Türk Vergi Sistemi Genel Tarama Testi Çözümlü Sorular

Cevapla
murat
Mesajlar: 12
Kayıt: 25 Mar 2017 20:53
İletişim:

27 Mar 2017 19:20

ÇÖZÜMLÜ SORULAR

ÇÖZÜMLÜ GENEL TEST


1. Aşağıdakilerden hangisi geniş anlamda vergi hukukunun kapsamında yer almamaktadır?
A) Vergi B) Resim
C) Harç D) Bütçe
E) Parafiskal gelirler

Yanıt: Bütçe, kamusal mal ve hizmet üretmenin finansman aracıdır ve geniş anlamda vergi hukuku kapsamında yer almaz. Yanıt D seçeneğidir.

2. Anayasa mahkemesi kararları ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Vergi hukuku için bağlayıcı bir kaynaktır
B) Yürürlükteki bir uluslararası vergi anlaşması anayasa mahkemesinde iptal konu olamaz.
C) Cumhurbaşkanı onayından sonra Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.
D) Olağanüstü hallerde vergi düzenlemesi getiren bir kanun hükmünde kararname anayasa mahkemesi kararlarına konu olamaz.
E) Kararlar geçmişe hem de geleceğe etkilidir.

Yanıt: Vergi hukukunun yeni norm koyan asli kaynakları, anayasa, vergi kanunları, uluslararası antlaşmalar, kanun hükmünde kararnameler, bakanlar kurulu kararları, Anayasa Mahkemesi Kararı, Danıştay içtihadı birleştirme kararları ve diğer düzenleyici işlemlerden (yasalar çerçevesinde çıkarılan tüzükler ve yönetmelikler) ibarettir.
Anayasa Mahkemesi bir kanunu veya maddesini anayasaya aykırı olduğuna karar verirse, iptal kararının Resmi Gazetede yayımlanmasıyla iptal edilen kanun veya maddesi yürürlükten kalkar.
Vergi kanunları, kamu hukukuna ilişkin yükümlülükler getirdiğinden, bu kanunların özellikle malî yükümü artırıcı nitelikteki hükümlerinin, geçmişe yürütülmemesi hukuki güvenlik ilkesi yönünden önem taşır. Hukuki güvenlik ilkesi, vergi yasalarının geçmişte meydana gelen olaylara uygulanmamasını gerektirir. Kişiler gelecek dönemlere ilişkin planlarını yürürlükteki vergi yasalarına göre yaparlar. Sonradan çıkartılan yasalarla geçmiş dönemler için vergi yükünün artırılması, yükümlülerin devlete ve hukuk düzenine olan güvenlerini sarsar, ekonomik ve ticari hayatta bulunması gereken belirlilik ve istikrar bozulur.Yanıt E seçeneğidir.

3. Vergi Hukuku’nun kamu hukuku alanına girmesinin ana sebebi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Eşit durumda bulunan taraflar arasındaki ilişkileri düzenlemesi
B) Vergi suçlarının bir kısmının ceza mahkemelerinde yargılanması
C) Devletin egemenlik gücünden kaynaklanan ilişkileri düzenlemesi
D) Kamu hukukunun inceleme alanına giren çeşitli konularda belirlenen ilkelerin vergi hukuku tarafından esas alınması
E) Hepsi

Yanıt: Devlet vergilendirme yetkisinin kaynağını egemenlik hakkından almaktadır. Dolayısıyla devlet egemenlik haklarını kullanarak vergilendirme ile kaynaklayan ilişkileri düzenlemekte bu nedenle vergi hukuku kamu hukukuna girmektedir. Yanıt C seçeneğidir.

4. Ülke sınırları içinde yerli veya yabancı olsun herkes için, o ülkenin kanunlarının geçerli olduğu ilke aşağıdakilerden hangisidir?
A) Mülkilik ilkesi B) Şahsilik ilkesi
C) Kişisellik ilkesi D) Çifte vergileme ilkesi
E) Genellik ilkesi

Yanıt: Kanunlar mülkiyeliği ilkesi: Bu ilkeye göre her ülkenin kanunları o ülkenin sınırları içindeki yerli ya da yabancı her kese ve bütün hukuksal işlemlere uygulanır.Bu ilkesiye göre bir ülke egemenlik hakkına dayanarak sınırları içindeki gelirlerden, harcamalardan ya da işlemlerden vergi alma yetkisine sahiptir. Vergiyi doğuran olayı oluşturan kişinin o ülke vatandaşı olup olmaması önemli değildir. Bir devletin vergi kanunları ancak o devletin egemenlik alanı içinde geçerlidir
Türk Vergi Sisteminde; Gelir ve Kurumlar Vergisinde Tam mükellefler için şahsilik; dar mükellefler için mülkilik ilkesi; Katma Değer Vergisi ve Özel Tüketim Vergisinde mülkilik ilkesi; Emlak Vergisinde mülkilik ilkesi, Motorlu Taşıtlar Vergisinde mülkilik ilkesi, Damga Vergisinde mülkilik ilkesi esas alınmıştır. Yanıt A seçeneğidir.

5. Aşağıdakilerden hangisi genel vergi hukukunun kapsamına girer?
A) Gelirler üzerinden alınan vergiler
B) Servet üzerinden alınan vergiler
C) Harcama üzerinden alınan vergiler
D) Vergi cezaları
E) Motorlu Taşıt vergisi

Yanıt: Genel vergi hukuku tüm vergiler için geçerli olan ortak hükümlerin ele alınıp açıklandığı bölüm olup, genel hükümler adı da verilir. Bu çerçevede, Vergi usul hukuku, Vergi icra hukuku, Vergi ceza hukuku, Vergi yargılama hukuku ve Uluslararası vergi hukuku genel vergi hukuku kapsamına girmektedir.
Dolayısıyla vergi cezaları genel vergi hukuku kapsamındadır. Yanıt D seçeneğidir.

6. Bir vergi yasası hükmü yorumlanırken kanun gerekçesinden ve meclis tutanaklarından yararlanılması aşağıdaki yorum yöntemlerinden hangisinin uygulandığını gösterir?
A) Tarihi yorum B) Sistematik yorum
C) Deyimsel yorum D) Ekonomik yaklaşım
E) Amaçsal yaklaşım

Yanıt: Tarihsel Yorum: Bu yöntemde kanun koyucunun kanunu koyduğu zamanki iradesi araştırılır. Bu nedenle yorum kanunun hazırlık aşamasından kanunlaşıncaya kadar geçirdiği tüm aşamalar (kanun tasarı veya teklifleri, gerekçeler, komisyon tutanakları ve meclis görüşmeleri vb.) dikkate alınarak yapılır. Bu yöntemde kanunun şimdiki amacı değil, kanunlaştığı zamanki iradesinin ve amacının ne olduğu anlaşılmaya çalışılır.Yanıt A seçeneğidir.
7. Kamu gelirlerin toplanmasına ve giderin yapılmasına ilişkin hukuk kuralarının tümüne ……………denir
A) Mali Hukuk B) Gelir Hukuku
C) Vergi Hukuku D) Harcama Hukuku
E) Bütçe Hukuku

Yanıt: Genel anlamıyla, devletle kişiler arasındaki vergi ilişkilerinden doğan hak ve ödevleri düzenleyen hukuk dalına vergi hukuku denir.
Bilindiği üzere kamu gelirlerin toplanmasına ve giderin yapılmasına ilişkin hukuk kuralarının tümüne Mali hukuk denir. Kamu hizmetinin gerektirdiği harcamalar yani mali hukukun giderlere ilişkin kurallar gider hukukunu, bunların finansmanına ilişkin kurallar ise gelir hukukunu oluşturmaktadır. Doktrinde gelir hukuku yerine vergi hukuku tercih edilmektedir. Yanıt A seçeneğidir.

8. Aşağıdaki kaynaklardan hangisi hem vergi idaresi hem de mükellefler ve vergi yargısı açısından bağlayıcı özellik taşımaktadır?
A) Genelge B) Mukteza
C) Örf ve adet D) Sirküler
E) İçtihadı birleştirme kararı

Yanıt: Yazılı hukuk ve gelenek kurallarının aksine, içtihat hukuku kuralları uyulması zorunlu nitelikteki kurallar değillerdir. Bu nedenle, Vergi Mahkemelerinin kararları, Danıştay Vergi Dava Daireleri Kurulu kararları ile daire kararları ve kararları vergi hukukunun yardımcı kararları olup, sadece ilgili mükellef ya da sorumlu ile vergi dairesini o olayla ilgili bağlar. Zira, yargı kuruluşları farklı kişiler için benzer konularda farklı kararlar alabilirler. Ancak, Danıştay İçtihadı Birleştirme Kararları, hakimi bağlayıcı nitelikte kurallardır. Bu nedenle İçtihadı Birleştirme Kararları vergi hukukunun temel ve zorunlu kaynaklarından biridir. Yüksek mahkeme, kendini oluşturan dairelerin kararları arasındaki farklı uygulamaları “İçtihadı Birleştirme Kararı” yoluyla gidererek uygulamada birlik sağlar. İşte bu karar herkesi bağlar.Yanıt E seçeneğidir.

9. Vergi yükümlüsü ve sorumluların özel hukuk biçimlerini ve kurumlarını kullanarak vergi kaçırma amacına yönelik olarak yaptıkları sözleşmeye ne ad verilir?
A) Özel hukuk sözleşmesi B) İmtiyaz Sözleşmesi
C) Peçeleme sözleşmesi D) Muvazaa
E) Hiçbiri

Yanıt: Vergi hukukunda yorum yapılırken bazı özellikli kurallara yer verilmiştir. Bu kuralların başında “ekonomik yaklaşım” gelmektedir. Ekonomik yaklaşıma VUK’un 3/B-1 maddesi geçit vermektedir. Kanunun ilgili normu “vergilendirmede vergiyi doğuran olay ve bu olaya ilişkin muamelelerin gerçek mahiyeti esastır” şeklinde ortaya konmuştur. Ekonomik yorum yaklaşımıyla vergi doğuran olayın saptanmasında ve vergi kanunu hükümlerinin yorumlanmasında hukuki biçimlerin ötesine geçilerek gerçek ekonomik nitelik ön plana alınmaktadır. Bu yorum kuralı ile gerçek iktisadi ilişkinin çeşitli hukuki kılıflar kullanılarak gizlenmesinin önüne geçilmesi amaçlanmaktadır. Vergi hukukunda, mükellefler vergi kaçırmak amacıyla özel hukuk biçimlerini olağan sayılmayacak şekilde kullanmalarına “peçeleme” denir.Bu şekilde yapılan sözleşmeye ise peçeleme sözleşmesi denir. Yanıt C seçeneğidir.

10. Aşağıdakilerden hangisi yorum yöntemlerinden biri değildir?
A) Tarihi yorum B) Sistematik yorum
C) Deyimsel yorum D) Güncel yorum
E) Amaçsal yaklaşım

Yanıt:
Yanıt A seçeneğidir.


11. Vergi kanunlarına göre kendisine vergi borcu düşen gerçek veya tüzel kişiye ne ad verilir?
A) Vergi sorumlusu B) Vergi mükellefi
C) Kanuni temsilci D) Vergi yüklenicisi
E) Fiili mükellef

Yanıt: Vergi Yükümlüsü (Mükellefi): Vergi yasalarına göre üzerine düşen parasal (maddi) ve/veya biçimsel ödevleri yerine getirmek zorunda olan kişiye vergi mükellefi denir. Vergi mükellefinin belli miktarda vergiyi kamu alacaklısına ödemek zorunda olmasına maddi mükellefiyet denir. Vergi mükelleflerinin maddi ödevlerinin yanı sıra defter tutmak, belge düzenlemek, beyanname vermek, bildirimlerde bulunmak gibi çeşitli biçimsel ödevleri de vardır. Gerçek ve tüzel kişiler vergi mükellefi olabileceği gibi, tüzel kişiliği olmayan kurumlar da vergi mükellefi olabilirler. Vergi mükellefi olabilmek için hukuki işlem ehliyetine sahip olmak şartdeğildir. Yani, temyiz kudreti olmayanlar, on sekiz yaşından küçük olanlar ya da kısıtlanmış kişiler de vergi mükellefi olabilirler. Yanıt B seçeneğidir.

12. Verginin üzerinden alındığı şey aşağıdakilerden hangisidir?
A) Verginin matrahı B) Vergiyi doğuran olay
C) Verginin konusu D) Vergi mükellefi
E) Vergi tarifesi

Yanıt: Verginin Konusu: Üzerine vergi konulan şeydir. Malların yanı sıra hizmetleri de içerir. Verginin konusunu yasa koyucu belirler. Örneğin gelir vergisinin konusunu elde edilen gelir oluşturur.Yanıt C seçeneğidir.

13. Bir vergi tarh edildikten sonra mükellefin defter,kayıt ve belgelerinin incelenmesi sonucu kanunî ölçülere göre bir matrah veya matrah farkı ortaya çıkması halinde yapılacak olan tarhiyata ne ad verilir?
A) İkmalen tarhiyat B) Re'sen tarhiyat
C) Beyan üzerine tarhiyat D) İdarece tarhiyat
E) Kesinti yoluyla tarhiyat

Yanıt: İkmalen tarh, bir vergi tarh edildikten sonra bu vergiye ilişkin olarak ortaya çıkan ve defter, kayıt ve belgelere ya da kanuni ölçülere dayanılarak miktarı tespit olunan bir matrah ya da matrah farkı üzerinden ilave vergi tarh edilmesidir.Yanıt A seçeneğidir.

14. Aşağıdakilerden hangisine tebligat yapılamaz?
A) Mükellefin kendisine yapılan tebligat
B) Mükellefin işyerinde çalışana yapılan tebligat
C) Mükellefin SMMM’ne yapılan tebligat
D) Mükellefin ikametgahında bulunan 18 yaşındaki kızına yapılan tebligat
E) Mükellefin kanuni temsilcisine yapılan tebligat

Yanıt: Tebliğ mükelleflere, bunların kanuni temsilcilerine, umumi vekillerine veya vergi cezası kesilenlere yapılır. Tüzel kişilere yapılacak tebliğ, bunların başkan, müdür veya kanuni temsilcilerine, vakıflar ve cemaatler gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerde bunları idare edenlere veya temsilcilerine yapılır. Tüzel kişilerin müteaddit (birden çok) müdür veya temsilcisi varsa tebliğin bunlardan birine yapılması kâfidir. Tebliğ, kendisine tebligat yapılacak kimsenin bulunmaması halinde ikametgah adresinde bulunanlardan veya işyerlerinde memur ya da müstahdemlerinden birine yapılır (Muhatap yerine bu şekilde kendisine tebliğ yapılacak kimsenin görüşüne nazaran 18 yaşından aşağı olmaması ve bariz bir surette ehliyetsiz bulunmaması gerekir.) Yanıt C seçeneğidir.

15. Küçüklerin vergi yükümlülüğünü aşağıdakilerden hangisi yerine getirir?
A) Küçüklerin vergi yükümlülüğü olmaz
B) İradi temsilci
C) Vergi yüklenicisi
D) Kanuni temsilci
E) Vergi sorumlusu

Yanıt: Tüzel kişilerle, küçüklerin ve kısıtlıların, Vakıflar ve cemaatlar gibi tüzel kişiliği olmayan teşekküllerin mükellef veya vergi sorumlusu olmaları halinde bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri, tüzel kişiliği olmayan teşekkülleri idare edenler ve varsa bunların temsilcileri tarafından yerine getirilir (VUK, m. 10).
Kanuni temsilciler ödevleri yerine getirmemeleri yüzünden mükelleflerin veya vergi sorumlularının varlığından tamamen veya kısmen alınmayan vergi ve buna bağlı alacaklar, kanuni ödevleri yerine getirmeyenlerin varlıklarından alınır. Temsilciler veya teşekkülü idare edenler bu suretle ödedikleri vergiler için asıl mükelleflere rücu edebilirler. Yanıt D seçeneğidir.



16. Verginin hesaplamasına esas alınan değer ve ölçülere ne ad verilir?
A) Tarh B) Matrah
C) Vergi tarifesi D) Verginin tespiti
E) Tespit

Yanıt: Vergi borcunun hesaplanabilmesi için, vergi tarifesinin üzerine uygulandığı, verginin hesaplanmasında esas alınan ekonomik ve teknik değere matrah denir. Günümüzde en yaygın matrah türü, ad valorem, yani ekonomik ya da parasal esasına dayanan matrahtır. Bunun yanında pek yaygın olmazsa, fiziki ya da teknik esasına dayanan spesifik matraha da uygulanmaktadır. Spesifik matrahlarda vergi konusunun ağırlık, hacim, yüzölçümü gibi sayısal büyüklükler esas alınmaktadır. Örneğin ekmek başına 1 lira vergi alınması halinde spesifik matrah, ekmek fiyatının üzerinden %1 oranından vergi alınması halinde advalorem matrah uygulanmış olur.Yanıt B seçeneğidir.

17. Vergi Usul Kanunu'na göre aşağıdaki tebliğ yöntemlerinden hangisi muhatabın kabulüne bağlıdır?
A) Posta yoluyla tebliğ
B) Dairede tebliğ
C) Memur vasıtasıyla tebliğ
D) İlan yoluyla tebliğ
E) Basın-yayın organları aracılığı ile tebliğ

Yanıt:Dairede veya Komisyonda Tebliğ: Tebliğin muhatabı veya vekili herhangi bir nedenle vergi dairesine (veya komisyona) geldiğinde tebliğ evrakını almayı kabul etmesi halinde tebligat yapılabilir. Muhatabın tebligatı kabul etmemesi halinde tebligat adres biliniyorsa posta veya memur yoluyla bilinmiyorsa ilanen yapılır. Yanıt B seçeneğidir.

18. Tarh ve tebliğ edilen bir verginin ödenmesi gereken bir safhaya gelmesine ne ad verilir?
A) Tarh B) Tebliğ
C) Tahakkuk D) Tahsil
E) Kesinleşme

Yanıt: Tarh ve tebliğ eden verginin ödenmesi gereken aşamaya gelmesine tahakkuk denir. Yanıt. C seçeneğidir.

19. Vergi matrahının tamamen veya kısmen defter, kayıt ve belgelere veya kanuni ölçülere dayanılarak tespitine imkan bulunmayan hallerde, takdir komisyonları tarafında takdir edilen veya vergi incelemesi yapmaya yetkili organlarca düzenlenmiş vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah veya matrahlar üzerinden verginin tarh olunması ne tür tarh işlemidir?
A) Beyan üzerinden tarh B) Götürü usulde tarh
C) İdarece tarh D) Re’sen tarh
E) İkmalen tarh

Yanıt: Re’sen tarh ise mükellefin defter, kayıt ve belgelerinin güvenilirliğini yitirdiği durumlarda takdir komisyonları tarafından takdir edilen ya da vergi inceleme raporlarında belirtilen matrah ya da matrah kısmı üzerinden vergi tarh olunmasıdır.Yanıt D seçeneğidir.
20. Aşağıdakilerden hangisi VUK’ta belirtilen “bilinen adreslerden” biri değildir?
A) Mükellefler tarafından ise başlamada bildirilen adresler,
B) Muhbir tarafından vergi dairesine bildirilen adresler,
C) İşi bırakmada bildirilen adresler,
D) Vergi beyannamelerinde bildirilen adresler,
E) Yoklama fişlerinde tespit edilen adresler

Yanıt: Tebligat muhatabın bilinen adresine yapılır. Bilinen adresler şunlardır (VUK md. 101).
- Mükellefler tarafından ise başlamada bildirilen adresler,
- İşi bırakmada bildirilen adresler,
- Vergi beyannamelerinde bildirilen adresler,
- Yoklama fişlerinde tespit edilen adresler,
- Vergi mahkemelerinde dava açma dilekçesinde ve cevaplamada gösterilen adresler,
- Yetkili memurlarca tutanakla tespit edilen adresler.
Yanıt B seçeneğidir.

21. Kendi nam ve hesabına ödediği vergiyi ekonomik ilişkilerden yararlanarak başkasına yansıtan kimselere ne denir?
A) Kanuni Temsilci B) Aracı Mükellef
C) Nihai Mükellef D) Vergi Sorumlusu
E) Vergi Yüklenicisi

Yanıt: Kendi nam ve hesabına ödediği vergiyi ekonomik ilişkilerden yararlanarak başkasına yansıtan kimselerearacı mükellef denir. Yanıt B seçeneğidir.

22. Vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın vukuu veya hukuki durumun tekemmülüne ne ad verilir?
A) Verginin Konusu B) Verginin Mükellefi
C) Vergiyi Doğuran Olay D) Verginin Matrahı
E) Vergi Tarifesi

Yanıt: Vergiyi Doğuran Olay: Verginin konusu ile mükellefi arasında kurulan ekonomik ya da hukuki bağlantıya vergiyi doğuran olay denir. Yani, vergi kanunlarının vergiyi bağladıkları olayın meydana gelmesidir. Konu ve mükellef gibi vergiyi doğuran olay da yasada tanımlanır. Vergiyi doğuran olayın suç sayılması ya da kanunlarla yasaklanmış olması vergilendirmeyi etkilemez. Örneğin, yasalara aykırı olarak kumarhane işletilmesine rağmen, bu faaliyetten elde edilen ticari kazanç gelir vergisine tabi tutulur. Türk vergi mevzuatından vergiyi doğuran olaylara şu örnekleri verebiliriz; gelir vergisinin konusu gelir, mükellefi ise gerçek kişilerdir. Vergiyi doğuran olay ise gelirin elde edilmesidir.Yanıt C seçeneğidir.

23. Miktar ya da fiziksel ölçütlere dayanan tarifeye ......, matraha belirli oranlar şeklinde uygulanan ve kıymet esasına dayanan tarifeye de .....vergiler denir.
A) Spesifik- Advalorem B) Düz- Artan oranlı
C) Mutlak- Nispi D) Advalorem Spesifik
E) Artan oranlı – Düz tarifeli

Yanıt:Miktar ya da fiziksel ölçütlere dayanan tarifeye spesifikmatraha belirli oranlar şeklinde uygulanan ve kıymet esasına dayanan tarifeye de advaloremvergiler denir.Yanıt A seçeneğidir.

24. Tüzel kişilerin kanuni temsilcileri sorumluluğunu yerine getirmeyerek vergi borcunu ödemezse, ödenmeyen vergi hakkında aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Önce temsilciden ondan alınamazsa tüzel kişiden istenir
B) Önce tüzel kişiden ondan alınamazsa temsilciden istenir
C) Aynı anda hem temsilciden hem de tüzel kişiden istenir
D) Sadece temsilciden istenir.
E) Sadece tüzel kişiden istenir

Yanıt: Tüzel kişilerin kanuni temsilcileri sorumluluğunu yerine getirmeyerek vergi borcunu ödemezse önce tüzel kişiden ve tüzel kişiden alınmazsa, tüzel kişiliğin temsilcisinden istenir. Temsilci ödediği vergiyi asıl mükellef olan tüzel kişiye rucü edebilir. Yanıt B seçeneğidir.

25. Vergi yükümlüsü olabilme ehliyeti ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Fiil ehliyetine sahip olmayanlar vergiyi doğuran olayla ilişki içindelerse vergi yükümlüsü olurlar
B) Vergi hukukunda ehliyetin temeli vergi ödeme gücüdür.
C) Tüzel kişilerin ve tüzel kişiliği olmayan vakıf, cemaat gibi kuruluşların yükümlü olmaları halinde, bunlara düşen ödevler kanuni temsilcileri tarafından yerine getirilir
D) Vergiyi doğuran olayla iradi ya da gayri iradi bir ilişkide olmak vergi yükümlüsü olmak için yeterlidir.
E) Vergi yükümlüsü olabilmek için kanuni ehliyet şarttır.

Yanıt: Vergi yükümlüsü olmak için kanuni ehliyet şartı aranmaz. Yanıt E seçeneğidir.

26. Aşağıdakilerden hangisi hak düşürücü sürelerden biridir?
A) Yoklama fişinin, adresinde bulunmayan kişiye gönderilme süresi
B) Bildirimde bulunma süresi
C) Beyanname verme süresi
D) Vergi mahkemesinde dava açma süresi
E) Defterleri tasdik ettirme süresi

Yanıt: Hak düşürücü süreler, bir hakkın kullanılmasını belirli bir zaman ile sınırlandırır. Hak düşürücü sürede hakkın kanunda belirlenen sürede kullanılmaması durumunda o hakkın kaybına yol açar. Kanunda bir süreye uyulmaması halinde sürenin ilişkin bulunduğu hakkın “düşeceği”, “ortadan kalkacağı”, “kullanılmayacağı” belirtilmişse bu süre hak düşürücü niteliktedir. Hak düşürücü sürelerin bazıları idareye bazıları mükelleflere yönelik olarak belirlenmiştir
Mükelleflere yönelik hak düşürücü süre;
- Doğal afete maruz kalınma durumunda 6 ay içinde Bakanlar Kuruluna başvurulması (AATUHK m.105),
- 30 günlük süre içinde dava açılması (İYUK m.7),
- 30 günlük süre içinde uzlaşmaya gidilmesi (VUK ek. m.1),
- Pişmanlık hükümlerinden yararlanabilmek için 15 gün içinde vergi aslı ve zammın ödenmesine (VUK m.371) ilişkin süreler bu kabil sürelerdendir.
. İdareye yönelik hak düşüren sürelere;
- İdarenin belli bir süre içinde vergi veya ceza kesme işlemini tebliğ etmediği durumda bir daha tarh edemeyecek ceza kesemeyecek durumda olması (VUK m.113) örnek olarak verilebilir. Yanıt D seçeneğidir.

27. Mücbir sebepler ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Kanuni süreler, mücbir sebep süresince işlemez.
B) Mücbir sebep ortadan kalktıktan sonra, süre yeni baştan işlemeye başlar.
C) Mücbir sebebin herkes için malum olması durumunda ayrıca ispatı gerekmez.
D) Sürelerin işlememesi içn mücbir sebeplerden birinin varlığı yeterlidir.
E) Tarh zamanaşımı, mücbir sebep devam ettiği süre kadar uzar.

Yanıt: Genel olarak kişilerin iradesi dışında meydana gelen, öngörülemeyen veya öngörülse bile her türlü imkân ve araca rağmen önlenemeyen olaylar mücbir sebep olarak nitelendirilir. Mücbir sebepler bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemeyen süreler kadar uzar. Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malûm olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi gerekir(VUK, m.15/2).Yanıt B seçeneğidir.

28. 31 Ocak 2011'da başlayan 1 aylık süre ne zaman sona erer?
A) 3 Mart 2011 B) 28 Şubat 2011
C) 5 Şubat 2011 D) 8 Şubat 2011
E) 10 Mart 2011

Yanıt: Ay olarak belirtilen süre, söz konusu günden başlayarak bir sonraki ayın aynı günü son bulur. Örneğin 15 Ocakta başlayan bir aylık süre 15 Şubatta son bulur. Ancak süre ay sonunda başlamış ise sorumuzda olduğu gibi, bu durumda izleyen ayın son günü son bulur. Yani 31 Ocakta başlayan 1 ayılık süre 28 Şubatta son bulacaktır. Eğer o yıl Şubat ayı 29 gün ise bu durumda 29 Şubatta son bulacaktır. Yanıt B seçeneğidir.

29. Aşağıdakilerden hangisi hukuki niteliklerine göre sürelerin tasnifi içinde yer almaz?
A) Hak düşürücü süreler
B) Zamanaşımı süreleri
C) Müsamaha (Hoşgörü) süreleri
D) İdari Süreler
E) Vergi ödevleri ile ilgili süreler

Yanıt: Hukuki niteliklerine göre süreler:
1. Hak düşürücü süreler
2. Müsamaha süreleri
3. Vergi ödevleri ile ilgili süreler
4. Düzenleyici süreler
5. Zamanaşımı süreleridir.
Yanıt D seçeneğidir.

30. Aşağıdakilerden hangisi vergi ödevi ile ilgili süreleri uzatmaz?
A) Mücbir Sebep B) Zor Durum
C) Ölüm D) Mali Tatil
E) Adli Tatil

Yanıt: Adli tatil, vergi ödevleri ile ilgili süreleri uzatmaz. Yanıt E seçeneğidir.

31. VUK’a göre, yoklama fişlerinin birinci nüshası yoklama yapılan kişi veya yetkili adamına bırakılır. Bu kişiler bulunmazsa bilinen adresine 7 gün içinde posta ile gönderilir.
Bu hükümde yer alan 7 günlük süre, hukuki niteliği açısından ne tür bir süredir?
A) Hak düşürücü süre B) İdari süre
C) Düzenleyici süre D) Zamanaşımı süresi
E) Müsamaha süresi

Yanıt: Düzenleyici Süreler: Vergi hukukunda yer alan fakat hukuki nitelikleri bakımından yukarıdaki 4 gruba da girmeyen bu sürenin diğer sürelerden farkı yaptırımlarının olmamasıdır. Bu sürelere uyulmadığı takdirde ne olacağı yasada gösterilmemiştir. Bu süreler idare ve yargı organlarının görevleri ile ilgili bazı işlemlerini belirli süreler içinde yapmaları amacıyla konulmuştur. Örneğin V.U.K ‘nun 132 maddesine göre “yoklama fişlerinin birinci nüshası yoklama yapılan kişi veya yetkili adamına bırakılır. Bunlar bulunmazsa bilinen adresine 7 gün içinde posta ile gönderilir” denmektedir. Yanıt C seçeneğidir.

32. Mali tatil aşağıdaki sürelerin hangisini durdurmaz?
A) Muhasebe kayıt süreleri
B) Bildirim süreleri
C) Dava açma süreleri
D) Vergi cezaları ve gecikme faizlerinin ödeme süreleri
E) Hiçbiri

Yanıt: Mali tatil bazı durumlarda süreleri durdururken bazı durumlarda da süreyi uzatan bir uygulamadır. 5604 sayılı Kanuna göre, her yıl temmuz ayının birinden yirmisine kadar (yirmisi dâhil) malî tatil uygulanır. Haziran ayının son gününün tatil günü olması halinde, malî tatil, temmuz ayının ilk iş gününü takip eden günden başlayacaktır.
Mali tatil kapsamına, mükelleflerin ödevleri arasında sayılan ve belirli sürelerde yapılması gereken işlemler, dava açma, idari başvuru yapma ve hak arama ilişkin süreler, vergi incelemeleriyle ilgili yükümlülükler, idareye bilgi verme ilişkin süreler, muhasebe kayıtlarının tutulması ve ibrazı ile ilgili yükümlülükler girmektedir.
Ancak Gümrük idareleri, il özel idareleri ve belediyeler tarafından tarh ve/veya tahsil edilen (ithalde alınan katma değer vergisi, emlak vergisi, çevre temizlik vergisi gibi) vergi, resim ve harçlar hakkında mali tatil uygulanmayacaktır. Yanıt D seçeneğidir.

33. Nisan ayında vefat eden mükellefe ait KDV beyannamesi ne zaman verilecek ve ödeme ne zaman yapılacaktır?
A) 24 Mayıs’ta beyanname verilecek, 26 Mayıs’ta ödeme yapılacaktır.
B) 24 Mayıs’ta beyanname verilecek, 24 Mayıs’ta ödeme yapılacaktır.
C) Ölüm tarihine takip eden 4 ay içinde beyanname verilecek ve aynı süre içinde ödenecektir
D) 24 Ağustos’ta beyanname verilecek, 24 Ağustos’ta ödeme yapılacaktır
E) 24 Ağustos’ta beyanname verilecek, 26 Ağustos’ta ödeme yapılacaktır

Yanıt: Vergi Usul Kanunu’nun 16.maddesine göre “Vergi kanunlarında hüküm bulunmayan hallerde ölüm dolayısıyla mirasçılara geçen ödevlerin yerine getirilmesinde bildirme ve beyanname verme sürelerine 3 ay eklenir.” Bu 3 aylık süre Medeni Kanun'da öngörülen mirası reddetmeleriyle ilgili “bekleme süresi”nden kaynaklanmaktadır. Bu hüküm vergi hukukunda genel bir hüküm olup, özel kanunlarında ayrı süre öngörülmeyen durumlarda bu hüküm uygulanacaktır.
Dolayısıyla Nisan ayında vefat eden mükellefin normal şartlarda KDV beyannamesi 24 Mayıs akşamına kadar verilmesi gerekirken bu süreye 3 ay eklendiğinde KDV beyannamesi 24 Ağustos akşamına kadar verilip ödenmesi gerekecektir. Yanıt D seçeneğidir.
NOT: Ölüm halinde mükellefin beyannamesi mirasçılar tarafından ölüm tarihinden itibaren 4 ay için verilmek zorundadır.

34. Aşağıdakilerden hangisi mühlet verilebilmesi için gerekli şartlardan biri değildir?
A) Mühlet isteyen sürenin bitmesinden evvel istemde bulunmalıdır.
B) Mühlet isteyen yazı ile istemde bulunmalıdır
C) İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.
D) Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir
E) Taleptebulunan kişi 6183 sayılı yasada belirtilen teminatı yatırmış olmalıdır.

Yanıt: Zor durumda bulunmaları nedeniyle vergi işlemlerine ilişkin ödevleri süresi içinde yerine getiremeyecek olanlara beli bir süre verilir. Türkiye’de bu durumdaki mükelleflere kanuni sürenin bir katını geçmemek üzere, Maliye Bakanlığınca uygun bir süre verilmektedir. Bu sürenin verilebilmesi için:
- Mühlet isteyen sürenin bitmesinden evvel yazı ile istemde bulunmalıdır.
- İstemde gösterilen mazeret, mühlet verecek makam tarafından kabule layık görülmelidir.
- Mühletin verilmesi halinde verginin alınması tehlikeye girmemelidir (VUK., m. 17). ).
Zor durumda yukarıdaki esaslara göre süre verileceği belirtilmekle birlikte zor durumun ne olduğu hangi halleri kapsadığı kanunda açıklanmamıştır. Bir durumun zor durum olup olmadığının takdiri idareye bırakılmıştır. Yanıt E seçeneğidir.


35. Aşağıdakilerden hangisi idari sürenin özelliklerinden biri değildir?
A) Süre on beş günden aşağı olmaz
B) Süre mükellefe tebliğ edilir.
C) İdari süreler kanunda öngörülmemiş bir süredir
D) İdari süreler durumuna göre 15 günden fazla olabilir
E) İdari süre yasama organı tarafından belirlenir.

Yanıt: Vergileme işlemleriyle ilgili kanunlarda açık bir hüküm bulunmaması halinde idarece on beş günden az olmamak ve ilgiliye tebliğ edilmek üzere tayin edilen süreye idari süre denir.
Dolayısıyla idari süredenbahsedebilmek için;
- Verilen sürenin on beş günden aşağı olmaması,
- Sürenin mükellefe tebliğ edilmiş olması,
- Kanunda öngörülmüş bir süre olmaması gerekir (VUK m.14/2).
Örneğin, vergi incelemelerinde haklı bir mazeret gösterenlere defter ve vesikalarını daireye getirmesi için münasip bir süre verileceğine (VUK m.139/son) ilişkin süre ile Maliye Bakanlığı veya vergi incelemesi yapmaya yetkili olanların isteyecekleri bilgilerin verilmesi için muhataplarına münasip bir süre verileceğine (VUK m.148/1 ve 2) ilişkin süre böyledir. Yanıt E seçeneğidir.

36. Tacirlerin kayda geçirmeleri gereken işlemleri tarih sırası ile ve maddeler halinde yazdıkları defterlere ne ad verilir?
A) Yevmiye defteri B) Defteri kebir
C) Alacak defteri D) Envanter defteri
E) İşletme hesabı defteri

Yanıt: Tacirlerin kayda geçirmeleri gereken işlemleri tarih sırası ile ve maddeler halinde yazdıkları defterlereyevmiye defteri denir. Yanıt A seçeneğidir.

37.
I. Birinci sınıf tüccarlar
II. İkinci sınıf tüccarlar
III. Basit usulde vergilendirilenler
IV. Defter tutmak zorunda olan çiftçiler
Yukarıdaki mükelleflerden hangileri, gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçilerden satın aldıkları tarımsal ürünlerin bedelini öderken müstahsil makbuzu düzenlemek zorundadır?
A) I, II, III ve IV B) I, II ve IV
C) I ve II D) Yalnız I
E) Yalnız IV

Yanıt: Gerçek usulde vergilendirilmeyen çiftçiden mal alanlar, VUK. Md. 235’e göre Müstahsil Makbuzu düzenlemek zorundadır. Bu nedenle soruda verilen seçeneklerdeki her mükellef Müstahsil Makbuzu düzenlemek ve tasdikletmek zorundadır. Yanıt A seçeneğidir.







38. Aşağıdakilerden hangisi defter tutmak zorunda değildir?
A) Ticaret ve Sanat Erbabı.
B) Ticaret Şirketleri.
C) İktisadi Kamu Müesseseleri.
D) Serbest Meslek Erbabı.
E) Kazançları Basit Usulde tespit edilenler.

Yanıt: Defter tutmak zorunda olmayanlar (VUK md. 173);
 Gelir Vergisinden muaf olan esnaf
 Gerçek usulde vergiye tabi olmayan çiftçiler.
 Gelir Vergisi Kanunu'na göre kazançları Basit Usulde tespit edilenler
 Kurumlar Vergisinden muaf olan iktisadi kamu müesseseler
Yanıt E seçeneğidir.

39.
I. Defteri Kebir
II. Yevmiye defteri
III. İşletme hesabı defteri
IV. Serbest meslek kazanç defteri
Serbest meslek erbapları yukarıdaki defterlerden hangisi ya da hangileri tutmak zorundadırlar?
A) I, II, III ve IV B) I, II ve III
C) I ve III D) Yalnız I
E) Yalnız IV

Yanıt: Serbest meslek erbapları, serbest meslek kazanç defteri tutmak ve tasdikletmek zorundadırlar. Yanıt E seçeneğidir.

40. Defter tasdik zamanına ilişkin aşağıdakilerden hangisi yanlıştır?
A) Defterler kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda tasdik ettirilir.
B) Özel hesap dönemine tabi olanlar; özel hesap döneminden önce gelen son ayda defterlerini tasdik ederler.
C) Yeni işe başlayanlar işe başlama tarihinden önceki ayda defterlerini tasdik ederler.
D) Sınıf değiştirenler sınıf değiştirme tarihinden önce defterlerini tasdik ederler.
E) Muaflıktan mükellefiyete geçenler muaflığın kalktığı tarihten itibaren 10 gün içinde defterlerini tasdik ederler.

Yanıt: Yükümlüler faaliyet türlerine uygun düşen defterleri tutmaları yanında bunların bazılarını tasdik ettirmek zorundadırlar.
- Defterin Kullanılacağı yıldan önce gelen son ayda ( Aralık ayı),
- Özel hesap dönemine tabi olanlar; özel hesap döneminden önce gelen son ayda,
- Yeni işe başlayanlar işe başlama tarihinden önce,
- Sınıf değiştirenler sınıf değiştirme tarihinden önce,
- Yeni bir mükellefiyete girenler mükellefiyete giriş tarihinden önce,
- Muaflıktan mükellefiyete geçenler muaflığın kalktığı tarihten itibaren 10 gün içinde,
defterlerini tasdik ettirmek zorundadırlar (VUK mad. 221).
Yanıt C seçeneğidir.

41. Aşağıdaki defterlerden hangisi tasdike tabi değildir?
A) Yevmiye defteri B) Defter-i kebir
C) Envanter defteri D) İşletme defteri
E) Nakliyat vergisi defteri

Yanıt: Tasdike tabi defter şunlardır;
- Yevmiye (günlük) defteri
- Envanter defteri
- İşletme defteri
- Çiftçi işletme defteri
- Nakliyat vergisi defteri
- Yabancı nakliyat kurumları hasılat defteri
- Serbest meslek kazanç defteri
Yukarıda sayılan defterlerin yerine, tutulması uygun görülen defterler (Örneğin, hekimler tutukları protokol defterinde serbest meslek kazanç defterindeki bilgilere yer vermeleri koşuluyla serbest meslek kazanç defteri tutmayabilirler, VUK md. 210/son).Yanıt B seçeneğidir.

42. Defter tutmak zorunda olanlar tuttukları defterleri, aldıkları belgeleri, verdikleri belgelerin suretlerini bunların ilgili oldukları yılı takip eden takvim yılı başından başlayarak kaç yıl süre ile saklamak zorundadırlar?
A) 1 Yıl B) 3 Yıl C) 5 Yıl
D) 7 Yıl E) 10 Yıl

Yanıt: Defter tutmak zorunda olanlar tuttukları defterleri, aldıkları belgeleri, verdikleri belgelerin suretlerini bunların ilgili oldukları yılı takip eden takvim yılı başından başlayarak “beş yıl” süre ile saklamak zorundadırlar (VUK md. 253).
Defter tutmak zorunda olmayan yükümlüler ise almak zorunda oldukları fatura, gider pusulası ve müstahsil makbuzlarını düzenleme tarihlerini takip eden takvim yılı başında başlayarak “beş yıl” süre ile saklamak zorundadırlar (VUK md. 254).Yanıt C seçeneğidir.

43. Aşağıdakilerden hangisi vergi levhası bulundurmak zorunda değildir?
A) Ticari kazanç sahipleri
B) Yazıhane açmamış olan zirai kazanç sahipleri
C) Serbest meslek erbabı
D) Adi şirketler
E) Kurumlar vergisine tabi sermaye şirketleri,

Yanıt: Gelir vergisi mükelleflerinden;
- Ticari kazanç sahipleri,
- Yazıhane açmış olan zirai kazanç sahipleri, serbest meslek erbabı,
- Adi şirketler, kolektif şirketlerle adi komandit şirketler,
- Kurumlar vergisine tabi sermaye şirketleri,vergi tarhına esas olan kazanç tutarları ile bunlara isabet eden vergi miktarlarını gösteren levhayı,
- Merkezlerinde,
- Şubelerinde,
-Satış mağazalarında,bulundurmak zorundadırlar.
Yanıt B seçeneğidir.

44. Aşağıdaki işlemlerden hangisi bildirime tabi değildir?
A) İşe başlama
B) İşi bırakma
C) İkamet adresindeki değişiklik
D) İşyerinin adresinin değişikliği
E) İşyeri çalışanları sayısındaki değişiklik

Yanıt: Bildirime ilişkin ödevler başlıklar halinde şöyle ortaya konabilir:
- İşe başlamanın bildirilmesi, VUK md. 153 (10 gün içinde)
- İşi bırakmanın bildirilmesi, VUK md. 160, (1 ay içinde)
- İkamet adresindeki değişikliğin bildirilmesi, VUK md. 157 (1 ay içinde)
- İşyerinin adresinin değişikliğinin bildirilmesi, VUK md. 157 (1 ay içinde)
- İşyeri sayısındaki değişiklikler, VUK md. 159 (1 ay içinde)
- Mükellefiyet değişiklikleri, VUK md. 158 (1 ay içinde)
-Anlaşmalı matbaaların bastıkları belgeleri bildirmeleri, VUK md. 257 (teslimi takip eden 15 gün içinde)
- Noterlerin onayladıkları belgeleri bildirmeleri, VUK md. 355 (onayı takip eden ertesi ay içinde)
- Vergi kimlik numaralı işlemleri bildirmek, VUK md. 353/9 mük.
- Zirai kazanç komisyonlarına bilgi verme, VUK md. 148 (istenildiğinde münasip süre)
- İncelemeye yetkili kişilere bilgi verme, VUK md. 148
- Devamlı bilgi verme kapsamında bilgi verme, VUK md. 149
- Ölüm olaylarını ve intikalleri bildirme, VUK md. 150 (ölümü takip eden ertesi ayın 15. günü)
- Tescil edilen araçların veya bunlardaki değişikliklerin bildirilmesi, MTV md. 13 (1 ay içinde)
- Çiftçilerin ekim ve sayım beyanı, VUK md. 243 (her yılın Kasım ayı)
- Ödeme kaydedici cihazların satışını yapanlarca gerçekleştirilen satışların bildirimi (ÖKCK m. 70).
Yanıt E seçeneğidir.

45. Aşağıdakilerden hangisi serbest meslek erbapları için işe başlamanın bir belirtisi değildir?
A) Ticaret siciline kaydını yaptırmak
B) Muayenehane, yazıhane, atölye gibi özel iş yerleri açmak,
C) Çalışılan yere tabela ve levha asmak
D) Mesleki faaliyette bulunduğunu gösteren ilanlar yapmak,
E) Serbest olarak mesleki faaliyette bulunmak üzere mesleki teşekküllere kaydolunmak

Yanıt: Ticaret siciline kayıt yaptırmak serbest meslek erbabı için değil, tacirler için işe başlama belirtisidir. Yanıt A seçeneğidir.

46. Aşağıdakilerden hangisi iktisadi kıymet için amortisman ayırabilmenin bir şartı değildir?
A) İşletmeye dahil olmalıdır.
B) İşletmede birden fazla yıl kullanılmalıdır.
C) Aşınma, yıpranma veya değer kaybına uğramaya elverişli olmalıdır.
D) Değeri kanunda belirtilen limiti aşmalıdır.
E) En az bir yıldır envantere kayıtlı olmalıdır.

Yanıt: İktisadi bir kıymet için amortisman ayrılabilmesi için;
- İşletmeye dahil (kayıtlı) olması,
- İşletmede birden fazla yıl kullanılması,
- Aşınma, yıpranma veya değer kaybına uğramaya elverişli olması,
- Değerinin 2013 yılı için 800 TL’yi aşması gerekir.
Değeri 800 TL'yi aşmayan peştemallıklar ile işletmede kullanılan ve değeri 800 TL'yiaşmayan alet, edevat, mefruşat ve demirbaşlar amortismana tabi tutulmayarak doğrudan doğruya gider yazılabilir. İktisadi ve teknik bakımdan bütünlük arz edenlerde bu had topluca dikkate alınacaktır.
Yanıt E seçeneğidir.

47. İşletme aktifine giren duran varlıkların tahmini faydalı ömürleri boyunca eşit tutarlarda gider yazılmak suretiyle kayıtlarda gösterilmesine olanak veren amortisman yöntemi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Normal amortisman yöntemi
B) Azalan bakiyelerle amortisman yöntemi
C) Fevkalade amortisman
D) Olağanüstü amortisman yöntemi
E) Götürü usul amortisman

Yanıt: İşletme aktifine giren duran varlıkların tahmini faydalı ömürleri boyunca eşit tutarlarda gider yazılmak suretiyle kayıtlarda gösterilmesine olanak veren amortisman yönteminormal amortisman yöntemidir. Yanıt A seçeneğidir.

48. Aşağıdaki mükelleflerden hangisi Azalan bakiyelerle amortisman yöntemine göre amortisman ayırabilir?
A) Bilanço esasına göre defter tutan mükellefler
B) İşletme hesabı esasına göre defter tutan tüccarlar
C) Zirai işletme hesabı esasına göre defter tutan çiftçiler
D) Serbest meslek erbabı
E) Hepsi

Yanıt: Azalan bakiyeler yöntemi, mükelleflerin ilk yıllarda daha fazla amortisman ayırmasına olanak sağlayan bir yöntemdir. V.U.K’nun mükerrer 315. maddesiyle hükme bağlanmış bulunan azalan bakiyeler usulünde amortisman yönteminde şu hususları göz önünde bulundurmak gerekir:
- Her yıl üzerinden amortisman ayrılacak tutar, evvelce ayrılmış amortismanlar toplamının indirilmesi suretiyle bulunur.
- Amortisman oranı, %50’yi geçmemek üzere normal amortisman oranının iki katıdır.
- Amortisman süresi, normal usule göre tespit edilen amortisman süresi kadardır.
- Amortisman süresinin son yılına devreden bakiye değer, o yıl tamamen yok edilir.
- Azalan bakiyeler usulüne göre amortisman ayrılabilmesi için, mükelleflerin bilanço esasına göre defter tutması gerekmektedir. Dolayısıyla, işletme hesabı esasına göre defter tutan tüccarlar ile zirai işletme hesabı esasına göre defter tutan çiftçiler ve serbest meslek erbabının bu usulden yararlanmaları söz konusu değildir.
Ancak, azalan bakiyeler yöntemine göre amortisman ayırmaya başlayanların, normal amortisman yöntemine geçmesi mümkündür. Bu durumda henüz amortismana tabi tutulmamış değerler kalan amortisman süresinde eşit şekilde itfa edilecektir (VUK Mük. Mad. 320/3).Yanıt A seçeneğidir.

49. Bir alacağın değersiz alacak haline gelmesi için aşağıdaki şartlardan hangisi gerekli değildir?
A) Alacağın işletme hesaplarına kaydedilmiş olmalıdır.
B) Alacak, bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutan ticari veya zirai kazançla iştigal eden işletmelere ait olmalıdır.
C) Alacak, ticari işle veya işletmeyle ilgili olup, iş ile ilgili faaliyetlerden dolayı ortaya çıkmış olmalıdır.
D) Alacağın tahsili, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre imkansız hale gelmelidir.
E) Alacağın öncelikle şüpheli alacak olarak kaydedilmiş olması gerekir.

Yanıt: Yargı kararına veya kanaat verici bir belgeye göre tahsiline imkan olmadığı anlaşılan alacaklar değersiz alacaktır. Değersiz alacaklar bu niteliğinin ortaya çıktığı tarih itibariyle tasarruf değerlerini yitirirler ve mukayyet değerleriyle zarar kaydedilerek yok edilirler. İşletme hesabı esasına göre defter tutan mükellefler, değersiz alacaklarını doğrudan gider yazarak yok ederler (VUK Mad. 322).
Bir alacağın değersiz alacak haline gelmesi için;
- İşletme hesaplarına kaydedilmiş olmalıdır.
- Alacak, bilanço veya işletme hesabı esasına göre defter tutan ticari veya zirai kazançla iştigal eden işletmelere ait olmalıdır.
- Alacak, ticari işle veya işletmeyle ilgili olup, iş ile ilgili faaliyetlerden dolayı ortaya çıkmış olmalıdır.
- Alacağın gerçek bir faaliyete dayanması gerekir.
- Alacağın tahsili, kazai bir hükme veya kanaat verici bir vesikaya göre imkansız hale gelmelidir.
Yanıt E seçeneğidir.

50. Aşağıdakilerden hangisi yenileme fonu ayırmanın şartlarından birini teşkil etmez?
A) Bilanço Esasında Defter Tutulmalıdır
B) Alınacak iktisadi kıymet yenilenen iktisadi kıymetle aynı neviden olmamalıdır
C) Satılan iktisadi kıymet Amortismana Tabi Olmalıdır
D) Satıştan elde edilen kar, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulmalıdır.
E) Satılan iktisadi kıymetin yenilenmesinin zaruri bulunması veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilip teşebbüse geçilmiş olunması gerekir.

Yanıt: Yenileme fonu bir vergi erteleme müessesesidir. İktisadi kıymetin satıldığı veya kısmen veya tamamen zıyaa uğrayıp sigorta tazminatı alındığı anda doğan ve beyan edilip üzerinden vergi hesaplanması gereken kâr pasifte 3 yıl süre ile bekletilmektedir. Bu fon iktisadi kıymetin yenilemesinde kullanırsa üzerinde vergi hesaplanmayacaktır.
VUK’a göre satılan iktisadi kıymetlerin yenilenmesi, işin mahiyetine göre zaruri bulunur veya bu hususta işletmeyi idare edenlerce karar verilmiş ve teşebbüse geçilmiş olursa bu takdirde, satıştan elde edilen kar, yenileme giderlerini karşılamak üzere, pasifte geçici bir hesapta azami üç yıl süre ile tutulabilir. Her ne sebeple olursa olsun bu süre içinde kullanılmamış olan karlar üçüncü yılın vergi matrahına eklenir. Üç yıldan önce işin terki, devri veya işletmenin tasfiyesi halinde bu karlar o yılın matrahına eklenir.
Bu esaslar dahilinde yeni değerlerin iktisabında kullanılan kar, yeni değerler üzerinden bu kanun hükümlerine göre ayrılacak amortismanlara mahsup edilir. Bu mahsup tamamlandıktan sonra itfa edilmemiş olarak kalan değerlerin amortismanına devam olunur (VUK. m. 328). Yanıt B seçeneğidir.

51. Azalan bakiyelerle amortisman yöntemi ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Amortisman oranı her yıl duran varlığın kalan değerine uygulanır
B) Hizmet süresi normal amortisman oranına göre hesaplanır
C) İlk yıllarda az sonraki yıllarda çok amortisman payı ayrılır
D) Amortisman oranı normal amortisman oranının iki katıdır.
E) Genellikle duran varlığın hurda değeri hesaplamalarda dikkate alınmaz

Yanıt: Azalan Bakiyeler yöntemine göre amortisman ayrılmasında, ayrılan amortisman tutarı ilk yıllarda fazla sonraki yıllarda daha azdır. Yanıt C seçeneğidir.

52. Bir ekonomik değerin, değerleme gününde, işletme bakımından sahip olduğu gerçek değerine ne ad verilir?
A) İtibari değer B) Vergi değeri
C) Mukayyet değer D) Tasarruf değeri
E) Rayiç değer

Yanıt: Tasarruf Değeri: Bir iktisadi kıymetin tasarruf değeri, değerleme gününde sahibi için taşıdığı gerçek değerdir. Diğer bir ifadeyle net gerçekleşebilir değer, ıskontolu değer olarak da adlandırılan tasarruf değeri, iktisadi kıymetin değerleme günündeki kullanım değeri ifade eder. Vergi hukukunda pek başvurulan bir yöntem değildir. Şüpheli alacak karşılığı ayrılmasında (VUK Mad. 323) bu ölçüt kullanılmaktadır. Diğer taraftan işletmelerin istemesi halinde senede bağlı alacak ve borçlarını tasarruf değeriyle değerleyebilirler. Yani reeskonta tabi tutabilirler. Ancak alacak senetlerini tasarruf değeriyle değerleyen işletmeler, borç senetlerini de tasarruf değeriyle değerlemek zorundadır. Bankalar, bankerler ve sigorta şirketleri alacaklarını tasarruf değeriyle değerlemek zorundadırlar (V.U.K. Mad. 281, 285).Yanıt D seçeneğidir.

53. Bir iktisadi kıymetin, değerleme günündeki normal alım satım değerine ne ad verilir?
A) İtibari değer B) Vergi değeri
C) Mukayyet değer D) Tasarruf değeri
E) Rayiç değer

Yanıt: Rayiç Bedel: Rayiç bedel, bir iktisadi kıymetin değerleme günündeki normal alım satım değeridir (VUK Mük. Mad. 266). Modern değerleme sisteminde cari değer adı altında yaygın olarak kullanılan rayiç bedel iktisadi kıymetlerin gerçek değerini ortaya koyan bir ölçüdür. Ancak bu ölçütün kullanımı vergi mevzuatımızda pek yaygın değildir. Bu değerleme ölçüsü emlak vergisinin hesaplanmasında uygulanmaktadır. İşletmeye kayıtlı bina ve arazilerin, maliyet bedeli ile değerlenir. VUK’un mük. Mad. 290’a göre, finansal kiralama işlemlerinde kiralayanın finansal kiralamaya konu iktisadî kıymetin üretimini veya alım satımını yapması halinde, iktisadî kıymetin net bilanço aktif değeri olarak rayiç bedeli dikkate alınır.Yanıt E seçeneğidir.

54.
I. Ödeme süresi geçmiş ve protesto edilmiş alacaklardır.
II. Yazı ile birden fazla istenmiş ve icra safhasındaki alacaklardır.
III. Sadece senetli alacaklardır.
Şüpheli ticari alacaklar ile ilgili yukarıdaki ifadelerden hangileri doğrudur?
A) Yalnız I B) Yalnız II
C) Yalnız III D) I ve II
E) I ve III

Yanıt: Vadesi geçtiği ve ticari teamüllere uygun olarak istendiği halde tahsil edilmeyen sözleşmeden doğan alacaklara şüpheli alacak denir. VUK mad 323’e göre, ticari ve zirai kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi bağlamında oluşan, dava veya icra aşamasında bulunan alacaklar ile yapılan protesto veya yazı ile bir defadan fazla istenmesine rağmen borçlu tarafından ödenmemiş bulunan dava ve icra takibine değmeyecek derecede küçük alacaklar şüpheli alacaklar sayılmaktadır.Yanıt D seçeneğidir.

55. Kiralanan gayrimenkulün ekonomik değerini arttırılması amacıyla yapılan harcamalar aşağıdaki hesaplardan hangisinde izlenir?
A) Diğer Maddi Olmayan Duran Varlıklar.
B) Özel Maliyetler
C) Binalar
D) Diğer Çeşitli Alacaklar
E) Kuruluş ve Örgütlenme Giderleri

Yanıt: Özel Maliyet Bedellerinin İtfası: VUK’a göre, normal bakım, tamir ve temizleme giderleri dışında, gayrimenkulü genişletmek veya iktisadi kıymetini devamlı olarak artırmak maksadıyla yapılan giderlerin, gayrimenkulün maliyet bedeline eklenir (VUK, m. 272). Eğer gayrimenkul kira ile tutulmuş ise, kiracı tarafından yapılan bu giderlerin doğrudan gider yazmak yerine “özel maliyet bedeli” olarak ayrı bir hesaba alınır. İşte doğrudan dönem gideri olarak kaydedilmeleri yerine amortisman yoluyla itfa edilmek üzere aktifleştirilen gayrimenkullerin, elektrik üretim ve dağıtım varlıklarının ve gemilerin iktisadî kıymetlerini artıran özel maliyet bedelleri, kira veya işletme hakkı süresine göre eşit yüzdelerle itfa edilir. Kira veya işletme hakkı süresi dolmadan, kiralanan veya işletme hakkı alınan şeyin boşaltılması veya işletme hakkının herhangi bir sebepten sona ermesi halinde henüz itfa edilmemiş olan giderler, boşaltma veya hakkın sona erdiği yılda gider yazılır (VUK mad. 327).Yanıt B seçeneğidir.








56. Mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesinin veya eksik tahakkuk ettirilmesine ne denir?
A) Mücbir sebep B) Vergi ziyaı
C) Özel usulsüzlük D) Genel usulsüzlük
E) Kaçakçılık

Yanıt: Mükellefin veya sorumlunun vergilendirme ile ilgili ödevlerini zamanında yerine getirmemesi veya eksik yerine getirmesi yüzünden verginin zamanında tahakkuk ettirilmemesinin veya eksik tahakkuk ettirilmesinevergi ziyaı denir. Yanıt B seçeneğidir.

57. Fatura, Gider Pusulası, Müstahsil Makbuzu, Serbest Meslek Makbuzu verilmemesi, alınmaması veya eksik düzenlenmesi ne tür bir suçtur?
A) Vergi ziyaı B) Özel usulsüzlük
C) Genel usulsüzlük D) Kaçakçılık
E) Ağır kusur

Yanıt: Özel Usulsüzlük: Genel usulsüzlüğe göre, kamu düzeni daha fazla ihlal etmekte olan özel usulsüzlük, genelde vergileme sürecinin sağlıklı işlemesi için gerekli olan belgelerin alınıp verilmemesi ile ilgili bir kabahatleri içeren bir kavramdır. Özel usulsüzlük esas olarak, belge ve kayıt düzeni ile muhasebe standartlarına sistemine uyulmaması fiillerini kapsadığından yakın tehlike suçu olarak tanımlanabilir. Yanıt B seçeneğidir.

58. Aşağıdaki fiillerden hangisi 1. derece usulsüzlüğe girmez?
A) Vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olması;
B) VUK’a göre tutulması mecburi olan defterlerden herhangi birinin tutulmamış olması;
C) Tasdiki mecburi olan defterlerden herhangi birinin tasdik muamelesinin yaptırılmamış olması;
D) Defter kayıtlarının ve bunlarla ilgili vesikaların doğru bir vergi incelemesi yapılmasına imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz veya karışık olması;
E) İşi bırakmanın zamanında bildirilmemesi;

Yanıt: Birinci derece usulsüzlükler
- Vergi ve harç beyannamelerinin süresinde verilmemiş olması;
- VUK’a göre tutulması mecburi olan defterlerden herhangi birinin tutulmamış olması;
- Defter kayıtlarının ve bunlarla ilgili vesikaların doğru bir vergi incelemesi yapılmasına imkan vermeyecek derecede noksan, usulsüz veya karışık olması;
- Çiftçiler tarafından VUK 245. madde hükmüne göre muhtar ve ihtiyar heyetlerince yapılan davete müddetinde icabet edilmemesi;
- VUK kayıt nizamına ait hükümlerine (Madde 215-219) uyulmamış olması (Her incelemede inceleme tarihine kadar aynı takvim yılı için tespit edilen usulsüzlükler tek fiil sayılır);
- İşe başlamanın zamanında bildirilmemesi;
- Tasdiki mecburi olan defterlerden herhangi birinin tasdik muamelesinin yaptırılmamış olması (Kanuni sürenin sonundan başlayarak 1 ay geçtikten sonra tasdik ettirilenler tasdik ettirilmemiş sayılır.);
- Diğer ücretler üzerinden salınan Gelir Vergisinde, tarh zamanı geçtiği halde verginin tarh ettirilmemiş olması;
-Veraset ve intikal vergisi beyannamesinin 342. maddenin ikinci fıkrasında belirtilen süre içerisinde verilmemiş olması.
Yanıt E seçeneğidir.

59. Tek bir fiil ile gelir vergisi bakımından vergi ziyaına sebep olunmuş ve aynı zamanda usulsüzlük işlenmişse ceza uygulaması nasıl yapılır?
A) Vergi ziyaı cezasıyla usulsüzlük cezası ayrı ayrı kesilir
B) Miktar itibariyle yüksek olan ceza kesilir
C) Sadece usulsüzlük cezası kesilir
D) Vergi ziyaı cezası tam usulsüzlük cezasının dörtte biri kesilir.
E) Usulsüzlük kesilmez, vergi ziyaı cezası yüzde eli artırılır.

Yanıt: Tek bir fiil ile gelir vergisi bakımından vergi ziyaına sebep olunmuş ve aynı zamanda usulsüzlük işlenmişse bu durumda miktar itibari ile en yüksek ceza uygulanır. Yanıt B seçeneğidir.

60. Aşağıdakilerden hangisi hapis cezası gerektiren adli bir vergi suçudur?
A) Vergi ziyaı B) Özel usulsüzlük
C) 1. Derece usulsüzlük D) Kaçakçılık
E) 2. Derece usulsüzlük

Yanıt: Hapis cezasını gerektiren adli vergi suçları:
1. Vergi kaçakçılığı
2. Vergi mahremiyetini ihlal suçu
3. Mükelleflerin özel işlerini yapma suçu Yanıt D seçeneğidir.

61. Aşağıdakilerden hangisi vergi aslına bağlı bir suçtur?
A) Vergi ziyaı B) Özel usulsüzlük
C) 1. derece usulsüzlük D) 2. derece usulsüzlük
E) Hepsi

Yanıt: Vergi aslına bağlı olan suç vergi ziyaı suçudur. Yanıt A seçeneğidir.

62. Mücbir sebepler, vergi cezaları üzerine ne tür bir sonuç doğurur?
A) Vergi cezası kesilmez.
B) Ceza ertelenir.
C) Cezalarda indirime gidilir
D) Mücbir sebebe neden olan ceza kesilir
E) Cezalar ağırlaştırılarak kesilir.

Yanıt: Genel olarak kişilerin iradesi dışında meydana gelen, öngörülemeyen veya öngörülse bile her türlü imkân ve araca rağmen önlenemeyen olaylar mücbir sebep olarak nitelendirilir. Mücbir sebepler bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemeyen süreler kadar uzar. Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malûm olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi gerekir. Mücbir sebep durumunda vergi cezaları kesilmez. Yanıt A seçeneğidir.

63. Birleşme ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Vergi kabahatleri ile TCK ve diğer kanunlardaki suçlar birleşmez.
B) Vergi kabahatleri ile VUK’da yer alan vergi suçları birleşmez.
C) Vergi ziyaı ile özel usulsüzlük kabahatleri birleşmez
D) Tek bir fiil ile farklı vergiler itibariyle vergi ziyaı meydana gelirse birleşme olmaz
E) Vergi ziyaı kabahati ile genel usulsüzlük kabahati birleşmez

Yanıt: Suçlarda birleşme, bir tek fiille meydana getirilen ihlaller sonucunda ortaya çıkan çeşitli suçların sadece tek bir suç teşkil edecek şekilde birleşip kaynaşması durumu ifade eder.
- Vergi kabahatleri ile TCK ve diğer kanunlardaki suçlar birleşmez.
- Vergi kabahatleri ile VUK’da yer alan vergi suçları birleşmez.
- Vergi ziyaı ile özel usulsüzlük kabahatleri birleşmez (VUK md.353).
- Tek bir fiil ile farklı vergiler itibariyle vergi ziyaı meydana gelirse birleşme olmaz (VUK md.335).
Vergi ziyaı kabahati ile genel usulsüzlük kabahati birleşir. Bu durumda suçlardan hangisinin cezası miktar itibariyle daha fazla ise o ceza uygulanır.
Vergi kabahatleri açısından cezalarda birleşmeye sadece özel usulsüzlük kabahati itibariyle yer verilmiştir. Özel usulsüzlük kabahatine ilişkin birleşme hükmü ise, belge “vermeme ve almama” ile “düzenlememe ve bulundurmama” fiilleri itibariyle ayrı ayrı düzenlenmiştir. Vergi cezalarında ise tek fiile birden fazla kanun hükmü ihlal edilirse, sadece en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır. Diğer taraftan kaçakçılık suçu gibi zincirleme suçlarda, aynı dönem içinde birden fazla fiil olsa bile tek cezaya hükmedilmektedir. Farklı dönemlerde fiil işlenmesi halinde, her dönem için ayrı ceza verilmektedir.
Yanıt E seçeneğidir.

64. Vergi cezaları kesme yetkisi kime aittir?
A) Vergi dairesi
B) Yoklamaya yetkili olanlar
C) Vergi Müfettişi
D) Vergi incelemesine yetkili olanlar
E) Hepsi

Yanıt: Vergi cezası kesme yetkisi vergi dairelerine aittir. Yanıt A seçeneğidir.

65. Vergi cezalarında usulsüzlük suçlarının zamanaşımı süresi kaç yıldır?
A) 1 B) 2 C) 3 D) 4 E) 5

Yanıt: Usulsüzlük suçlarının zaman aşım süresi 2 yıldır. Yanıt B seçeneğidir.



66. Aşağıdakilerden hangisi vergi alacağını kısmen yada tamamen ortadan kaldırmaz?
A) Uzlaşma B) Mahsup
C) Ölüm E) Zamanaşımı
E) Terkin

Yanıt: Yanıt: Vergi alacağını kısmen veya tamamen ortadan kaldıran durumlar şunlardır:
- Ödeme
- Uzlaşma
- Terkin
- Yargı kararları
- Zaman aşımı
- Takas ve Mahsup
- Af
- Vergi hataları
Yanıt C seçeneğidir.

67. Bir mükellefin doğal afetlere uğraması nedeniyle vergi borcunun terkin edilebilmesi için doğal afet sonucunda mükellefin varlığının en az kaçta kaçını kaybetmiş olması gerekir?
A) 1/2 B) 1/3 C) 1/4 D) 1/5 E) 2/3

Yanıt: Doğal Afetler Nedeniyle Terkin
Kanunda öngörülen şartların meydana gelmesi halinde vergiler kısmen veya tamamen terkin edilir (VUK. md. 115).
Vergi kanunlarına göre, yangın, yer sarsıntısı, yer kayması, su basması, kuraklık, don, muzır hayvan ve haşarat istilası ve bunlara benzer afetler yüzünden:
- Varlıklarının en az üçte birini kaybeden mükelleflerin bu afetlerin zarar verdiği gelir kaynakları ile ilgili bulunan vergi borçları ve vergi cezaları;
- Mahsullerinin en az üçte birini kaybeden mükelleflerin, afete maruz arazi için zararın tahakkuk ettiği hasat ve devşirme zamanına tesadüf eden yıla ait olarak tahakkuk ettirilen Arazi Vergisi borçları ve vergi cezaları; Maliye Bakanlığınca zararla orantılı olmak üzere, kısmen veya tamamen terkin olunur.
Doğal afetler dolayısıyla terkin edilecek vergiler, doğal afetin meydana geldiği tarihten önce kapanmış olan hesap dönemine ait olan ve henüz ödenmemiş bulunan vergilerdir.
Yanıt B seçeneğidir.

68. Aşağıdaki vergilerin hangisinde pişmanlık ve ıslah uygulanmaz?
A) Emlak vergisi B) Gelir vergisi
C) Kurumlar vergisi D) Katma Değer Vergisi
E) Özel Tüketim Vergisi

Yanıt: Pişmanlık ve ıslah müessesesi beyan üzerine tarh ve tahakkuk ettirilen vergilen için geçerlidir. Bu çerçevede gelir, kurumlar, katma değer, özel tüketim, veraset ve intikal, banka sigorta muameleleri, damga ve bazı belediye vergileri beyana dayandıklarından pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanabilir. Emlak vergisinin, kanunda açık hüküm bulunması nedeniyle pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanması mümkün değildir (VUK md. 371/son). Pişmanlık ve ıslah müessesesi vergi zıyaı cezası kesilmesi ile iştirak halinde işlenenler dahil kaçakçılık cezalarının verilmesini önlemektedir. Bu nedenle, genel usulsüzlük ve özel usulsüzlük cezaları pişmanlık ve ıslah hükümlerinden yararlanamaz.Yanıt A seçeneğidir.

69. Aşağıdakilerden hangisi tahsil zamanaşımı durduran nedenlerden biridir?
A) Borçlunun ödeme yapması
B) Borçluya haciz uygulanması
C) Borçlunun mal bildiriminde bulunması
D) Borçlunun yabancı bir ülkede bulunması
E) Ödeme emrinin tebliği

Yanıt: Tahsil zamanaşımını durduran nedenler:
1. Mücbir sebepler
2. Takdir komisyonuna sevk (1 yıl süre ile)
3. Borçlunun yabancı bir ülkede bulunması
4. Borçlunun hileli iflası
5. Borçlunun terekesinin tasfiyesi dolayısıyla hakkında takibat yapılmasına imkan bulunmaması
Yanıt D seçeneğidir.

70. Aşağıdakilerden hangisi vergi cezası kesilmesini önleyen hallerden biridir?
A) Uzlaşma B) Mücbir Sebep
C) Mahsup D) Terkin
E) Hata Düzeltme

Yanıt: Genel olarak kişilerin iradesi dışında meydana gelen, öngörülemeyen veya öngörülse bile her türlü imkân ve araca rağmen önlenemeyen olaylar mücbir sebep olarak nitelendirilir. Mücbir sebepler bulunması halinde bu sebep ortadan kalkıncaya kadar süreler işlemez. Bu takdirde tarh zamanaşımı işlemeyen süreler kadar uzar. Bu hükmün uygulanması için mücbir sebebin malûm olması veya ilgililer tarafından ispat veya tevsik edilmesi gerekir. Mücbir sebep durumunda vergi cezaları kesilmez. Yanıt B seçeneğidir.

71. Aşağıdakilerden hangisi zamanaşımının bir sonucu değildir?
A) Alacaklı vergi dairesinin vergiyi tarh ve tebliğ etme yetkisi ortadan kalkar
B) Zamanaşımından sonra mükellefe vergi/ceza ihbarnamesi tebliğ edilemez
C) Zamanaşımı sonrasında da vergi incelemesi yapılabilir.
D) Zamanaşımı süresi dolduktan sonra mükellefin isteğe bağlı olarak yaptığı başvurusu dikkate alınır
E) Zamanaşımından sonra ödeme emri tebliğ edilemez.

Yanıt: Zamanaşımından sonra vergi dairesinin vergiyi tarh ve tebliğ etme yetkisi ortadan kalktığı için vergi incelemesi yetkisi de ortadan kalkar. Yanıt C seçeneğidir.

72. Aynı cinsten olan karşılıklı ve vadesi gelmiş iki alacağı daha azı oranında sona erdiren hukuk işleme ne ad verilir?
A) Mahsup B) Takas
C) Vergi İadesi D) Tahsil
E) İfa

Yanıt: Borçluluğu sona erdiren nedenlerden biri de takas (ödeşme)’dır. Takas, aynı cinsten olan karşılıklı ve vadesi gelmiş iki alacağı daha azı oranında sona erdiren bir hukuk işlemdir. Borçlar Kanunumuza göre takas beyan edebilmek için “aynı cinsten” ve “muaccel karşılıklı” iki alacağın varlığı gereklidir (m. 118). Takasta vergi dairesi ve mükellefin karşılıklı ve muaccel (vadesi gelmiş) iki bağımsız borçtan biri diğerini yok eder. Örneğin, ihracat yapan bir mükellefin vergi dairesinden KDV’den doğan iade alacağı varsa bu alacağını vergi veya Sosyal Güvenlik Kurumu borçları ile takasını isteyebilir (KDV Teb. No: 84). Yanıt B seçeneğidir.

73. Aşağıdakilerden hangisi pişmanlıktan yararlanmanın şartlarından biri değildir?
A) Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce ihbarda bulunulmuş olmalıdır
B) Beyanname hiç verilmemiş ise mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak 15 gün içinde beyanname verilmelidir.
C) Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlıyarak 15 gün içinde tamamlanmalı veya düzeltilmelidir.
D) Ödeme haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde yapılmalıdır.
E) Ödemenin geciktiği her ay ve kesri için gecikme zammı oranında pişmanlık faizi ödenmelidir.

Yanıt: Pişmanlıktan yararlanmanın şartları;
- Mükellefin keyfiyeti haber verdiği tarihten önce bir muhbir tarafından herhangi resmî bir makama dilekçe ile veya şifahi beyanı tutanakla tevsik edilmek suretiyle haber verilen husus hakkında ihbarda bulunulmamış olması (Dilekçe veya tutanağın temsi kayıtlara geçilmiş olması şarttır.)
- Haber verme dilekçesinin yetkili memurlar tarafından mükellef nezdinde intikal ettirildiği günden evvel (kaçakçılık suçu teşkil eden fiillerin işlendiğinin tespitinden önce) verilmiş ve resmi kayıtlara geçirilmiş olması.
- Hiç verilmemiş olan vergi beyannamelerinin mükellefin haber verme dilekçesinin verildiği tarihten başlayarak 15 gün içinde tevdi olunması.
- Eksik veya yanlış yapılan vergi beyanının mükellefin keyfiyeti haber verme tarihinden başlıyarak 15 içinde tamamlanması veya düzeltilmesi.
- Mükellefçe haber verilen ve ödeme süresi geçmiş bulunan vergilerin, ödemenin geciktiği her ay ve kesri için gecikme zammı oranında bir zamla birlikte haber verme tarihinden başlayarak 15 gün içinde ödenmesi.
Yanıt A seçeneğidir.

74. Mükellef (X), 2010 yılına ait kazancını 2011 yılında beyan etmemiştir.
Bu durumda tahakkuk zamanaşımı süresi hangi tarihte dolar.
A) 01.01.2015 B) 31.12.2016 C) 01.01.2017
D) 31.12.2015 E) 31.12.2014

Yanıt: Tahakkuk Zamanaşımı: Vergi alacağının doğduğu takvim yılını takip eden yılın başından başlayarak beş yıl içinde tarh ve mükellefe tebliğ edilmeyen vergiler zamanaşımına uğrar (VUK, m. 114/1).
Bu durumda 2010 yılı kazancı için tahakkuk zamanaşımı süresi 2011 yılından başlar.
1 Ocak 2011 – 31 Aralık 2011 → 1. Yıl
1 Ocak 2012 – 31 Aralık 2012 → 2. Yıl
1 Ocak 2013 – 31 Aralık 2013 → 3. Yıl
1 Ocak 2014 – 31 Aralık 2014 → 4. Yıl
1 Ocak 2015 – 31 Aralık 2015 → 5. Yıl.
Görüldüğü gibi tahakkuk zamanaşımı 31.12.2015 yılında sona erecektir. Yanıt D seçeneğidir.

75. Aşağıdakilerden hangisi Özel Ödeme Şekli değildir?
A) Çizgili çek kullanmak suretiyle ödeme
B) Postaneler aracı kılınmak suretiyle ödeme
C) Vergi dairelerinin veya Merkez Bankası’nın hesabı bulunan bankalara bu daireler hesabına ödeme suretiyle ödeme
D) Banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak suretiyle ödeme
E) Vergi dairesinin veznesine makbuz karşılığında ödeme

Yanıt: Özel Ödeme Şekli
Yetkili görevliye nakdi ödemenin yanı sıra mükellefe kolaylık sağlamak üzere AATUHK’nın 41. maddesinde özel ödeme şekilleri düzenlenmiştir. Buna göre, özel ödeme şekilleri şunlardır;
- Çizgili çek kullanmak suretiyle ödeme,
- Mükellef hesabından aynı bankadaki ilgili vergi dairesi veya Merkez Bankası hesabına münakale (otomatik virman) suretiyle ödeme,
- Vergi dairelerinin veya Merkez Bankası’nın hesabı bulunan bankalara bu daireler hesabına ödeme suretiyle ödeme,
- Postaneler aracı kılınmak suretiyle ödeme ,
- Banka kartı, kredi kartı ve benzeri kartlar kullanılmak suretiyle ödeme.
Yanıt E seçeneğidir.

76. Uzlaşma ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Uzlaşılan vergi miktarı üzerinden gecikme faizi hesaplanır.
B) Kaçakçılığa ilişkin vergi ve cezalarda uzlaşma talep edilemez
C) Uzlaşılan vergi ve cezalara ilişkin dava açılabilir
D) Uzlaşılan miktar ölçüsünde vergi borcu ve ceza sona erer.
E) Uzlaşma sonucunda düzenlenen uzlaşma tutanakları kesindir.

Yanıt: Uzlaşma: Uzlaşma hem vergilere, hem de cezaları kısmen ortadan kaldıran bir kurumdur. Uzlaşmada yükümlü ile uzlaşma komisyonu pazarlık modeli diyebileceğimiz bir anlayışla karşılıklı görüşerek uyuşmazlığı çözmeğe çalışırlar. Böylelikle devlet bir an önce tahsilâtı gerçekleştirmeyi amaçlar. Mükellef uzlaşılan kadar vergiyi öder. İhtilaf konusu yapılan miktar ile uzlaşılan tutar arasındaki fark vergi borcu ortadan kalkar. Uzlaşılan vergi ve vergi cezaları nedeniyle mükellef dava açamaz. Yanıt C seçeneğidir.

77. “Vergi Hataları” ile ilgili aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Vergi hatalarını, hesap hataları ve vergilendirme hataları şeklinde iki grupta toplamak mümkündür.
B) Vergi dairesinin kendiliğinden vergi hataları düzeltme hakkı yoktur.
C) Mükellef zamanaşımı süresi içinde hata düzeltme talebinde bulunabilir
D) Şikâyet yoluyla Maliye Bakanlığı’ndan düzeltme talebinde bulunan mükellefin talebi reddedilmesi halinde bu işlem için idari dava yoluna başvurabilir.
E) Vergi hatalarının düzeltilmesine, ilgili vergi dairesi müdürü karar verir

Yanıt: Vergi hataları, vergilendirme işleminin özüne ilişkin olmayan, nispeten kolay görülebilen, hukuken tartışma konusu olacak bir yapı arz etmeyen, doğrudan vergi miktarını etkileyerek eksik ya da fazla verginin tarh ya da tahakkukuna yol açan maddi veya yükümlülükte yapılan ve ilk bakışta anlaşılabilen basitdeğerlendirme yanlışlıklar şeklinde ortaya çıkan işlem sakatlıklarıdır. VUK’a göre vergi hatası, vergiye ilişkin hesaplarda veya vergilendirmede yapılan hatalar yüzünden haksız yere fazla veya eksik vergi istenmesi veya alınması (VUK md. 1116).
VUK vergi hatasını haksız şekilde “eksik” veya “fazla” vergi istenmesi veya alınması olarak belirtmekle birlikte, hata çeşitlerini de ortaya koymuştur. Buna göre üst kavram olarak kullanılan vergi hataları “vergilendirme hataları” ve “hesap hataları” olarak ikiye ayrılmıştır. Bu nedenle kanunda sayılan sebepler dışındaki fazla veya az vergi istenme veya ödeme halinin hata olarak değerlendirilmesi mümkün değildir.
Düzeltme, vergilendirme işlemlerindeki bir kısım sakatlıkların giderilmesi amacıyla VUK’ta düzenlenmiş bulunan bir idarî süreçtir. VUK’un 119. maddesine göre hatalar şu yollarla ortaya çıkarılabilmektedir:
- İlgili memurun hatayı bulması veya görmesi ile;
- Üst memurların yaptıkları incelemeler neticesinde hatanın görülmesi ile;
- Hatanın teftiş sırasında meydana çıkarılması ile;
- Hatanın vergi incelenmesi sırasında meydana çıkarılması ile;
- Mükellefin müracaatı ile.

Vergi hatalarının düzeltilmesine, ilgili vergi dairesi müdürü karar verir. Bu hatalar düzeltme fişine dayanılarak düzeltilir. Hatanın mükellef aleyhine yapılmış olması halinde, fazla vergi aynı fişe dayanılarak terkin ve tahsil olunmuş ise mükellefe iade edilir. Düzeltme fişinin bir nüshası, iade edilecek miktarla müracaat edeceği muhasebe ve müracaat süresi zikredilmek suretiyle mükellefe tebliğ edilir. Mükellef tebliğ tarihinden başlayarak bir yıl içinde parasını geri almak üzere müracaat etmediği takdirde hakkı ortadan kalkar. Yanıt B seçeneğidir.




78. Aşağıdakilerden hangisi “hesap hataları” arasında yer alır?
A) Vergi matrahında hata
B) Mükellefin şahsında hata
C) Mükellefiyette hata
D) Konuda hata
E) Vergilendirme veya muafiyet döneminde hata

Yanıt: Vergilemede hesap hataları:
1. Vergi matrahında hata
2. Vergi miktarında hata
3. Mükerrer vergilendirme
Yanıt A seçeneğidir.

79. Aşağıdakilerden hangisi vergiye ilişkin uyuşmazlıklarda dava açmaya yetkili değildir?
A) Mükellefler
B) Kendilerine vergi cezası kesilenler
C) Vergi dairesi (takdir komisyonu kararlarına karşı)
D) TOBB (Bina metrekare normal inşaat maliyet bedeline karşı)
E) Vergi Denetim Kurulu Başkanlığı

Yanıt: Dava açmaya yetkili olanlar şunlardır,
- Mükellefler (VUK, m. 377),
- Kendilerine vergi cezası kesilenler (Ceza muhatabı, VUK, m. 377),
- Vergi dairesi (Sadece tadilat ve takdir komisyonlarınca tahmin ve takdir olunan matrahlara karşı) (VUK, m. 377),
- Türkiye ticaret, Sanayi, Deniz Ticaret Odaları ve Ticaret Borsaları Birliği (Sadece emlak vergisi matrahının tespitinde dikkate alınacak bina metrekare normal inşaat maliyet bedeline ilişkin takdir komisyonu kararına karşı), VUK, mük. md. 49/a),
- Ticaret odaları, ziraat odaları, ilgili mahalle ve köy muhtarlıkları (Sadece Emlak Vergisi Kanunu hükümlerine göre takdir komisyonlarınca kararlaştırılan arsa ve arazilere ilişkin asgari birim değerlere karşı ),
Gerçek kişiler bizzat kendileri dava açabilecekleri gibi vekilleri vasıtasıyla da dava açabilirler. Dava ehliyetine sahip kişinin vekili sıfatıyla dava açacak kişinin avukat olması şarttır. Küçükler ve kısıtlılar ile tüzel kişiler de vergi davalarını kanuni temsilcileri veya bunların avukat vekilleri vasıtası ile açabilirler.
Yanıt E seçeneğidir.

80. Aşağıda belirtilen davalardan hangisi Vergi Mahkemelerinin görev alanına girmez?
A) İdarece yapılan tarhiyatlara karşı açılan davalar
B) Kesilen vergi cezalarına karşı açılan davalar
C) Gümrük Kanunu’na göre alınması gereken vergilerle ilgili açılan davalar
D) Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un uygulanmasındanda doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalar
E) Harcamalara katılma payına ilişkin doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalar

Yanıt: Harcamalara katılma payına ilişkin doğan uyuşmazlıklara ilişkin davalar vergi mahkemelerinin görev alanında değildir. Yanıt E seçeneğidir.
81. Aşağıdaki işlemlerden hangisi Danıştay’da dava konusu yapılamaz?
A) Bakanlar Kurulu Kararları
B) Kanun Hükmünde kararname
C) Bakanlıkların düzenleyici işlemleri
D) Birden çok vergi mahkemesinin yetki alanına giren işler
E) Bakanlıkça yayımlanan bağlayıcı tebliğ

Yanıt: Kanun Hükmünde Kararnameler tıpkı kanun gibi olduğundan Danıştay’da dava konusu yapılamaz. Yanıt B seçeneğidir.

82. Aşağıdakilerden hangisi vergi yargısının kapsamı alanına girmez?
A) Vergi Kabahatleri
B) Maliye bakanlığının yaptığı düzenleyici işlemler
C) Vergi Suçları
D) İkmalen, re’sen ve İdarece yapılan tarhiyat
E) Bakanlığın düzenleyici işlemleri

Yanıt: Mükellef veya vergi sorumlusu ile vergi idaresi arasında kanunların uygulanması sürecinde ortaya çıkan sorunların idari yollardan çözümlenememesi nedeniyle ilgililerin bu sorunlarını gidermek için tarafsız ve bağımsız yargı organlarına başvurarak hak araması sürecine ya da vergi uyuşmazlıkları konusunda başvurulan yargı yoluna vergi yargısı denir.
Vergi yargısı, idarenin belli alandaki işlemlerinin denetlenmesini sağlamaktadır. İdari işlemleri bireysel ve düzenleyici işlemler olmak üzere iki grupta ele alınabilir.
Bireysel İşlemler: Vergi mükelleflerinden her hangi birini adıyla sanıyla ilgilendiren özel ve sübjektif işlemlerdir.
Düzenleyici İşlemler: Tüzük, yönetmelik, Bakanlar Kurulu Kararı, tebliğ gibi ülkenin genelini kapsayan bu nedenle de tüm vergi mükelleflerini ilgilendiren, belli bir mükellefi hedef almayan, genel ve objektif karakterli işlemlerdir.
Dolayısıyla vergi yargısının kapsamına:
1. Vergi kabahatleri
2. Maliye Bakanlığının yaptığı düzenleyici işlemler
3. İkmalen, re’sen ve idarece yapılan vergi tarhiyatları
4. Bakanlıkların düzenleyici işlemleri girmektedir. Yanıt C seçeneğidir.

83. Dava dilekçesi aşağıdaki makamların hangisine verilmez?
A) Davacının işlemi yapan dairenin bulunduğu yerde bulunması halinde görevli ve yetkili vergi mahkemesine
B) Davacının yetkili mahkemenin bulunduğu yerde bulunmaması halinde bulunduğu yerdeki başka vergi veya idare mahkemesine.
C) Davacının bulunduğu yerde vergi veya idare mahkemesinin her ikisi de yoksa asliye hukuk hakimliğine
D) Davacı yurt dışında ise Türk Konsolosluklarına verilebilir
E) Davacının bulunduğu yerde vergi veya idare mahkemesinin her ikisi de yoksa sulh hukuk hakimliği

Yanıt: Dava dilekçesi aşağıdaki makamlara verilebilir (İYUK, m. 4):
- Davacının işlemi yapan dairenin bulunduğu yerde bulunması halinde görevli ve yetkili vergi mahkemesine,
- Davacının yetkili mahkemenin bulunduğu yerde bulunmaması halinde bulunduğu yerdeki başka vergi veya idare mahkemesine,
- Davacının bulunduğu yerde vergi veya idare mahkemesinin her ikisi de yoksa asliye hukuk hakimliğine,
- Davacı yurt dışında ise Türk Konsolosluklarına verilebilir.
Yanıt E seçeneğidir.

84. Vergi hatasının şikâyet yoluyla düzeltilmesi talebinin reddedilmesi halinde dava dilekçesinde davalı kim olarak gösterilir?
A) Vergi idaresi B) Maliye Bakanlığı
C) Gümrük Müsteşarlığı D) Bakanlık Denetim birimleri
E) Muhasebat Genel Müdürlüğü

Yanıt: Vergi hatasının şikayet yoluyla düzeltilmesi talebinin reddedilmesi halinde dava dilekçesinde davalı Maliye Bakanlığıdır. Yanıt B seçeneğidir.

85.
I- Görev dışında bir işe bakılmış olması.
II- Yetki dışında bir işe bakılmış olması
III- Hukuka aykırı karar verilmesi
IV- Usul hükümlerine uyulmamış olması
Temyiz incelemesi sonunda Danıştay aşağıdaki sebeplerden hangilerinden dolayı incelenen kararı bozar?
A) I ve II B) I, III ve IV C) Yalnız IV
D) I ve IV E) Hepsi

Yanıt: Danıştay’da yapılan temyiz incelemesi üç açıdan yapılır (İYUK md. 49/1):
- Görev ve yetki dışında bir işe bakılmış mı?
- Hukuka aykırı karar verilmiş mi?
- Usul hükümlerine uyulmuş mu?
Temyiz incelemesi sonucunda Danıştay aşağıdaki kararlardan birini verebilir. Yukarıdaki nedenlerle Danıştay incelenen kararı bozabilir. Yanıt E seçeneğidir.

86. Aşağıdaki durumlardan hangisi kararın Danıştay’ca bozma nedenlerinden biri değildir?
A) Duruşmayı yapan heyetle kararı veren heyetin farklı oluşu
B) Mahkemenin delil tespiti talebini reddetmiş olması
C) Mahkemenin taraflardan yalnızca birini duruşmaya davet etmesi
D) Kararın gerekçeli olmaması
E) Kararın hukuka aykırı verilmiş olması

Yanıt: Mahkemenin delil tespiti talebinin reddetmiş olması, Danıştay tarafından kararın bozulma nedenleri arasında yer almaz. Yanıt B seçeneğidir.




87. Aşağıdakilerden hangisi vergi davalarında delil olarak kabul edilmez?
A) Tanık beyanı B) Yemin
C) Defter ve belgeler D) Bilirkişi
E) Sözleşme

Yanıt: Vergi mahkemelerinde delil olarak yenim kabul edilmez. Yanıt B seçeneğidir.

88. Aşağıdakilerden hangisi bölge idare mahkemesinin görevlerinden biridir?
A) Farklı yargı çevresindeki idare ve vergi mahkemeleri arasında çıkan görev uyuşmazlıklarını karara bağlamak
B) Vergi mahkemelerince verilen kararları Danıştay'a gitmeden evvel ön incelemeden geçirmek
C) Tek hâkimle verilen idare ve vergi mahkemesi kararlarına karşı yapılan itiraz başvurularını incelemek
D) Kaçakçılık suçu işleyenleri yargılamak
E) Bazı vergi davalarına ilk ve son derece mahkemesi olarak bakmak

Yanıt: Bölge idare mahkemeleri; Vergi ve idare mahkemelerinin tek hakimle verdikleri kararlara karşı yapılan itirazları inceler. Yanıt C seçeneğidir.

89. Vergi uyuşmazlıklarına karşı vergi mahkemelerinde dava açma süreci genel olarak kaç gündür?
A) 7 gün B) 15 gün C) 30 gün
D) 45 gün E) 60 gün

Yanıt: Vergi mahkemelerinde dava açma süresi genel olarak 30 gündür. Yanıt C seçeneğidir.

90. Aşağıdakilerden hangisi alacaklı amme idaresi terimi dışında kalmaktadır?
A) Devlet B) İl Özel İdareleri
C) Belediyeler D) Kitler
E) Vergi İdaresi

Yanıt: - Devlete, il özel idarelerine ve belediyelere ait vergi, resim, harç,
- Ceza soruşturma ve takiplerine ait yargılama gideri,
- Vergi cezası, para cezası gibi asli,
- Gecikme zammı, faiz gibi fer’i kamu alacakları,kamu hizmetleri uygulamasından doğan diğer alacakları ile bunların takip masraflarına” kamu alacağı denir.
6183 sayılı yasa bir kamu hizmeti uygulamasından doğan alacakları kamu alacağı olarak nitelemiştir.
Görüldüğü 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü Hakkındaki Kanunda Kit’ler alacaklı amme idaresi terimi dışında kalmaktadır. Yanıt D seçeneğidir.

91. Aşağıdakilerden hangisi kamu alacağı kapsamına girmez?
A) Vergi, resim, harç
B) Gecikme zammı, faiz
C) Gecikme faizi
D) Ceza soruşturma ve takiplerine ait yargılama gideri
E) İdarelerin sözleşmeden doğan alacaklar

Yanıt: İdarelerin sözleşmelerden doğan alacakları kamu alacağı kapsamına girmemektedir. Yanıt E seçeneğidir.

92. Aşağıdaki hallerden hangisinde ödeme emrine karşı dava açılamaz?
A) Kanun hükmünün yanlış uygulanması
B) Borcun olmaması
C) Borcun kısmen ödenmiş olması
D) Borcun zamanaşımına uğramış olma
E) Hiçbiri

Yanıt: Ödeme emrine karşı dava açılabilecek durumlar:
1. Borca itiraz (borcun olmaması)
2. Borcun bir kısmına itiraz (borcun kısmen ödenmiş olması)
3. Borcun zamanaşımına uğramış olması
Yanıt A seçeneğidir.

93. Aşağıdakilerden hangisi cebren tahsil şekillerinden değildir?
A) Teminatın paraya çevrilmesi
B) Kefilin takibi
C) İhtiyati haciz kararı alınması
D) Borca yetecek miktarda malların haczedilerek paraya çevrilmesi
E) Borçlunun iflasının istenmesi

Yanıt: Kamu alacağının cebren tahsil usulleri:
1. Teminatın paraya çevrilmesi
2. Gösterilen kefilin takibi
3. Kamu borçlusunun borcuna yetecek miktardaki mallarının hazcedilerek paraya çevrilmesi
4. Borçlunun iflasının istenmesidir.
Yanıt C seçeneğidir.

94. Aciz hali tespit edilen borçlu hakkında aşağıdakilerden hangisi uygulanır?
A) Teminat istenir borç tecil edilir
B) Teminat alınmadan borç tecil faizi alınarak tecil edilir
C) Teminat ve faiz aranmadan borç tecil edilir
D) Cebri takibata devam edilir
E) Hiçbiri

Yanıt: Tahsilat aşamasında borçlulara kolaylık sağlamak amacıyla, ilgili mercilerin kararına istinaden veya kanunlarda belirtilen durumların varlığı halinde tahsilat işleminin geri bırakılmasına da imkan verilmiştir. Tahsilat işleminin geri bırakılması; yürütmenin durdurulması, borçlunun aciz durumu ve ölümü hallerinde söz konusudur. Yanıt C seçeneğidir.

NOT: Yapılan takip sonunda haczi caiz malı olmadığı veya bulunan malların satış bedeli borcunu karşılamadığı taktirde borçlu aciz halinde sayılır. Yapılan takip safhalarıyla bakiye borç miktarı bir aciz fişinde gösterilerek aciz hali tespit olunur (A.A.T.U.H.K. m. 75). Borçlunun aciz hali “aciz fişi” düzenlenerek tespit edilir. Bu durumda, AATUHK’nın 76. maddesine göre, alacaklı tahsil dairesi aciz halindeki borçlunun mali durumunu zamanaşımı süresi içinde devamlı olarak takip etmekte ve ileride borçlunun ödeme gücü doğduğunda takibata geçerek alacağını tahsil yoluna gitmektedir.

95. Aşağıdaki amme alacaklarından hangisine gecikme zammı uygulanmaz?
A) Usulsüzlük cezasına ilişkin kamu alacağına
B) Vergi ziyaı cezasına ilişkin kamu alacağına
C) Gelir vergisine ilişkin kamu alacağına
D) Veraset ve intikal vergisine ilişkin kamu alacağına
E) Kurumlar vergisine ilişkin kamu alacağına

Yanıt: Usulsüzlük cezasına ilişkin kamu alacaklarına gecikme zammı uygulanmaz. Yanıt A seçeneğidir.

96. İhtiyati haciz aşağıdaki hallerden hangisinin uygulanması ile kalkmaz?
A) Borcun ödenmesi ile,
B) Şahsi kefaletin teminat olarak gösterilmesi halinde,
C) Hazine tahvil ve bonoların
D) Gayrımenkulün
E) Banka süresiz teminat mektubu

Yanıt: Borçlu, Amme Alacaklarının Tahsil Usulü Hakkında Kanun’un 10’uncu maddesinin beşinci bendinde belirtilen, ilgililer veya ilgililer lehine üçüncü şahıslar tarafından gösterilen ve alacaklı amme idaresince haciz varakasına dayanılarak haczedilen menkul mallar dışında, mezkûr madde uyarınca teminat gösterdiği takdirde, ihtiyati haciz, haczi koyan merci tarafından kaldırılır (AATUHK, m. 16).
Dolayısıyla şahsi kefaletin teminat olarak gösterilmesi halinde ihtiyati haciz kaldırılmaz. Yanıt B seçeneğidir.

97. Kendisine ödeme emri tebliğ olunan şahıs, böyle bir borcu olmadığı veya kısmen ödediği veya zamanaşımına uğradığı hakkındaki itirazını tebliğ tarihinden itibaren kaç gün içinde yapar?
A) 3 gün B) 7 gün C) 10 gün
D) 30 gün E) 60 gün

Yanıt: Kendisine ödeme emri tebliğ olunan kişi,
- Böyle bir borcu olmadığı,
- Kısmen ya da tamamen ödediği,
- Zamanaşımına uğradığı
Gerekçesiyle tebliğ tarihinden itibaren 7 gün içinde alacaklı tahsil dairesine ait itiraz işlerine bakan vergi mahkemesi nezdinde itirazda bulunabilir.
Borcun bir kısmına itiraz eden borçlunun o kısmın cihet ve miktarını açıkça göstermesi gerekir, aksi halde itiraz edilmemiş sayılır.
İtirazda bulunan borçlu bu kanuna göre teminat gösterdiği takdirde takip muamelesi itirazlı borç miktarı için mahkemece bu hususta karar verilinceye kadar durdurulur.
Mahkeme bu itirazları en geç 7 gün içinde karara bağlamak mecburiyetindedir.
İtirazında tamamen veya kısmen haksız çıkan borçludan, hakkındaki itirazın reddolunduğu miktardaki amme alacağı % 10 zamla tahsil edilir.
Mahkemelerin bu konudaki kararları kesindir. İtirazın kısmen ya da tamamen mahkemece reddolunması halinde, borçlu ret kararının kendisine tebliği tarihinden itibaren 7 gün içinde mal bildiriminde bulunmak mecburiyetindedir (6183, m. 58).Yanıt B seçeneğidir.

98. Aşağıdakilerden hangisi bir kamu alacağı güvence önlemi değildir?
A) Haciz B) Teminat isteme
C) İhtiyati tahakkuk D) Rüçhan hakkı
E) Kefil

Yanıt: Kamu alacağını güvence altına alma önlemleri:
1. Teminat
2. İhtiyatı haciz
3. İhtiyati tahakkuk
4. Rüçhan hakkıdır. Yanıt A seçeneğidir.

100. 6183 sayılı yasaya göre aşağıdakilerden hangisi teminat olarak kabul edilmez?
A) Para B) Hazine tahvil ve bonoları
C) Çek D) Menkul mallar
E) Gayrimenkul mallar

Yanıt: 6183 sayılı Amme Alacaklarının Tahsili Usulü hakkındaki kanuna göre çek bir teminat olarak kabul edilmez. Yanıt C seçeneğidir.

101.Zirai faaliyetle iştigal eden Adi Komandit Şirketlerde Komandite ortağın şirket karından aldığı pay hangi gelir unsuruna girer?
A) Zirai Kazanç
B) Ticari Kazanç
C) Serbest Meslek Kazancı
D) Gayrimenkul Sermaye İradı
E) Menkul Sermaye İradı

Yanıt: Kollektif şirketlerle adi veya eshamlı komandit şirketler zirai faaliyetle iştigal etseler dahi çiftçi sayılmazlar. Zirai faaliyetle iştigal eden kollektif şirketlerin ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortaklarının şirket karından aldıkları paylar şahsi ticari kazanç olarak değerlendirilir.Yanıt B seçeneğidir.

102. Bir çiftçinin kendi zirai işletmesinde kullandığı bir traktörü bütün kış mevsimi süresince devamlı olarak bir müteahhidin hafriyat işlerinde çalıştırması faaliyeti hangi gelir unsuruna girer?
A) Ticari Kazanç
B) Zirai Kazanç
C) Menkul sermaye iradı
D) Gayrimenkul sermaye İradı
E) Diğer Kazanç ve İratlar

Yanıt: Çiftçiye ait olmakla beraber zirai işletmeye dahil edilmeyen biçerdöver veya traktörün işletilmesinden elde edilen gelirler ticari kazanç sayılacaktır (GVK. Md. 53). Yanıt A seçeneğidir.



103. Kişilerin sahip olduğu değerlerde meydana gelen her türlü artışı gelir olarak kabul edip vergiye tabi olmasını savunan görüşe ne denir?
A) Kaynak Teorisi B) Artı Değer Teorisi
C) Gelir Teorisi D) Ayırım Teorisi
E) Net (Safi) Artış Teorisi

Yanıt:Safi Artış Teorisi: Kişilerin belli bir zaman dilimi içinde elde ettiği iktisadi kazançlar (menfaatler) gelir olarak ifade edilebilir. Bu tanımlamaya göre gelir; bir kimsenin belli bir devredeki tüketimi ile yine aynı dönemde servetinde (mal varlığında) meydana gelen net artışlardan oluşmaktadır. Yanıt E seçeneğidir.

104.Aşağıdaki yazılı olanların hangileri basit usulde vergilendirilebilir?
A) GVK 94. maddenin 1. fıkrasındaki sayılan kişi ve kurumlara karşı inşaat onarım işini taahhüt edenler
B) Gemi alım satımı ile uğraşanlar
C) Sigorta prodüktörleri
D) Treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri
E) Sürücüsünden başka on dört ve daha az oturma yeri olan ve insan taşımaya mahsus motorlu karar taşıtlar ile yolcu taşıyanlar

Yanıt: Basit Usulde Vergilendirilme Dışında Tutulanlar;
-Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları,
- İkrazat (borç verme) işleriyle uğraşanlar,
- Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar,
- Gelir vergisi uygulaması açısından 94. madde uyarınca tevkifat yapma kapsamında belirtilen vergi sorumlularına karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu işleri taahhüt eden müteahhitlere karşı derece derece taahhüdatta bulunanlar.
- Sigorta prodüktörleri,
- Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere aracılık edenler,
- Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar,
- Aracılık (tavassut) işi yapanlar (dayıbaşılar hariç),
- Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler,
- Şehirlerarası yolcu veya yük taşımacılığı yapanlar,
- Treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri
Yanıt E seçeneğidir.

105. Aşağıdakilerden hangisi GMSİ mükellefi değildir?
A) Gayrimenkullerin İrtifak Hakkı Sahipleri
B) Gayrimenkullerin Sahipleri
C) Gayrimenkullerin maliki
D) Gayrimenkullerin Bakıcıları
E) Gayrimenkullerin Mutasarrıfları

Yanıt: Gayrimenkullerin bakıcıları gayrimenkuller üzerinde hak sahibi olmadıklarından gayrimenkul sermaye iradı mükellefi değildir. Yanıt D seçeneğidir.


106. Mesleki kazancını yıllık beyanname ile bildirmek zorunda olan bir Avukat mesken olarak kiraya verdiği konutundan 2011 yılında 7.000 TL kira geliri elde ediyor.
Avukatın yararlanabileceği gayrimenkul sermaye iradı istisna tutarı aşağıdakilerden hangisidir?
A) 1.800 B) 2.400 C) 2.600
D) 2.800 E) Hiçbiri

Yanıt: Serbest meslek erbabı avukatın mesken olarak kiraya verdiği konuttan elde ettiği kazanç istisnaya tabi değildir. Yanıt E seçeneğidir.

107. Aşağıda yazılı olanlardan hangisi Türkiye’de tam mükelleftir?
A) Hastalık nedeniyle 6 aydan fazla Türkiye’de kalan yabancılar
B) Eğitim amacıyla Türkiye’de bulunan yabancılar
C) Merkezi Türkiye’de bulunan teşekküllere bağlı olup, adı geçen dairenin işleri dolayısıyla yabancı memlekette oturan Türk Vatandaşları
D) Belli ve geçici bir görevle Türkiye’de ikamet eden yabancılar
E) Tutukluluk nedeniyle 6 aydan fazla Türkiye’de kalan yabancılar

Yanıt: Tam Mükellefiyet:Türkiye’de yerleşmiş olanlar yani Türkiye’de ikametgahın bulunan veya bir takvim yılı içinde Türkiye’de devamlı olarak altı aydan fazla oturan kişiler (Geçici ayrılmalar Türkiye’ de oturma süresini kesmez) tam mükelleftir. Tam Mükellef, gelirini ister yurt içinde, ister yurt dışında elde etmiş olsun tüm gelirini Türkiye’de beyan edip, vergisini ödemektedir.
Türkiye’de Yerleşme Sayılmayan Haller;
Gelir Vergisi Kanunu’nun 5. maddesine göre aşağıda yazılı olan yabancılar Türkiye’de altı aydan fazla kalsalar dahi yerleşmiş sayılmayacaklardır.
Belli ve geçici görev veya iş için Türkiye’ye gelen iş, ilim ve fen adamları, uzmanlar, memurlar, basın ve yayın muhabirleri ve durumları bunlara benzeyen diğer kimselerle tahsil, tedavi, istirahat veya seyahat maksadıyla gelenler;
Tutukluluk, hükümlülük veya hastalık gibi elde olmayan sebeplerle Türkiye’de alıkonulmuş veya kalmış olanlardır.
C seçeneğinde ifade edildiği gibi, Merkezi Türkiye’de bulunan teşekküllere bağlı olup, adı geçen dairenin işleri dolayısıyla yabancı memlekette oturan Türk Vatandaşları, tam mükellef olarak Türkiye’de gelir vergisine tabidir. Yanıt C seçeneğidir.

108. Aşağıda sayılan giderlerden hangisi ticari kazançta indirilebilecek giderler arasında sayılmamıştır?
A) İşyeri ile ilgili ödenen belediye harcı
B) İşle ilgili olup sözleşmeden doğan zarar ziyan tazminatları
C) İşçinin yakınları için ödenen ilaç ve tedavi giderleri
D) İşçilere verilen demirbaş niteliğindeki giyim giderleri
E) İşçilere İşyerinde veya müştemilatında verilen yemek bedelleri




Yanıt: Ticari Kazancın Tespitinde İndirilecek Giderler
Gelir safi tutarları üzerinden vergiye tabi tutulmaktadır. Safi tutarı tespit edebilmek için, gayri safi hasılattan indirilebilecek giderler aşağıda açıklanmıştır.
- Ticari kazancın elde edilmesi ve idame ettirilmesi için yapılan genel giderler,
- Hizmetli ve işçilerin iş yerinde veya iş yerinin müştemilatında iaşe ve ibate giderleri, tedavi ve ilaç giderleri, sigorta primleri ve emekli aidatı ve demirbaş olarak verilen giyim eşyası (Resmi ve özel daire ve müesseselerce hizmet erbabına işin icabı olarak verilen ve bunların işten ayrılmaları halinde geri alınan giyim eşyası),
- İşle ilgili olmak şartıyla, mukavelenameye veya ilama veya kanun emrine istinaden ödenen zarar, ziyan ve tazminatlar,
- İşle ilgili ve yapılan işin ehemmiyeti ve genişliği ile mütenasip seyahat ve ikamet giderleri,
- Kiralama yoluyla edinilen veya işletmeye dahil olan ve işte kullanılan taşıtların giderleri,
- İşletme ile ilgili olmak şartıyla; bina, arazi, gider, istihlak, damga, belediye vergileri, harçlar ve kaydiyeler gibi ayni vergi, resim ve harçlar,
- VUK hükümlerine göre ayrılan amortismanlar,
- İşverenlerce, Sendikalar Kanunu hükümlerine göre sendikalara ödenen aidatlar,
- İşverenler tarafından ücretliler adına bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, (İşverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen ve ücretle ilişkilendirilmeksizin ticari kazancın tespitinde gider olarak indirim konusu yapılacak katkı paylarının toplamı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Gerek işverenler tarafından bireysel emeklilik sistemine ödenen katkı payları, gerekse bu Kanunun 63 üncü maddesinin birinci fıkrasının (3) numaralı bendi kapsamında indirim konusu yapılacak prim ödemelerinin toplam tutarı, ödemenin yapıldığı ayda elde edilen ücretin %15'ini ve yıllık olarak asgari ücretin yıllık tutarını aşamaz. Yürürlük 01.01.2013)
- Fakirlere yardım amacıyla gıda bankacılığı faaliyetinde bulunan dernek ve vakıflara Maliye Bakanlığınca belirlenen usul ve esaslar çerçevesinde bağışlanan gıda, temizlik, giyecek ve yakacak maddelerinin maliyet bedeli.
Yanıt C seçeneğidir.

109. Telif hakkı ve ihtira beratlarının sahip veya kanuni mirasçıları dışında kalan kimseler tarafından elde çıkarılmasından doğan kazançlar aşağıda verilenlerden hangisidir?
A) Serbest Meslek Kazancı
B) Diğer Kazanç ve İratlar
C) Menkul Sermaye İradı
D) Gayrimenkul Sermaye İradı
E) Arızi Serbest Meslek Kazancı

Yanıt:Telif hakkı ve ihtira beratlarının sahip veya kanuni mirasçılar dışında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazanlar diğer kazanç ve iratlar olarak vergilendirilirler. Yanıt B seçeneğidir.



110. Mükellef (A)’nın dönem başı aktif toplamı 47 bin, borç toplamı 35 bin lira, dönem sonu aktif toplamı 48, borç toplamı 13 bin liradır.
Sözkonusu mükellefin vergiye tabi ticari kazancı ne kadardır?
A) 12.000 B) 1.000 C) 23.000
D) 22.000 E) 25.000

Yanıt: Safi Artış Teorisi: Kişilerin belli bir zaman dilimi içinde elde ettiği iktisadi kazançlar (menfaatler) gelir olarak ifade edilebilir. Bu tanımlamaya göre gelir; bir kimsenin belli bir devredeki tüketimi ile yine aynı dönemde servetinde (mal varlığında) meydana gelen net artışlardan oluşmaktadır.
Safi artış teorisine göre gelir = Dönem İçi Tüketim+(Dönem Sonu Servet Değeri-Dönem Başı Servet Değeri)
Buna göre;
Dönem başında net aktif değeri: 47.000 – 35.000 = 12.000 TL
Dönem sonu net aktif değeri: 48.000 – 13.000 = 35.000 TL

Net aktif değerindeki artış (değişme): 35.000 – 12.000 = 23.000 TL olacaktır. Yanıt C seçeneğidir.

111. Çalışma ve oturma izni alarak altı aydan daha fazla bir süre yurtdışında yaşayan ve çalışan Türk vatandaşları Türkiye’de elde ettikleri kazanç ve iratlar bakımından durumu nedir?
A) Tam mükelleftirler
B) Dar mükelleftirler
C) Türkiye’de mükellef değildirler
D) Hem Türkiye’de hem de yurt dışında mükelleftir
E) Ne Türkiye’de ne de yurt dışında mükelleftir

Yanıt: Altı aydan daha fazla bir süre ile yurtdışında yaşayan Türk vatandaşları sadece Türkiye’den elde ettikleri gelir için vergilendirildikleri için dar mükelleflerdir. Yanıt B seçeneğidir.

112. GVK’na göre basit usulde vergilendirilen mükellefler için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Kullanılan sabit kıymetlerin sadece amortisman giderleri gider olarak kaydedilebilecek
B) Kullanılan sabit kıymetler gider yazılmayacak ve üzerlerinden amortisman hesaplanmayacaktır
C) Kullanılan sabit kıymetler gider yazılabilecek ve üzerlerinden kıst dönem amortisman hesaplanacaktır
D) Hem sabit kıymet alış bedeli hem de amortismanı gider yazılabilecektir.
E) Sabit kıymet alış bedellerini defterlerinin gider kısmına kaydedeceklerdir.

Yanıt: GVK’ya göre, basit usulde vergilendirilen mükellefler kullandıkları sabit kıymetleri gider olarak yazamayacakları gibi üzerlerinden amortisman da hesaplayamazlardır. Yanıt B seçeneğidir.






113. Bilgisayar programlarının bilgisayar yazılımını bilgisayar ve internet ortamında yayınlamak, CD, disket olarak satmak veya bunlar üzerindeki haklarını devir ve temlik etmek veya kiralamak suretiyle sağlanan kazançlar,
A) GMSİ olup, beyanı gerekir
B) Serbest Meslek Kazancı olup, beyan edilmesi gerekir
C) Serbest Meslek Kazancı olup, gelir vergisinden istisnadır
D) Arızi kazanç olup beyan edilecektir
E) Değer artışı kazancı olup, beyan edilmesi gerekmez.

Yanıt: Hukuk literatüründe yaratıcı çalışmaların sahiplerine, bu çalışma sonuçlarında üçüncü kişilerin haksızca yararlanmalarını önlemek amacıyla fikri haklar tanınmıştır. Fikri hak, fikir ürünlerinden sahipleri dışında diğer kimselerin haksız yararlanmalarını önlemek hakkı olarak yorumlanmaktadır Fikri ürünleri, insan zekası ile ortaya çıkan; edebiyat, sanat eserleri, bilgisayar programları, buluşlar, tasarımlar, vb. ürünleri kapsamaktadır. Telif hakları fikir ve sanat ürünü olarak ortaya konan eserler üzerinde sahibinin haklarını ifade eder. GVK bu haklara mesleki kazançlar içinde tevkifat dışında bir vergi yükü getirilmemek şeklinde bir avantaj sağlanmıştır.Yanıt C seçeneğidir.

114. Aşağıdakilerden hangisi GVK uygulamasında serbest meslek erbabı sayılamaz?
A) Sigorta prodüktörleri
B) Gümrük komisyoncuları
C) Serbest meslek faaliyetinde bulunan kolektif ve adi şirketlerde ortaklar, adi komandit şirketlerde komanditerler
D) Borsa ajan ve acentaları
E) Tahkimişleri dolayısıyla hakemlerin aldıkları bedeller,

Yanıt: GVK uygulamasında serbest meslek erbabı sayılmayanlar:
-Kollektif şirket ortakları ile komandit şirketlerin komandite ortakları,
- İkrazat (borç verme) işleriyle uğraşanlar,
- Sarraflar ile kıymetli maden ve mücevherat alım satımı ile uğraşanlar,
- Gelir vergisi uygulaması açısından 94. madde uyarınca tevkifat yapma kapsamında belirtilen vergi sorumlularına karşı inşaat ve onarma işini taahhüt edenler ile bu işleri taahhüt eden müteahhitlere karşı derece derece taahhüdatta bulunanlar.
- Sigorta prodüktörleri,
- Her türlü ilan ve reklam işleriyle uğraşanlar veya bu işlere aracılık edenler,
- Gayrimenkul ve gemi alım satımı ile uğraşanlar,
- Aracılık (tavassut) işi yapanlar (dayıbaşılar hariç),
- Maden işletmeleri, taş ve kireç ocakları, kum ve çakıl istihsal yerleri, tuğla ve kiremit harmanları işletenler,
- Şehirlerarası yolcu veya yük taşımacılığı yapanlar,
- Treyler, çekici ve benzerlerinin sahip veya işleticileri
Yanıt A seçeneğidir.




115. Eşi çalışmayan ve başkaca gelir elde etmeyen, dört çocuğu bulunan bir ücretlinin en az geçim indirimi tutarına isabet eden indirilecek aylık vergisi ne kadardır (aylık asgari ücret 729 TL)?
A) 1015,37 B) 92,95 C) 97.000
D) 619,65 E) 89,95

Yanıt: Eşi çalışmayan ve başkaca gelir elde etmeyen, dört çocuğu bulunan bir ücretlinin en az geçim indirimi tutarına isabet eden indirilecek aylık vergisi 92,95 TL’dir. Yanıt B seçeneğidir.

116. Aşağıda sayılan özürlülerden hangisi vereceği yıllık beyannamede sakatlık indiriminden yararlanamaz?
A) Mesleki faaliyet icra eden özürlüler
B) Basit usulde vergilendirilenlerden tüccar ücretli durumuna girmeksizin yapılan imalat, tamirat ve küçük sanat işleriyle uğraşanlar,
C) Serbest meslek erbabı ve ücret geliri elde edenlerin bakmakla yükümlü bulunduğu özürlü kişi bulunması halinde,
D) Serbest meslek erbabının eşinin özürlü olması halinde
E) Dar mükellefiyete tabi özürlü hizmet erbabı

Yanıt: Dar mükellefler, yıllık beyannamelerinde sakatlık indiriminden yararlanamazlar. Yanıt E seçeneğidir.

117. Aşağıda sayılan gelir unsurlarının hangisinden elde edilen kazanç Gayri Menkul Sermaye İradı değildir?
A) Gemilerini kiraya verenler
B) İşyerlerini kiraya verenler
C) Araba kiraya vermek işiyle uğraşan bir organizasyonun faaliyeti
D) Sahibi bulunduğu meskenin (evinin) dış duvarlarına asılan ilan nedeniyle gelir elde edenler
E) Sahibi bulunduğu maden ocağını kiraya vermeleri dolayısıyla gelir elde edenler

Yanıt: Araç kiralamak işiyle uğraşan bir organizasyonun faaliyeti ticari faaliyettir ve ticari kazanç olarak vergilendirilir. Yanıt C seçeneğidir.

118. İnşaat onarım işi ile mühendislik proje hizmetleri yapan bir kolektif şirket için aşağıdakilerden hangisi söylenebilir?
A) Faaliyetin tümü ticari kazançtır
B) İnşaat onarım işi ticari kazanç, proje hizmetleri serbest meslek kazancı olarak beyan edilir
C) Faaliyetin tümü serbest meslek kazancıdır
D) İnşaat onarım işi ticari kazanç, proje hizmetleri arızi serbest meslek faaliyeti olarak beyan edilir
E) Faaliyetin tümü kurum kazancıdır

Yanıt: G.V.K.'nda ticari kazanç, her türlü ticari ve sınai faaliyetten doğan kazanç olarak tanımlanmıştır. Ticari kazançtan bahsedebilmek için emek, sermaye ve girişimcilik unsurlarının birlikte kullanmak gerekir. Diğer taraftan bir faaliyetin ticari faaliyet olarak değerlendirilebilmesi için taşıması gereken bazı özellikler bulunmaktadır. Bunlar;
- Emek-Sermaye Özelliği
- Devamlılık Özelliği
- Organizasyon Özelliği
- Hacim Özelliği
- Gelir ve Kazanç Elde Etme Özelliği
Bu nedenle inşaat onarım işi ticari faaliyettir ve ticari kazanç olarak vergilendirilir.
Ancak, proje hizmetler serbest meslek faaliyetidir ve serbest meslek kazancı olarak vergilendirilir. Yanıt B seçeneğidir.

119.Bay A’ya ait 14.09.2004 tarihinde veraseten intikal eden bir gayrimenkul 13.09.2011 tarihinde satılmıştır. Bay A’nın geliri,
A) Değer artışı kazancıdır, beyanı gerekir
B) Değer artışı kazancıdır, ancak beyanı gerekmez,
C) 5 yıl dolmuştur, değer artışı kazancı olarak beyan edilemez
D) Vergileme yapılamaz
E) Ticari kazançtır, beyanı gerekir.

Yanıt: Bay A’ya 14.09.2004 tarihinde veraseten intikal eden bir gayrimenkul, veraset ettiği tarihte veraset ve intikal vergisinin konusunu oluşturur ve vergilendirilir.
Bay A 2011 yılında söz konusu gayrimenkulü sattığında ise bu durumda Bay A’nın satıştan elde ettiği gelir vergilendirilmez. Yanıt D seçeneğidir.

120.Serbest meslek erbabının envantere dahil olan, işle ilgili binek otomobillerinin giderleri,
A) Tümü hasılattan indirilir
B) %50’si hasılattan indirilir
C) Gider indirimi kabul edilemez
D) Yalnızca yakıt giderleri indirim olarak kabul edilir
E) %25’si hasılattan indirilir

Yanıt: Serbest meslek erbabının envanterinde bulunan ve iş ile ilgili kullandığı binek otomobilinin giderlerinin tamamını elde ettiği gelirden indirir. Yanıt A seçeneğidir.

121.Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı tevkifaka tabi olmayan bu ücretini aşağıdaki hangi şekilde beyan eder?
A) Yıllık beyanname ile
B) Münferit beyanname ile
C) Özel beyanname ile
D) Diğer ücret olarak karne ile
E) Bordro yoluyla

Yanıt: Gelir Vergisi mükellefleriGVK'nun 2. maddesinde sayılan çeşitli unsurlarından bir takvim yılı içinde elde ettikleri kazanç ve iratların bir araya getirip toplanmasına ve bu suretle hesaplanan gelirin vergi dairesine bildirilmesine yarayan beyanname türüne Yıllık beyanname denir.
Ücretlerini yabancı bir memleketteki işverenden doğrudan doğruya alan hizmet erbabı tevkifaka tabi olmayan bu ücretini yıllık beyanname ile verirler. Yanıt A seçeneğidir.




122.Geliri yalnızca gayrimenkul sermaye iradından ibaret olanlar yıllık beyannamelerini ertesi yılın,
A) Ocak ayının yirmi beşinci günü akşamına kadar,
B) Mart ayının yirmi beşinci günü akşamına kadar,
C) 25 Mart akşamına kadar
D) Şubat ayının yirmi beşinci günü akşamına kadar verirler
E) Beyan edilmesine gerek yok

Yanıt: Gelir türlerine göre beyan süreleri aşağıda belirtilmiştir.
- Gelir, sadece basit usulde tespit edilen ticari kazançlardan oluşuyorsa beyanname izleyen yılın 1-25 Şubat tarihleri arasında verilir. Bu tarihte beyan edilen gelirlerin vergisi Şubat ve Haziran ayı olmak üzere iki taksitte ödenir
- Gelir, diğerlerinden (işletme veya bilanço usulüne göre tespit edilen ticari, zirai, serbest meslek kazancı, gayrimenkul sermaye iradı ve menkul sermaye iratlarından oluşuyorsa, beyanname, diğer kazanç ve iratlar) oluşuyorsa izleyen yılın 1-25 Mart tarihleri arasında verilir. Bu tarihte beyan edilen gelirlerin vergisi biri Martayı sonuna, diğeri Temmuz ayı sonuna olmak üzere iki taksitte ödenir.
- Takvim yılı içinde ülkeyi terk edenlerin durumunda beyanname memleketi terkten önceki gelen onbeş gün içinde verilir ve beyanname üzerinden hesaplanan vergi aynı sürede ödenir..
- Ölüm ve gaiplik hallerinde yıllık beyan bu hallerin meydana gelmesini takip eden tarihten itibaren dört ay içinde verilir (GVK md. 92). Ölüm ve gaiplik halinde vergi bu halin meydana gelmesinden itibaren dört ay içinde ödenir (VUK. md. 112)
Yanıt B seçeneğidir.

123.Ticari bilânçosuna göre 340.000 TL kazancı bulunan bir işletmenin vergi kanunlarına göre indirilmesi yasal olmadığı halde 60.000 TL gider indirdiği ve ilgili dönemde yararlanacağı 40.000 TL’lik vergi istisnası bulunduğu tespit edilmiştir.
Buna göre işletmenin mali karı ne kadardır?
A) 360.000 B) 300.000 C) 440.000
D) 460.000 E) 470.000

Yanıt: İşletme ticari bilançosuna göre 340.000 TL kazanç elde etmiş ancak yasal olmayan 60.000 TL gideri indirmiştir. Bu durumda yasal olmayan gider kazanca eklenir. Yani işletmenin kazancı 340.000 + 60.000 = 400.000 TL olacaktır. Ancak ilgili dönemde işletmenin yararlanacağı 40.000 TL istisna olduğu için bu tutar işletme kazancından düşülür. Yani işletmenin ticari kazancı bu durumda:
400.000 – 40.000 = 360.000 TL olacaktır. Yanıt A seçeneğidir.

124.Aşağıdakilerden hangisi vergi tevkifatı yapmak zorunda değildir?
A) Ticaret Şirketleri
B) Gerçek usule tabi çiftçiler
C) Birinci sınıf tüccar
D) Basit Usule tabi olanlar
E) Kamu kurum ve müesseseleri

Yanıt: Basit usulde vergilendirilen mükellefler vergi tevkifatı yapmak zorunda değildir. Yanıt D seçeneğidir.

125.Aşağıdaki menkul sermaye iratlarından hangisi tevkifata tabi değildir?
A) Mevduat Faizleri B) Alacak Faizi
C) Repo Gelirleri D) Kar Payları
E) Devlet Tahvili Faizi

Yanıt: Sahibinin ticari, zirai veya mesleki faaliyeti dışında nakdi sermaye veya para ile temsil edilen değerlerden oluşan sermaye dolayısıyla elde edilen kar payı, faiz, kira ve benzeri iratlar menkul sermaye iradıdır.
Gelir Vergisi Kanununun 75. maddesine göre kaynağı ne olursa olsun aşağıda yazılı gelirler menkul sermaye iradı sayılmaktadır:
- Her çeşit hisse senetlerinin kar payları (temettü gelirleri)
- İştirak hisselerinden doğan kazançlar (Limited Şirket ortaklarının, iş ortaklıkları ortaklarının ve komanditerlerin kar payları ile kooperatiflerin dağıttıkları kazançlar)
- Kurumların idare meclisi başkan ve üyelerine verilen kar payları
- Devlet Tahvili ve Hazine Bonosu faizleri ile diğer her türlü tahvil ve bono (Toplu Konut İdaresi, Kamu Ortaklığı İdaresi ve Özelleştirme İdaresince çıkarılan menkul kıymetlerden sağlanan gelirler dahil olmak üzere)
- Her çeşit alacak faizleri
- Mevduat faizleri
- Hisse senetleri ve tahvillerin vadesi gelmemiş kuponlarının satışından elde edilen bedeller
- İştirak hisselerinin sahibi adına henüz tahakkuk etmemiş kar paylarının devir ve temliki karşılığında alınan para ve ayınlar
- Her çeşit senetlerin iskonto edilmesi karşılığında alınan iskonto bedelleri
- Faizsiz olarak kredi verenlere ödenen kar payları ile kar ve zarar ortaklığı belgesi karşılığı ödenen kar payları ve özel finans kurumlarınca kar ve zarara katılma hesabı karşılığında ödenen kar payları (Menkul kıymetler yatırım fonlarının katılma belgelerine ödenen kar payları dahil)
- Repo gelirleri
- Tüzel kişiliği haiz emekli sandıkları, yardım sandıkları ile emeklilik ve sigorta şirketleri tarafından çeşitli adlarla yapılan ödemeler.
Ancak her çeşit alacak faizleri menkul sermaye iradı olarak tevkifata tabi değildir. Yanıt B seçeneğidir.

126.Hangisi serbest meslek kazancının özelliklerinden biri değildir?
A) Vergiyi doğuran olayın tahakkuka bağlı olması
B) Uzmanlığa dayanması
C) Şahsi sorumluluğa dayanması
D) Sürekli olması
E) Mesleki bilgi ve ihtisasa dayanması

Yanıt: Serbest meslek kazancının özellikleri:
- Uzmanlığa dayanması
- Şahsi sorumluluğa dayanması
- Sürekli olması
- Mesleki bilgi ve ihtisasa dayanması
Yanıt A seçeneğidir.

127.Bay (A) babasından miras kalan telif haklarını Bay (B)’ye satmış; Bay (B)’de satın aldığı telif hakkını Bay (C)’ye satmıştır. Bay (C) satın aldığı telif hakkını Bay (D)’ye kiralamıştır.
Sırasıyla Bay (A), Bay (B), Bay (C)’nin bu faaliyetleri neticesi elde etmiş oldukları kazanç ve iratlar için aşağıdakilerden hangisi doğrudur?

A) Değer Artış kazancı – Arızi kazanç – Serbest meslek kazancı
B) Serbest meslek kazancı – Arızi Kazanç – Serbest meslek kazancı
C) Serbest meslek kazancı–Değer artış kazancı–Gayrimenkul sermaye iradı
D) Değer artış kazancı – Arızi kazanç – Değer artış kazancı
E) Tümü serbest meslek kazancıdır.

Yanıt: Telif haklarından sahibi veya kanuni mirasçıların elde ettiği gelirler serbest meslek kazancıdır. Bu nedenle Bay (A)’nın babasından kalan telif hakkını satması serbest meslek kazancıdır.
Teklif haklarının ve ihtira beratlarının müellifleri, mucitleri ve bunların kanuni mirasçıları dışında kalan kimseler tarafından elden çıkarılmasından doğan kazançlardeğer artış kazançlarıdır. Bu nedenle B’nin söz konusu satıştan elde ettiği kazanç değer artış kazancıdır.
Telif haklarının(bu hakların, müellifleri veya bunların kanuni mirasçıları tarafından kiralanmasından doğan kazançlar, serbest meslek kazancıdır) müellifleri veya kanuni temsilcileri dışında kişilerce kiralanması ise gayrimenkul sermaye iradıdır. Bu nedenle Bay C’nin kiraya vererek elde kazanç gayrimenkul sermaye iradıdır. Yanıt C seçeneğidir.

128.Emsal kira bedeli ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) Sadece araziler için yetkili özel merciler veya mahkemelerce tespit veya takdir edilmiş kirası emsal kira bedeli kabul edilir.
B) Bina ve araziler dışındaki mal ve haklar için emsal kira bedeli, biliniyorsa bunların maliyet bedelinin % 5’idir.
C) Bina ve araziler dışındaki mal ve haklar için emsal kira bedeli, bunların maliyet bedeli bilinmiyorsa V.U.K.’nun servetlerin değerlendirilmesi hakkındaki hükümlerine göre tespit edilen değerlerinin % 10’udur.
D) Evli bir çifte, eşlerin ikisine de kardeşleri tarafından birer konut tahsis edilirse tahsis edenler ayrı kişiler olması nedeniyle her iki konut içinde emsal kira bedeli hesaplanmaz.
E) Genel bütçeye dahil kurumlar ile İl Özel İdareleri ve belediyeler dışındaki kamu kurum ve kuruluşlarınca yapılan kiralamalarda emsal kira bedeli uygulanır.

Yanıt: Emsal Kira Bedeli
G.V.K.’nun 73. maddesine göre, Kiraya verilen mal ve hakların kira bedelleri, emsal kira bedelinden düşük olamaz. Bedelsiz olarak başkalarının intifasına bırakılan mal ve hakların emsal kira bedeli, bu mal ve hakların kirası sayılır.
- Bina ve arazide emsal kira bedeli, yetkili özel mercilerce veya mahkemelerce tayin ve ya tespit edilmiş kira bedeli, bu yoksa V.U.K.’na göre belirlenen vergi değerinin %5.
Diğer mal vehaklarda emsal kira bedeli bunların maliyet bedellerinin, maliyet bedelleri bilinmiyorsa V.U.K. Hükümlerine göre belli edilen değerlerinin %10. Yanıt C seçeneğidir.

129.Aşağıdakilerden hangisi kurumlar vergisi mükellefi değildir?
A) Sermaye Şirketleri
B) Dernek ve vakıflar
C) İş ortaklıkları
D) Kamu iktisadi müesseseler
E) Kooperatifler

Yanıt: Kurumlar vergisi mükellefleri,
- Sermaye Şirketleri,
- Kooperatifler,
- İktisadi Kamu Müesseseleri,
- Dernek ve Vakıfların İktisadi İşletmeleri,
- İş ortaklıkları olmak üzere beş gruba ayrılır.
Yanıt B seçeneğidir.

130.Aşağıdakilerden hangisi kurum kazancının tespitinde gider olarak indirilemez?
A) Eshamlı komandit şirketlerde komandite ortağın kâr payı
B) İşletmeyle ilgili genel giderler
C) Yedek akçeler
D) İlk tesis ve örgütlenme giderleri
E) Amortisman giderleri

Yanıt: Kurum kazancının tespitinde her türlü yedekler gider olarak indirilmez. Yanıt C seçeneğidir.

131.Aşağıdakilerden hangisi Kurumlar Vergisi Kanununda yer alan istisnalardan biridir?
A) İhracat istisnası B) İthalat istisnası
C) Diplomatlık istisnası D) İştirakkazancı istisnası
E) Serbest bölge istisnası

Yanıt: Kurumlar vergisinden istisna edilen kurum kazançları kurumlar vergisi kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenmiştir. Bunlar:
1. İştirak kazançları istisnası Yanıt D seçeneğidir.
2. Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası
3. Yurtdışında iştirak hissesi satış kazancı
4. Yurtdışı şube kazançları istisnası
5. Yurtdışı inşaat kazançları istisnası
6. Risturn istisnası
7. Portföy işletmeciliği istisnası
8. Emisyon primi istisnası
9. Eğitim ve öğretim kazançları istisnası
10. Banka borçlarına karşılık devir veya satışlardan kaynaklanan kazançlar.








132.Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, bir kooperatifin Kurumlar Vergisinden muaf olması için aşağıdakilerden hangisi gerekli değildir?
A) Sermaye üzerinden kazanç dağıtılmaması
B) Yönetim Kurulu başkanına kazanç üzerinden pay verilmemesi
C) Yönetim Kurulu üyelerine kazanç üzerinden pay verilmemesi
D) Yedek akçelerin ortaklara dağıtılmaması
E) Bakanlıktan teşvik belgesi alınması

Yanıt: Tüketim ve taşımacılık kooperatifleri hariç olmak üzere, bir kooperatifin Kurumlar Vergisinden muaf olması için Bakanlıktan teşvik belgesi alınması gerekir. Yanıt E seçeneğidir.

133.Kooperatiflerde gelir gider farkının bir kısmının kooperatiflerle yaptıkları işlem hacmine göre ortaklara geri verilmesine ne ad verilmektedir?
A) İştirak kazancı B) Emisyon primi
C) Risturn D) Rüçhan hakkı
E) Kâr payı

Yanıt: Risturn geri verme anlamına gelen bir kavram olup, kooperatifin ortaklarla yaptıkları işlemler sırasında ortakların ödedikleri değerden, yıl içinde yapılan gider ve masraflar, zararlar, yedek akçe ve fonlar ayrıldıktan sonra kalan kısmın, ortaklara geri ödenmesi veya bir fonda toplanması anlamına gelir. Kısaca, ortaklarla yapılan işlemlerden doğan gelir artığının ortaklara dağıtımına risturn denir. Risturn kurumlar vergisinden istisna edilmiştir.Yanıt C seçeneğidir.

134.Başka bir kurum bünyesinde vergilendirildiği için kurum kazançlarından indirilmesine izin verilen istisna aşağıdakilerden hangisidir?
A) Yurtdışı inşaat kazançları istisnası
B) Yatırım indirimi
C) Emisyon primi istisnası
D) İştirak kazançları istisnası
E) Portföy işletmeciliği kazanç istisnası

Yanıt: Başka bir kurum bünyesinde vergilendirildiği için kurum kazançlarından indirilmesine izin verilen istisnaiştirak kazançları istisnasıdır. Yanıt D seçeneğidir.

135.Kurumlar Vergisi Beyannamesi ne zaman verilir?
A) İzleyen yılın 3. ayının 1-25 arası
B) İzleyen yılın 2. ayının 1-15 arası
C) Dönemi izleyen 2. ayın 14-17 arası
D) İzleyen yılın 4. ayının 1-25 arası
E) İzleyen yılın 6. Ayında

Yanıt: Kurumlar Vergisi Kanunu yıllık, özel ve muhtasar beyanname olmak üzere üç çeşit beyanname kabul etmiştir. Yıllık beyanname, kurumların bir hesap dönemi içindeki safi kazançlarının bildirilmesinde kullanılan beyanname türü olup, hesap dönemin kapandığı ayı izleyen dördüncün ayın 1-25 (1-25 Nisan) tarihleri arasında verilir. Beyannamenin verildiği ayın sonuna (30 Nisan) kadar da tek taksitle kurumlar vergisi ödenir. Yanıt D seçeneğidir.
136.Aşağıdakilerden hangisi Kurumlar Vergisi mükellefi değildir?
A) Kollektif şirketler B) Anonim şirketler
C) Limited şirketler D) İş ortaklıkları
E) Sermayesi paylara bölünmüş komandit şirketler

Yanıt: Kurumlar vergisi mükellefleri,
- Sermaye Şirketleri,
- Kooperatifler,
- İktisadi Kamu Müesseseleri,
- Dernek ve Vakıfların İktisadi İşletmeleri,
- İş ortaklıkları olmak üzere beş gruba ayrılır.
Yanıt A seçeneğidir.

137.Aşağıdaki istisnalardan hangisinden Kurumlar Vergisi mükellefleri yararlanamaz?
A) Portföy işletmeciliği kazancı istisnası
B) Teşvik primi istisnası
C) Risturn istisnası
D) İştirak kazancı istisnası
E) Emisyon primi istisnası

Yanıt: Kurumlar vergisinden istisna edilen kurum kazançları kurumlar vergisi kanunu’nun 5. maddesinde düzenlenmiştir. Bunlar:
1. İştirak kazançları istisnası
2. Taşınmaz ve iştirak hissesi satış kazancı istisnası
3. Yurtdışında iştirak hissesi satış kazancı
4. Yurtdışı şube kazançları istisnası
5. Yurtdışı inşaat kazançları istisnası
6. Risturn istisnası
7. Portföy işletmeciliği istisnası
8. Emisyon primi istisnası
9. Eğitim ve öğretim kazançları istisnası
10. Banka borçlarına karşılık devir veya satışlardan kaynaklanan kazançlar.
Yanıt B seçeneğidir.

138.Devir durumunda vergi ödememek için aşağıdakilerden hangisi geçerli değildir?
A) Devreden de devralanda tam mükellef olmalıdır
B) Her iki kurumda beyanname düzenleyip 30 gün içinde vermeli
C) Devralan kurum devreden kurumu önceden tahakkuk etmiş olmalı
D) Devralan kurum devreden kurumun tüm vergi borçlarını ödeyeceğini taahhüt etmelidir.
E) Münfesih kurumun devir tarihindeki bilânço değerlerinin, birleşilen kurum tarafından bir bütün halinde devralınması ve aynen bilânçosuna geçirilmesi gerekir.

Yanıt: Devir halinde devirden kaynaklanan kârın vergiye tabi tutulmaması için aşağıdaki şartları taşıması gerekir(KVK, m. 20).Münfesih kurum ile birleşilen kurum;
- Devir tarihi itibarıyla hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesi ile,
- Devir işleminin hesap döneminin kapandığı aydan kurumlar vergisi beyannamesinin verildiği ayın sonuna kadar geçen süre içerisinde yapılması halinde, münfesih kurumun önceki hesap dönemine ilişkin olarak hazırlayacakları ve müştereken imzalayacakları münfesih kuruma ait kurumlar vergisi beyannamesini, birleşmenin Ticaret Sicili Gazetesinde ilan edildiği tarihten itibaren otuz gün içinde münfesih kurumun bağlı bulunduğu vergi dairesine verirler.
- Birleşilen kurum, münfesih kurumun tahakkuk etmiş ve edecek vergi borçlarını ödeyeceğini ve diğer ödevlerini yerine getireceğini münfesih kurumun birleşme sebebiyle verilecek olan kurumlar vergisi beyannamesinin ekinde vereceği bir taahhütname ile taahhüt eder. Mahallin en büyük mal memuru, bu hususta birleşilen kurumdan ayrıca teminat isteyebilir.
Yanıt C seçeneğidir.

139.Aşağıdakilerden hangisi örtülü sermaye kavramı kapsamına girer?
A) Kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı
B) Kurumların ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin sağladığı gayri nakdi teminatlar karşılığında üçüncü kişilerden yapılan borçlanmalar
C) Bankacılık Kanununa göre faaliyette bulunan bankalar tarafından yapılan borçlanmalar
D) Kurumların iştiraklerinin, ortaklarının veya ortaklarla ilişkili kişilerin, banka ve finans kurumlarından ya da sermaye piyasalarından temin ederek aynı şartlarla kısmen veya tamamen kullandırdığı borçlanmalar
E) Finansal Kiralama Kanunu kapsamında faaliyet gösteren finansal kiralama şirketleri ve faktoring şirketleri ile ipotek finansman kuruluşlarının bu faaliyetleriyle ilgili olarak ortak veya ortakla ilişkili kişi sayılan bankalardan yaptıkları borçlanmalar.

Yanıt: Bir vergi güvenlik müessese olarak düzenlenen ve gerçekte işletmeye sermaye olarak konulması gereken bir meblağın, sermaye yerine muvazaalı bir şekilde borç olarak gösterilip ve bu borçlanmaya faiz yürütüp (ödenen bu faiz aslında kar dağıtımıdır) kurum matrahının aşındırılmasını önlemek amacını taşıyan bu uygulamaya göre, kurumların, ortaklarından veya ortaklarla ilişkili olan kişilerden doğrudan veya dolaylı olarak temin ederek işletmede kullandıkları borçların, hesap dönemi içinde herhangi bir tarihte kurumun öz sermayesinin üç katını aşan kısmı, ilgili hesap dönemi için örtülü sermaye sayılır (KVK, m. 12). Yanıt A seçeneğidir.

140.Tasfiye beyannamesi, tasfiyenin sonuçlandığı tarihten itibaren; kaç gün içerisinde verilir?
A) 15 gün B) 20 gün C) 30 gün
D) 10 gün E) 45 gün

Yanıt: Tasfiyeye başlandıktan sonra her tasfiye dönemi için ayrı ayrı beyanname verilecektir. Tasfiyenin sona ermesi durumunda kesin sonuç alındıktan sonra 30 gün içinde kurumun bağlı olduğu vergi dairesine beyanname verilecektir. Tasfiye karı üzerinde tarh olunan vergiler de beyanname verilme süresi içinde ilgili vergi dairesine ödenecektir. Yanıt C seçeneğidir.



141.Dar mükellefiyete vergi muhatabının Türkiye’yi terk etmesi halinde Kurumlar Vergisi beyannamesi hangi sürede vermesi gerekir?
A) Memleketi terke takaddüm eden 15 gün içinde
B) Memleketi terke takaddüm eden 30 gün içinde
C) Memleketi terke takaddüm eden 60 gün içinde
D) Memleketi terke ettiği gün
E) Memleketi terke takaddüm eden yılın nisan ayında

Yanıt: Dar mükellefiyete vergi muhatabının Türkiye’yi terk etmesi halinde Kurumlar Vergisi beyannamesi, ülkeyi terke takaddüm eden 15 gün içinde verilir. Yanıt A seçeneğidir.

142.Kontrol edilen yabancı kurum kazancının Türkiye’de vergiye tabi tutulması için aşağıda sıralanan şartlardan hangisinde bir yanlışlık vardır?
A) İştirak edilenin yabancı kurum olması,
B) Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin veya kâr payının en az % 50'sine sahip olması,
C) Tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak oy kullanma hakkının en az % 50'sine sahip olması
D) İştirak kazancının birleşimi içinde pasif karakterli gelirlerin %25 veya fazla ağırlıklı olması
E) İştirakin yabancı ülkedeki toplam vergi yükünün %10’un üstünde olması

Yanıt: Kurumlar Vergisi Kanununun 7. maddesiyle belli şartlar altında yurt dışı iştiraklere yatırım yapan mükelleflere bu iştiraklerinden fiilen kâr payı dağıtılmasa bile vergi uygulamaları açısından kâr payı dağıtılmış olduğu kabul edilmekte ve bu suretle bu iştiraklerin kazançlarının Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulması sağlanmaktadır.
Kontrol edilen yabancı kurum kavramı; tam mükellef gerçek kişi ve kurumların doğrudan veya dolaylı olarak ayrı ayrı ya da birlikte sermayesinin, kâr payının veya oy kullanma hakkının en az %50’sine sahip olmak suretiyle kontrol ettikleri yurt dışı iştirakleri ifade etmektedir.
Yurt dışındaki iştiraklerden elde edilen kar payının kontrol edilen yabancı kurum kazancı olarak kabul edilip Türkiye’de kurumlar vergisine tabi tutulabilmesi için aşağıdaki şartların birlikte gerçekleşmesi gerekmektedir;
- Yurt dışı iştirakin ilgili yıldaki toplam gayri safi hasılatının %25 veya fazlasının pasif nitelikli gelirlerden oluşmalıdır,
- Yurt dışında kurulu iştirakin kurum kazancının %10’dan az oranda gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşımalıdır,
- Yurt dışındaki iştirakin ilgili yıldaki gayrisafi hasılat tutarının 100.000 TL karşılığı yabancı paranın üzerinde olması gerekmektedir
Madde kapsamına giren kontrol edilen yabancı kurumların Türkiye’de vergiye tabi tutulacak kazancı, zarar mahsubu dahil giderler düşüldükten istisnalar düşülmeden önceki, vergi öncesi kurum kazançları olacaktır. Ancak KVK 33. maddesine göre, yurt dışındaki iştirakin bulunduğu ülkede ödemiş olduğu gelir ve kurumlar vergisi benzeri vergiler kontrol edilen yabancı kurumun Türkiye’de vergilendirilecek kazancı üzerinden hesaplanan kurumlar vergisinden mahsup edilebilecektir. Yanıt E seçeneğidir.


143.Aşağıdakilerden hangisi Kurumlar vergisi mükelleflerinin Türkiye’de yerleşik kurumlardan elde ettikleri iştirak kazançlarının kurumlar vergisinden istisna edilmesinin bir şartı değildir?
A) İştirak edilen kurum tam mükellefiyete tabi olmalı,
B) İştirak edilen kurumun sermayesine en az %10’una sahip olunmalıdır
C) İştirak edilen kurumun, iştirak kazancı olarak dağıttığı kazancın vergiye tabi olmalı
D) İştirak eden kurumun kazancını iştirak ettiği kurumun sermayesine katılım nedeniyle elde etmiş olmalıdır.
E) İştirak edilen kurum vergiden muaf bir kurum olmamalıdır.

Yanıt: Kurumların iştirak kazancı istisnasından yararlanabilmeleri için taşımaları gereken özellikleri şöyle sıralayabiliriz:
- İştirak eden işletme mutlaka kurumlar vergisi tabi bir kurum olmalıdır,
- İştirak edilen kurum tam mükellef olmalıdır,
- İştirak edilen kurum kurumlar vergisi muaf olmamalıdır (istisna olabilir). Yanıt B seçeneğidir.

144.Kurumlar vergisi mükelleflerinden hangisi vergi dairesine müracaat ederek kendi isteği ile adi ortaklık olarak mükellefiyet tesis edebilir?
A) Sermaye Şirketleri
B) Dernek ve vakıflar
C) İş ortaklıkları
D) Kamu iktisadi müesseseler
E) Kooperatifler

Yanıt: Kurumlar vergisi mükelleflerinden olan iş ortaklıkları, ilgili vergi dairesine başvurarak kendi istekleri ile kurumlar vergi mükellefiyetlerini adi ortaklık mükellefiyeti olarak tesis edebilirler. Yanıt C seçeneğidir.

145.Aşağıdakilerden hangisi Türkiye’de yerleşik kurumların yurt dışı iştirak hisselerinin elden çıkartılmasından doğan kazançların kurumlar vergisinden istisna olabilmesinin şartlarından biri değildir?
A) İştirak edilen kurum Anonim Şirket ya da limited Şirket olmalıdır,
B) Tam mükellef kurum iştirak ettiği kurumun sermayesinin en az %10’una sahip olmalıdır
C) Hisse satın alan kurum tam mükellef sermaye şirketi olmalı
D) Tam mükellef kurum söz konusu iştirak hisselerini iki tam yıl işletme aktifinde bulundurmalıdır,
E) İştirak kazançlarını elde edildiği vergilendirme dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmelidir.

Yanıt: Kurumların yurt dışından elde ettikleri iştirak ancak belli koşulların varlığı halinde vergiden istisna olacaktır. Bu şartları şu şekilde sıralayabiliriz.
- Kanuni ya da iş merkezi yurt dışında bulunan iştirak edilen şirket anonim ve limited şirket olmalıdır.
- İştirak payını elinde tutan şirketin, yurt dışı iştirakin ödenmiş sermayesinin en az %10’una sahip olması gerekmektedir
- Kazancın elde edildiği tarih itibarıyla iştirak payı kesintisiz olarak en az bir yıl süreyle elde tutulmuş olmalıdır
- İştirak ve şube kazancı, elde edildiği hesap dönemine ilişkin kurumlar vergisi beyannamesinin verilmesi gereken tarihe kadar Türkiye’ye transfer edilmelidir.
- Yurt dışı iştirak ve şube kazancının kar payı dağıtımına kaynak olan kazançlar üzerinden ödenen vergiler dahil iştirak edilen kurumun faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az % 15 oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri toplam vergi yükü taşıması gerekmektedir.
- İştirak edilen şirketin veya yurt dışı şubenin esas faaliyet konusunun, finansal kiralama dahil finansman temini ve sigorta hizmetlerinin sunulması ya da menkul kıymet yatırımı olması durumunda, diğer şartlar aranacak olmakla beraber, % 15’lik vergi yükü şartı yerine iştirak edilen kurumun veya yurt dışı şubenin faaliyette bulunduğu ülke vergi kanunları uyarınca en az Türkiye’de uygulanan kurumlar vergisi oranında gelir ve kurumlar vergisi benzeri bir vergi yükü taşıması şartı aranacaktır.
Yanıt D seçeneğidir.

146.Bir tüketim kooperatifin gelir-gider farkı 150.000 TL’dir. Bu kooperatifin ortaklar nezdinde yaptığı iş hacmi 250.000 TL ve genel iş hacmi 350.000 TL’dir. İlgili kurumun vergiye tabi kazancı ne kadardır?
A) 107.100 B) 42.900
C) 8.500 D) 42.800
E) Vergiye tabi kazancı yoktur.

Yanıt: Tüketim kooperatifinin vergiye tabi kazancını bulabilmek için öncelikle risturn istisnasını hesaplamak gerekir.


Soruda verilenler yerine yazıldığında ise;




Kurumlar vergisine tabi kazanç = Gelir gider farkı – Risturn istisnası
Kurumlar vergisine tabi kazanç = 150.000 – 107.100 = 42.900 TL’dir. Yanıt B seçeneğidir.












147.X Limited şirketinin kanuni merkezi Bursa’dadır. Bu şirketin İzmir ve Balıkesir’de de birer şubesi bulunmaktadır.
Buna göre, bu şirketin vermesi gereken Kurumlar vergisi beyannamesi hakkında aşağıdakilerden hangisi doğrudur?
A) X Limited şirketi Bursa, İzmir ve Balıkesir’de üç ayrı beyanname verir.
B) X Limited şirketi Bursa, İzmir ve Balıkesir’de tek bir beyanname verir. İsteğiyle seçeceği vergi dairesine beyanname ekinde vereceği bir dilekçe ile durumu belirtir.
C) X Limited şirketi kazancının tamamı için kanuni merkezi bulunduğu Bursa’da tek bir beyanname verir
D) X Limited şirketi bağımsız muhasebeleri ve ayrılmış sermayeleri olmak şartıyla şubelerin bulunduğu illerde ayrı ayrı beyanname verecektir.
E) Beyannameyi istediği vergi dairesine verebilir.

Yanıt: Kurumlar vergisi beyannamesi iş faaliyetinin kanuni merkezinde verilir. Soruda X limited şirketinin kanuni merkezi Bursa’da olduğundan diğer illerdeki şubesi içinde kurumlar vergisi beyannamesi sadece Bursa’da tek bir beyanname ile verilir. Yanıt C seçeneğidir.

148.Anonim şirketlerin kuruluşları ya da sermayelerini arttırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerini üzerinde yazılı olan (nominal, itibari değer) değerden fazlaya satılması halinde ortaya çıkan farka ne denir?
A) Emisyon primi B) Rüçhan hakkı
C) Teşvik Primi D) İştirak kazancı
E) Hisse senedi satışı kazancı

Yanıt: Anonim şirketlerin kuruluşları ya da sermayelerini arttırdıkları sırada çıkardıkları hisse senetlerini üzerinde yazılı olan (nominal, itibari değer) değerden fazlaya satılması halinde ortaya çıkan farka emisyon primi denir. Yanıt A seçeneğidir.

149.Tasfiye edilen bir A.Ş.’nin Kurumlar Vergisinin Matrahını aşağıdakilerden hangisi oluşturur?
A) Kurum Kazancı B) Tasfiye Karı
C) İflas karı D) Birleşme Karı
E) Matrah yoktur

Yanıt: Tasfiye edilen bir A.Ş’nin kurumlar vergisi matrahı tasfiye sonunda oluşan tasfiye karıdır. Yanıt B seçeneğidir.

150.İnfisah iflastan başka bir nedenden kaynaklanmışsa tasfiyenin başlama tarihi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Tasfiye Kararının alındığı zaman,
B) Tasfiye çalışmalarının başlandığı zaman
C) Tasfiye Kararının yönetim kurulunca onaylandığı zaman
D) Tasfiyenin Ticaret Siciline Tescil edildiği zaman
E) Tasfiyenin Resmi Gazetede yayınlandığı tarih

Yanıt: İnfisah, iflastan başka bir nedenle kaynaklanmış ise bu durumda tasfiyenin başlangıç tarihi, Ticaret Siciline Tescil edildiği zamandır. Yanıt D seçeneğidir.
151.Kurumun kurulması veya yeni şube açılması karşılığında maddi menfaat elde edilmeden yapılan ve kurumlar vergisinde matrahtan indirimi kabul edilen aşağıdakilerden hangisidir?
A) Emisyon Gideri
B) Menkul Kıymet İhraç Gideri
C) İlk kuruluş ve örgütlenme Giderleri
D) Genel Yönetim Giderleri
E) Yönetim Giderleri

Yanıt: İlk tesis ve örgüt giderleri, kurumun kurulması veya yeni bir şubenin açılması yahut işlerin devamlı bir surette genişletilmesi için yapılan karşılığında maddi bir kıymet elde edilmeyen giderlerdir(VUK. Mad. 282). Bu giderleri ilgili yıl hâsılatı itibariyle tamamı doğrudan gider olarak yazılabileceği gibi aktifleştirilmeye yoluna da gidilebilir. Aktifleştirilmesi halinde kurumun faaliyete başladığı hesap döneminden itibaren eşit miktarlarla beş yıl içinde(VUK. Mad. 282) VUK gereğince değerleri üzerinden amortisman ayrılarak gider yazılabilir(VUK. Mad. 14/2).Yanıt C seçeneğidir.

152.Vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen yer …………….dir.
A) İş merkezi B) Kanuni merkez
C) Şube D) İş yeri
E) Fiili merkezi

Yanıt: Vergiye tabi kurumların kuruluş kanunlarında, tüzüklerinde, ana statülerinde veya sözleşmelerinde gösterilen yere kanuni merkezi denir. Yanıt B seçeneğidir.

153.Aşağıdaki tanımlardan hangisi yanlıştır?
A) Kurumlar Vergisinde vergilendirme dönemi takvim yılıdır.
B) Kurumlar vergisi beyannamenin verildiği yer vergi dairesince tarh edilir.
C) Kurumlar vergisi beyannamesi hesap döneminin kapandığı ayı takip eden dördüncü ayın birinci gününden yirmi beşinci günü akşamına kadar verilir.
D) Kurumlar vergisi tek bir taksit halinde ödenir
E) Kurumlar Vergisinde vergilendirme dönemi hesap dönemidir.

Yanıt: Kurumlar vergisinde hesap dönemi vergilendirme dönemidir. Ancak özel beyanname ile bildirilen kazançların vergilendirilmesinden vergilendirme dönemi yerine kazancın iktisap tarihi esas alınır. Tevkif suretiyle ödenen vergilerde, yıllık ve özel beyanname verilmeyen durumlarda stopajın ilgili bulunduğu dönemler vergilendirme dönemi sayılır.
Kurumlar Vergisi Kanunu yıllık, özel ve muhtasar beyanname olmak üzere üç çeşit beyanname kabul etmiştir. Yıllık beyanname, kurumların bir hesap dönemi içindeki safi kazançlarının bildirilmesinde kullanılan beyanname türü olup, hesap dönemin kapandığıayı izleyen dördüncün ayın 1-25 (1-25 Nisan) tarihleri arasında verilir. Beyannamenin verildiği ayın sonuna (30 Nisan) kadar da tek taksitle kurumlar vergisi ödenir. Yanıt A seçeneğidir.



154.Yabancı ulaştırma kurumlarında kurum kazancının tespitinde hâsılatlarına uygulanan ortalama emsal oranlarının hangisi yanlıştır?
A) Kara Taşımacılığında %12
B) Deniz Taşımacılığında %15
C) Hava Taşımacılığında %10
D) Hava Taşımacılığında %5
E) Hepsi Yanlıştır.

Yanıt: Kurumlar vergisi matrah ilke olarak gerçek usule göre tespit edilmektedir. Ancak yabancı ulaştırma kurumlarında, bunların taşıdığı özellik nedeniyle götürü usule göre tespit edilmesi mümkündür. Dar mükellef ulaştırma kurumların genel esaslara göre vergilendirilmesi halinde beraberinde çözümlenmesi zor bir takım güçlükler getireceğinden bunlar için farklı bir uygulamaya gitmiştir. Bu çerçevede yabancı ulaştırma kurumlarının matrahı, Türkiye’de elde edilen hâsılata emsal nispetlerine uygulaması ile hesaplanacaktır.
Ortalama emsal oranları, Türkiye'de daimî veya arızî olarak çalışan bütün kurumlar için;
Kara ulaştırmaları için %12
Deniz ulaştırmaları için %15
Hava ulaştırmaları için %5
Yanıt C seçeneğidir.

155.Aşağıdaki hususlardan hangisi iş ortaklıklarının özelliğini yansıtmamaktadır?
A) Kurumların kendi aralarında belli bir işin yapılması için mükellefiyet tesis ettirmeleri.
B) Kurumların şahıs şirketleriyle bir araya gelerek belli bir işin yapılması ve kazancın paylaşılması amacıyla ortaklık oluşturması.
C) Gerçek kişilerin bir araya gelerek belli bir işin yapılması ve kazancın paylaşılması amacıyla ortaklık oluşturması
D) Ortaklarından birisi kurumlar vergisi mükellefi olmak zorundadır.
E) Hepsi yansıtmaktadır

Yanıt: İş Ortaklıkları:
1. Sermaye şirketleri, kooperatifler ve iktisadi kamu müesseseleri kendi aralarında, şahıs ortakları veya gerçek kişilerle belli bir işin birlikte yapılmasını müştereken taahhüt etmek ve kazancını paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardan vergi dairesinden bu şekilde mükellefiyet tesis edilmesini talep edenler iş ortaklığı (KVK.m. 2) olarak tanımlanır.
2. Vergi hukuku açısından, kurum olarak kabul edilen iş ortaklığı, tüzel kişiliği olmayan ve özel hukuk bakımından adi şirket statüsünde kabul edilen bir şirkettir. Başka bir deyişle, iş ortaklıkları hukuk süjesi olarak, “adi ortaklık” niteliğinde olmakla beraber, “vergileme tekniği” olarak kurum statüsündedir. Ancak iş ortaklıklarından isteyenlerin adi ortaklık olarak mükellefiyet tesis ettirmeleri mümkündür.
3. Kalkınmanın temel önceliğini oluşturan kapsamlı alt yapı projelerinin tüm boyutları ile tartışılması, fizibilitelerinin tamamlanması, projelendirilmesi, finansmanının sağlanması ve projenin başarı ile realize edilmesi önemli ölçüde bilgi birikimi ve uluslararası organizasyonları zorunlu kılmaktadır. Söz konusu projelerin gerçekleştirilmesi için yerli ve yabancı gerçek ve tüzel kişilerin bir araya gelerek çeşitli organizasyonlar oluşturmaları zorunluluk haline gelmiştir. Kazanç paylaşımı amacı ile kurulan bu tür organizasyonlar belli bir işin birlikte yapılmasını müştereken taahhüt etmektedir. Bu bakımdan iş ortaklığında, “taraflar, müştereken taahhüt edilen işin, belli bir veya birden fazla bölümünden değil tamamından işverene karşı sorumlu olmaları" nedeniyle, "her ortaklığın işin belli bir iş bölümünün yapımını taahhüt ettiği” konsorsiyumlardan farklıdır.
Yanıt C seçeneğidir.

156.Özel hesap dönemi 01.08.2012-31.07.2013 tarihleri arasında belirlenen tam mükellef kurumun kurumlar vergisi beyannamesi en geç ne zaman verilir?
A) 25. 11. 2013 B) 25.01.2013
C) 30.04.2013 D) 25.04.2014
E) 30.12. 2013

Yanıt: Özel hesap dönemi belirlendiğinde kurumlar vergisi beyannamesi, hesap döneminin bittiği ayı takip eden 4 ayın 25 inci günü akşamına kadar verilir. Dolayısıyla soruda 31.07.2013 tarihinde biten hesap dönemi için kurumlar vergisi beyannamesi: izleyen dördüncü ay olan Kasım ayının 25’i akşamına kadar verilir. Yanıt A seçeneğidir.

157.Aşağıdaki kurumların hangisine yapılan bağışlar indirim konusu yapılamaz?
A) Türk Kızılay Derneği
B) Belediyelere
C) Kamuya yararlı dernekler
D) Bütün derneklere
E) Vergiden muaf vakıflara

Yanıt: Türk Kızılay Derneği, Belediyeler, Kamuya yararlı dernekler ile Vergiden muaf vakıflara yapılan bağışlar vergiden indirim yapılabilir. Yanıt D seçeneğidir.

158.Yabancı ulaştırma kurumlarının matrahını oluşturacak safi kurum kazancı nasıl hesaplanır?
A) Bilânço esasına göre hesaplanır
B) Gerçek usule göre hesaplanır
C) Kurumlar vergisinden istisna edilmiştir
D) Tek düzen muhasebe usulüne göre belirlenir
E) Türkiye de elde edilen hâsılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanır

Yanıt: Yabancı ulaştırma kurumlarının matrahını oluşturan safi kurum kazancı “Türkiye’de elde edilen hasılata ortalama emsal oranlarının uygulanması suretiyle hesaplanır.” Yanıt E seçeneğidir.

159.Aşağıda belirtilen faaliyetlerin hangisi Katma Değer Vergisinin konusuna girmemektedir?
A) Şirket Aktifine Kayıtlı Binek Otomobili Satışı
B) Bilirkişilerin Elde Ettiği Ücret
C) İnşaat Mühendisinin Proje Çiziminden Elde Ettiği Gelir
D) İşletme Aktifine Kayıtlı Gayrimenkulün Kiraya Verilmesi
E) Süthane tarafından imal edilen yoğurdun nihai tüketiciye satılması

Yanıt: Katma Değer Vergisi (KDV), üretim tüketim zincirinin her aşamasında mal teslimi ve hizmet ifası üzerinden alınan ve vergi indirimine imkân tanıyarak değer artışını temel alan nesnel, çok aşamalı ve genel bir satış vergisidir.
Bilirkişinin elde ettiği ücret serbest meslek kazancıdır. Yanıt B seçeneğidir.

160.Aşağıdakilerden hangisi Katma Değer Vergisi Kanunu’na göre teslim sayılmaz?
A) Mal üzerindeki tasarruf hakkının satıcıdan alıcıya devredilmesi
B) Malın nakliyeciye verilmesi
C) Malın nakliyesinin başlatılması
D) Malın alıcı adına hareket edenlere verilmesi
E) Malın ödünç verilmesi

Yanıt: Teslim, bir mal üzerindeki tasarruf hakkının malik veya onun adına hareket edenlerce, alıcıya veya adına hareket edenlere devredilmesidir. Bir malın alıcı veya onun adına hareket edenlerin gösterdiği yere veya kişilere tevdii teslim hükmündedir. Malın alıcıya veya onun adına hareket edenlere gönderilmesi halinde, malın nakliyesinin başlatılması veya nakliyeci veya sürücüye tevdi edilmesi de mal teslimidir.
Bir mal üzerindeki tasarruf hakkının iki veya daha fazla kimse tarafından zincirleme âkit yapılmak suretiyle, malın bu arada el değiştirmeden doğrudan sonuncu kişiye devredilmesi halinde, aradaki safhaların her biri ayrı bir teslimdir. Trampa iki ayrı teslim hükmündedir
Su, elektrik, gaz, ısıtma, soğutma ve benzeri şekillerdeki dağıtımlar da mal teslimidir.
Kap ve ambalajlar ile döküntü ve tali maddelerin geri verilmesinin mutat olduğu hallerde teslim, bunlar dışında kalan maddeler itibariyle yapılmış sayılır. Bunların yerine aynı cins ve mahiyette kap ve ambalajlar ile döküntü tali maddelerin geri verilmesinde de aynı hüküm uygulanır. Yanıt E seçeneğidir.

161.Aşağıdakilerden hangisi KDV istisnasından vazgeçme hakkına sahip değildir?
A) Konsolosluklar
B) Esnaf muaflığından yararlananlar
C) Bankalar
D) Ziraî kazancı gerçek usul dışında tespit edilenler.
E) Yabancı taşımacılık şirketleri

Yanıt: Bankalar KDV istisnasından vazgeçme hakkına sahip değildir. Yanıt C seçeneğidir.
















162.KDV açısından aşağıdaki ifadelerden hangisi yanlıştır?
A) Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda zilyetliğin devri teslim sayılmaz.
B) Kurak olarak işletmeler satın aldıkları binek otomobillerin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisini indirim konusu yapamazlar
C) Faaliyetleri kısmen veya tamamen binek otomobillerinin kiralanması veya çeşitli şekillerde işletilmesi olanların bu amaçla kullandıkları binek otomobillerinin alış vesikalarında gösterilen katma değer vergisi indirim konusu yapabilirler.
D) Beyanname vermek mecburiyetinde olan mükellefler ile vergi kesmekle sorumlu tutulanlar, bir vergilendirme dönemine ait katma değer vergilerini beyanname verecekleri ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar ödemek zorundadırlar
E) Vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması da hizmet sayılır.

Yanıt: Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda zilyetliğin devri teslimi ifade eder. Yanıt A seçeneğidir.

163.Sattığı malları 28 Mart 2010 tarihinde teslim eden Tüccar (X), VUK md 231/3’de öngörülen teslimden sonraki azami 7 günlük süreyi kullanarak 4 Nisan 2010 tarihinde faturayı kesmiştir. Malı satın alan mükellef (Y) ise, söz konusu faturayı VUK hükümleri gereğince en geç 10 gün içinde yani, 14 Nisan 2010tarihinde defterlerine işlemesi gerekirken, faturanın eline geç geçmesi dolayısıyla ancak 5 Mayıs 2010 tarihinde işleyebilmiştir.
Burada KDV açısından vergiyi doğuran olay ne zaman gerçekleşmiştir?
A) 28 Mart 2010 B) 4 Nisan 2010
C) 14 Nisan 2010 D) 5 Mayıs 2010
E) Hiçbiri

Yanıt: Mal teslimlerinde vergiyi doğuran olay genel olarak malın satıcı tarafından teslim edilmesidir. Buna göre, teslimde ana unsurun, teslime konu olan şey üzerindeki tasarruf etme yani mülkiyet hakkının devredilmesi olduğu açıkça anlaşılmaktadır.
KDV’de vergiyi doğuran olay, malın teslimi, fatura veya benzeri bir belgenin düzenlenmesi ile ortaya çıkmaktadır. Hangisi önce yapılmışsa vergiyi doğuran olaya o esas alınır.
Soruda mal teslimi 28 Mart 2010 olduğu için KDV açısından vergiyi doğuran olay 28 Mart 2010’da gerçekleşmiştir. Yanıt A seçeneğidir.

164.Yukarıdaki örnekte mükellef (Y) satın aldığı mal dolayısıyla yüklendiği KDV’yi hangi vergilendirme döneminde indirim konusu yapabilecektir?
A) Mart 2010 B) Nisan 2010
C) Mayıs 2010 D) Haziran 2010
E) Hiçbiri

Yanıt: Y satın aldığı mal dolayısıyla faturasını 5 Mayıs tarihinde işleyebildiği ancak, Mayıs 2010 vergilendirme döneminde ödediği KDV’yi indirim konusu yapabilir. Yanıt C seçeneğidir.
165.Aşağıdakilerden hangisi hizmet tanımına girmez?
A) Bir şeyi yapmak B) İşlemek
C) Meydana getirmek D) Onarmak
E) İthal Etmek

Yanıt: Hizmet, teslim ve teslim sayılan haller ile mal ithalatı dışında kalan işlemlerdir. Bu işlemler; bir şeyi yapmak, işlemek, meydana getirmek, imal etmek, onarmak, temizlemek, muhafaza etmek, hazırlamak, değerlendirmek, kiralamak, bir şeyi yapmamayı taahhüt etmek gibi, şekillerde gerçekleşebilir. Bir hizmetin karşılığının bir mal teslimi veya diğer bir hizmet olması halinde bunların her biri ayrı işlem olup, hizmet veya teslim hükümlerine göre ayrı ayrı vergilendirilirler.
Hizmet Sayılan Haller: Vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması hizmet sayılır. Yanıt E seçeneğidir.

166.Aşağıdakilerden hangisi KDV matrahına dâhil olmayan unsurlardan biridir?
A) Ticari teamüle uygun ve fatura vb. belgelerde gösterilen ıskontolar,
B) Satıcılar tarafından yapılan taşıma, yükleme ve boşaltma giderleri
C) Vade farkı, fiyat farkı, faiz ve prim
D) Vergi, resim, Harç payı, pay, fon karşılığı gibi unsurlar
E) Satın alınan emtianın iadeye konu olmayan ambalaj gideri

Yanıt: Aşağıda yazılı unsurlar matraha dahil değildir;
- Teslim ve hizmet işlemlerinde fatura ve benzeri vesikalarda gösterilen ticarî teamüllere uygun miktardaki ıskontolar,
- Hesaplanan katma değer vergisi
Yanıt A seçeneğidir.

167.Aşağıdakilerden hangisi Katma Değer Vergisine mükellefi değildir?
A) Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işlemi yapanlar.
B) Sigorta acente ve prodüktörlerinin sigortacılık faaliyetine ilişkin işlemlerini düzenleyenler.
C) Transit taşımalarda gümrük ve geçiş işlemine muhatap olanlar.
D) At yarışları ve diğer müşterek bahis ve talih oyunlarında bunları tertipleyenler.
E) Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya verenler

Yanıt: Katma Değer Vergisinin Mükellefi şunlardır;
- Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar,
- İthalatta mal ve hizmet ithal edenler,
- Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar,
- PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları,
- Her türlü şans ve talih oyunlarını tertip edenler,
- Etkinlikleri tertipleyen veya gösterenler
- Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya verenler,
- İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlardır.
Yanıt B seçeneğidir.
168.Aşağıdaki işlemlerden hangisi KDV’ye tabidir?
A) İngiltere’de fabrikası bulunan bir Türk firmasının, bir İngiltere firmasına İngiltere’de mal teslim etmesi
B) İngiltere’de fabrikası bulunan bir Türk firmasının, başka bir Türk firmasından İngiltere’de mal teslim alması
C) Türkiye’de yerleşik bulunan bir Türk firmasının İngiltere’de yerleşik Türk sermayeli bir firmadan mal ithal etmesi
D) Türkiye’de fabrikası bulunan bir İngiliz firmasının Türkiye’de ürettiği malları İngiltere’de bulunan bir başka İngiliz firmasına satması
E) Yukarıda sayılanların hepsi KDV’ye tabidir.

Yanıt:Türkiye’de yerleşik bulunan bir Türk firmasının İngiltere’de yerleşik Türk sermayeli bir firmadan mal ithal etmesi KDV’nin konusunu oluşturacağından KDV’ye dahildir. Yanıt C seçeneğidir.

169.Turizm faaliyetiyle iştigal eden mükellef (Z), tekel bayiinden KDV dâhil 300 liralık tekele tabi maddeler satın almıştır. Alış vesikasında KDV ayrı olarak gösterilmediğinden mükellef KDV matrahı bilmek istemektedir.
Aşağıdaki şıklardan hangisi KDV matrahı doğru olarak hesaplanmıştır (KDV oranı %18)?
A) 300,00 B) 54,00 C) 45,76
D) 254, 24 E) Hiçbiri

Yanıt: KDV Dahil fiyattan KDV hariç fiyatın bulunması: KDV Dahil Fiyat/(1+KDV Oranı )
KDV dahil fiyattan mal ve hizmet bedelini hesaplamak için KDV dahil fiyatı/(1+KDV oranı) yani, malın satış bedelini KDV tabi orana göre 1,01-1,08- 1,18’e böleriz.
KDV dahil fiyat 300 TL olduğuna göre:

Yanıt D seçeneğidir.

170.Aşağıdakilerden hangisi KDV mükelleflerinden biri değildir?
A) Gerçek usulde vergilendirilen serbest meslek erbapları,
B) Kurumlar vergisi mükellefleri
C) İthalat yapan gerçek ve tüzel kişiler
D) Basit usulde vergilendirilen ticaret erbabı
E) Gerçek usulde vergilendirilen çiftçiler

Yanıt: Katma Değer Vergisinin Mükellefi şunlardır;
- Mal teslimi ve hizmet ifası hallerinde bu işleri yapanlar,
- İthalatta mal ve hizmet ithal edenler,
- Transit taşımalarda gümrük veya geçiş işlemine muhatap olanlar,
- PTT İşletme Genel Müdürlüğü ve radyo ve televizyon kurumları,
- Her türlü şans ve talih oyunlarını tertip edenler,
- Etkinlikleri tertipleyen veya gösterenler
- Gelir Vergisi Kanununun 70 inci maddesinde belirtilen mal ve hakları kiraya verenler,
- İsteğe bağlı mükellefiyette talepte bulunanlardır.
Yanıt D seçeneğidir.
171.Altından mamul veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınlarının teslim ve ithalinde KDV matrahı nedir?
A) Külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktar
B) Satış bedeli
C) Taşıma giderleri de dahil olmak üzere satış bedeli
D) Gümrükçe tespit edilen değerinden gümrük vergisi düşüldükten sonra kalan kısım
E) Özel Tüketim Vergisi dahil maliyet bedeli

Yanıt: Altından mamul veya altın ihtiva eden ziynet eşyaları ile sikke altınlarının teslim ve ithalinde KDV matrahı, külçe altın bedeli düşüldükten sonra kalan miktardır. Yanıt A seçeneğidir.

172.Ocak ayı içinde vergiye tabi herhangi bir işlem yapmayan mükellef (C)’nin KDV beyannamesi ne zaman vermesi gerekir?
A) Beyanname vermesine gerek yoktur
B) Şubat ayının yirminci günü akşamına kadar
C) Şubat ayının yirmi dördüncü günü akşamına kadar
D) Şubat ayının yirmi altıncı günü akşamına kadar
E) Ocak ayının yirmi altıncı günü akşamına kadar

Yanıt: KDVMükellefleri ve vergi kesintisi yapmakla sorumlu tutulanlar Katma Değer Vergisi beyannamelerini, vergilendirme dönemini takip eden ayın yirmi dördüncü günü akşamına kadar ilgili vergi dairesine verirler. E-Beyanname uygulamasından yararlanabilenler ise elektronik ortamda, beyannamenin kanuni olarak teslim etme süresinin bittiği iş günü saat 24:00’ a kadar gönderebilirler. Sözkonusu mükellef ya da sorumlular beyan verdikleri vergilendirme dönemine ait katma değer vergilerini beyanname verecekleri ayın yirmi altıncı günü akşamına kadar ödemeleri gerekir.
İşi bırakan mükellefin Katma Değer Vergisi beyannamesi, işin bırakıldığı tarihi izleyen ayın yirmi dördüncü günü akşamına kadar verilir. Yanıt C seçeneğidir.

173.Aşağıdakilerden hangisi “teslim sayılan haller”den değildir?
A) Vergiye tabi malların, üretilip teslimi vergiden istisna edilmiş olan mallar için her ne suretle olursa olsun kullanılması
B) Vergiye tabi bir hizmetten, işletme sahibinin, işletme personelinin veya diğer şahısların karşılıksız yararlandırılması
C) Vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi
D) Vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi
E) Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda zilyetliğin devri

Yanıt: Aşağıdaki haller teslim sayılır:
- Vergiye tabi malların her ne suretle olursa olsun, vergiye tabi işlemler dışındaki amaçlarla işletmeden çekilmesi, vergiye tabi malların işletme personeline ücret, prim, ikramiye, hediye, teberru gibi namlarla verilmesi,
- Vergiye tabi malların, üretilip teslimi vergiden istisna edilmiş olan mallar için her ne suretle olursa olsun kullanılması veya sarfı,
- Mülkiyeti muhafaza kaydıyla yapılan satışlarda zilyedliğin devri
Yanıt B seçeneğidir.

174.İthal edilen malın Gümrük Vergisinden muaf olması halinde KDV matrahı nedir?
A) Matrah oluşmaz
B) Malın emsal bedeli
C) İthalattan sonra malın iç piyasa satış bedeli
D) Sigorta ve navlun bedelleri dahil CIF değeri
E) FOB değer

Yanıt: Teslim ve hizmet işlemlerinde Matrah, bu işlemlerin karşılığını teşkil eden bedeldir (KDVK, m. 20).
İthalata Matrah, İthal edilen malın Gümrük Vergisi Tarhına esas değeridir. Mal Gümrük vergisinden muaf ise, (CİF) değeri (malın Kıymeti+Navlun(Nakliye)+Sigorta) (Boşaltma Hariç), bunlar da bilinmiyorsa Gümrükçe tespit edilen değeridir. Her türlü vergi,resim,harç ve paylar ile beyanname tescil tarihine kadar yapılan giderler, fiyat farkı,kur farkı gibi ödemeler matraha dahil edilir. Yanıt D seçeneğidir.

175.Aşağıdakilerden hangisi Katma Değer Vergisine tabi değildir?
A) Şirketin ihtiyacı olan makinayı ithal etmesi
B) Şirketin yurt dışında bulunan gayrimenkulünü satması
C) Şirketin aktifine kayıtlı binek otosunu yurt içinde kiraya vermesi
D) Şirketin Türkiye’de bulunan fabrikasına yurtdışından teknik hizmet verilmesi
E) Şirketin üretimde kullanmak üzere hammadde satın alması

Yanıt: Şirketin yurtdışında bulunan gayrimenkulünü satması KDV’ye dahil değildir. Yanıt B seçeneğidir.

175.Alışlar üzerinden hesaplanan verginin satışlar üzerinden tahsil edilen vergiden düşülmesi suretiyle ödenecek katma değer vergisinin hesaplanması işlemine ne ad verilir?
A) Mahsup yöntemi B) Birleştirme yöntemi
C) Toplama usulü D) Vergi indirimi yöntemi
E) Vergi alacağı yöntemi

Yanıt: Alışlar üzerinden hesaplanan verginin satışlar üzerinden tahsil edilen vergiden düşülmesi suretiyle ödenecek katma değer vergisinin hesaplanması işleminevergi indirimi yöntemi denir. Yanıt D seçeneğidir.

176.Aşağıdakilerden hangisi KDV’de tanınan istisnalardan biri değildir?
A) İhracat istisnası
B) Araçlar ve petrol aramalarında istisna
C) İthalat istisnası
D) Diplomatik istisna
E) Sergi ve Panayır istisnası

Yanıt: Sergi ve panayır istisnası KDV’de yer almamıştır. Yanıt E seçeneğidir.

177.Aşağıdakilerden hangisi katma değer vergisinin konusuna girmez?
A) Mal teslimi
B) Hizmet ifası
C) İthalât
D) Boru hattı ile petrol taşınması
E) Sigorta hizmetlerinin verilmesi

Yanıt: Katma Değer Vergisi (KDV), üretim tüketim zincirinin her aşamasında mal teslimi ve hizmet ifası üzerinden alınan ve vergi indirimine imkân tanıyarak değer artışını temel alan nesnel, çok aşamalı ve genel bir satış vergisidir.
Yanıt E seçeneğidir.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 6 misafir