Ceza hukuku ders notu 5.bölüm

Cevapla
Ayşem kaya
Mesajlar: 21
Kayıt: 12 Eki 2016 00:17
İletişim:

12 Eki 2016 22:07

YAPTIRIMLAR 5. not

Suçun karşılığı olarak uygulanabilecek yaptırımlar, ceza ve güvenlik tedbirleridir. Ceza ve güvenlik tedbirleri ancak kanun ile konur.

HAPİS CEZALARI
1. Ağırlaştırılmış Müebbet Hapis: Sıkı güvenlik tedbirleri ile ömür boyu çektirilen cezadır.
2. Müebbet Hapis: Ömür boyu infaz edilen hapis cezasıdır.
3. Süreli Hapis Cezası: 1 Aydan 20 Yıla kadar olan hapis cezasıdır.
Kısa Süreli Hapis Cezası ise, süreli hapis cezasının bir türüdür ve 1 yıl veya daha az süreli hapis cezalarına verilen isimdir.

KISA SÜRELİ HAPİS CEZASINA SEÇENEK YAPTIRIMLAR
1 yıl veya daha az hapis cezalarının infaz kurumunda çektirilmesinin mahzurları (olumsuz yanları) söz konusu olduğu için bu cezaların aşağıda sayılan seçenek yaptırımlara çevrilebilir. Ancak bu çevirme hakimin takdirine bağlıdır. Seçenek yaptırımlar:
a) Adli para cezası: Kanunda aksi belirtilmedikçe 5 günden az 730 günden fazla olmayan, failin ekonomik durumuna göre bir gün için 20-100 TL’nin Devlet hazinesine ödenmesidir. Hakim bu miktarı taksitlendirebilir. Taksit süresi 2 yılı geçemez ve taksit sayısı 4 ten az olmaz
b) Mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle, tamamen giderilmesine,
c) En az iki yıl süreyle, bir meslek veya sanat edinmeyi sağlamak amacıyla, bir eğitim kurumuna devam etmeye,
d) Belirli yerlere gitmekten veya belirli etkinlikleri yapmaktan yasaklanmaya,
e) Sağladığı hak ve yetkiler kötüye kullanılmak suretiyle veya gerektirdiği dikkat ve özen yükümlülüğüne aykırı davranılarak suç işlenmiş olması durumunda;ilgili ehliyet ve ruhsat belgelerinin geri alınmasına, belli bir meslek ve sanatı yapmaktan yasaklanmaya,
f) Gönüllü olmak koşuluyla kamuya yararlı bir işte çalıştırılmaya, çevrilebilir.

Hakkında seçenek yaptırımlardan birine hükmedilen kişinin bu yaptırımın gereklerine uygun hareket etmesi durumunda, bu ceza infaz edilmeyecek ve kişi açısından bu mahkûmiyete ilişkin sonuçlar ortaya çıkmayacaktır. Çünkü: “Uygulamada asıl mahkûmiyet, bu madde hükümlerine göre çevrilen adlî para cezası veya tedbirdir.” Suç tanımında hapis cezası ile adlî para cezasının seçenek olarak öngörüldüğü hâllerde, hapis cezasına hükmedilmişse; bu ceza artık adlî para cezasına çevrilmez.

SEÇENEK YAPTIRIMA ÇEVİRME ZORUNLULUĞU
Daha önce hapis cezasına mahkûm edilmemiş olmak koşuluyla, mahkûm olunan otuz gün ve daha az süreli hapis cezası ile;
Fiili işlediği tarihte 18 yaşını doldurmamış veya 65 yaşını bitirmiş bulunanların mahkum edildiği bir yıl veya daha az süreli hapis cezası, seçenek yaptırımlardan birine çevrilir.
Taksirli suçlardan dolayı hükmolunan hapis cezası uzun süreli de (1 yıldan fazla) olsa; bu ceza, diğer koşulların varlığı hâlinde taksirli hapis cezası adlî para cezasına çevrilebilir. Ancak, bu hüküm, bilinçli taksir hâlinde uygulanmaz.

SEÇENEK YAPTIRIMLARIN YERİNE GETİRİLMEMESİ
Hüküm kesinleştikten sonra Cumhuriyet savcılığınca yapılan tebligata rağmen 30 gün içinde seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi hâlinde, hükmü veren mahkeme kısa süreli hapis cezasının tamamen veya kısmen infazına karar verir ve bu karar derhâl infaz edilir ve artık mahkumiyet bu yaptırımlar değil mahkum olunan hapis cezası olacaktır.

HAPİS CEZASININ ERTELENMESİ ( TECİL )
Türk Ceza Kanununa göre erteleme bir infaz biçimidir. Cezası ertelenen kişi erteleme süresinin sonunda cezasını çekmiş sayılır.

Erteleme için gerekli şartlar:
a) Kişinin 2 yıl veya daha az süreli hapis cezasına mahkûm edilmiş olması (Eğer fail suçu işlediği sırada 18 yaşını tamamlamamış ise veya 65 yaşını bitirmiş ise sürenin sınırı 3 yıldır)
b) Daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı 3 aydan fazla hapis cezasına mahkum olmamış olması
c) Suçu işledikten sonra yargılama sürecinde gösterdiği pişmanlık dolayısıyla tekrar suç işlemeyeceği konusunda mahkemede bir kanaatin oluşması, gerekir.
Ertelemenin şarta bağlanması: Cezanın ertelenmesi, mağdurun veya kamunun uğradığı zararın aynen iade, suçtan önceki hâle getirme veya tazmin suretiyle tamamen giderilmesi koşuluna bağlı tutulabilir. Bu durumda, koşul gerçekleşinceye kadar cezanın infaz kurumunda çektirilmesine devam edilir. Koşulun yerine getirilmesi hâlinde, hâkim kararıyla hükümlü infaz kurumundan derhâl salıverilir. Cezası ertelenen hükümlü hakkında, bir yıldan az, üç yıldan fazla olmamak üzere, bir denetim süresi belirlenir. Bu sürenin alt sınırı, mahkûm olunan ceza süresinden az olamaz. Denetim süresi içinde;
a) Bir meslek veya sanat sahibi olmayan hükümlünün, bu amaçla bir eğitim programına devam etmesine,
b) Bir meslek veya sanat sahibi hükümlünün, bir kamu kurumunda veya özel olarak aynı meslek veya sanatı icra eden bir başkasının gözetimi altında ücret karşılığında çalıştırılmasına,
c) Onsekiz yaşından küçük olan hükümlülerin, bir meslek veya sanat edinmelerini sağlamak amacıyla, gerektiğinde barınma imkânı da bulunan bir eğitim kurumuna devam etmesine mahkemece karar verilebilir.
Mahkeme, denetim süresi içinde hükümlüye rehberlik edecek bir uzman kişiyi görevlendirebilir. Mahkeme, hükümlünün kişiliğini ve sosyal durumunu göz önünde bulundurarak, denetim süresinin herhangi bir yükümlülük belirlemeden veya uzman kişi görevlendirmeden geçirilmesine de karar verebilir.

ERTELEMENİN ORTADAN KALKMASI
Hükümlünün denetim süresi içinde kasıtlı bir suç işlemesi veya kendisine yüklenen yükümlülüklere, hâkimin uyarısına rağmen, uymamakta ısrar etmesi hâlinde; ertelenen cezanın kısmen veya tamamen infaz kurumunda çektirilmesine karar verilir. Denetim süresi yükümlülüklere uygun veya iyi hâlli olarak geçirildiği takdirde, ceza infaz edilmiş sayılır.

GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Güvenlik Tedbiri: Toplum için tehlike oluşturan suçun işlenmesinden sonra fail hakkında hakim tarafından hükmedilen yaptırımdır. Güvenlik tedbirleri bir yandan toplumu korumak diğer yandan da, suç teşkil eden fiili ortaya koyan şahsın, yeni suçlar işlememesi için uygulanır. Güvenlik tedbiri, tekrar suç işlenmesini önlemek için öngörülmüş olan toplumsal savunma mekanizmasıdır.
1- Türk Ceza Kanununda gerçek kişiler için güvenlik tedbirleri üç türdür:
a) Belli hakları kullanmaktan yoksun kılma,
b) Eşya müsaderesi,
c) Kazanç müsaderesi.
2- Tüzel kişilere has güvenlik tedbirleri ise: faaliyet izninin iptalidir. Faaliyet izni kötüye kullanılarak işlenilen suçlarda faaliyet izni iptal edilebilir. Yine eğer şartları var ise, tüzel kişiler için de eşya müsaderesi ve kazanç müsaderesi güvenlik tedbirleri de uygulanabilir.

A- BELLİ HAKLARDAN YOKSUN KILMA
Kişi, kasten işlemiş olduğu suçtan dolayı hapis cezasına mahkûmiyetin kanuni sonucu olarak;
a) Sürekli, süreli veya geçici bir kamu görevinin üstlenilmesinden; bu kapsamda, Türkiye Büyük Millet Meclisi üyeliğinden veya Devlet, il, belediye, köy veya bunların denetim ve gözetimi altında bulunan kurum ve kuruluşlarca verilen, atamaya veya seçime tâbi bütün memuriyet ve hizmetlerde istihdam edilmekten,
b) Seçme ve seçilme ehliyetinden ve diğer siyasî hakları kullanmaktan,
c) Velayet hakkından; vesayet veya kayyımlığa ait bir hizmette bulunmaktan,
d) Vakıf, dernek, sendika, şirket, kooperatif ve siyasî parti tüzel kişiliklerinin yöneticisi veya denetçisi olmaktan,
e) Bir kamu kurumunun veya kamu kurumu niteliğindeki meslek kuruluşunun iznine tâbi bir meslek veya sanatı, kendi sorumluluğu altında serbest meslek erbabı veya tacir olarak icra etmekten, yoksun bırakılır.

B- EŞYA MÜSADERESİ
Müsadere, suça konu olan veya suçta kullanılan, suçtan elde edilen veya suç işlenmek suretiyle ortaya çıkan bir eşyanın mülkiyetinin devlete geçmesidir.
İyiniyetli üçüncü kişilere ait olmamak koşuluyla, kasıtlı bir suçun işlenmesinde kullanılan veya suçun işlenmesine tahsis edilen ya da suçtan meydana gelen eşyanın müsaderesine hükmolunur. Suçun işlenmesinde kullanılmak üzere hazırlanan eşya, kamu güvenliği, kamu sağlığı veya genel ahlâk açısından tehlikeli olması durumunda müsadere edilir.
Eşyanın, ortadan kaldırılması, elden çıkarılması, tüketilmesi veya müsaderesinin başka bir surette imkânsız kılınması hâlinde; bu eşyanın değeri kadar para tutarının müsaderesine karar verilir. Üretimi, bulundurulması, kullanılması, taşınması, alım ve satımı suç oluşturan eşya, müsadere edilir. Birden fazla kişinin paydaş olduğu eşya ile ilgili olarak, sadece suça iştirak eden kişinin payının müsaderesine hükmolunur.

C- KAZANÇ MÜSADERESİ
Suçun işlenmesi ile elde edilen veya suçun konusunu oluşturan ya da suçun işlenmesi için sağlanan maddî menfaatler ile bunların değerlendirilmesi veya dönüştürülmesi sonucu ortaya çıkan ekonomik kazançların müsaderesine karar verilir. Bu fıkra hükmüne göre müsadere kararı verilebilmesi için maddî menfaatin suçun mağduruna iade edilememesi gerekir.
Müsadere konusu eşya veya maddî menfaatlere el konulamadığı veya bunların merciine teslim edilmediği hâllerde, bunların karşılığını oluşturan değerlerin ( eşya yerine geçen değer- para ) müsaderesine hükmedilir.

D- ÇOCUKLARA ÖZGÜ GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Çocuklara özgü güvenlik tedbirlerinin neler olduğu ve ne suretle uygulanacakları ilgili kanunda gösterilir. Çocuk Koruma Kanunu’na göre bu tedbirler; Danışmanlık, Eğitim, Bakım, Sağlık ve Barınma Tedbirleridir. (Çocuk Kor. Kan. m. 5)

E- AKIL HASTALARINA ÖZGÜ GÜVENLİK TEDBİRLERİ
Fiili işlediği sırada akıl hastası olan kişi hakkında, koruma ve tedavi amaçlı olarak güvenlik tedbirine hükmedilir. Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilen akıl hastaları, yüksek güvenlikli sağlık kurumlarında koruma ve tedavi altına alınırlar.
Hakkında güvenlik tedbirine hükmedilmiş olan akıl hastası, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca düzenlenen raporda toplum açısından tehlikeliliğinin ortadan kalktığının veya önemli ölçüde azaldığının belirtilmesi üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir.
Suç işleyen alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlısı kişilerin, güvenlik tedbiri olarak, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılarına özgü sağlık kuruluşunda tedavi altına alınmasına karar verilir. Bu kişilerin tedavisi, alkol ya da uyuşturucu veya uyarıcı madde bağımlılığından kurtulmalarına kadar devam eder. Bu kişiler, yerleştirildiği kurumun sağlık kurulunca bu yönde düzenlenecek rapor üzerine mahkeme veya hâkim kararıyla serbest bırakılabilir.

SUÇTA TEKERRÜR ( TEKRAR SUÇ İŞLEME) VE ÖZEL TEHLİKELİ SUÇLULAR
Önceden işlenen suçtan dolayı verilen hüküm kesinleştikten sonra yeni bir suçun işlenmesi hâlinde, (aynı türden suç olmasına gerek yoktur. Başka bir suç işlenmiş ise de) tekerrür hükümleri uygulanır. Bunun için cezanın infaz edilmiş olması gerekmez. İlk cezanın kesinleşmiş olması yeterlidir. Tekerrür hükümleri, önceden işlenen suçtan dolayı;
a) 5 yıldan fazla süreyle hapis cezasına mahkûmiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 5 yıl,
b) 5 yıl veya daha az süreli hapis ya da adli para cezasına mahkumiyet hâlinde, bu cezanın infaz edildiği tarihten itibaren 3 yıl, geçtikten sonra işlenen suçlar dolayısıyla uygulanmaz.
 Tekerrür halinde, sonraki suça ilişkin kanun maddesinde seçimlik olarak hapis cezası ile adlî para cezası öngörülmüşse, hapis cezasına hükmolunur.
 Kasıtlı suçlarla taksirli suçlar ve sırf askerî suçlarla diğer suçlar arasında tekerrür hükümleri uygulanmaz.
 Kasten öldürme, kasten yaralama, yağma, dolandırıcılık, uyuşturucu veya uyarıcı madde imal ve ticareti ile parada veya kıymetli damgada sahtecilik suçları hariç olmak üzere; yabancı ülke mahkemelerinden verilen hükümler tekerrüre esas olmaz.
 Fiili işlediği sırada onsekiz yaşını doldurmamış olan kişilerin işlediği suçlar dolayısıyla tekerrür hükümleri uygulanmaz.
 Tekerrür hâlinde hükmolunan ceza, mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilir. Tekerrür sebebiyle failin cezası arttırılmaz. Ayrıca, mükerrir hakkında cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanır.

SINIR DIŞI EDİLME: İşlediği bir suç sebebiyle hapis cezasına mahkum olan yabancı koşullu salıverilmeden yararlandıktan ve her halde cezasının infazı tamamlandıktan sonra, sınır dışı işlemleriyle ilgili olarak değerlendirilmek üzere derhal İçişleri Bakanlığına bildirilir.

CEZANIN BELİRLENMESİ VE BİREYSELLEŞTİRİLMESİ
Somut olayda önce temel ceza belirlenir. Daha sonra temel ceza üzerinden önce artırımlar daha sonra da indirimler hesaplanır. Daha sonra ise ilk önce ’’teşebbüs’’ en son ise’’takdiri indirim nedenleri’’ uygulanarak sonuç ceza belirlenir. Kanunda açıkça yazılı olmadıkça, cezalara ne artırılabilir ne eksiltilebilir ne de değiştirilebilir.(TCKm. 61/10 )

TAKDİRİ İNDİRİM NEDENLERİ: Failin geçmişi, Sosyal ilişkileri, Fiilden sonraki ve yargılama sürecindeki davranışları, Cezanın failin geleceği üzerindeki olası etkileri gibi hususlar göz önünde bulundurulabilir. Hakim takdiri indirim yapmak zorunda değildir.

MAHSUP: Hüküm kesinleşmeden önce gerçekleşen ve şahsî hürriyeti sınırlama sonucunu doğuran bütün hâller nedeniyle geçirilmiş süreler, hükmolunan hapis cezasından indirilir. Adlî para cezasına hükmedilmişse,bir gün 100 TL sayılmak üzere, cezadan indirim yapılır.

DAVA VE CEZANIN DÜŞÜRÜLMESİ
1- SANIĞIN VEYA HÜKÜMLÜNÜN ÖLÜMÜ
Sanığın ölümü hâlinde kamu davasının düşürülmesine karar verilir. Ancak, niteliği itibarıyla müsadereye tâbi eşya ve maddî menfaatler hakkında davaya devam olunarak bunların müsaderesine hükmolunabilir. Hükümlünün ölümü, hapis ve henüz infaz edilmemiş adlî para cezalarını ortadan kaldırır. Ancak, müsadereye ve yargılama giderlerine ilişkin olup ölümden önce kesinleşmiş bulunan hüküm, infaz olunur.

2- AF
Genel af hâlinde, kamu davası düşer, hükmolunan cezalar bütün neticeleri ile birlikte ortadan kalkar. Genel af halinde affa uğrayan cezalar adli sicilden silinir ve affa uğramış mahkumiyetler tekerrüre esas olmaz. Genel affa meclis karar verir.
Özel af ile hapis cezasının infaz kurumunda çektirilmesine son verilebilir veya infaz kurumunda çektirilecek süresi kısaltılabilir ya da adlî para cezasına çevrilebilir. Özel affa TBMM veya Cumhurbaşkanı karar verir.(kocama, sürekli hastalık veya sakatlık halleri ile sınırlı olmak koşuluyla) Orman suçları için genel ve özel af çıkarılmaz.

3- DAVA VE CEZA ZAMANAŞIMI
DAVA ZAMANAŞIMI
Kanunda öngörülen süreler içerisinde kamu davası hiç açılmaması durumunda dava açılmaması ve açılmışsa da davanın düşmesini gerektiren sürelere dava zamanaşımı denilir. Soruşturma ve kovuşturma yapılmasının, izin veya karar alınması veya diğer bir mercide çözülmesi gereken bir meselenin sonucuna bağlı bulunduğu hâllerde; izin veya kararın alınmasına veya meselenin çözümüne veya kanun gereğince hakkında kaçak olduğu hususunda karar verilmiş olan suç faili hakkında kaçaklık kararı kaldırılıncaya kadar dava zamanaşımı durur.
Dava zamanaşımı kesildiğinde ise, zamanaşımı süresi yeniden işlemeye başlar. Şu hallerde dava zamanaşımı kesilir:
a) Şüpheli veya sanıklardan birinin savcı huzurunda ifadesinin alınması veya sorguya çekilmesi,
b) Şüpheli veya sanıklardan biri hakkında tutuklama kararının verilmesi,
c) Suçla ilgili olarak iddianame düzenlenmesi,
d) Sanıklardan bir kısmı hakkında da olsa, mahkûmiyet kararı verilmesi,

CEZA ZAMANAŞIMI
Ceza zamanaşımı, hükmün kesinleştiği veya infazın herhangi bir suretle kesintiye uğradığı günden itibaren işlemeye başlar ve kalan ceza miktarı esas alınarak süre hesaplanır. Dava ve ceza zamanaşımı re'sen uygulanır.
Mahkûmiyet hükmünün infazı için yetkili merci tarafından hükümlüye kanuna göre yapılan tebligat veya bu maksatla hükümlünün yakalanması ceza zamanaşımını keser.
Bir suçtan dolayı mahkûm olan kimse üst sınırı iki yıldan fazla hapis cezasını gerektiren kasıtlı bir suç işlediği takdirde, ceza zamanaşımı kesilir.

MÜSADERE ZAMANAŞIMI
Müsadereye ilişkin hüküm, kesinleşmeden itibaren 20 yıl geçtikten sonra infaz edilmez.

4. SORUŞTURULMASI VE KOVUŞTURULMASI ŞİKAYETE BAĞLI BORÇLAR
Soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı olan suç hakkında yetkili kimse altı ay içinde şikâyette bulunmadığı takdirde soruşturma ve kovuşturma yapılamaz. Zamanaşımı süresini geçmemek koşuluyla bu süre, şikâyet hakkı olan kişinin fiili ve failin kim olduğunu bildiği veya öğrendiği günden başlar. Şikâyet hakkı olan birkaç kişiden birisi altı aylık süreyi geçirirse bundan dolayı diğerlerinin hakları düşmez. Kovuşturma yapılabilmesi şikâyete bağlı suçlarda kanunda aksi yazılı olmadıkça suçtan zarar gören kişinin vazgeçmesi davayı düşürür ve hükmün kesinleşmesinden sonraki vazgeçme cezanın infazına engel olmaz. İştirak hâlinde suç işlemiş sanıklardan biri hakkındaki şikâyetten vazgeçme, diğerlerini de kapsar. Kanunda aksi yazılı olmadıkça, vazgeçme onu kabul etmeyen sanığı etkilemez.
Suçtan zarar gören gerçek kişi veya özel hukuk tüzel kişisi olup, soruşturulması ve kovuşturulması şikâyete bağlı bulunan suçlarda, failin suçu kabullenmesi ve doğmuş olan zararın tümünü veya büyük bir kısmını ödemesi veya gidermesi koşuluyla mağdur ile fail özgür iradeleri ile uzlaştıklarında ve bu husus Cumhuriyet savcısı veya hâkim tarafından saptandığında kamu davası açılmaz veya davanın düşürülmesine karar verilir.

5. ÖN ÖDEME
Uzlaşma kapsamındaki suçlar hariç olmak üzere, yalnız adli para cezasını gerektiren veya kanun maddesinde öngörülen hapis cezasının yukarı sınırı üç ayı aşmayan suçların faili;
a) Adlî para cezası maktu ise bu miktarı, değilse aşağı sınırını,
b) Hapis cezasının aşağı sınırının karşılığı olarak her gün için yirmi Türk Lirası üzerinden bulunacak miktarı,
c) Hapis cezası ile birlikte adlî para cezası da öngörülmüş ise, hapis cezası için bu fıkranın (b) bendine göre belirlenecek miktar ile adlî para cezasının aşağı sınırını,
Soruşturma giderleri ile birlikte, Cumhuriyet savcılığınca yapılacak tebliğ üzerine on gün içinde ödediği takdirde hakkında kamu davası açılmaz.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir