Hukuk sistemleri
Hukuk sistemlerini kabaca dört alt başlıkta kümelendirme eğilimi vardır:
- Kıta Avrupası Hukuku,
- Anglo-Amerikan Hukuku,
- Sosyalist Hukuk
- İslam Hukuku…
Kıta Avrupası Hukuku’nu karakterize eden temel özellik onun Roma Hukuku’na dayanıyor olmasıdır. Hukuk tarihi açısından Roma Hukuku, Roma şehrinin kuruluş tarihi olarak kabul edilen MÖ 753 yılından, Doğu Roma İmparatoru Iustinianus’un M.S 565 yılında ölümüne kadar geçen zaman içinde Roma’da ve egemenliği altındaki Akdenizi çevreleyen topraklarda uygulanmış olan hukuktur. Roma Hukuku’nun kavramsal yapısını anlayabilmek için başvurulabilecek kaynak Institutiones’lerdir. Roma’da hukuk okullarında, hukuk eğitimine giriş amacıyla hazırlanmış Institutiones’lerden günümüze intikal etmiş olan büyük hukukçu Gaius’unki, Corpus Iuris CiviliSte yer alan InstitutioneSlere de kaynaklık etmiştir. Roma Hukuku’nun Almanya’da geçerli olduğu bölgenin ve zamanın gereklerine göre düzenlenmiş hali olarak Pandekt Hukuku, Cermen Hukukuyla harmanlanmış bir hukuktu. Böylece Pandekt Hukuku, bir yandan Almanya’da Roma Hukukunun benimsenmesi, öte yandan Roma Hukukunun Cermenleşmesi gibi iki işlevli bir süreci ifade eder oldu. Kıta Avrupası hukuk sisteminden farklı olarak İngiliz Hukuku genel kavramlara ve bağlantılı oldukları yasalara değil, örnek olay gruplarına ve bunların konu edinildiği yargı kararlarına dayalıdır. Bir Avrupalı için hukuk deyince zihninde canlanan imge yasa ve yasama etkinliği iken, bir İngiliz için bu yargılama etkinliğidir. Amerikan Hukuku’nda da İngiliz Hukuku’nda da önceki örnek kararların sonrakiler için bağlayıcı olması ilkesi geçerlidir. Gerek eski sosyalist, gerekse halen sosyalist olan ülkeler anayasalarında sosyalist hukuk başlıca üç temel ilkeye dayandırılmıştır:
- Sosyalist demokrasi,
- sosyalist yasallık,
- demokratik merkeziyetçilik.
Adli yargı, idari yargı ve anayasa yargısı,
Adli yargı olağan ve genel yargı koludur. Adli yargıda mahkemeler üç derecelidir:
- ilk derece mahkemeleri,
- bölge adliye mahkemeleri ve
- Yargıtay.
İlk derece mahkemeleri hukuk mahkemeleri ve ceza mahkemeleri olarak ikiye ayrılır. İlk derece hukuk mahkemeleri, genel mahkemeler ve özel mahkemeler olarak ikiye ayrılır.
Genel hukuk mahkemeleri;
- sulh hukuk ve
- asliye hukuk
mahkemeleri, özel hukuk mahkemeleri;
- asliye ticaret mahkemesi,
- aile mahkemesi,
- tüketici mahkemesi,
- icra mahkemesi,
- iş mahkemesi,
- fikri ve sınai haklar hukuk mahkemesi,
- denizcilik ihtisas mahkemesi ve
- kadastro mahkemesidir.
İlk derece ceza mahkemeleri
- sulh ceza,
- asliye ceza ve
- ağır ceza
mahkemeleridir.Özel ceza mahkemeleri ise;
- çocuk mahkemesi,
- trafik mahkemesi,
- fikri ve sınai haklar ceza mahkemesidir.
>Bölge adliye mahkemeleri ilk derece mahkemelerince verilen kararların istinaf incelemesini yapar,
>Yargıtay ise bölge adliye mahkemelerince ve bazı hallerde ilk derece mahkemelerince verilen kararların temyiz incelemesini yapar.
İdari yargı kolu da üç derecelidir:
- İlk derece mahkemeler,
- idare mahkemeleri ve
- vergi mahkemeleridir.
İkinci derece mahkemeler bölge idare mahkemeleridir. İdari yargıdaki en üst mahkeme ise Danıştaydır.
> Bölge idare mahkemeleri, ilk derece idare mahkemeleri ve vergi mahkemelerince tek hâkimle verilen kararlara karşı başvurulan itirazları inceler.
> Danıştay ise, idare mahkemeleri ve bölge idare mahkemelerince verilen hüküm ve diğer kararların temyiz incelemesini yapar. Danıştay, aynı zamanda, kanun tasarıları, kamu hizmetlerinin yürütülmesine ilişkin imtiyaz sözleşmeleri hakkında görüş bildirmek, tüzük tasarılarını incelemek, idari uyuşmazlıkları çözmek ve kanunla gösterilen diğer işleri yapmakla da görevlidir.
Anayasa yargısında görevli mahkeme Anayasa Mahkemesidir. Anayasa mahkemesinin asli görevi kanunların, kanun hükmünde kararnamelerin ve diğer bazı yasama işlemlerinin Anayasa’ya uygunluğunu denetlemektir. Bunun yanında Cumhurbaşkanı veya bakanlar ya da yüksek yargı organlarının üyeleri gibi bazı kişileri, görevleri ile ilgili suçlardan dolayı yüce divan sıfatıyla yargılamak; siyasi partilerin kapatılması davaları hakkında karar vermek gibi başka görevleri de vardır.
Diğer yargı kolları askerî idari yargı, askerî ceza yargısı ve uyuşmazlık yargısı olarak üçe ayrılabilir. Askerî idari yargı, askerî olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile, asker kişileri ilgilendiren ve askerî hizmete ilişkin idari işlem ve eylemlerden doğan uyuşmazlıkların yargı denetimini yapan yargı koludur. Askerî idari yargı tek derecelidir ve bu yargı kolunda Askerî Yüksek İdare Mahkemesince yargılama yapılır. Askerî ceza yargısında, asker kişilerce işlenen askerî suçlar ile bunların asker kişiler aleyhine veya askerlik hizmet ve görevleriyle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakılır. Ancak asker kişilerce işlenmiş olsa dahi, devletin güvenliğine, anayasal düzene ve bu düzenin işleyişine karşı suçlara ait davalar, adli yargı kolunda görevli olan mahkemelerde görülür. Askerî ceza yargısındaki ilk derece mahkemeleri, askerî mahkemeler ve disiplin mahkemeleridir. Askerî mahkemelerin karar ve hükümlerinin temyiz incelemesi ise Askerî Yargıtay tarafından gerçekleştirilir. Mali yargıda görevli organ ise Sayıştaydır. Sayıştay, merkezi yönetim bütçesi kapsamındaki kamu idareleri ile sosyal güvenlik kurumlarının bütün gelir ve giderleri ile mallarını, Türkiye Büyük Millet Meclisi adına denetlemek ve ayrıca sorumluların hesap ve işlemlerini kesin hükme bağlamakla görevlidir.
Uyuşmazlık yargısı ise farklı yargı kolları arasında ortaya çıkan yargı yolu uyuşmazlıklarını gidermek amacıyla teşkil edilen yargı koludur. Adlî, idari ve askerî yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözmekle görevli ve yetkili yüksek yargı merci Uyuşmazlık Mahkemesidir. Ancak, diğer yargı mercileri ile Anayasa Mahkemesi arasındaki görev uyuşmazlıklarında, Anayasa Mahkemesinin kararı esas alınır.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi
İnsan Haklarını ve Temel Özgürlükleri Korumaya Dair Sözleşme ile güvence altına alınan hak ve özgürlüklerin korunabilmesi için kurulan mahkeme Avrupa İnsan Hakları Mahkemesidir. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi, sözleşmeci devletlerin sayısına eşit sayıda hâkimden oluşmaktadır. Mahkemede görev alan hâkimler, mahkemeye geldikleri devlet adına değil, kendi adlarına katılırlar. Avrupa İnsan Hakları Mahkemesinin organları Genel Kurul, Komiteler, Daireler ve Büyük Dairedir. Sözleşme ve Eki Protokollerin sözleşmeci devletlerden biri tarafından ihlal edilmesi nedeniyle zarar gören gerçek kişiler, hükümet dışı kuruluşlar ve kişi grupları, Mahkemeye başvurabilirler. Kişiler, Mahkemeye ancak iç hukuk yollarını tükettikten sonra başvurabilirler. Mahkeme, inceleme sonucunda Sözleşme veya Eki Protokollerin ihlal edildiği sonucuna varırsa gerektiğinde hakkaniyete uygun bir tazminata hükmederek başvuruda bulunan tarafın zararlarının giderilmesini sağlar.
Hak nedir?
Hak kavramı, özel hukuk alanının temel kavramıdır. Hak, “hukuk tarafından tanınan, yararlanılması hak sahibinin iradesine bırakılan ve korunmasını isteme hususunda bireyin yetkili sayıldığı menfaatlerdir.”Öğretide objektif hukuk, hukukun toplum yaşamını düzenleyen ve Devlet gücü ile yerine getirilen, hukuki yaptırımla kuvvetlendirilmiş olan kuralların bütününü ifade eden haline denilmektedir. Objektif hukuk, sadece “hukuk” sözcüğü ile ifade edilebilir. Öğretide subjektif hukuk, objektif hukukun kişilere sağladığı yetkileri ifade eden kısmıdır. Subjektif hukuk için, “hak” sözcüğü kullanılabilir. Hukukta hak sahibi olan varlıklara “kişi (şahıs)” denir. Her hak daima bir hukuk kuralına dayanır. Hukuk kurallarının düzenlemekte olduğu ilişkiler çok çeşitli ve birbirinden farklıdır. Bu nedenle hukuk kurallarının tanıdığı yetkiler olarak nitelendirilen haklar da özleri itibarıyla birbirinden farklı ve çeşitlidir. Haklar doğdukları hukuk kuralının niteliğine göre kamu hakları ve özel haklar olmak üzere ikiye ayrılır.