Ceza hukuku ders notu 4.bölüm

Cevapla
Ayşem kaya
Mesajlar: 21
Kayıt: 12 Eki 2016 00:17
İletişim:

12 Eki 2016 22:06

SUÇUN ÖZEL GÖRÜNÜŞ BİÇİMLERİ 4.NOT
TEŞEBBÜS
“ Kişi işlemeye kast ettiği bir suçu elverişli hareketlerle doğrudan doğruya icraya başlayıp da elinde olmayan nedenlerle tamamlayamazsa teşebbüsten dolayı sorumludur” denilmektedir.
Teşebbüs halinde verilecek ceza; tehlikenin ağırlığı ve meydana gelen zarar göz önüne alınarak belirlenir. Teşebbüs halinde, suçun işlenmiş halinden daha az bir ceza verilmektedir. Teşebbüs olabilmesi için gerekli olan şartlar:
• Kasten işlenebilen, icrai bir suç olmalıdır. (taksirle işlenen suçlara ve ihmali suçlara teşebbüs mümkün değildir. )
• İcra hareketleri elverişli araçlarla doğrudan doğruya başlamış olmalıdır.
• Failin gerçekleştirmek istediği netice elde olmaya sebeplerle gerçekleşmemiş olmalıdır.
Örn: Fail F, öldürmek maksadı ile Ö’ye ateş etmiş ve onu yaralamıştır. Yaralanan Ö kaldırıldığı hastanede ameliyata alınarak kurtarılmıştır. Bu durumda F öldürmek kastı ile ateş etmiş; fakat ölüm, elinde olmayan sebeplerle (zamanında tıbbi müdahale) meydana gelmemiştir. F’ nin eylemi kasten öldürmeye teşebbüs suçunu oluşturur.

Suçun işlenme aşamaları: Bu aşamalar içerisinde teşebbüs, icra hareketlerinin tamamlanması evresinden sonra ortaya çıkmaktadır. Teşebbüs ancak hareket ve neticenin ayrılabildiği suçlarda söz konusu olabilir. Neticesi harekete bitişik suçlarda (örneğin hakaret) teşebbüs mümkün değildir. Örn: Kasten öldürme suçu hareket ve neticenin ayrılabildiği bir suçtur. Bu sebeple kasten öldürme suçuna teşebbüs mümkündür.
Kanunda bazı suçlar teşebbüs aşamasında kalsa dahi tam işlenmiş gibi cezalandırılmaktadır. Bu suçlar: Cumhurbaşkanına suikast, anayasayı cebir ve şiddet ile ihlal suçuna teşebbüs dahi olsa tamamlanmış gibi cezalandırılır. Bu tür suçlara kalkışma tipi suçlar denir.

TEŞEBBÜSTE ÖZEL DURUMLAR
Fail daha fazlasını isterken azını almış ise; bu durumda teşebbüs değil tamamlanmış suç vardır. Örn: A cep telefonundan beş tane telefon çalmak isterken 2 tane çalmış ise bu durumda teşebbüs değil tamamlanmış hırsızlık suçu vardır.
Zincirleme suçlarda ilk suçu işleyen failin ikinci suç işlerken yakalanması durumunda: tamamlamış olduğu ilk suçtan dolayı ceza alır. Örn: A bir beyaz eşya dükkanından ilk gün 5 adet çamaşır makinası çalmıştır. İkinci gün yine aynı dükkandan dünden kalan 2 çamaşır makinesini daha almak için gelmiş fakat bu makineleri çalarken yakalanmıştır. Bu durumda teşebbüsten değil tamamlamış olduğu ilk suçtan dolayı ceza verilir ve zincirleme suç hükümleri uygulanır.

İŞLENEMEZ SUÇA TEŞEBBÜS
Fail tarafından gerçekleştirilmek istendiği halde suçun maddi konusunun bulunmaması ya da kullanılan aracın elverişsizliği nedeniyle işlenmesi mümkün olmayan suçlara işlenemez suç adı verilir. Örn: Su tabancası ile bir kimsenin öldürülmesi mümkün olmadığından ( aracın mutlak elverişsizliği ) su tabancası ile öldürme veya öldürmeye teşebbüs suçları işlenemez.
Aracın elverişli olup olmadığı işlenmek istenen suç bakımından değerlendirilmelidir. Ses tabancası öldürme suçu için elverişsizdir ancak tehdit veya yağma suçu için elverişli araçtır. İşlenemez suçtan dolayı faile ceza verilmez.

GÖNÜLLÜ VAZGEÇME
Failin icra hareketlerinden gönüllü vazgeçmesi veya kendi çabalarıyla suçun tamamlanmasını veya sonucun gerçekleşmesini önlemesidir. Gönüllü vazgeçme genel bir düzenlemedir. Bütün suçlar bakımından mümkün olabilir.
Gönüllü vazgeçme; özgür irade ile suç işlemekten vazgeçmek olup, cezayı kaldıran kişisel bir nedendir. Gönüllü vazgeçme suçun icra hareketleri aşamasında olabileceği gibi icra hareketlerinin tamamlanmasından sonra da mümkündür. Suç tamamlandıktan sonra gönüllü vazgeçme mümkün değildir.
Gönüllü vazgeçme halinde faile işlemek istediği suçtan dolayı ceza verilmez. Ancak gönüllü vazgeçtiği ana kadarki eylemleri suç oluşturuyorsa sadece o suçtan ceza verilir. Örn.A, B’yi öldürmek için zehir vermiş fakat kişi ölmeden panzehir ile mağdurun ölümüne engel olması durumunda o ana kadar ki eylem kasten öldürmeye teşebbüstür ve fail öldürmeye teşebbüsten sorumludur.

İŞTİRAK HALİNDE GÖNÜLLÜ VAZGEÇME
Birden fazla kimsenin bir suçu işlemek için bir araya geldiği bir durumda bunlardan birisinin gönüllü vazgeçmesi halinde de gönüllü vazgeçen faile ceza verilmez.
ETKİN PİŞMANLIK
Suçun bütün unsurları ile tamamlandıktan sonra failin suç yolunda ilerlemekten dönmesine etkin pişmanlık denir. Etkin pişmanlık yalnızca suç tamamlandıktan sonra belli suçlar bağlamında cezayı kaldıran ya da azaltan kişisel bir nedendir. Etkin pişmanlık genel bir neden değildir. Her suç bakımından uygulanmaz.
Türk Ceza Kanununda etkin pişmanlık ilgili genel bir hükümle değil ilgili olduğu suç tiplerinde özel olarak belirtilmiştir. ( m. 93 organ ve doku ticareti…hırsızlık,mala zarar verme,güveni kötüye kullanma, dolandırıcılık, hileli iflas, m. 168… kişiyi hürriyetinden yoksun kılma 110 )

İŞTİRAK
T.C.K’ya göre İştirak: “ Suçun kanuni tanımında yer alan fiili birlikte gerçekleştiren kişilerden her biri, fail olarak sorumlu tutulur. ” Bir suçu beraber işleyen kimselerden her biri faildir. Bu kimseler beraber suç işleyen (iştirak eden) kimselerdir. İştirak bir suçun birden fazla kişi tarafından işlenmesidir. İştirak ceza sorumluluğunu genişleten bir kurumdur. İştirakın Şartları;
• Birden çok fail olmalı.
• Suçun icrasına başlanmalı ve bütün ortaklar bakımından işlenmesi konusunda anlaşılan suç aynı olmalı. İştirak yalnızca tamamlanmış suçlarda söz konusu olmaz. Teşebbüs aşamasında kalmış suçlarda da iştirak mümkündür.
• Failleri işlenen suça katkı sağlamalıdır. Suç konusu üzerinde bir fiil hâkimiyeti bulunmalıdır. Örn: Bir öldürme suçuna gülümseyerek bakan kimsenin eylemi iştirak değildir. Bu eylem suç konusu üzerinde fiili hakimiyet sağlanmadığı için iştirak sayılamaz.

- İştirak yalnızca aktif hareketlerle değil ihmali hareketlerle de olabilir.
- Suça katılma suçtan önce olabileceği gibi suçun işlenmesi sırasında da olabilir.
- İştirak eden kimsenin suç işleyeceğini bilerek ve isteyerek katılmış olması. Suç işlemeden önce ya da suç işlendiği sırada suç konusunda anlaşma olmalıdır.
- Failler birbirinden habersiz hareket ediyorsa iştirakten bahsedilemez. Örn: B ye birbirinden habersiz olarak zehir veren A ve C arasında iştirakten söz edilemez. Çünkü faillerin suç işlemek konusunda ortak bir amacı yoktur.
- İşlenmiş suça iştirak mümkün değildir. Örn: Hırsızlık yapmış olan A nın çaldığı eşyayı saklayan B nin eylemi hırsızlık suçuna iştirak olmayıp suç eşyasını saklamak suçudur. Çünkü suç işlenmiştir. Ancak bu yardım suç işlemeden önce vaat edilmiş ise ve bu suretle failin suç kararını kuvvetlendirmiş ise bu durumda iştirak söz konusu olur.

İştarakte Suç Ortaklarının Kararlaştırılan Suçtan Başka Bir Suçu İşlemesi
Ortaklardan birisi iştirak anlaşması dışındaki bir suç işlerlerse sadece bu farklı suçu işleyen fail sorumlu olur. Örn: A, B, C hırsızlık için D nin evine girmiş ise fakat içeride B, D yi öldürmüş ise A, C öldürmekten dolayı sorumlu değildir.

İştirakte Bağlılık Kuralı
Suça iştirak için kasten ve hukuka aykırı işlenmiş bir fiilin varlığı yeterlidir. Suçun işlenişine iştirak eden her kişi, diğerinin cezalandırılmasını önleyen kişisel nedenler göz önünde bulundurulmaksızın kendi kusurlu fiiline göre cezalandırılır. ( A aynı konutta oturduğu babasının cebinden para çalmak konusunda B ve C ile anlaşmış ise A kişisel cezasızlık nedeniyle ceza almazken B ve C ceza alacaklardır. )


Suçu işleyen kimse o suçun failidir. Faili iki başlık altında inceleyebiliriz.

1- BİRLİKTE FAİLLİK ( MÜŞTEREK FAİLLİK )
Suçun kanuni tanımında öngörülen hareketlerin birden fazla kişi tarafından gerçekleştirilmesi durumunda her bir kimse fail ( BİRLİKTE FAİL- MÜŞTEREK FAİL ) olarak sorumludur. Bu durumda her bir fail suç konusu üzerinde ortak hakimiyet kurmaktadır. Örn: Aralarında iştirak iradesi bulanan beş kişi bir mağdura karşı silah ile ateş etmiş ve mağdur bu hareketler neticesinde ölmüştür. Suç sonrası yapılan araştırmada öldürücü atışın kimin silahından çıkan mermiden dolayı olduğu ortaya çıkmasa dahi failler suç konusu üzerinde ortak hakimiyete sahip oldukları için her bir fail tamamlanmış kasten öldürme suçundan sorumludur.
Failler arasında iştirak iradesi olmasaydı, A ve B mağdur M ye karşı aynı anda fakat birbirlerinden habersiz bir şekilde öldürmeyecek kadar zehir vermeleri ve fakat iki zehir birleşerek ölümü meydana getirmiş ise bu durumda failler arasında iştirak iradesi söz konusu olmadığı için iki fail de öldürmeye teşebbüsten sorumludur.
2- DOLAYLI FAİLLİK
Suçun işlenmesinde bir başkasının araç olarak kullanılması durumuna dolaylı faillik adı verilir. Bir başkasını araç olarak kullanan kimse fail olarak sorumludur ve suçu kendisi işlemiş gibi ceza alır. Örn: Akıl hastasına birisini öldürmesini öğreten bir kimse akıl hastası öldürme suçu işlediği zaman öldürmeyi öğreten kimse dolaylı fail olarak sorumludur. Dolaylı faillikte araç olarak kullanılan kimse cezalandırılmaz.
Suçun işlenmesinde kusur yeteneği olmayan kimselerin ( akıl hastası, suç işleme kabiliyeti olmayan çocuk) araç olarak kullanılması durumunda dolaylı faile verilecek ceza 1/3 ten yarıya kadar arttırılır.
Özgü suç: Bazı suçların ancak belirli bir niteliğe sahip kimseler tarafından işlenmesinin öngörüldüğü suçlara özgü suç adı verilir. Örn: Zimmet ya da görevi kötüye kullanma suçunu işleyen kimse ancak kamu görevlisi olabilir. Özgü suçlara iştirak mümkündür. Ancak iştirak eden kimseler azmettiren ya da yardım eden sıfatıyla sorumludur. Örn. Bir memurun kendisine teslim edilmiş olan parayı zimmetine geçirmesine iştirak eden kimse (parayı onun adına banka hesabında tutan) yardım eden veya azmettiren sıfatıyla sorumlu olur.
Not: İşkence ve rüşvet suçunda , kamu görevlisinin işkence fiiline iştirak eden kimseler kamu görevlisi olmasalar da kamu görevlisi gibi cezalandırılırlar.

3- AZMETTİRME
Hiçbir suç işleme kararı olmayan bir kişiye suç işlettirilmesine, azmettirme adı verilir. Örn: A hasmını öldürmek için çok miktarda para vererek P ile hasmı H yi öldürmesi konusunda anlaşmışsa A azmettirendir. Bu durumda Hem A hem de P kasten öldürme suçundan dolayı sorumludur.
- Başkasını suç işlemeye azmettiren kişi, işlenen suçun cezası ile cezalandırılır.
- Üstsoy ve altsoy ilişkisinden doğan nüfuz kullanılmak suretiyle suça azmettirme hâlinde, azmettirenin cezası artırılır.
- Çocukların suça azmettirilmesi hâlinde, azmettirme suretiyle cezanın artırılabilmesi için üstsoy ve altsoy ilişkisinin varlığı aranmaz.
- Azmettirenin belli olmaması hâlinde, kim olduğunun ortaya çıkmasını sağlayan fail veya diğer suç ortağı hakkında ceza indirilebilir

Azmettiren ile dolaylı fail arasındaki farklar:
 Azmettirmede azmettiren kimsenin yanında suç işleyen kimse de cezalandırılır. Ancak dolaylı faillikte suç işleyen kimse cezalandırılmaz.
 Azmettirmede fail özgür iradesi ile hareket ediyorken, dolaylı faillikte suç işleyen kimse suç işlediğinin farkında değildir.
 Azmettirilen suçu azmettiren adına işlediğini bilir. Oysa dolaylı faillikte fail suçta kullanıldığını bilmez.
Fail teşebbüs aşamasında kalmış ise azmettiren de teşebbüsten sorumlu olur. Fail çoğu yerine azını işlemiş ise azmettiren ortaya çıkan suçtan dolayı sorumlu olur.
Fail suç işlerken suç konusunda bir sapma yapmış ise azmettiren bu sapmadan dolayı da sorumludur. Örn. Fail F, C nin öldürülmesi için A tarafından azmettirilmiştir. Bu durumda fail F suç işlerken C yerine D yi öldürmüş ise bu durumda D nin öldürülmesinden dolayı azmettiren sorumlu olur.

4- YARDIM ETME
Suç işleme kararı vermiş bir kişiye yasada sayılan kolaylıkların sağlanması suretiyle suç katılmış olan kimseye yardım eden adı verilir. Yardım eden kişiye işlenen suçun cezası yarı oranında verilir. Yardımda bulunma maddi ve manevi olabilir.
Maddi Yardımlar:
 Araç sağlamak ( suç aleti sağlamak )
 Suç işleyen kimseye maddi yardım ( yemek götürmek, yer temin etmek vs.).
Örn: Gözcünün gözcülüğü olmadan suç işlenemeyecek idiyse yardım etmekten değil beraber işlemekten sorumlu olur. Yardım olmazsa olmaz ise beraber işleyen durumu söz konusu olur.

Manevi Yardımlar:
 Teşvik; Suç işlemeyi düşünen ancak henüz kesin karar vermemiş bulunan kişinin kararını vermesini sağlamak. Örn. Yaparsan iyi olur, iyi yapıyorsun yap devam et demek.
 Suç Kararını Kuvvetlendirme; Suç işleme kararını vermiş bir kişiyi icraya geçmeye yöneltmek halidir. Örn: ‘’Gün bu gündür bas tetiğe’’ ya da ‘’sen onu şimdi vurmazsan o seni sonra vurur’’ demek.
 Yardımda Bulunacağını Vaat: Suç işlemeden önce faile suç işlediğinden yardım edeceğini söylemektir. Örn. ‘’Yakalanırsan mahpusta ben sana bakarım’’. ‘’Sana iki günde pasaport alır yurt dışına kaçırırım’’. demek gibi.
 Yol Göstermek: Suç işlemesinden önce suçun nasıl işleneceği konusunda öneride bulunmak. Örn. ‘’Eve şuradan gir’’. ‘’Şurasına vur’’. ‘’Şuradan bıçaklarsan bir daha iflah olmaz’’ demek gibi.

SUÇLARIN TOPLANMASI (Suçların İçtimai)
Kural olarak dış alemde meydana gelen her netice bir suça vücut vermekte iken, kanunda istisna olarak bazı hallerde birden çok netice tek suç sayılmaktadır. Bu haller:
* Zincirleme Suç * Bileşik Suç * Fikri İçtima

ZİNCİRLEME SUÇ (Müteselsil Suç)
Zincirleme Suçun iki temel biçimi vardır:
1. Aynı suç işleme kararının (Genel Plan-Niyet) icrası kapsamında, değişik zamanlarda bir kişiye karşı aynı suçun birden fazla işlenmesi durumunda, bir cezaya hükmedilir. Ancak bu ceza, ¼ ten ¾ e kadar arttırılır. Örn: A, aralarında husumet olan B ye, her sabah birer gün aralıklarla 5 kez hakaret edilmiş olsa da; bir tek hakaret suçu vardır fakat ceza artırılır. Bir suçun teşebbüs hali , temel şekli veya nitelikli halleri aynı suç sayılır.

2. Aynı suçun birden fazla kişiye karşı tek bir fiille işlenmesi durumunda da, zincirleme suç vardır.
Örn: A,elindeki molotof kokteylini fırlatarak B ve C ye ait aracın yanmasına sebep olmuş ise bu halde de tek hareketle iki farklı mağdura karşı mala zarar verme suçu işlenmiştir. Burada da zincirleme suç hükmü uygulanır.
Zincirleme suç hükümleri uygulanmayan suçlar:
*Kasten öldürme, * Kasten yaralama, *İşkence, *Yağma

BİLEŞİK SUÇ (Mürekkep Suç)
Biri diğerinin unsurunu veya ağırlaştırıcı nedenini oluşturması dolayısıyla tek fiil sayılan suça bileşik suç denir. Örn: Yağma suçu, cebir ve şiddet kullanılarak bir kimsenin taşınır malını almak şeklinde işlenmektedir. Bu halde cebir ve şiddet suçtur. Bir kimsenin malını rızası dışında almak da hırsızlık suçudur. Ancak iki suç birleşerek yeni bir suç oluşturmaktadır. Hem cebir hem de hırsızlık suçu bu durumda yağma suçunun unsuru olmaktadır. Fail sadece yağma suçundan dolayı cezalandırılır.

FİKRİ İÇTİMA
İşlediği bir fiil (tek suç işleme kastı) ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan dolayı cezalandırılır. Fikri içtima da bir hareket ile birden fazla farklı suç aynı anda oluşmaktadır. Bu durumda sadece en ağır olan suçtan dolayı fail sorumlu tutulmaktadır.
Örn: İnsanların bulunduğu bir ortamda bir kişiyi ateşli silahla yaralayan kişi hem kasten yaralama hem de genel güvenliği kasten tehlikeye sokma suçlarını işlemiştir. Bu halde sadece en ağır suçtan (kasten yaralama) dolayı sorumludur.
Fikri içtimanın olabilmesi için tek bir kast ile gerçekleştirilen bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşması gerekir. Eğer failin kastı neticelerin hepsini kapsamakta ise bu durumda fikri içtima değil gerçek içtima söz konusu olur.
Örn: Fail A ya ateş ederken onun arkasında bulunan ve A’nın yakın arkadaşı B’yi görmüş ve fakat onunda yaralanmasını isteyerek ateş etmiş ise bu durumda failin kastı her iki kişiye ve her iki suça yöneliktir ve bu halde fikri içtima uygulanmaz. Fail kasten öldürme ve kasten yaralama suçlarından dolayı ayrı ayrı sorumludur.
Örn. Yaralamak kastı ile A ya fırlatılan taş B ye isabet etmiş ise bu halde biri kasten yaralamaya teşebbüs diğeri taksirle yaralama olmak üzere iki farklı suç vardır ve fail en ağır suçtan cezalandırılır.

Fikri İçtimada:
- Fail, sadece en ağır suçtan cezalandırılır.
- Suçlardan birisi kamu davası birisi şikayete bağlı ise kamu davası usulü ile görülür,
- Suçun işlenme yeri, zamanı, zamanaşımı vs. ağır suça göre belirlenir,
- Eğer suçlardan birisi affa uğramış ise fail diğer suçtan cezalandırılır.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 28 misafir