetme gücüdür.

 

Müşterek kontrol: Bir ekonomik faaliyet üzerindeki kontrolün sözleşmeye dayalı olarak paylaşılmasıdır.

 

Kilit yönetici personel: İşletmenin herhangi bir yöneticisi de dahil olmak üzere, faaliyetlerini planlama, yönetme ve kontrol etme yetki ve sorumluluğuna doğrudan ve dolaylı olarak sahip olan kişilerdir.

 

Önemli etki: Yatırım yapılan işletmenin finansal faaliyetle ilgili politikaların belirlenmesi kararlarına katılma gücü olup, bi politikalar üzerinde kontrol etme gücüne ifade etmemektedir. Önemli etkiye, hisse sahipliği, esas sözleşme veya bir anlaşmayla sahip olunabilir.

 

EMEKLİLİK FAYDA PLANLARINDA MUHASEBELEŞTİRME VE RAPORLAMA

 

Emeklilik fayda planları, bazen, “emeklilik planları”, “süper emeklilik planları” ya da “emeklilik fayda planları” gibi farklı isimlerle de adlandırılır. Bu Standart emeklilik fayda planını, katılımcıların işverenlerinden ayrı olarak raporlama yapan bir işletme olarak ele alır.

 

Bu Standart; planın, bir grup olarak tüm katılımcılara yönelik muhasebeleştirilme ve raporlama konularını düzenler. Katılımcıların emeklilik fayda haklarının kendilerine bireysel olarak raporlanmasını düzenlemez.

 

Bu Standartta yer alan kavramlar;

 

Emeklilik fayda planları: Bir İşletmenin çalışanlarına, hizmetlerinin bitiminde veya bitimi sonrasında (yıllık gelir veya defaten ödeme şeklinde) sağlayacağı faydaların veya bu faydalara ilişkin katkıların; bir belgede yer alan koşullara veya işletmenin uygulamalarına dayanılarak emeklilik öncesinde belirlenebildiği veya tahmin edilebildiği anlaşmalardır.

               

Tanımlanmış katkı planları: Emeklilik faydası olarak ödenecek tutarların, fona yapılan katkılar ve bu katkılar üzerinden elde edilen yatırım kazançları aracılığıyla belirlendiği emeklilik fayda planlarıdır.

 

Tanımlanmış fayda planları: Emeklilik faydası olarak ödenecek tutarların, genellikle, çalışanların kazançları ve / veya hizmet sürelerine bağlı bir formül çerçevesinde belirlendiği emeklilik fayda planlarıdır.

 

Fonlama: Gelecekte emeklilik faydalarına ilişkin olarak yapılacak ödemelerle ilgili yükümlülüklerin karşılanması amacıyla, işveren işletmenin dışındaki bir işletmeye (ilgili fona) varlık devri işlemidir.

 

Katılımcılar: Emeklilik fayda planının üyeleri ve plan tarafından sağlanan faydalardan yararlanma hakkı olan diğer kişilerdir.

 

Sağlanacak faydalarda kullanılabilecek net varlıklar: Planın varlıklarından, taahhüt edilen emeklilik haklarının bugünkü aktüeryal değerleri dışındaki yükümlülükler düşüldükten sonra kalan varlıklardır.

 

Taahhüt edilen emeklilik faydalarının bugünkü aktüeryal değeri: Mevcut ve geçmişteki çalışanlar, vermiş oldukları hizmete dayanılarak emeklilik fayda planı çerçevesinde ödeneceği tahmin edilen tutarların bugünkü değeridir.

 

Kazanılmış haklar: Elde edilmeleri, ilgili emeklilik fayda planına göre hizmetin devamlılığı şartına bağlı olmayan faydalardır.

 

 KONSOLİDE VE BİREYSEL FİNANSAL TABLOLAR STANDARDI

Bu Standart, bir ana ortaklığın konrolü altında bulunan bir grup işletmenin konsolide finansal tablolarının hazırlanmasına ve sunumuna ilişkin esasları belirler.

 

Standarda ilişkin kavramlar

Konsolide finansal tablolar: Bir grubun finansal tablolarının tek bir işletme gibi sunulduğu finansal tablolardır.

               

Maliyet yönetim: Başka bir işletmeye yapılan bir yatırımın maliyet bedeli ile finansal tablolara yansıtıldığı muhasebeleştirme yöntemidir.

 

Grup: Bir ana ortaklık ve onun tüm bağlı ortaklıklarıdır.

Azınlık payı: Bir bağlı ortaklığın net varlıklarının ve kar veya zararının an ortaklık tarafından, doğrudan veya bağlı ortaklıkları vasıtasıyla dolaylı olarak, sahip olunmayan paylara isabet eden kısmını ifade eder.

 

Ana ortaklık: Bir veya daha fazla bağlı ortaklığı bulunan işletmedir.

 

Bireysel finansal tablolar: Bir ana ortaklık, bir iştirakte yatırımı olan bir işletme ya da müştereken kontrol edilen bir işletme yatırımcısı tarafından sunulan ve yatırımların raporlanan faaliyet sonuçları yada net aktifleri yerine doğrudan özkaynak payına dayalı olarak muhasebeleştirildiğ finansal tablolardır.

 

Bağlı ortaklık: Adi ortaklıklar gibi tüzel kişiliği olmayan işletmelerde dahil olmak üzere, ana ortaklık tarafından konrol edilen işletmelerdir.

 

 FİNANSAL ARAÇLAR

 

Bu Standardın amacı, finansal araçların borç veya özkaynak olarak sunulmaları ile finansal varlık ve borçların netleştirilmelerine ilişkin ilkeleri belirlemektir. Bu Standart, ihraç eden (ihraçcı) açısından finansal araçların, finansal varlık, finansal borç ve özkaynağa dayalı finansal araç olarak olarak sınıflandırılması, bunlara ilişkin faiz, temettü, kayıp ve kazançların sınıflandırılması ve finansal varlık ve borçların netleştirilmeleri gereken durumlara uygulanır.

               

Finansal araç: Bir işletmenin finansal varlığı ile diğer bir işletmenin finansal borcunda ya da özkaynağa dayalı finansal aracında artışa neden olan herhangi bir sözleşmedir.

 

Finansal varlık: Aşağıda yer alan varlıklardan herhangi biri finansal varlık olarak nitelendirilebilir.

 

(a)Nakit;

(b)Başka bir işletmenin özkaynağına dayalı finansal araç;

(c)•Başka bir işletmeden nakit ya da başka bir finansal varlık almak için veya

  • Potansiyel olarak işletmenin lehine olan koşullarda finansal varlık veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için düzenlenen sözleşmeden doğan hak; veya

(d)İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek ya da ödenebilecek olan ve:

  • İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını almak zorunda olduğu ya da olabileceği bir türev olmayan sözleşme; veya İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını, belirli bir nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşme. Bu amaçla, işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlar, söz konusu araçların gelecekte yapılacak tahsilatları ya da teslimatlarına ilişkin sözleşmeler olarak düzenlenen araçları içermez.

               

Finansal borç: Aşağıda yer alan borçlardan herhangi biri, finansal borç olarak nitelendirilir.

(a)

 Başka bir işletmeye nakit ya da başka bir finansal varlık verilmesi için veya

 Potansiyel olarak işletmenin aleyhine olan koşullarda finansal varlık veya borçların başka bir işletme ile takas edilmesi için düzenlenen sözleşmeden doğan yükümlülük; veya

(b)İşletmenin özkaynağına dayalı finansal aracıyla ödenecek veya ödenebilecek olan ve:

  • İşletmenin değişken sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını vermek zorunda olduğu ya da olabileceği bi türev olmayan sözleşme; veya
  • İşletmenin belirli sayıda özkaynağına dayalı finansal aracını, belirli bir nakdini ya da başka bir finansal varlığını takas etmesi dışındaki şekillerde ödenecek ya da ödenebilecek bir türev sözleşme. Bu amaçla, işletmenin özkaynağına dayalı finansal araçlar, söz konusu araçların gelecekte yapılacak tahsilatları ya da teslimatlarına ilişkin sözleşmeler olarak düzenlenen araçları içermez.

Özkaynağa (Hisse senedine) dayalı finansal araç: İşletmenin tüm borçları çıkarıldıktan sonra varlıklarında bir payı/hakkı gösteren sözleşmedir.

 

HİSSE BAŞINA KAZANÇ

 

Standardın amacı; hem aynı raporlama dönemi içinde farklı işletmelerin, hem de aynı işletmenin farklı raporlama dönemlerindeki performansının karşılaştırılmasına yardımcı olmak amacıyla, hisse başına kazancın belirlenmesine ve finansal tablo kullanıcılarına sunulmasına ilişkin ilkeleri belirlemektir.

 

Bu Standartta yer alan terimler;

 

Ters Sulandırma (Hisse senetlerinde artış olsa bile hisse başına kazancın/karın artışı veya hisse başına zararın azalışı): Dönüştürülebilir araçların dönüşümünün gerçekleştiği, opsiyon ve hisse alım hakkı veren araçların kullanıldığı veya belirli koşulların yerine gelmesini takiben adi hisse senetlerinin ihraç edildiği varsayımı sonucunda, hisse başına kazancın artması veya hisse başına zararın azalmasıdır.

 

Koşullu yeni hisse senedi çıkarma sözleşmesi: Belirli koşulların yerine getirilmesine bağlı olan hisse senedi ihraç sözleşmesidir.

 

Koşula bağlı çıkarılabilir hisse senetleri: Koşullu yeni hisse senedi çıkarma sözleşmesinde belirtilen koşulların yerine gelmesini takiben bedelsiz olarak ya da çok az bir nakit veya başka tür bir ödeme karşılığında ihraç edilebilecek adi hisse senetleridir.

Sulandırma (Hisse senetlerinde artış olduğu takdirde hisse başına kazancın/karın azalışı veya hisse başına zararın artışı): Dönüştürülebilir araçların dönüşümünün gerçekleştiği, opsiyon ve hisse alım hakkı veren araçların kullanıldığı veya belirli koşulların yerine gelmesini takiben adi hisse senetlerinin ihraç edildiği varsayımı sonucunda, hisse başına kazancın azalması veya hisse başına kaybın artmasıdır.

               

Opsiyonlar, hisse alım hakkı veren finansal araçlar ve eşdeğerleri: Sahibine adi hisse senedi alım hakkı veren finansal araçlardır.

 

Adi hisse (pay) senedi: Diğer tüm özkaynağa dayalı finansal araç sınıflarından sonra gelen, özkaynağa dayalı bir finansal araçtır.

 

Potansıyel adi hisse (pay) senedi: Sahibine adi hisse senedi alım hakkı verebilen bir finansal araç ya da benzeri bir sözleşmedir.

 

Satım opsiyonu: Sahibine belli bir dönem boyunca önceden belirlenmiş bir fiyattan adi hisse senedi satım hakkı veren sözleşmelerdir.

 

KARŞILIKAR, KOŞULLU BORÇLAR, KOŞULLU VARLIKLAR

 

Standardın amacı; Uygun muhasebeleştirme kriterleri ve ölçüm esaslarının karşılıklar, koşullu borçlar ve koşullu varlıklara uygulanmasını ve kullanıcıların bunların nitelikleri, zamanlamaları ve tutarlarını anlamalarını sağlamak üzere gerekli bilgilerin finansal tablo eklerinde gösterilmesini sağlamaktır.

 

Karşılık: Gerçekleşme zamanı veya tutarı belli olmayan yükümlülüktür.

 

Yükümlülük: Geçmiş olaylardan kaynaklanan ve ifası halinde ekonomik fayda içeren kaynakların işletmeden çıkmasına neden olacak mevcut yükümlülüktür.

 

Sorumluluk doğuran olay: İşletmenin söz konusu yükümlülüğü yerine getirmekten başka gerçekçi bir alternatifinin olmaması sonucunu doğuran, hukuki veya zımni bir kabulden doğan yükümlülük yaratan olaydır.

 

Hukuki yükümlülük: Aşağıda yer alan yükümlülüklerdir.

  • Sözleşme (açık ya da zımni hükümleri aracılığıyla)
  • Yasal düzenleme veya
  •  Diğer kanuni uygulamalar.

  Zımni kabulden doğan yükümlülük: İşletmenin aşağıda yer alan fiillerinden dolayı ortaya çıkan yükümlülüktür:

  • Geçmişteki uygulamalar, yayımlanmış politikalar veya yeterince belirli cari açıklamalarla, işletmenin belirli sorumlulukları üstleneceğini diğer şahıslara taahhüt etmesi ve
  • Bunun sonucunda, işletmenin bu sorumlulukları yerine getireceği konusunda diğer şahıslar nezdinde geçerli bir beklenti yaratmış olması.

  Koşullu yükümlülük: Aşağıda yer alan olaylardan kaynaklanan yükümlülüklerdir.

(a)Geçmiş olaylardan kaynaklanan ve işletmenin tam anlamışla kontrolünde bulunmayan, bir veya daha fazla kesin mahiyette olmayan olayın ileride gerçekleşip gerçekleşmemesi ile mevcudiyeti teyit edilebilecek olan; veya

 

(b) Geçmiş olaylardan kaynaklanan; fakat aşağıda yer alan nedenlerle finansal tablolara yansıtılamayan mevcut yükümlülüktür:

  • Yükümlülüğün yerine getirilmesi için, ekonomik fayda içeren kaynakların işletmeden çıkma ihtimalinin bulunmaması veya
  • Yükümlülük tutarının, yeterince güvenilir olarak ölçülememesi.
    Koşullu varlık: Geçmiş olaylardan kaynaklanan ve işletmenin tam anlamıyla kontrolünde bulunmayan, bir veya daha fazla kesin mahiyette olmayan olayın ileride gerçekleşip gerçekleşmemesi ile mevcudiyeti teyit edilecek olan varlıktır.

 Ekonomik açıdan dezavantajlı sözleşme: Sözleşme kapsamındaki yükümlülüklerin yerine getirilmesi için mutlaka katlanılması gereken maliyetin, söz konusu sözleşme kapsamında elde edilmesi beklenen ekonomik faydayı aştığı sözleşmedir.

 Yeniden yapılandırma: Yönetim tarafından planan ve kontrol edilen bir programdır ve aşağıdakilerden herhangi birinin değişmesi sonucunda ortaya çıkar.

  • İşletme tarafından yapılmakta olan faaliyetin kapsamı; veya
  • Söz konusu faaliyetin ifa şekli.

 

MADDİ OLMAYAN DURAN VARLIKLAR

 

Standardın amacı başka bir Standartta özel hüküm bulunmayan maddi olmayan duran varlıklarla ilgili muhasebeleştirme yöntemlerini belirlemektir. Bu Standart, işletmenin, bir maddi olmayan duran varlığı sadece ve sadece belirlenmiş kriterleri sağlanmış olması durumunda muhasebeleştirmesini zorunlu kılar. Bu Standart, ayrıcı, maddi olmayan duran varlıkların defter değerinin nasıl ölçüleceğini belirleyip, maddi olmayan duran varlıklarla ilgili bazı özel açıklamalar yapılmasını gerektirir.

 

Bu Standartta geçen terimler;

Aktif piyasa: Aşağıda yer alan tüm koşulların gerçekleştiği durumlarda görülür.

  • Piyasada ticareti yapılan kalemler homojendir;
  • Normal koşullar altında her zaman için istekli alıcı ve satıcılar bulunur; ve
  • Fiyatlar kamuoyuna açıktır.

 

Bir işletme birleşmesine ilişkin anlaşma tarihi: Birleşen taraflar arasında nihai anlaşmaya varıldığı, halka açık işletmeler açısından ise kamuoyuna açıklandığı tarihtir. Zorla ele geçirme durumunda, birleşen taraflar arasında esas itibariyle anlaşmaya varılan ilk tarih, yeterli sayıda devralınan işletme hissedarının, devralanın işletme üzerindeki kontrolü ele geçirme teklifini kabul ettiği tarihtir.

İtfa: Maddi olmayan duran varlığın amortismana tabi tutarının, yararlı ömrü boyunca sistematik olarak dağıtılmasını ifade eder.

Varlık:

  • Geçmişteki bazı olayların sonucu olarak işletme tarafından kontrol edilen; ve
  • İşletmeye gelecekte ekonomik yarar sağlaması beklenilen bir kaynaktır.

 

Geliştirme: Ticari üretim ya da kullanıma başlamadan önce, yeni veya önemli ölçüde geliştirilmiş malzeme, aygıt, ürün, süreç sistem ya da hizmetlerin üretim planı veya tasarımında araştırma sonuçları ya da diğer bilgilerin uygulanmasıdır.

               

İşletmeye özgü değer: İşletmenin varlığın devamlı kullanımı ve yararlı ömrünün sonunda elden çıkarılması veya bir  yükümlülüğün ödenmesi sırasında oluşması beklenilen nakit akışlarının bugünkü değerini ifade eder.

               

Maddi olmayan duran varlık: Fiziksel niteliği olmayan tanımlanabilir parasal olmayan varlıktır.      

 

Parasal varlıklar: Elde tutulan para ile, sabit ya da belirlenebilir tutarda bir para cinsinden elde edilecek varlıklardır.

 

Araştırma: Yeni bir bilimsel ya da teknik bir bilgi ve anlayış kazanma amacıyla üstlenilen özgün ve planlı incelemedir.

 

Bir maddi olmayan duran varlığın kalıntı değeri: İşletmenin, varlığın halihazırda beklenilen yararlı ömrünün ve yaşının sonuna gelmiş olması durumunda, bu varlığı elden çıkarmasından elde edeceği tahmin edilen tutardan tahmini elden çıkarma maliyetleri düşüldükten sonra kalan tutardır

İlgili Kategoriler

Muhasebe Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir