KPSS-YKS-TYT Coğrafya soru cevap notlar



COĞRAFYA
Coğrafi Konum: Bir yerin dünya üzerinde bulunduğu yere coğrafi konum denir. Matematik ve özel konum olmak üzere ikiye ayrılır:
1. Matematik Konum: Bir yerin Ekvator’a ve başlangıç meridyenine göre yerinin belirtilmesine matematik konum denir. Bir yerin matematik konumunu belirlemek için paralel (enlem) ve meridyenlerden (boylam) yararlanılır.
Sonuçlarına bakarsak:
Türkiye Kuzey Yarımküre’nin orta kuşağında yer alır. Ilıman iklim kuşağında yer alır.
Yıl içinde 4 mevsim belirgin olarak yaşanır. Ilıman iklim kuşağında yer alır.
Güneş ışınları hiçbir zaman dik açıyla almayız. Dönenceler dışında yer aldığı için.
Enlem etkisiyle güneyden kuzeye gidildikçe sıcaklık azalır.
Kışın cephesel yağışlar olur.
Dağların güney yamaçları batı etkisiyle, kuzey yamaçlardan daha sıcaktır.
Kuzeyi ile güneyi arasındaki kuş uçuşu uzaklık 666 km. dir.
Doğusu ile batısı arasında 76 dakikalık zaman farkı bulunur. 19° boylam farkı nedeniyle.
Yıl içinde II. ve III. Saat dilimleri kullanılır.
36° ‐ 42° Kuzey Paraleli ve 26° ‐ 45° Doğu Meridyeninde yer alır vatanımız.
Yaz saati uygulamasına geçerken Iğdır’ın (45° Doğu) yerel saati baz alınır. Kış saatine geçilirken ise Kocaeli (30° Doğu) yerel saati baz alınır.
2. Özel Konum: Bir yerin kıtalara, okyanuslara, denizlere, önemli geçitlere, boğazlara, ticaret yollarına, önemli madenlere, su yollarına uzaklığı, yer şekilleri, yükseltisi gibi özellikleri o yerin özel konumunu belirler. Türkiye’nin özel konumuna bakarsak:
Asya ile Avrupa kıtaları arasında yer alır.

Üç tarafı denizlerle çevrilidir.
Ortalama yüksekliği 1132 metredir.
Batıdan doğuya gidildikçe yükseklik artar.
Batıdan doğuya gidildikçe sıcaklık azalır.
Yer şekilleri, İklim çeşitliliği fazladır.
Doğal bitki örtüsü, tarım ürünleri çeşitliliği fazladır.
Doğu – batı yönlü uzanan sıra dağlar bulunur.
Kuzey – güney yönlü ulaşım zordur.
Yer Çekimi:
Kutuplara gidildikçe artar. Özetle Sinop’ta ki yer çekimi en fazladır. Hatay’da en az.
Çizgisel Hız:
Dünyanın kendi ekseni etrafında dönerken yaptığı hızdır. Ekvatordan kutuplara gidildikçe çizgisel hız artar. Özetle Sinop’ta ki çizgisel hız en az. Hatay’da en fazla.
Güneşin doğuş ve batış anındaki hızı etkilidir.
Güneşin ufuk düzlemindeki büyüklüğü yani görünümü etkilidir. Kutuplarda en fazla ekvatorda en azdır
güneşin doğuş – batış süreleri.
Kutuplara gidildikçe güneş, son derece büyük ve kızıldır. Ekvatorda ise küçüktür.
Türkiye’de Gece – Gündüz Süreleri
Yaz aylarında kutup noktasına yakın yerlerde gündüz süresi daha uzun olur. Yaz aylarında Sinop gündüz süresi en uzun iken gece süresi en kısadır.
Kış aylarında kutup noktasına yakın yerlerde gece süresi daha uzun olur.
Yerel Saat Hesaplamaları:
1. Greenwich’de saat 11:00 iken saatin 12:00 olduğu yerin boylamı nedir?
11:00 12:00 X yeri 1 saat geride 60:4=15° Doğu Boylamı çıkar.
0° X°
2. Türkiye’de 10 Temmuz günü saat yaz saati uygulandığı ilimizde saat 10:00 iken aynı anda 27° Doğu Boylamında yer alan İzmir’de saat kaçtır?
XX:XX 10:00
45° ‐ 27°= 18° 18° .4=72 dakika fark var. 1 saat 12 dakika fark var.
Doğudaki saat daha geç olacağı için çıkarırsak 08:48
27° 45° (Iğdır)
3. 21 Mart tarihinde 29° Doğu Boylamında İstanbul’da güneş sat 06:16 doğmuştur. Aynı gün 43° Doğu Boylamında yer alan Erzurum’da güneş saat kaçta batar.
0° 29° 43° 43° ‐ 29°= 14° fark var yani 14°.4=56 dakika süre var.
İstanbul’da 06:16 güneş doğarsa Erzurum’da 05:20 doğar.
05:20 üzerine 12 saat eklenirse güneşin batış zamanı bulunabilir.
İstanbul Erzurum
4. Türkiye’de yaz saati uygulanan merkezde 23 Eylül günü güneş saat 05:00 doğmuştur. Aynı gün kış saati
uygulanan ilimizde kaçta doğar?
30° 45° 45° ‐ 30°= 15° fark var o da 60 dakika yapar. Iğdır’da güneş 05:00
doğmuş ise Kocaeli’nde ise 06:00 doğacaktır.
5. 28° Doğu Boylamında yer alan Aydın’da saat 18:50 iken saatin 16:30 olduğu yerin boylamı nedir?
X° 0° 28° (Aydın) Tam olarak 140 dakika fark var iki şehir arasında 140:4=35°
Aydın’dan 35° boylam geri gideriz. 7° Batı Boylamı olur.
16:30 18:50
Türkiye’de Yerşekillerinin Özellikleri
Ortalama yükseltisi 1132 metredir.
Ülke topraklarının yarısından çoğu 1000 metre ve üzerindedir.
Dağlar doğu – batı doğrultusunda birkaç sıra halinde uzanır.
Türkiye aşınım döneminden sonra tekrar yükselmeye uğradığı için yüksek düzlükler geniş yer kaplar.
Doğu ve İç Anadolu bölgelerinde volkanik oluşumlar bulunur.
Akarsuların denize döküldüğü yerlerde verimli delta ovaları oluşmuştur.
Türkiye arazisi yakın jeolojik zamanlarda şekillendiği için, aktif deprem kuşağı üzerinde yer alır.
Yer Şekillerini Oluşturan Etmenler
İç Kuvvet: Yeryüzünün birinci katmanında Litosfer ikinci katmanında ise Magma (Manto) yer alır. En son tabakada ise çekirdek yer alır. Magmadan yukarıya doğru bir hareket meydana gelir bu harekete iç kuvvet denir. Bu hareket dikey konveksiyonel akımı da denir. Magma yaptığı bu dikey akımla yeryüzünde yükselme ve çekme gibi şekil bozuklukları yaratır. Epirojenez, orojenez, volkanizma, deprem (seizma) başlıca iç kuvvetlerdir.
Dış Kuvvet: Kaynağını güneşten alarak iç kuvvetlerin bozduğu yeryüzünün deniz seviyesine kadar indirerek düzeltmeye çalışırlar. Akarsu, rüzgar, buzul, dalga; başlıca dış kuvvetlerdir. Aşındırma, taşındırma, biriktirme işlevlerini yaparlar.
Türkiye’nin Dağları
1. Orojenik Dağlar: Dış kuvvetler tarafından aşınan malzemeler büyük su birikintilerinin tabanında tortulanır. Bu tortullar, üst üste birikerek tabakaları oluştururlar. Bu tabakların levhalar tarafından yan basınca uğramasıyla kıvrım ve kıvrık dağlar oluşur.
Kıvrım Dağlar: Esnek yapıdaki tabakaların bulunduğu alanlarda kıvrılma meydana gelir. Kıvrım dağlarının yükselen yerine Antiklinal alçalan yerine Senklinal denir. Kuzey Anadolu dağları ve Toroslar Alp orojenezi sonucu kıvrılma ile oluşmuştur. Kıvrım dağları oluşumundan önce; eski deniz tabakalarıdır. Türkiye’de ki dağların büyük bir bölümü kıvrım dağlarıdır.
Kırık Dağlar: Kıvrılma özelliğini kaybetmiş olan tabakalar, dağ oluşum hareketleri sırasında kıvrılmayarak kırılır. Kırık hatları arasındaki blokların bazıları çökerken (Graben), bazıları da yükselerek (Horst) dağlarını oluşturur. Ege: Kaz, Marda, Yunt, Bozdağlar, Aydın, Menteşe Dağları ile dağlar arasındaki ovalar bu şekilde oluşmuştur. Akdeniz: Nur Dağı. Karadeniz: Canik Dağları. Graben oluşmasıyla verimli tarım araziler oluşur, ulaşım daha kolay yapılır, iklim içerilere kadar sokulur.
2. Volkanik Dağlar: Yerin derinliklerinde bulunan kızgın, ergimiş ve basınç altındaki magmanın yeryüzüne çıkmasıyla oluşur. Volkan dağlarının olduğu yerler verimli topraklardır. Volkan dağlarının yapısı ve biçimi, yeryüzüne çıkan magmanın bileşimine, miktarına ve çıktığı yerin özelliğine göre değişik şekillerde olur.
İç Anadolu: Erciyes, Melendiz, Hasandağı, Karacadağ, Karadağ.
Doğu Anadolu: Büyük Ağrı, Küçük Ağrı, Tendürek, Süphan, Nemrut, Allahu Ekber.
Güney Doğu Anadolu: Karacadağ.
Batı Anadolu: Kula yöresi.
Marmara: Uludağ.
Karadeniz: Köroğlu.
Dağların Etkileri:
Akdeniz ve Karadeniz’de dağların kıyıya paralel uzanmasından dolayı kıyıda girinti, çıkıntı, koy, körfez, liman, ada ve yarım ada çok azdır.
Kıyı kesimine düşen bol yağış, burada gür ormanların yetişmesini sağlarken, iç bölgelerin
karasallaşmasını sağlar.
Dağların geniş yer kaplaması karayolu yapımında birim maliyetin artmasına neden olur.
Kuzey ve Güney Anadolu dağlarının geniş yer kaplaması tarım alanlarını sınırlandırmıştır.
Dağlar yayla ve kış turizmi için uygun yelerdir.
Türkiye’nin Ovaları
Ova: Akarsular tarafından yarılmamış, çevresine göre alçak olan düzlüklerdir.
1. Karstik Ovalar: Karstik bir taştır, suda eriyebilir.

Ege Bölgesi: Muğla, Denizli, Afyon, Isparta, Burdur, Acıpayam, Şuhut.
Akdeniz Bölgesi: Korkuteli, Elmalı, Gembos, Kestel, Kızılkaya. (polye ovaları da denir).
2. Delta Ovaları: Kıyı ova anlamına da gelir. Bir ovanın delta ova olması için; akarsuyun bol alüvyon taşıması gerekir, akarsuyun döküldüğü deniz sığ olmalı, akarsularda gelgitlerin olmaması gerekir.
Dip Not: Türkiye’de delta oluşumu için gerekli tüm şartlar olsa da yeteri kadar delta yoktur. Çünkü; denizlerde tuzluluk oranının farklılığı sebebiyle meydana gelen yoğunluk farkına dayalı alt ve üst deniz akıntılarının olmasından kaynaklanmaktadır.
Karadeniz Bölgesi: Tüm delta ovalar Orta Karadeniz’de yer alır. Bunun nedeni ise, denizin bu bölgede sığ olmasıdır. Çarşamba (Yeşilırmak), Bafra (Kızılırmak).
Ege Bölgesi: En çok bu bölgemizde var çünkü dağlar denize dik uzanmaktadır. Bakırçay, Gediz, K/B
Menderes.
Akdeniz Bölgesi: Aksu, Göksu, Seyhan, Ceyhan, Çukurova (en verimli ve en büyük delta).
3. Tektonik Ovalar: Tektonik kökenli ovalar belli kırık hatlar üzerinde sıralanmıştır. Bu kırıklar günümüzde de canlıdır. Bu nedenle bu ovalar Türkiye’nin etkin deprem kuşağı üzerinde bulunur.
Akdeniz Bölgesi: Hatay, Kahramanmaraş.
Doğu Anadolu Bölgesi: Malatya, Elazığ, Bingöl, Muş, Pasinler, Horasan, Kars, Ardahan, Iğdır, Erzincan.
Karadeniz Bölgesi: Bolu, Hendek, Düzce, Gevede, Niksar, Zile, Amasya, Çorum, Erbaa.
Marmara Bölgesi: Bursa, M. Kemal Paşa, Karacabey, Balıkesir.
Ege Bölgesi: Akhisar.
G. D. Anadolu Bölgesi: Hakkari Yüksek Ova (en yüksek ova), Altınbaşak.
İç Anadolu Bölgesi: Konya, Aksaray, Develi (çok yağış alır), Ankara Çubuk ovası, İnönü. En az yağış alan Iğdır ovasıdır.
Platolar
1. Çatalca – Kocaeli: Türkiye’nin en gelişmiş en fazla nüfuslanmış yeridir. En alçak plato deniz seviyesine çok yakın.
2. Ege Bölgesi: Bayat (Afyon), Yazılıkaya (İç Anadolu içerisinde de yer alır).
3. Akdeniz Bölgesi: Taşeli, Türkiye’nin en verimsiz en az nüfuslanmış ovasıdır.
4. G. D. Anadolu Bölgesi: Gazi Antep, Şanlıurfa; tarıma çok elverişli.
5. D. Anadolu Bölgesi: Erzurum, Hakkari, Kars; deniz seviyesinde en yüksek platolar.
6. İç Anadolu Bölgesi: Obruk, Cihanbeyli, Haymana, Bozok, Yazılıkaya, Uzunyayla. Tahıl ve baklagil aynı zamanda da küçükbaş hayvancılık ile uğraşılır. En fazla plato bu bölgede var.
Akarsular
Akarsuyun başladığı yere kaynak denir. Kaynaktan başlayan kısma ise yukarı bölümü denize dökülmesine yakın yerlerine de aşağı, ortada kalan kısmına ise akarsuyun orta kısmı denir.
Bütün kolları ile beraber akarsuyun suyunu topladığı alana havza denir.
Topladıkları suyu denize ulaştıran akarsulara açık havza denir.
Bir göle dökülüyorsa ya da kara içinde kuruyup kaybolursa kapalı havza denir.
Debi: Akarsuyun herhangi bir yerinden bir saniyede akan su miktarıdır. Debiyi, havzaya düşen yağış miktarı, akarsuyun geçtiği yerlerin arazi yapısı, havzadaki kar ve buzulların miktarı, kaynak suları, buharlaşma miktarı, bitki örtüsü ve insan faktörü etkiler. Türkiye akarsularının debileri yarı kurak iklim koşullarından dolayı düşüktür. Debiyi ölçmek için en uygun yer akarsuyun denize döküldüğü bölgesidir.
Akarsu Rejimi: Akarsuların akıttığı su miktarının yıl içindeki değişimine denir. Bazı akarsuların yatağındaki su miktarı yıl içinde belirgin bir azalma ve çoğalma göstermez sürekli yağışlarla beslenen Doğu Karadeniz bölümü akarsuları böyledir. Bu tip akarsuların rejimleri düzenlidir.
Bazı akarsuların yağışlı mevsimde su miktarı artar, kurak dönemde suları iyice çekilir. Su miktarı yıl içinde belirsiz zamanlarda artar ve azalır. Kurak bölgelerdeki akarsular böyledir. Çünkü buradaki yağış rejimi düzensizdir.
Bu akarsuların rejimi düzensizdir.
Bazı akarsuların sularını birden çok bölge ya da yöreden aldığı için tek bir rejimden söz etmek mümkün değildir. Böyle akarsuların rejimine de karma rejimli akarsu denir.
Türkiye Akarsularının Genel Özellikleri
Yer şekilleri ve Türkiye’nin üç tarafının denizlerle çevrili olmasından dolayı boyları kısadır.
Dağların fazla olması, yükseklik ve eğimden dolayı akış hızları fazladır. Akış hızlarının fazla olmasından dolayı aşındırma güçleri, hidroelektrik enerji potansiyelleri fazladır ve bol miktarda alüvyon taşırlar.
İklimde yağış rejiminin düzensiz olması ve özellikle yaz mevsiminin kurak geçmesinden dolayı akıttıkları su miktarı mevsimlere göre değişir yani rejimler düzensizdir.
Türkiye’de görülen yarı kurak iklim koşullarından dolayı taşıdığı su miktarları (debi) düşüktür.
Endüstrinin geliştiği bölgelerdeki akarsuların sanayi atıklarından dolayı kirlilik oranı fazladır. B/K.
Menderes, Gediz, Susurluk, Sakarya, Kızılırmak, Ergene, Porsuk…
Kar erimelerinden dolayı debileri ilkbahar mevsiminde en yüksektir.
Hızlı akmaları, debilerinin düşük olması ve rejimlerinin düzensiz olmalarından dolayı ulaşım ve taşımacılıkta yararlanılmaz. Bartın çayı hariç.
Karadeniz Bölgesi:
Çoruh: Rejimi düzensiz dağlık alanlardan geçiyor. Açık havzalı; Gürcistan’dan Karadeniz’e dökülüyor.
Yeşilırmak: Rejim düzeni normal. Düzlüklerden akıyor. Açık havzalı.
Kızılırmak: Karma rejimli bir akarsu, çok düzensizdir. Kaynak bölgesi İç Anadolu. En uzun akarsudur, kendi topraklarımızın içerisinde.
Bartın (Kocaırmak): Rejimi düzenlidir. Tek taşımacılık bu akarsu ile yapılır. Gerçek anlamda denge profiline ulaşan tek akarsu.
Sakarya: Ege’den doğup Karadeniz’e dökülür. Açık havzalıdır. Rejimi karma ve düzensizdir. En çok
malzeme taşıyan akarsu.
Marmara Bölgesi:
Susurluk: Rejimi düzensizdir. Açık havzalıdır.
Meriç: Kaynağı Bulgaristan Ege denizine dökülür. Bulgaristan için Ege denizi açık havzadır.
Ergene: Kapalı havzalıdır. Meriç nehrine katılır. Dolaylı yoldan Ege denizine dökülür.
Ege Bölgesi:
Bakırçay:
Gediz, B/K Menderes: Kaynakları aynıdır. Rejimleri düzensizdir. Çok kısa sürede Graben düzlüklere indikleri için denge profilini tamamlayarak menderes oluştururlar.
Akdeniz Bölgesi:
Dalaman: Rejimi düzensiz çünkü Akdeniz iklimi. Açık havzalı.
Aksu: Kaynağı Eğirdir gölü. Açık havzalı.
Manavgat: Türkiye akarsuları içinde rejimi en düzenli akarsudur. Karstik yer altı sularıyla beslenir. Açık havzalı.
Göksu: Rejimi düzensiz karlar ile beslenir. Açık havzalı.
Seyhan/Ceyhan: D. Anadolu’dan gelir. Çukurova deltasını oluştururlar. Açık havzalı.
Asi: Suriye’den gelir. Açık havzalı.
D. Anadolu Bölgesi:
Zap: Kaynağı Irak, topraklarımızdan İran’a geçer kapalı havzalıdır.

Kura: Hazar’a dökülüyor.
Aras: Hazara gidiyor. Açık havzalıdır. Hazar denizi Türkiye’nin açık havzasıdır.
Fırat/Dicle: Basra Körfezine dökülür. Rejimleri düzensizdir. Hidroelektrik enerji potansiyeli en yüksek akarsular.
Yurdumuzdaki Kapalı Havzalar
İç Anadolu: Konya, Tuz gölü
İç Batı Anadolu: Akşehir gölü, Afyon,
Akdeniz Bölgesi: Göller yöresi
Doğun Anadolu: Van gölü
Hazar gölü
Bafra denizi
Akarsu Aşınım Şekilleri
1. Denge Profilleri: Her akarsu denge profiline ulaşmak ister. Bundaki amaç yatağını geriye ve derine doğru aşındırarak mümkün olduğunca sakin bir akım sağlamaktır.
Ülkemiz akarsuların büyük bir bölümü denge profiline ulaşmamıştır. Sadece; Bartın çayı ve bazı Ege bölgesi akarsuları (Gediz, B/K Menderes, Bakırçay) ulaşmıştır.
2. Menderes: Denge profiline ulaşan bir akarsu bu sefer yatağını yana doğru aşındırmaya başlar. Sonuçta ters S harfi yaparak akarsu yatağını meydana gelir ve buna Menderes denir.
Ege bölgesinde daha fazladır. Bu akarsular üzerinde rafting yapılamaz.
Dip Not: Bir akarsu denge profili ve menderes için uğraşırken arazi üzerinde vadi oluşumlarını da sağlar.
3. Vadi: Akarsuların içinde aktığı uzun çukurluklardır. Vadiler akarsuların yaptığı aşındırmayla yanlamasına, derinlemesine genişler. Eğimin fazla olduğu yörelerde derine arındırmanın etkisiyle dik yamaçlı kerkit vadiler oluşurken, eğimin azaldığı düzlüklerde yatık yamaçlı ve tabanlı vadiler oluşur. Vadiler oluşum bakımına göre:

V vadi (çentik)
Boğaz vadisi
Kanyon vadi: Bu vadiler denge profili sırasında akarsuların yukarı ve orta çığırlarında yani eğimin yüksek olduğu yerlerde sık görülür. Bu vadiler D. Anadolu başta olmak üzere, Karadeniz, Akdeniz, Güney Batı Ege’de görebiliriz. En az vadi görülebilecek yerler Marmara, G. Anadolu bölgeleridir.
Tabanlı vadi: Bu tür vadiler menderes yapan akarsularda daha çok sık görülür. Eğimin azaldığı yerlerde görülürler. Ege Bölgesinde daha çok.
4. Dev Kazanı: Akarsu yatakları içinde, çağlayan ve çavlanlarda suyun düştüğü yerde oluşan çukurluklarıdır. Doğu Anadolu başta olmak üzere Akdeniz Bölgesinde de en çok olan bölgeler.
5. Peneplen: Hafif dalgalı düzlüklerdir. Marmara’da sık görülür.
6. Kırgıbayır: Bitki örtüsünün tahrip edildiği eğimli arazilerde sel sularının oluşturduğu yarıklardır. Bu tür oluşumlar
İç Anadolu bölgesinde sık görülür.
7. Peribacası: Volkanik tüflerin bulunduğu yarı kurak iklim bölgelerinde sel sularının oluşturduğu yarıntılar arasında meydana gelen piramit şeklindeki oluşumlardır. İç Anadolu bölgesinde Ürgüp – Göreme – Nevşehir
(Kapadokya yöresi) çevresinde görülür. Bitki örtüsünün zayıf olması sel sularının aşındırması etkilidir.
Karstik Şekiller
Karstik, suda eriyen taşlardır. Kalker (kireç taşı), alçıtaşı, tuz taşı gibi taşlardır. Bu tür kayaçlar suda eriyerek aşındırma şekilleri buharlaşma yoluyla da biriktirme şekilleri oluştururlar.
1. Lapyalar: Taşlar üzerinde küçük kanalcıklardır. Yürünmesi güç, biçimsiz şekillerdir.
2. Dolinler: Çapları 5 metre ile 200 metre ile değişen küçük çukurluklardır. Bu çukurluklar suyun kireci eritmesi ile meydana gelir.
3. Obruklar: Baca ve kuyu biçimindeki erime çukurluğudur. İçi su ile dolarsa gölet olur. Hatta içme suyu olarak kullanılabilir. Konya obruğunda olduğu gibi.
4. Uvalar: Birkaç dolinin birleşmesi ile oluşan daha büyük erime çukurluklarıdır.
Dip Not: Akdeniz Bölgesinde sıktırlar.
Toprak Oluşumu
1. Fiziksel (Mekanik) Çözülme: Dünya üzerinde nemin az olduğu; günlük ve yıllık sıcaklık farklarının çok olduğu yörelerde görülür. G. D. Anadolu bölgesinde daha fazla.
2. Kimyasal Çözülme: Suyun ve nemin çok fazla olduğu yerler görülür. Karadeniz’de çok fazla.
3. Organik (Biyolojik) Parçalanma: Canlı kalıntılarının toprağa karışmasıdır. Organik parçalar ile toprağa humus karışır. Humus toprağın en üstünde yer alır. Erozyon ile humus ve toprak bir daha geri gelmemek üzere yok olur.
Erozyon en çok İç Anadolu bölgemizde olur. Heyelan ise en çok Karadeniz’de gerçekleşir.
Belli Başlı Toprak Tipleri
1. Karadeniz Bölgesi: Podzol (batı), Laterit (doğu) tipi topraklar yer alır. Çok yağmur yağdığı için topraktaki humus yıkanarak az verimli topraklar. Çay ve fındık yetişir zaten.
2. Doğu Anadolu Bölgesi: Çernozyom tipi toprak yer alır. Bu toprağın diğer adı; kara topraktır. Humusu çok zengin dünyanın en verimli toprağıdır.
3. İç Anadolu Bölgesi: Bozkır tipi toprak vardır. Aşırı kuraklıktan dolayı aşırı tuzlu bir topraktır. Tuz topraktaki canlıyı öldürür.
4. Doğu Anadolu Bölgesi: Bozkır tipi toprak vardır. Aşırı kuraklıktan dolayı aşırı tuzlu bir topraktır. Tuz topraktaki canlıyı öldürür.
5. Akdeniz ve Ege: Terrerossa, kırmızı renkli bir topraktır. Toprak içindeki demirden dolayı. Biraz daha fazla verimli bir topraktır.
Göller
Kara içlerinde oluşan, denizlerde doğrudan bağlantısı olmayan durgun su kütlelerine göl denir. Dışarıya akışı olmayan göllerin suları tuzlu, acı veya sodalıdır.
Doğal Göller:
1. Tektonik Göller:
İç kuvvetlerin etkisi ile yer kabuğunun çöken bölümlerinde suların birikmesi ile oluşur.
Tuz gölü, Eğirdir, Beyşehir, Burdur, Akşehir, Eber, Sapanca, İznik, Ulubat, Manyas ve Hazar Gölleri.
2. Karstik Göller:
Kalkerli arazide çözünme sonucu oluşan göllerdir. Akdeniz bölgesinde yaygındır.
Salda, Ketse, Avlan, Elmalı…
Karstik göller erimeye devam ettikleri için büyümeye devam ediyorlar.
3. Volkanik Göller:
Volkan konilerinin tepesinde bulunan krater gölleridir. Nemrut gölü.
4. Set Göller:
Volkanik Set Gölü: Van gölü (nemrut dağından çıkan lavlarla oluşmuş)
Alüvyon Set Gölü: Bafa, Köyeceğiz, Eymir, Mogan, en çok Ege ve İç Anadolu’da görülür.
Kıyı Set Gölü: B/K Çekmece, Terkos gölleri.
Dip Not: Bir göl suyunu dışarıya boşaltıyorsa suyu mutlaka tatlıdır.
Buzulların Etkileri
Türkiye’nin matematiksel konumundan dolayı buzullaşmanın etkisi azdır. Buzullaşma ortalama 2500 metre ve üzerindeki dağlarda etkilidir. Rize’de bulunan Kaçkar dağı en popüler dağ konumunda bu alanda. Bölge olarak en fazla buzullaşma D. Anadolu Bölgemizdir. Türkiye’de sadece 4 mevsim buzla kaplı olan dağ vardır o da Hakkari’de bulunan Cilo’dur. Buzulların oluşturduğu şekle moren denir.
Rüzgarın Oluşturduğu Şekiller
Rüzgar, kurak, çöl bölgelerinde olan bir dış kuvvettir. Bu nedenle Türkiye’de rüzgarların oluşturduğu şekiller çok azdır. En fazla etkili olduğu yöreler Konya – Karapınar çevresi ve kıyı kumullarıdır. Rüzgar, buzullarla birlikte ülkemizde yer şekillerimizin oluşumunda en az etkili olan dış kuvvettir. Iğdır, İç Anadolu ve G. Anadolu bölgelerinde görülür. Bu bölgelerde mekanik çözülme fazladır. Rüzgar aşındırmaları bir de deniz kenarlarında ki deltalarda görülür.
Dalgaların Oluşturduğu Şekiller
Türkiye’de kıyı şekillenmesinde etkili olan en önemli güç dalgadır.

İlgili Kategoriler

Coğrafya Ders Notları YKS-TYT-AYT Coğrafya Ders Notları YKS-TYT-AYT Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir