GELİŞİM PSKOLOJİSİ II. ÜNİTE – GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ

Cevapla
fermander
Mesajlar: 22
Kayıt: 19 Mar 2017 13:32
İletişim:

20 Mar 2017 13:37

2. ÜNİTE - GELİŞİM PSİKOLOJİSİNE GİRİŞ
2. 1. GELİŞİMDE TEMEL KAVRAMLAR
2.1.1. Gelişim: Organizmanın döllenmeden başlayarak bedensel, zihinsel, duygusal, dilsel, sosyal açıdan yaşamının sonuna kadar sistemli ve düzenli olarak sürekli ilerlemeye yönelik değişim göstermesi sürecidir. Hem nicel hem de nitel bir süreçtir.
2.1.2. Gelişme: Organizmanın büyüme, olgunlaşma, öğrenme ve hazırbulunuşluk etkileşimlerinin bir ürünüdür. Yani gelişim sürecinin sonunda ortaya çıkan kazanımlar yani ürünlerdir.
Gelişme terimi düzenli, uyumlu ve sürekli bir ilerlemeyi kapsar.
Mesela; dilin kazanılması (öğrenilmesi) bir süreç yani gelişimken, bu sürecin sonunda dil bilgisi kurallarına uygun şekilde konuşmak, anne, baba, kitap, kalem demek bir gelişmedir.
2.1.3. Değişim: Bir durumdan başka bir duruma geçmektir. Yani farklılaşmak demektir.
Mesela; Hasan geçmişte masa tenisi oynamayı bilmiyorken şimdi biliyor olması bir değişimdir.
Değişim hem olumlu hem de olumsuz olabilir. Mesela; 2013 yılında Türkiye’de okuma-yazma oranının artması olumlu bir değişimken, cinayet oranlarının artması olumsuz bir değişimdir.
2.1.4. Değişme: Değişim sürecinin sonunda varılan sonuca (somut ürünlere) değişme denir.
Mesela; Hasanın bir değişim sürecinin sonunda (örneğin 3 ay sonra) masa tenisini oynamayı öğrenir hale gelmesi bir sonuçtur yani değişmedir.
2.1.5. Büyüme: Organizmanın bedensel (fiziksel) ve hacimsel olarak değişim göstermesidir. Büyüme organizmada meydana gelen nicel bir olaydır. Büyüme, bedenin hem dış hem de iç organlarında oluşur.
Mesela; boyun uzaması, ağırlığın artması, kasların büyümesi, beynin ağırlaşması, saçın uzaması, tırnağın uzaması, dişin çıkması gibi meydana gelen niceliksel değişiklikler büyümedir.
Büyümenin en hızlı olduğu dönemler sırasıyla doğum öncesi dönem, bebeklik dönemi, ergenlik dönemidir.
2008 KPSS: Fatma Hanım seneye okula başlayacak olan yeğeni Bertuğ’a bir hediye vermek ister. Çocuk giysileri satan bir mağazadan Bertuğ’un yaşını söyleyerek bir pantolon satın alır. Hediyesini yeğenine verdiğinde, uzun süredir görüşmemelerine karşın, satın aldığı pantolonun yeğeninin bedenine tam olduğunu görür, çok sevinir.
Yukarıdaki paragrafta gelişim psikolojisine özgü kavramlardan hangisine vurgu yapılmaktadır?
A) Büyüme B) Olgunlaşma
C) Öğrenme D) Hazırbulunuşluk
E) Kritik dönem
2.1.6. Olgunlaşma: Organizmanın doğuştan sahip olduğu potansiyel güçlerin (vücut organların), kendisinden beklenilen fonksiyonları zamanla yerine getirebilecek (görev yapabilecek) duruma gelmesidir. Mesela; çocuğun el ve parmak yapısının 6 yaş civarında kalemi düzgün tutabilecek hale gelmesi. 12 aylık bir bebeğin yürüyebilmesi. Bir ergenin üreme yeteneğini kazanması.
Olgunlaşma organizmanın doğuştan getirdiği biyolojik donanımın, genetik olarak belirlenmiş bir plan dâhilinde, zaman içinde kendiliğinden (yani öğrenme yaşantılarından ve çevresel değişkenlerden bağımsız) değişmesidir.
Yani olgunlaşma genetik yapının ortaya çıkardığı bir değişimdir. Olgunlaşma “insan metabolizmasının, genetik haritasına uygun olarak farklılaşması” sürecini kapsar. Bu farklılaşmalar sadece psikomotor alanda değil, bilişsel, sosyal vb. alanlarda da olur.
Olgunlaşmayı kalıtım belirler (annesi ve babası erken konuşan bebeklerin de erken konuşması). Çevrenin etkisi ise olgunlaşma üzerinde yoktur. Fakat bu çevresel koşullar normal (olağan) koşullardır. Olağan dışı çevre koşulları (radyasyona maruz kalma, iklim koşulları, çevre kirliliği gibi) ise genetik yapıda değişim oluşturabileceği için olgunlaşmayı etkiler. Mesela; çok ağır beslenme bozuklukları, yürüme için kasların gelişimini geciktirebilir.
Olgunlaşma, fiziksel gelişime büyük ölçüde etki eder. Birçok psikomotor davranışın yapılması olgunlaşmaya bağlıdır. Mesela; çocuğun kas ve kemik yapısı yeterli olgunluğa ulaşmadan, ne kadar yürüme alıştırması yaptırırsak yaptıralım, çocuk yürümeyi öğrenemez.
Olgunlaşmanın, yaş, zekâ ve sinir sisteminin koordinasyonu olmak üzere üç temel alt kavramı vardır. Bu açıdan olgunlaşma hem fiziksel hem de zihinsel gelişimdir. Mesela; çocuğun ancak 11/12 yaşından sonra soyut kavramları algılayabilecek düzeye gelmesi olgunlaşmadır.
Olgunlaşma sonucunda ortaya çıkan davranışlar (yürüme, dik durma, sesleri çıkarma) öğrenme ürünü olarak sayılamazlar. Ancak olgunlaşma öğrenme ve hazırbulunuşluk için ön koşuldur.
2008 KPSS: İlköğretim okuluna yeni başlayan Mehmet önlüğünü kendisi giyebilmekte, ancak annesi defalarca göstermesine karşın, önlüğünün yakasını bir türlü ilikleyememektedir.
Mehmet’in önlük yakasını bir türlü ilikleyememesi, aşağıdaki ifadelerden hangisiyle açıklanabilir?
A) Yaka kullanmaya yeni başladığı için Mehmet deneyim eksikliği yaşamaktadır.
B) Annesinin aşırı koruyucu tutumu nedeniyle Mehmet iliklemeyi öğrenememiştir.
C) Mehmet yakasının düğmelerini ilikleyebileceği kritik döneme henüz ulaşmamıştır.
D) Mehmet’in el kasları yakasını ilikleyebilecek olgunluğa erişmemiştir.
E) Mehmet’in parmakları yakasını ilikleyebilecek kadar büyümemiştir.
2004 KPSS: Bir anne daha önce küçük nesneleri ağzı dar bir şişenin içine sokmakta zorlanan, 1,5 yaşındaki oğlu Can’ın artık bu davranışı zorlanmadan yapabildiğini söylemektedir. Can’ın bu davranışı zaman içinde kazanması ne ile açıklanabilir?
A) Geribildirim B) Devresel tepki
C) Olgunlaşma D) Çevre
E) Kalıtım
2.1.7. Hazırbulunuşluk: Olgunlaşmaya göre daha kapsamlı bir kavramdır. Bireyin bir davranışı (öğrenim görevini) yapabilmesi için, o davranışın gerektirdiği olgunlaşma düzeyine, ön yaşantılara (ön öğrenmeler) sahip olması ve psikolojik olarak (ilgi, istek, tutum) uygun durumda (yani bireyin istemesi, güdülenmesi) olması gerekmektedir.
Hazırbulunuşluk, organizmanın bir konuyu tam olarak öğrenebilmesi için gerekli gelişim düzeyine, ön bilgilere ve güdülenme düzeyine erişmesidir.
Mesela; bir çocuğun bisiklet kullanabilmesi için önce, el, ayak ve kasların belli bir düzeyde gelişmesi (olgunlaşması) daha sonra da bisiklet kullanabilmesi için gerekli olan ön bilgilere sahip olması ve davranış için güdülenmiş olması hazırbulunuşluğa örnektir.
2.1.8. Öğrenme: Bireyin çevresiyle etkileşimi (tekrar ve yaşantı) sonucu meydana gelen nispeten kalıcı izli davranış değişikliğine öğrenme denir.
Mesela; Araba, bisiklet, klavye kullanma, 10’a kadar sayma, toplama-çıkarma yapabilme
2010 KPSS: Bebeklerin ilk birkaç ay içindeki tepkilerinin bir kısmının doğuştan geldiği, bir kısmının da öğrenme yoluyla sonradan kazanıldığı bilinmektedir.
Bir bebeğin aşağıdaki tepkilerinden hangisinin öğrenme yoluyla kazanıldığı sonucuna varılabilir?
A) Biberondan emdiği süt çok sıcak olduğunda ağzından püskürtmesi
B) Uzunca bir süre altı ıslak kalınca ağlamaya başlaması
C) Elini, ayağını ısırarak seven bir yetişkini görünce ağlamaya başlaması
D) Değiştirilmek için alt bezi açıldığında ellerini, ayaklarını oynatması
E) Hareket eden bir nesneyi gözleriyle takip etmesi
Bir davranışın öğrenilmiş olması için şu üç özelliği taşıması gerekir:
1. Her öğrenmede olumlu veya olumsuz bir yönde mutlaka bir davranış değişikliği olmalıdır.
2. Davranışın uzunca bir süre devam etmesi (kalıcı izli olması) gerekir.
3. Öğrenmede söz konusu olan davranış değişikliği tekrar ve yaşantı sonucu meydana gelmiş (sonradan kazanılmış) olması gerekir.
Öğrenmenin gerçekleşebilmesi için organizmanın gerekli olgunlaşma düzeyine sahip olması, hazırbulunuşluk düzeyinin yeterli olması ve çevre ile etkileşime girerek yaşantı kazanması şarttır.
İPUÇLARI
 Gelişimde önce büyüme ve olgunlaşma, daha sonra ise öğrenme gerçekleşir.
 Gelişim bir süreç (bilişsel gelişim), gelişme ise bu süreçte ortaya çıkan bir ürün (sonuç) demektir.
 Büyüme sonucunda insan vücudunun yapısında nicel (boy, kilo, hacim) değişiklikler olur.
 Olgunlaşma, öğrenmenin ön koşulu ve temelidir.
 Olgunlaşma kalıtımsal (genetiksel) özellik taşır.
 Olgunlaşma zamanla kendiliğinden meydana gelir. Yani çevreden bağımsız olarak işler.
 Hazırbulunuşluk olgunlaşma, ön öğrenme ve güdülenme etkileşiminin bir sonucudur.
Uyarı: Her davranış değişikliği öğrenme değildir. Ancak tekrar ve yaşantı sonucu oluşan davranış değişiklikleri öğrenmedir. Bu anlamda içdürtü, içgüdü, refleks, büyüme ve olgunlaşma sonucu oluşan davranış değişiklikleri öğrenme değildir.
2.2. GELİŞİMİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER
2.2.1. Kalıtım: Bireylerin genler yoluyla anne ve babasından aldığı özelliklere kalıtım denir.
Organizmadaki genetik materyalin (kalıtsal yapının) tamamına genom denir.
Genler başat (dominant/baskın: kahverengi göz, A, B kan grupları) ve çekinik (resesif/silik: sarı saç, düz saç, mavi göz) diye iki türlüdür.
İnsandaki kromozom sayısı 23 çifttir. Cinsiyeti belirleyen kromozom’a Gonozom (1 çifttir: kadınlarda X, erkeklerde XY), cinsiyetle ilgili olmayan genlere Otozom (22 çifttir) denir. Eşey hücrelerin (23 çift kromozomun) birleşmesi sonucu oluşan yapıya (döllenmiş yumurtaya) zigot denir. Eşey hücrelerinin bir tanesine ise gamet denir.
Anne ve babadan çocuğa kalıtım yolu ile geçen yapıya GENOTİP denir. Zekâ ve bedensel özellikler büyük oranda Genotiple belirlenir. Ayrıca bu özelliklere çevre faktörleri de etki yapar. FENOTİP ise bu genetik yapının dışardan gözlenebilen şeklidir yani kalıtsal bir özelliğin fiziksel olarak bireyde kendini göstermesidir. Mesela; saç rengi, göz rengi, kan grubu, cilt rengi vb.
Mutasyon; genler üzerindeki kalıcı değişikliklerdir. Genotiple ilgilidir. Kalıtımsaldır. Nesilden nesile aktarılır.
Modifikasyon; genler üzerindeki geçici değişikliklerdir. Fenotiple ilgilidir. Çevreseldir. Genotipi hiçbir zaman etkileyemez. Mesela; denize girip yandıktan sonra bronzlaşırız. Bu bronzlaşma geçicidir. Çünkü bir süre sonra tenimiz beyazlaşır.
Kalıtım özellikle şunlar üzerinde etkilidir:
 Hareket ve el becerilerinde
 Sözel ve sayısal yetenekte
 Müzik ve resim yeteneğinde
 Genel beden yapısı ve özelliklerinde
 Zekâ ve kişilikte
2009 KPSS: Aileler üzerinde yapılan bir araştırmada, anne babasından biri ya da her ikisi ressam olan çocukların resim yeteneklerinin, ailesinde ressam olmayan çocuklardan daha yüksek olduğu saptanmıştır.
Bu araştırma sonucuna göre, resim yeteneğiyle ilgili aşağıdaki etkenlerden hangisinin daha önemli olduğu söylenebilir?
A) Büyüme B) Öğrenme
C) Kalıtım D) Duyarlı dönem
E) Hazırbulunuşluk
2.2.2. Çevre: Bireyin yaşadığı, ilişki kuruduğu fiziki ve sosyal ortamdır. Çevre, insan davranışlarını etkileyip genetik olmayan bütün etmenleri içine alır. Çevre, kalıtımsal özelliklere gelişme imkânı verir ve sınırlandırır.
Çevrenin gelişim üzerindeki etkisi doğum öncesi, doğum anı, doğum sonrası olmak üzere üç boyuttur.
 Doğum öncesi faktörlere; annenin sigara, içki, ilaç kullanması, stres, beslenme düzeni, geçirdiği hastalıklar, annenin radyasyona maruz kalması
 Doğum sırasındaki faktörlere; erken ya da geç doğum, sağlıksız ortam, doğum sırasındaki olaylar (kordon dolanması, bebeğin oksijensiz kalması)
 Doğum sonrası faktörlere; bebeğin ve annenin beslenmesi, alınan eğitim, ekonomik, sosyal ve kültürel etkenler, anne ve baba tutumları, iklim, doğal ve fiziksel koşullar (hava kirliliği, çöpler, atık maddeler vb.), geçirilen çeşitli hastalıklar
Çevre özellikle şunlar üzerinde etkilidir:
 Bazı fiziksel görünüm özelliklerinde
 Zekânın kullanım oranında
 Bazı kişilik ve karakter özelliklerinde
 Alışkanlıklar, ilgiler ve tutumlar
 Dil ve ahlak gelişiminde
Watson, çevrenin sonsuz gücüne inanmakta ve çocukların uygun ortamlar sağlandığında istenilen biçimde yetiştirilebileceğini savunmaktadır.
2.2.3. Zaman
2.2.3.1. Kritik dönem: Kritik dönem, gelişimde önemli sonuçları olan dönemleri ifade eder. Kritik dönem; organizmanın farklı gelişim dönemlerinde öğrenmeye veya gelişmeye en çok eğiliminin olduğu ve çevrenin etkilerine daha duyarlı (en açık ve alıcı) olduğu zaman bölümüdür.
Öğrenmede belli uyarıcıların en güçlü etkiye sahip olduğu bazı dönemler vardır. Bireyler bu dönemlerde bazı öğrenmelere karşı daha duyarlıdır ve diğer dönemlere göre daha hızlı öğrenirler. Mesela; bireyin okuma-yazmayı öğrenmesindeki kritik dönem 6 yaş civarıdır. Bu nedenle 40 yaşındaki okuma-yazmayı ilk kez öğrenmeye çalışan bir yetişkine göre okuma-yazmayı daha çabuk öğrenir. Dil gelişiminde 1-1.5 yaş, tuvalet eğitiminde 2-3 yaş kritik dönemdir.
Kritik dönemlerde kazanılamayan beceriler ve yaşantılar ilerleyen dönemlerde kazanılamaz veya çok zor kazanılır. “Ağaç yaş iken eğilir” , “Demir tavında dövülür.” atasözleri kritik dönemi iyi anlatır.
Kritik dönemin özellikleri;
 Organizma belli türdeki davranışları, belli yaş aralıklarında (dönemlerinde) kazanır.
 Organizma bu yaş aralıklarında öğrenmeye ve çevreye karşı yüksek bir duyarlık gösterir.
 Bu yaş aralığında kazanılamayan bir davranışın sonradan kazanılmasında zorlanmalar olur.
 Uygun zamanda kazanılan uygun yaşantılar, sonraki dönem yaşantılarının kazanılmasında destekleyici olur.
 İnsanın her organ veya davranışının belli yönleri sabit zamanda gelişir.
2013 KPSS: Bir araştırmada; kedi yavruları, hayatlarının üçüncü haftasından on beşinci haftasına kadar süren dönem boyunca sadece dikey çizgiler görebildikleri bir ortamda büyütülmüşlerdir. Daha sonra hem yatay hem de dikey çizgilerin bulunduğu bir ortamda teste tabi tutulan kediler yalnızca dikey çizgileri görebilmişler ancak daha önce hiç karşılaşmadıkları yatay çizgileri görememişlerdir.
Bu durum, aşağıdakilerden hangisiyle açıklanabilir?
A) Olgunlaşma B) Kritik dönem
C) Hazırbulunuşluk D) Büyüme
E) Transfer
2.2.3.2. Zaman ve Tarihsel Zaman: Gelişimde bazı olayların belirli zaman aralıklarında daha önemli ve etkili olduğu bilinmektedir. Ancak bu olaylar, bu zaman aralıklarından daha önceki veya sonraki zaman aralıklarında aynı etkiyi ortaya koyamaz. Mesela; Freud kişilik gelişiminde yaşamın ilk 6 yılının diğer yıllara göre daha önemli olduğunu savunur. Bu yıllardaki yaşantılar çocuğun ileride nasıl bir yetişkin olacağını büyük ölçüde belirler.
Bireyin yaşadığı toplumda o zaman diliminde meydana gelen olgu ve olaylardan etkilenmesi “tarihsel zaman etkisi” olarak adlandırılır.
Mesela; 1999 İzmit depreminden sonra çocukların depremle ilgili oyunları tercih ettiği görülmüştür.
Amerika’nın Irak’a girmesi ile birlikte çocukların oynadıkları oyunlarda savaş oyunlarına ağırlık vermişlerdir.
Günümüzdeki bilgisayar ve İnternet destekli öğretim.
2003 KPSS: “21. yüzyılda ergenler internet kullanımına, özellikle internette karşılıklı sohbete (chat) çok fazla ilgi göstermektedirler. Ayrıca, ergenlerin iletişiminde cep telefonlarının önemi artmaktadır.” Bu yeni iletişim araçlarının ve serbest zaman etkinliklerinin ortaya çıkması, tarihsel zaman kavramıyla açıklanır.
2.3. GELİŞİMİN TEMEL İLKELERİ
1-) Gelişim yordanabilir bir sıra izler. Gelişim döllenmeden başlayıp ölümle sona eren sürekli olan bir süreçtir ve belli aşamalarla (sırayla) gerçekleşir. Gelişim durmaksızın ilerleyen birikimli bir süreçtir. Her gelişim dönemi bir önceki döneme dayalı ve bir sonraki dönemin hazırlayıcısıdır. Mesela; Piaget’e göre zihinsel gelişim önce duyu-hareket, sonra işlem öncesi, somut işlemler ve en son soyut işlemler dönemine geçilerek ilerlemektedir.
2011 KPSS: Gelişimle ilgili yapılan araştırmalar, akranlarına göre konuşmayı geç öğrenen çocukların okumayı da geç öğrendiklerini göstermektedir.
Bu durumu en iyi açıklayan gelişim ilkesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gelişimde bireysel ayrılıklar vardır.
B) Gelişim yordanabilir bir sıra izler.
C) Gelişim genelden özele doğrudur.
D) Gelişim nöbetleşe devam eder.
E) Gelişimin hızı her dönemde aynı değildir.
2-) Gelişim hızı, her dönem (zaman) aynı değildir. Gelişim özellikleri bazı dönemlerde hızlanırken, bazı dönemlerde yavaşlayabilir. Mesela; doğumdan sonraki ilk iki yıldaki fizik gelişim hızı, sonraki iki yıldaki fiziksel gelişim hızından daha fazladır. 3-) Gelişim nöbetleşe devam eder. Her gelişim alanı belirli dönemlerde diğer gelişim alanlarına göre daha hızlı gelişim gösterir. Mesela; 0-2 yaşında fiziksel gelişim hızlı iken diğer alanlar daha yavaştır. 3-6 yaş arasında fiziksel gelişim yavaşlarken, dil ve sosyal gelişimi hızlanır.
4-) Gelişim; kalıtım ve çevre etkileşimiyle gerçekleşen bir süreçtir. Bireye özgü genotipin belirlediği temel yapı sosyal çevreyle sürekli etkileşerek biçimlenir. Mesela; zekâ kapasitesi kalıtım yoluyla gelen bir özellik iken; bunun ne kadarının kullanılabileceği (işlevsel olacağı) çevre ile etkileşimi sonucundaki yaşantı zenginliklerine bağlıdır. Aynı şekilde kalıtım yoluyla gelen bireylerdeki huy (mizaç), yetenek gibi özellikler de çevreye bağlı olarak gelişir.
5-) Gelişimde belli eğilimler vardır. Bunlar;
a) Gelişim baştan ayağa doğrudur: Döllenmeden itibaren önce baş gelişir, sonra vücut, bacaklar ve en son ayaklar gelişir. Baş gelişimi vücudun diğer organlarına göre daha hızlıdır. Yeni doğan bebeğin başı, bedenine göre oldukça büyüktür. Bu nedenle bebek, önce başın hareketlerini daha sonra omuzlarını, kollarını ve ayaklarını kontrol etmeyi öğrenir.
2006 KPSS: Yeni doğum yapan Hatice, bebeğinin başının diğer organlarına göre büyük olduğunu fark eder ve kaygılanarak bebeğini bir doktora götürür. Doktor korkulacak bir şey olmadığını belirtir.
Bebeğin başının diğer organlarına göre büyük olması aşağıdaki gelişim ilkelerinden hangisiyle ilişkilidir?
A) Gelişim baştan ayağa doğru olur.
B) Gelişimde bireysel ayrılıklar vardır.
C) Gelişim içten dışa doğru gerçekleşir.
D) Gelişimde kritik dönemler vardır.
E) Gelişim genelden özele doğrudur.
b) İçten dışa (merkezden dışa) doğrudur: Önce iç organlar (yapılar: beyin, kalp gibi) daha sonra dış yapılar (kollar, eller, saç vb.) gelişir. İlk gelişen organ beyin (merkezi sinir sistemi) dir. Daha sonra omurilik ve iç organlar (kalp, sindirim sistemi) gelişir. Daha sonra saçları ve tırnakları oluşur.
c) Gelişim genelde özele doğrudur: Önce büyük kaslar daha sonra ince kaslar gelişir. Bu nedenle çocuk önce kaba motor kaslarını daha sonra ince motor kaslarını kullanır. Mesela; çocuk bir nesneyi önceleri tüm vücuduyla tutarken, sonraları ince kasları gelişince elleriyle, daha sonra da parmaklarıyla tutar.
2004 KPSS: Oynadığı topu önceleri elleri, kolları, göğsü yardımıyla tutabilen Ömer kasları geliştikçe yalnızca elleri ile topu tutabilmektedir.
Bu durum gelişimin hangi temel ilkesiyle açıklanır?
A) Gelişimde bireysel farklar vardır.
B) Gelişim bir bütündür.
C) Gelişimde kritik dönemler vardır.
D) Gelişim genelden özele doğrudur.
E) Gelişim süreklidir.
6-) Gelişim tüm alanlarıyla (fiziksel, zihinsel, dilsel, cinsel, sosyal) bir bütün olarak ilerler. Bir gelişim alanındaki değişim diğerlerini de olumlu ya da olumsuz yönde etkiler. Mesela; Fiziksel bakımdan güzel bir çocuk, başkalarının yoğun ilgisini çeker ve sevilir. Sevilen çocuğun duygusal gelişimi olumlu olur. Kendine güven duyar.Başkalarını sevebilir ve olumlu ilişkiler kurabilir. Bu nedenle, sosyal gelişimi de olumlu bir şekilde etkilenir.
7-) Gelişimde bireysel farklılıklar bulunur. Bireylerin kalıtımsal yapıları (zekâ, mizaç, cinsiyet, yetenek) ve çevre ile olan yaşantıları (kültür, dil, sosyo-ekonomik düzey) farklı olduğu için gelişimde bireysel farklılıklar bulunur. Mesela; kimi 11 aylıkken, kimi 14 aylıkken yürümeye başlar.
2013 KPSS: Yağız ve Mert, 5 yaşlarında iki çocuktur. Yağız, kendini sözel olarak çok iyi ifade etmekte ve başkalarıyla rahat iletişim kurmaktadır. Mert ise henüz kendini sözel olarak iyi ifade edememekte ve başkalarıyla iletişimde çekingen durmaktadır.
Bu durumu en iyi açıklayan gelişim ilkesi aşağıdakilerden hangisidir?
A) Gelişim bir bütündür.
B) Gelişimde bireysel farklılıklar vardır.
C) Gelişim, nöbetleşe devam eder.
D) Gelişimde kritik dönemler vardır.
E) Gelişim, genelden özele doğrudur.
8-) Gelişimde kritik dönemler vardır. Bu gelişim dönemlerinde birey öğrenmeye ve gelişmeye daha duyarlıdır. Mesela; dil gelişiminde 12-18 ay (tek sözcük evresi), tuvalet eğitiminde 2-3 (24-30 ay) yaş kritik dönemdir.
2005 KPSS: Erikson, 0-1 yaşlarda temel güven duygusunun kazanıldığını savunmaktadır.
Bu görüş, gelişmenin hangi temel ilkesini desteklemektedir?
A) Gelişimde bireysel farklar vardır.
B) Gelişim bir bütündür.
C) Gelişimde kritik dönemler vardır.
D) Gelişim genelden özele doğrudur.
E) Gelişim içten dışa doğrudur.
2.4. GELİŞİM GÖREVLERİ (ÖDEVLERİ)
Havighurst kritik dönemin öneminden hareketle, gelişim görevleri kavramını (modelini) geliştirmiştir. Havighurst, bireylerin gelişimlerinin dönemler halinde gerçekleştiğini ve her dönemin kazanılması gereken özelliklerinin bulunduğunu belirtmiştir. Ona göre bireyin yaşamındaki belli bir dönemde ortaya çıkan başarılması gereken, başarıldığında daha sonraki dönemlerde mutluluğa ve çevreye uyuma yol açan; başarılamadığında ise kişide mutsuzluğa ve sorunlara yol açan, her dönemde yaşanması gereken gelişim görevleri bulunur. Mesela; Ergenlikte (12-18 yaş) olumlu kimlik gelişimi kazanamayan bir birey, sonraki dönem olan gençlik döneminde sorun yaşar.
Her dönemin gerektirdiği gelişim görevleri kazanılmazsa, bir sonraki dönemde kazandırılması zor olur. Belli kültürdeki bireylerin çoğu benzer gelişim evrelerinden (dönemlerinden) geçerler.
Gelişim görevleri kişinin onlara yüklediği anlamlar doğrultusunda yaşanır. Bu anlamda öznel, kişisel ve idiyografik (bireysel, bireysel farklılıklar üzerine yoğunlaşan) olan gelişim görevi, üç temel faktörün etkisi altında ortaya çıkar: bireyin fiziksel olgunlaşması, toplumsal beklenti ve talepler ile bireysel değerler ve beklenti
Bebeklik dönemi gelişim görevleri (0-2 yaş)
Fiziksel gelişimin en hızlı olduğu 2. dönemdir.
 Nefes almayı ve emmeyi öğrenir.
 Solunum sistemi ve nabzı düzene girer.
 Doğumla birlikte yeni karşılaştığı çevre koşullarına uyum sağlamaya çalışma
 Tuvalet (dışkı) kontrolünü gerçekleştirme
 Belirli zamanlarda uyanık kalmayı ve uyumayı gösterme
 Dönemin sonlarına doğru konuşmayı, yürümeyi ve katı yiyecek yemeyi/çiğnemeyi öğrenme
İlk çocukluk dönemi gelişim görevleri (2-6 yaş)
(Okul Öncesi, Oyun Dönemi)
Fiziksel gelişim yavaşlar.
 Anlamlı konuşmayı ve yürümeyi öğrenme
 El-göz uyumu koordinasyonunun sağlanması
 İnce ve kaba motor becerilerini kazanmaya başlama
 Kendi öz bakım becerilerini (yemek yeme, giyinme vb.) yerine getirebilme
 Anne-babadan bedensel bağımsızlaşma başlar.
 Okumaya-yazmaya hazır hale gelme
 Yaratıcılık, merak artar, hayaller gelişir.
 Cinsiyet farklılıklarını öğrenme ve cinsel kimliğini kazanmaya başlama (Cinsiyet gelişimi başlar)
 Benmerkezci düşünme görülür.
 Toplumsal kurallara dair doğru ve yanlış davranışı ayırt etmeye ve toplumsal rolleri öğrenmeye başlama (Sosyalleşme başlar)
 Değişik yaş gruplarıyla iletişim kurmayı öğrenme, duygularını fark etmeye başlama
Son çocukluk dönemi gelişim görevleri (6-11/12 yaş) (İkinci Çocukluk, Okul Dönemi)
Fiziksel gelişimin en ağır olduğu dönemdir.
 Okuma, yazma ve hesaplama ile ilgili 3 temel beceriyi geliştirme ve zaman kavramlarını tanıma
 Mantıklı ve somut düşünmeyi öğrenme
 Kendine karşı olumlu, yararlı tutumlar oluşturma
 Kendi başına kararlar alabilme ve kişisel bağımsızlığını kazanmaya başlama
 Cinsiyetine uygun rolleri benimseme ve onlarla özdeşleşerek cinsiyet rollerine uygun davranma
 Model alma yoluyla cinsiyet rollerini geliştirme
 Davranışlarının sorumluluğunu alabilme
 Yaşıtlarıyla iyi geçinebilme ve kişiler arası ilişkilerini geliştirme (Sosyalleşme yoğunlaşır)
 Vicdan ve değerler sistemi geliştirmeye başlama
 Başarma güdüsü artar ve önem kazanır.
 Gündelik yaşam için gerekli fiziksel özellikleri kazanma
 Solunum sistemi ve ciğerler gelişir.
Ergenlik dönemi gelişim görevleri (11/12-18 yaş)
 Kimlik kazanma çabaları
 Bedensel özelliklerini kabul etme ve etkili olarak kullanma
 Anne-baba ve diğer yetişkinliklerden duygusal olarak bağımsızlık kazanma
 Her iki cins yaşıtlarıyla (akranlarıyla) yeni ve olgun ilişkiler kurabilme
 Kendisiyle ilgili kararları alıp, uygulayabilme
 Kendi cinsiyetine (erkek-kadın) uygun sosyal rolleri benimseme (cinsel kimliğin kazanılması)
 Kişisel değerlerine göre bir değerler ve ahlak sistemi oluşturma (yaşam felsefesi oluşturma)
 Bir mesleğe doğru yönelme ve hazırlanma
 Akran gruplarına girme
 Toplumsal görevlerini yerine getirebilme ve toplumsal sorumluluklar almaya istekli olma
 Evlilik ve aile hayatına ilişkin düşünce planında hazırlanma
 Androjen kişilik özelliğini kazanabilme (Androjen kimlik: Cinsiyetiyle zıt rolleri benimseme/uygulama. Yani her iki cinsin sosyal rolünü yerine getirebilme. Mesela; bir kadının araba tamircisi olması gibi).
Genç yetişkinlik dönemi gelişim görevleri (18-30/35)
 Bir işe başlama ve mesleki kariyerini geliştirme
 Eş seçme, aile kurma girişimi
 Aile sorumluluklarını yerine getirme (Evin yönetimini ve çocuk sorumluluğunu üstlenebilme
 Arkadaş ve sosyal gruplara katılma
 Vatandaşlık sorumluluklarını üstlenme
Orta yetişkinlik dönemi gelişim görevleri (35-65)
 Fizyolojik değişmeye ve yaşlanmaya uyum sağlama
 Toplumsal sorumlulukların artmasının kabulü
 Eşiyle bütünleşmiş bir kişi olarak hayatına devam etme
 Hayat standartlarını ve gelir artırıcı ekonomik şartları devam ettirme
 Serbest zamanları değerlendirme
 Çocuklar ve yaşlı kuşaklarla ilişkilerin sürdürülmesi ve onlara yardım ve rehberlik etme
 Sivil toplum örgütlerine katılma
İleri yetişkinlik dönemi gelişim görevleri (yaşlılık)
 Azalmış olan bilişsel ve fiziki gücü anlama ve kabullenme
 Emekliliğe ve azalan gelire uyum sağlama
 Aile içindeki kayıpları (akraba ve eşin ölümü) kabullenme
 Kendi yaşamına uygun toplumsal rolleri kabullenme ve uygulama
 Kendisinin rahat edebileceği fiziki ve sosyal ortamları düzenleme
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 4 misafir