Harika Vatandaşlık Dersi Özeti

Cevapla
alaaddin
Mesajlar: 23
Kayıt: 19 Mar 2017 13:37
İletişim:

20 Mar 2017 19:18

HUKUKUN TEMEL KAVRAMLARI
SOSYAL HAYATI DÜZENLEYEN KURALLAR
1- Din Kuralları: Tanrı tarafından, peygamberleri aracılığı ile gönderilen kurallardır. Günahkarlıkla manevi yaptırıma sahiptir.
2- Ahlak Kuralları:İnsanların, kendilerine ve diğer insanlara karşı olan görev ve sorunluluklarıdır. Ayıplanma, hor görülme, dışlanma gibi manevi yaptırıma sahiptir.
– Sübjektif Ahlak Kuralları: Kişinin kendi karşı sorumlu oldukları ahlak kurallarıdır.
– Objektif Ahlak Kuralları: Kişinin başkalarına karşı sorumlu oldukları ahlak kurallarıdır.
3- Görgü Kuralları: İnsanların diğer insanlarla karşılaştıkları zaman takınmaları gereken tavırlardır. Görgüsüz, saygısız, kaba gibi dışlanmalarla yaptırımı vardır.
5- Örf ve Adetler: Topluluk içerisinde uzun zamandan beri yerleşmiş olup, toplumun uyulmasını zorunlu saydığı ortak davranış kurallarıdır.
Bir geleneğin örf ve adet sayılabilmesi için;
1- Uzun süre uygulanması,
2- Yazısız olması,
3- Tekrarlana gelen,
4- Yerleşmiş,
5- O Toplumda genel kanaat oluşması gereklidir.
4- Hukuk Kuralları: Sosyal hayatı düzenleyen, kurallar içerisinde devlet destekli, maddi yaptırıma sahip olan kurallardır. Hukuk kuralları diğer kurallara nazaran cebri müeyyideye sahiptir. Hukuk kurallarında toplumun otokontrolü ortadan kalkar ve devreye devlet girer. Bu kurallar herkes için geçerli ve bağlayıcı ve devamlıdır.
Hukuk Kurallarının Özellikleri:
1- Yazılıdır.
2- Maddi yaptırımı vardır.
3- Değiştirilebilir.
4- Kaynağı bellidir.

YAPTIRIM (MÜEYYİDE)
Yaptırım (Müeyyide): Sosyal düzen kurallarına uymamanın sonucu olarak karşılaşılan tepkiye yaptırım, bir diğer adıyla müeyyide denilir.
Müeyyide maddi ve manevi olarak ikiye ayrılır.
Yaptırım toplum tarafından uygulanırsa manevi, devlet tarafından uygulanıyorsa maddi yaptırımdır.
Yaptırımlar kendi içinde beş başlık altında toplanabilir;
1- Ceza: Kanunun suç saydığı fiillere karşı öngörülen yaptırım türüdür. Kanunsuz suç ve ceza olmaz, yani suçlar ve cezalar ancak kanunla konulur ve kanunla kaldırılır.
Cezalar genelde;
a) Hapis
b) Para
c) Disiplin
cezaları olarak karşımıza çıkar.
2- Cebri İcra: Mali sorumluluklarını yerine getirmeyen kişilere karşı öngörülen zorla yaptırım türüdür. Devlet eliyle kişinin yükümlülüğünü yerine getirmesi sürecidir.
3- Tazminat: Kişiye verilen zarar karşılığında öngörülen yaptırım türüdür. Maddi ve manevi olarak ikiye ayrılır.
4- İptal: İdarenin yapmış olduğu yanlış bir işlem veya eylem sonucunda öngörülen yaptırım türüdür.
5- Hükümsüzlük: Hukuki işlemelerin kanunun öngördüğü şekillerle yapılmaması sonucu ortaya çıkan yaptırım türüdür. Yokluk, butlan ve tek taraflı bağlamazlık şeklinde ortaya çıkar.
Yokluk: Hukuki işlemin kurucu unsurlarından birinde var olan eksiklik sonucu ortaya çıkan yaptırım türüdür. (İşlem hukuken yapılmamış sayılır), ( Resmi nikah memuru karşısında yapılmayan evlilikler)
Butlan: Hukuki işlemin var olduğu, ancak geçersiz olduğu durumlarda ortaya çıkan yaptırım türüdür. (İşlem sakatlanmıştır), ( Ayırtım gücü olmayan kişilerin yaptığı evlilikler)
a) Mutlak Butlan: Sonuçları, kişilerin iradesi ile değiştirilememesidir.(Hukuki işlem var ancak sonuç hukuksuzdur.)
b) Nispi Butlan: Hata, hile tehdit ve faydalanma nedenleri ile tesis edilmiş bir hukuki işlemin iptal hakkınsa sahip kişi tarafından iptal edilebilen işlemlerdir. (Hukuk yok, işlem geçersiz)
Tek Taraflı Bağlamazlık: Hukuki işlemi yapan taraflardan birisinin sözleşme ehliyetinin olmaması durumunda ortaya çıkan yaptırım türüdür. (Yapılan işlem bir icazetle hüküm ifade ediyorsa)

HUKUK KAVRAMININ ÇEŞİTLERİ
Pozitif (Müsbet) Hukuk: Bir ülkede, belli bir dönemde yürürlükte olan yazılı, yazısız tüm hukuk kurallarıdır.
Mevzu (Mektup) Hukuk: Bir ülkede, belli bir dönemde yürürlükte olan yazılı hukuk kurallarıdır.
İdeal (Doğal) Hukuk: Uygulanması gereken, yani sosyal gereksinimleri, adaleti en uygun şekilde karşılayacağı düşünülen hukuka denir.
Tarihi Hukuk: Geçmişte uygulanan ve bu gün yürürlükten kalkmış hukuk kurallarıdır.
Objektif Hukuk:Toplum hayatında uygulanması zorunlu kurallardır.
Subjektif Hukuk:Kişilerle ilgili hukuk kurallarıdır.

HUKUK TÜRLERİ
Emredici Hukuk: Uyulması zorunlu olan hukuk kurallarıdır. Kişiler aksine hüküm koyamazlar, aksine davranamazlar. Kamu Hukuku emredici hukuktur.
Amacı
• Kamu düzenin korumak (Resmi nikah, tek eşlilik gibi)
• Ahlakı Korumak (Sperm nakli, sperm bankası gibi)
• Zayıfları korumak (Ayırt etme gücü olmayanların cezai sorumluluğunun olmaması gibi)
Tamamlayıcı (Düzenleyici, Yedek) Hukuk Kuralları:Bu kurallar tarafların serbest iradeleri ile değiştirilebilen, değiştirilmedikleri takdirde uygulanmaları mümkün olan kurallardır. Tamamlayıcı hukuk kuralları kişiler arasında düzenlenen sözleşme hükümlerinde öngörülmeyen hususların varlığı halinde bu eksikliği tamamlar. (Taraflar arasında herhangi bir işlemde faiz oranının belirlenmemesi halinde, hukukun belirlemesi gibi.) Özel Hukuk tamamlayıcı hukuktur.
Tanımlayıcı Hukuk: Bir hukuksal kavramın gerekli yasal unsur ve şartlarını açıklayarak belirtilen hukuk kurallarıdır. (Vergi Hukuku’nda muafiyetin, istisnanı tanımının yapılması gibi)
Yorumlayıcı Hukuk:Açıkça belirtilmemiş veya birkaç anlama gelebilecek beyan veya davranışın, anlaşmazlık halinde hangi anlama geldiğini tayin edip, açıklayan hükümlerdir. (Ayın 15’nin aybaşı olmayacağı gibi.)


HUKUKUN KAYNAKLARI

1- YAZILI KAYNAKLAR
Devletin yetkili makamları tarafından oluşturulmuş hukuk kurallarıdır. Bu kuralların bir diğer adı Mevzuattır.
Anayasa: Anayasa devletin temel yapısını, yönetim biçimini, devlet organlarının birbirleriyle olan ilişkilerini, kişilerin temel hak ve hürriyetlerini düzenleyen temel metindir.

Kanun: Anayasanın yetki verdiği organ tarafından( TBMM ) yazılı bir şekilde oluşturulan, genel, süreklivesoyut hukuk kurallarından ibarettir.
– Genel: TBMM her konuda yasa çıkarabilir.
– Sürekli: Kanunlar kesintiye uğratılamaz.
– Soyut: Kanunlar uygulamaya alınıncaya kadar soyuttur.
Kanun Hükmünde Kararname: TBMM’nin bir kanunla yetki vermesi üzerine Bakanlar Kururlu tarafından, belli konuları düzenlemek amacıyla çıkarılan yazılı hukuk kurallarıdır. KHK, ivedilik gerektiren hususlarda çıkarılır.

Milletlerarası Anlaşmalar: İki devlet arasındaki ilişkileri düzenleyen hukuktur.
Milletlerarası Anlaşmaların Yapılış Süreci:
1- Her iki devletin yetkili makamları tarafından hazırlanacak.(Bizim ülkemizde Bakanlar Kurulu hazırlar)
2- TBMM anlaşmayı uygun bulur.
3- Cumhurbaşkanı onaylar.
4- Resmi gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.
üMilletlerarası anlaşmalar, normlar hiyerarşisinde, kanun ve KHK’lerle eşit düzeydedir. Ancak, MAA’ ın konusu insan hakları veya kişi hak ve özgürlükleri olması halinde, MAA önceliklidir.

Tüzük: Tüzük herhangi bir kanunun uygulanmasını göstermek veya kanunun emrettiği işleri belirtmek üzere, kanunlara aykırı olmamak şartıyla Danıştay’ın incelemesinden geçirilerek Bakanlar Kurulu tarafından çıkarılırlar. Cumhurbaşkanı onaylar ve Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe girer.
Yönetmelik: Bir kuruluşun çalışma yöntemini belirleyen kuralların tümü. İlgili bakanlık çıkarır ve ilgili bakanın imzasıyla yürürlüğe girer. (Tüzüklerle aynı mantıkla hazırlanır)
NOT: İlgili Kamu Tüzel Kişileri de Yönetmelik çıkarabilir.

Genelge:İlgili amirin,yasa ve yönetmeliklerin uygulanmasında yol göstermek, herhangi bir konuda aydınlatmak, dikkat çekmek gibi ereklerle ilgililere gönderilen yazılı emir ve talimatlarıdır.
2- YAZISIZ KAYNAKLAR
Toplumda uzun yıllar uygulana gelen ve herkesçe kabul gören, bu kurallara uyulmasının mutlak kabul edildiğiörf ve adetler, hukukun yazısız kaynaklarını oluşturmaktadır.

3- YARDIMCI KAYNAKLARI
Bunlar;
– Yargı içtihatları (Yargıyı bağlamaz)
– Doktrin ( Bilimsel Görüşler ) (Yargıyı bağlamaz)
üİçtihatları birleştirme kararları (Üst mahkemelerin kararları) yargıyı bağlar.

KANUN BOŞLUĞU VE HUKUK BOŞLUĞU
üKanun Boşluğu ve Hukuk Boşluğu Özel Hukuk’un uygulamasında ortaya çıkar. Kamu Hukukuuygulamasında kanun boşluğu ve hukuk boşluğu olmaz.

KANUN BOŞLUĞU
Somut bir olaya uygulanacak yazılı kaynaklarda bir hüküm bulunmaması ya da, mevcut hükmün olayı çözümlemede yetersiz olması halidir. Bu boşluklar Kanun koyucu tarafından bazen bilerek ve isteyerek, bazen da bilmeden istemeden koyulabilir. Hakim, bu durumda takdir yetkisini kullanır.
Kanun Boşluğunda; Kural İçi Boşluk ve Kural Dışı Boşluk ayrımı vardır.

1- Kural İçi Boşluk:Somut olaya uygulanacak bir hüküm vardır ancak yeterli değildir. Kanun koyucu bilinçli olarak bir çözüm bulunabilmesi için çözümü uygulamaya bırakmıştır. Kanun koyucu bu boşluğu bilerek ve isteyerek bırakmıştır. Yani Hakimin, burada takdir yetkisini kullanması öngörülmüştür.
Örneğin:Velayet davalarında, çocuğun anneye veya babaya verileceğine dair kesin hüküm yoktur. Hakim burada yazısız kaynaklardan (Örf ve adetlerden) faydalanarak takdir yetkisini kullanır.

2- Kural Dışı Boşluk:Somut olaya uygulanacak hiç kanun hükmünün bulunmamasıdır. Ya kanun koyucu durumu gözden kaçırmış, ya da durum düzenlemelerden sonra ortaya çıkmıştır. Hakim burada yazısız kaynaklardan (Örf ve adetlerden) faydalanarak takdir yetkisini kullanır.
İkiye ayrılır:
a) Örtülü Boşluk:Düzenleme vardır. Ama yasa koyucu ayrıntıyı düzenlemediğinden somut olaya uygulanmasında haksızlık ortaya çıkabilir. İstemeden-bilinçsiz bırakılmış boşluktur.
Örnek: Bir akıl hastasının aldığı bilete büyük ikramiye çıkması durumunda işlem geçerli sayılmalıdır, çünkü akıl hastasının çıkarını zedeleyen bir durum yoktur.
Akıl hastası kısıtlı olduğu için aleyhine veya lehine hukuki sonuç yaratacak işlemleri yapamaz. Ancak bir şekilde piyango biletini almış ve ikramiye çıkmıştır. Bu durum kişi adına hukuki sonuç doğuran bir işlemdir. Sonuçta o kişinin malvarlığında bir artış söz konusu olmuştur. İşte bu durum da hukuk bu olayın geçerli olup olmayacağı noktasında bir hüküm koymamıştır. Hukuk, bilet alan kişilerin tümünü fiil ehliyetine sahip kişiler olarak kabul etmiştir.
b) Açık Boşluk (Gerçek Boşluk):Kanunda konuyla ilgili bir düzenleme yoktur. İsteyerek-bilerek bırakılmış boşluktur.
Örnek:“cenaze masraflarını kimin karşılayacağı” ile ilgili bir düzenleme yoktur veya Sütkardeşlerin aralarında evlenme yasağının bulunmaması gibi.

Hukuk Boşluğu:Somut olaya uygulanacak yazılı ve yazısız kaynaklarda bir hükmün bulunmamasıdır. Yanihukukun kaynaklarında bir düzenleme yok. Bu durumda hukuk olmadığı için hakim hukuk yaratır.
HUKUKUN DALLARI
A- KAMU HUKUKU
Devlet – Devlet arasındaki ilişkiyi ve Devlet – Birey arasındaki ilişkiyi düzenler. Taraflardan birinin devlet olduğu, böylece taraflar arasında eşitlik değil, bir astlık-üstlük söz konusu olduğu bir hukuk dalıdır. Kamu hukuku emredici hukuk türüdür. Uygulamada yazısız kaynaklara gidilmez.
– Anayasa Hukuku,
– Ceza Hukuku,
– Vergi Hukuku,
– Yargılama Hukuku,
– İcra ve İflas Hukuku,
– Devletler Genel Hukuku
– Genel Kamu Hukuku
– İdare Hukuku
Anayasa Hukuku: Devletin şeklini ve çatısını, organlarını (Yasama, Yürütme, Yargı), organların görev ve yetkilerini, birbirleri ile olan ilişkilerini ve bireylerin devlete karşı durumunu düzenleyen hukuk dalıdır.

Ceza Hukuku:Suç ve cezanın tanımının yapıldığı, suç teşkil eden fiillere uygulanacak yaptırıma ilişkin usul ve esasları belirleyen hukuk dalıdır.
Ceza Hukuku 5 bölüme ayrılır;
1- Genel Ceza Hukuku: Tanım ve ilkelerin yer aldığı bölümdür.
2- Özel Ceza Hukuku: Uygulamaya yönelik hükümlerin yer aldığı bölümdür.
3- Askeri Ceza Hukuku: TSK bünyesinde suç ve cezaya ilişkin hususları düzenlediği hukuktur.
4- Uluslararası Ceza Hukuku: Uluslararası platformda suç ve cezanın tanımın yapıldığı ve bunlara ilişkin hususların düzenlendiği bölümdür.
5- Disiplin Ceza Hukuku: İdari görevlerde bulunanların, görevlerini yerine getirirken işlediği suçlar ve bunlara ilişkin uygulanacak yaptırımları düzenlediği hukuktur.

Ceza Hukukuna İlişkin İlkeler:
1- Kanunilik İlkesi: Suç ve ceza kanunlarda yer alır.
• Belirlilik: Kanunların net olması demektir.
• Kıyas Yapılamaz: Suçlar bir birine benzemez. Bu nedenle Emsal gösterilemez.
• Geçmişe Yürümeme: Kanun hükmü geriye yürümez. Ancak çıkan kanun kişilerin lehine ise yürütülebilir.
• İdari İşlemlere Suç ve Ceza İsnad Edilemez:Tüzük, Yönetmelik ve genelge gibi idari işlemlerle suç ve cezanın tanımı yapılamaz.
• Örf ve adetlerle Suç ve Ceza İsnad Edilemez: Kişilere örf ve adetleri dayanak gösterip suç ve ceza uygulanamaz.
2- Şahsilik İlkesi:Kişiler işledikleri suçlar dolayı, sadece kendisine ceza uygulanır.
3- Hümanizim: Kişilere, işledikleri suçlardan dolayı ömür boyu bedel ödettirilmez (Sivil yaşamda).
4- Cezalarda Adalet ve Eşitlik:Ceza hukuku uygulamasında herkes eşittir. Suç sayılan fiile uygulanacak ceza ölçülü (adil) olması gerekir.



Vergi Hukuku: Devletin vergi almaya ilişkin usul ve esasları belirleyen hukuk dalıdır.
İlkeleri:
1- Kanunilik İlkesi: Vergiler yasa ile alınır ve yasa ile kaldırılır.
2- Genellik İlkesi: Gelir elde eden herkesten vergi alınır.
3- Adalet: Kişilerin gelirlerine göre vergi alınır.
üVergide eşitlik yoktur.

B- ÖZEL HUKUK
Kişilerle kişiler arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukuk dalıdır. Taraflar birbirine eşittir. Uygulamada
Kişiler arasındaki ilişkiyi düzenler.
– Medeni Hukuk,
– Borçlar Hukuku,
– Ticaret Hukuku,
– Devletler Özel Hukuku

Medeni Hukuk: Kişiler arasında ilişkiyi düzenleyen, bazı durumlarda; kamu hukuku alanına girmeyen kişi ile devlet arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukuktur.
Medeni Hukuk;
• Kişi Hukuku
• Aile Hukuku
• Miras Hukuku
• Eşya Hukuku bölümlerine ayrılır.

Borçlar Hukuku: Kişiler arasındaki borç ilişkisini, düzenleyen hukuktur. Borç; sözleşmeden , haksız fiilden (Hukuk dışı işlem-davranış) ve sebepsiz zenginleşmeden doğar.

Borçlar Hukukuna İlişkin İlkeler:
1- Nispilik: Alacaklı borcunu sadece, borçludan ister.
2- İrade Özerkliği;
• Sözleşme Serbestisi: Kişiler iradeleri sözkonusu olduğunda, istedikleri sayıda sözleşme yapabilirler.
• Şekil Serbestisi:Sözleşmeler ya yazılı, ya da yazısız yapılır.
• Eşitlik:Sözleşmelerde taraflar eşittir.
3- Dürüstlük İlkesi (Objektif İyiniyet): Kişi borcunu nasıl ve ne zaman ödemesini bilmesi gerekir.
4- Sözleşmelerde İvaz (Karşılık): Kişiler sözleşmeden doğan bir karşılık (Menfaat) alırlar.
5- Borçlunun Bulunduğu yerde (İkametgahı) İfa: Borç nakit ödenecekse, ödeme borçlunun bulunduğu yerde yapılır.
6- Kusurlu Sorumluluk: Sözleşmenim ihlalinden kaynaklı, zarar söz konusu olduğunda, bu zarardan ihlali yapan (kusuru olan) taraf sorumludur.
7- Üçüncü Kişilerin Aleyhine Borç Kurulamaz:İlgisiz kişiler aleyhine borç yüklenemez.

Borcu Sona Erdiren Sebepler:
1- İfa:Ödeme
2- İbra:Alacaklının alacağından vazgeçmesi ve bunu borçlunun kabul etmesi.
3- Tecdit (Yenileme)
4- Takas:Borcun nakit dışında para ile ölçülebilen ya da paraya çevrilebilen (mallarla) ödenmesidir.
5- Birleşme: Borçlu ve alacaklı sıfatının birleşmesi.
6- Kusursuz İmkansızlık: Kişinin iradesi dışında sebeplerle, ödeme gücünü kaybetmesidir.
7- Zamanaşımı:Yasalarda belirtilen sürelerin dolması halinde sorumluluğun ortadan kalkmasıdır. Hak Düşürücü Sürelerle karıştırılmamalıdır. Hak düşürücü süreler; sözleşmelerde sözleşmenin tarafları süreleri belirler.

C-KARMA HUKUK
Kişi ile kişiler arasındaki ilişkiyi veya kişilerle devlet arasındaki ilişkiyi düzenleyen hukuk dalıdır. Tarafları bazen kişi, bazen devlet olan hukuk dalıdır.
• İş Hukuku
• Toprak Hukuku
• Hava Hukuku
• Çevre Hukuku
• Fikir ve Sanat Hukuku
• Bankalar Hukuku

HAK
Hak: Hukuk düzeni tarafından kişilere tanınmış olan irade gücüdür.

HAKKIN TÜRLERİ
1-KAMU HAKLARI: Devletin kişilere tanıdığı ve kamu hukukundan doğan haklardır. Genel Kamu Hakları (Herkese tanınan haklar) ve Özel Kamu Hakları (Belli kişi veya kişilere tanınan haklar) ayrımına tabidir.
Kamu hakları;
– Kişisel Haklar
– Sosyal ve Ekonomik Haklar
– Siyasal Haklar
Başlıkları altında incelenir.

1- ÖZEL HAKLAR
A- Mahiyetlerine (Niteliklerine) Göre Haklar
1-Mutlak Haklar: Sahibine en geniş yetkiler veren, her zaman ve herkese karşı ileri sürülebilen haklara verilen addır.
Maddi Mallar Üzerindeki Mutlak Haklar (Ayni Hak)
– Mülkiyet Hakkı: En geniş haktır. Herkese sürülebilir.
– Sınırlı Ayni Haklar : Mallar üzerinde sınırlandırılmış haklardır.(Rehin hakkı, Oturma hakkı, kullanma hakkı vs.)
Maddi Olmayan Mallar Üzerindeki Mutlak Haklar
– Telif Hakkı
– Patent Hakkı vs.
Kişiler Üzerindeki Mutlak Haklar
– Kendi Kişiliği Üzerindeki Mutlak Haklar
– Başkalarının Kişiliği Üzerindeki Mutlak Haklar (velayet hakkı)

2- Nispi Haklar: Sadece taraflar arasında ileri sürülebilen haklardır. (Alacak hakkı gibi)


B- Konularına Göre Haklar
Mal Varlığı Hakları: Kişilerin maddi menfaatlerini koruyan, parayla ölçülebilen, devredilebilen, mirasçılara geçen haklardır. (Mülkiyet, alacak gibi)
Kişilik Hakları: Kişilerin manevi menfaatlerini koruyan, parayla ölçülemeyen, devredilemeyen ve mirasçılara geçmeyen haklardır. (Vücut bütünlüğü, şeref, isim, dava açma hakkı gibi).

C- Kullanımlarına Göre Haklar
Devredilebilen Haklar: Başkalarına geçebilen haklardır. ( mülkiyet, malvarlığı vs.)
Devredilemeyen Haklar: Kişiye sıkı sıkı bağlı olan haklardır. Devredilemeyen ve mirasçılara geçmeyen haklardır. (Kişilik, kişisel haklar gibi.)

D- Hukuki Etkilerine Göre Haklar
Alelade Haklar: Kullanıldığında yeni bir hukuki durum yaratmayan haklardır.(öneride bulunmak gibi)
Yenilik Doğuran Haklar: Kullanıldığında yeni bir hukuki durumun ortaya çıkmasına neden olan haklardır.
– Kurucu Yenilik Doğuran Haklar: Kullanıldığında yeni bir hukuki durum kuran, yaratan haklardır. Evlilik, mülk alma, iş sözleşmesi imzalamak vs.
– Bozucu Yenilik Doğuran Haklar: Kullanıldığında var olan hukuki durumu ortadan kaldıran haklardır. İstifa, azil, mirası reddetmek gibi
– Değiştirici Yenilik Doğuran Haklar: Kullanıldığında var olan hukuki durumu değiştiren haklardır. Ayıplı malı, yenisiyle değiştirmek gibi.

HAKLARIN KAZANILMASI VE KAYBEDİLMESİ
Hakkın kazanılması deyimi, bir hakkın bir kişiye bağlanmasını, yani bir hak ile bir kişi arasında bir bağlantı kurulmasını ifade etmektedir. Hakların kaybedilmesi ise bu bağın ortadan kalkmasını ifade eder.
Hakları doğuran üç olgu vardır:
Hukuki Olay: Hukuk olayın kişilere iradesi dışında hak kazandıran ya da kaybettiren olaylardır. (Doğum, ölüm, doğal afetler vs.)

Hukuki Fiil: İnsan iradesine bağlı olarak yapılan fiille, kendisine hukuki sonuç ortaya koyan ya da mevcut hukuki durumu ortadan kaldıran olaylardır. (Yapılan resimle, resim üzerindeki hak, yazılan kitapla, kitap üzerindeki hak, eşyanı bir başkasına vermek gibi)

Hukuki İşlem: Bir kişinin irade açıklamasıyla hukuki bir sonuca yöneltilmiş işlemlerdir. (Sözleşme imzalamak gibi)
Haklar, aslen (balık tutma, avlanma gibi) ve devren(bağışla, mirasla haklar gibi) kaza olmak üzere iki yollakazanılabilir.

Subjektif İyi Niyet İlkesi: Bir hakkın kazanılmasına engel olan bir sebebin varlığı veya yokluğu hakkında bilgi sahibi olmamak ya da yanlış bilgi sahibi olmak. Hakkın kazanılması için gerekli koşuldur. (mülkiyetlik kazanılır)

Objektif İyi Niyet (Dürüstlük) İlkesi: Bir hak sahibinin hakkını kullanırken veya bir borçlunun borcunu yerine getirirken iyi doğru, dürüst, namuslu, aklı başında, davranışının sonucunu bilen orta zekalı insandan bir beklenen hareket tarzıdır. Bir kişi haklarını kullanırken dürüstlük ilkelerine göre hareket etmelidir. Hakkın kullanılması için gerekli koşuldur.



HAKKIN KORUNMASI
1- Devlet Eliyle
– Dava hakkı
– Talep hakkı

2- Bizzat Sahibi Eliyle
a) Meşru Müdafaa: Bir kimsenin kendisinin ya da yakının kişiliğine veya malına karşı yapılan ve halen devam eden hukuka aykırı davranışı veya saldırıyı defetmek amacıyla zorunlu olarak yapılan ölçülü ve makul savunmadır.
Tanımdan öne çıkan kavramlar:
1- Kendisine/Yakınına
2- Saldırı/Devam eden saldırı
3- Canına/Malına
4- Savunma/Defetmek
5- Makul/Ölçülü
b) Zaruret Hali: Bir kimsenin kendisinin ya da yakınına karşı canını veya malını tehlikeden korumak için bir başkasının malına veya canına zarar vermesidir. Verilen zarar hakkaniyet ölçülerinde tazmin ettirilir.
c) Kuvvet Kullanma: Bir kişinin hakkını başka bir yol kalmadığı zaman kendisi aramasıdır. Kaba kuvvet kullanma anlamına gelmez.

EHLİYET AÇISINDAN KİŞİLERİN SINIFLANDIRILMASI
Hak Ehliyeti:İnsanın sağ ve tam doğmak şartıyla hak ve borç sahibi olabilme iktidarıdır. İnsanlar tam ve sağ doğmak kaydıyla anne karnına düştüğü andan itibaren hak ehliyeti kazanılır. İnsanlar hak ehliyetinden vazgeçemezler. Hakların kazanılmasını ifade eder.

Fiil Ehliyeti: Kişinin bizzat fiil ve işlemleriyle lehine haklar, aleyhine ise borçlar oluşturabilme yeteneğidir. Aktif bir ehliyettir. Hakların kullanılmasını ifade eder.
Şartı:
1- Ayırt Etme Gücüne Sahip Olmak: Kişinin davranış ve işlemlerinin neden-sonuç ilişkisini bilebilme ve etkilerini önceden görebilme yeteneğidir. (12 yaş ve üstü)

2- Ergin Olmak:Kanunda belirtilen yaş sınırını atlamaktır. Buna yasal erginlik denir.
Ergin olma halleri;
a) Yasal Erginlik: Kişilerin 18 yaşını doldurması halinde kazanılan erginliktir.
b) Evlilik Yoluyla Erginlik: 17 yaşını doldurmuş kişilerin anne ve babalarının izniyle evlenmeleri halinde. (Mahkeme kararı gerekmez)
c) Zorunlu Evlilik Yoluyla Erginlik: 16 yaşını doldurmuş olanların mecburiyet karşısında evlenmeleri halinde. (Mahkeme kararı gerekli)
d) Yargı Yoluyla Erginlik: 15 yaşını doldurmuş kişilerin anne ve babanın istemesi ile mahkeme kararı ile ergin olmaları. (Yaşın büyütülmesi)

3-Kısıtlı Olmamak: Kısıtlılık; Bir kimsenin medeni kullanma yetkisinin (Fiil ehliyetinin) mahkeme tarafından kaldırılmasıdır.
üKısıtlılık hali mahkeme kararı ile olur.




Kısıtlılık Halleri
• Akıl hastalığı ve akıl zayıflığı
• Savurganlık
• Alkol ve uyuşturucu bağımlılığı
• Kötü yaşam koşulları
• Kötü yönetim
• Bir yıl veya daha uzun süreli özgürlüğü bağlayıcı bir cezaya mahkum olma durumu

EHLİYETLERİNE KİŞİLERİN SINIFLANDIRILMASI
Tam Ehliyetliler:
• Ayırt etme gücüne sahip (12 yaş üstü),
• Ergin,
• Fiil Ehilyetine sahip,
• Kısıtlı olmayan kişilerdir.
(Yaptıkları hukuki tüm işlemleri geçerlidir ve cezai sorumluluğu vardır.)

Sınırlı Ehliyetliler:
• Ergin,
• Ayırt etme gücüne sahip (12 yaş üstü),
• Kısıtlı olmayan,
• Fiil Ehliyetine sahip,
• Kendilerine yasal danışman tayin edilmiş kimselerdir.
(Kendi işlerini göremeyecek durumda; hasta, yaşlı, bakıma muhtaç, evli kişiler) Cezai sorumluluğu vardır
.
Sınırlı Ehliyetsizler:
• Ayırt etme gücüne sahip, ergin olmayan,
• Ayırt etme gücüne sahip, ergin ama kısıtlı,
• Fiil ehliyeti olmayan kimselerdir.
(Cezai sorumluluk duruma göre değişir.)

Tam Ehliyetsizler:
• Ayırt etme gücü yok (12 yaş altı)
• Ergin değil
• Kısıtlı
• Fiil ehliyeti olmayanlardır.
(Yaptıkları hukuki işlemler butlan ve geçersizdir. Hiç bir zaman geçerli olmaz) Cezai sorumlulukları yoktur.





KİŞİ
Hukukta kişi, haklara ve borçlara sahip olabilen varlıklara denirdir. Varlıklar hukuk açısından birer kişidir.
Hukuk düzeni biri gerçek kişi, diğeri tüzel kişi olmak üzere kişilik kavramını ikiye ayırmaktadır.

GERÇEK KİŞİLER
Başlangıcı: Sağ ve tamamen doğmaktır (göbek bağının kesilmesine gerek yoktur), (insandır).
Sona Ermesi:
1- Ölüm: Hayatın sona ermesidir. Cesettin varlığı söz konusudur.
2- Ölüm Karinesi: Ölümüne kesin gözle bakılacak bir halde kişinin kaybolmasıdır. Cesedi bulunamayan kişi ölmüştür. Ölüm karinesi söz konusu ise İlgili mülki amirin (Vali-Kaymakam) emriyle, nüfusa ölüm şehri düşülür. Normalde mahkeme kararına gerek yoktur. Ancak gerekiyorsa karar alınır. Ölüm karinesi söz konusu olduğunda ölüm kararı için herhangi bir sürenin geçmesi beklenmez.
3- Birlikte Ölüm Karinesi: Daha çok, miras konulu olaylarda ve birden fazla kişinin ölümü durumlarında önemlidir. Birbirine mirasçı konumunda olan Birden fazla kişini ölümü söz konusu olduğunda, hangisinin diğerinden önce veya sonra öldüğü bilinmiyorsa birlikte ölüm karinesi ortaya çıkar. Mirasçıların art niyetini bertaraf etmek amaçlıdır. (Aynı anda ölen baba ve oğul birbirlerinin mirasçısı olamaz.)
4- Gaiplik:Kelime anlamı kayıplıktır.
a) Ölümüne Olası Gözle Bakılabilecek Bir Tehlike İçinde Kaybolma:Kişinin ölüm ihtimali söz konusu olduğu durumlarda kendisinden haber alınamaması halidir. Örneğin: Tehdit altında olan kişinin kaybolması, sürekli intihar edeceğini söyleyen kişinin kaybolması, çok yaşlı kişinin kaybolması.
Kaybolma tarihinden itibaren 1 yılbeklendikten sonra, mirasçılar dava açar ve mahkeme (hakim ) gaipliğine karar verir.
a) Uzun Zamandan Beri Haber Alınamama: Son haber alınma tarihinden itibaren 5 yıl geçtikten sonra mirasçıların talebi üzerine mahkeme (hakim) gaipliğine karar verir.
üGaiplik halinde evlilik sona ermez.Kişinin evliliği sona erdirmek için mahkemeye dava açması gerekir.

TÜZEL KİŞİLER
Belli bir amacı gerçekleştirmek üzere kurulmuş ve hukuk düzeninin aradığı koşullara sahip bulunan kişi ya da mal topluluklarıdır.
Başlangıcı: Kanunla ve kanunun açıkça verdiği yetki ile kurulur.
Bunlar;
1- Serbest Kuruluş Sistemi:Kurulumu için herhangi bir kurum ya da kişiden izin alınmasına gerek olmaması durumu ile yine herhangi bir makama kayıt yaptırılmadan oluşan kuruluş sistemidir. Örneğin dernekler; dernekler hukuki prosedürleri yerine getirdiklerinde o yerin mülki amirine evraklarını teslim ettiklerinde tüzel kişilik kazanırlar.
2- İzin Sistemi: İlgili makamlardan izin alınmak suretiyle oluşan kuruluş sistemidir. Örneğin Anonim ve Limited şirketler. Bunlar Sanayi bakanlığından izin almak koşulu ile tüzel kişilik kazanırlar.
3- Tescil (onay) Sistemi: İlgili tescil makamına tescil (kayıt) yaptırmak koşulu ile tüzel kişilik kazanırlar. Vakıflar; yerel mahkemelerde bulunan vakıflar kayıt defterine kayıt işlemini yaptırarak, şirketler ise (Kollektif-Komandit şirketler) ticaret sicil dairesine kayıt yaptırarak tüzel kişilik kazanırlar.

Sona Ermesi: Tüzelkişiliğin sona ermesi iki şekilde olur.
1- Fesih
a) İradi Fesih:Tüzel kişiliğin iradesi ile kişiliğine son vermesidir.
b) Mahkeme Kararı ile Fesih: Gerekli nedenlerin varlığı durumunda tüzelkişiliğin sona ermesine mahkemenin karar vermesidir. (İflas hali gibi)
2-İnfisah:Tüzel kişiliğin kendiliğinden sona ermesi halidir. Örneğin: Amacına ulaşan tüzel kişiliğin kendiliğinden sona ermesi.

DERNEKLER
Bir amacın gerçekleşmesi için teşkilatlanmış kişi topluluklarına dernekdenir. Derneklerde 3 tane zorunlu organ vardır;
• Genel Kurulu,
• Yönetim Kurulu,
• Denetim Kurulu: Derneği dernek iç tüzüğü doğrultusunda denetler.

VAKIFLAR
Bir amacın gerçekleşmesi için teşkilatlanmış mal topluluğuna ise vakıf denir. Vakıflarda, sadece yönetim kurulu zorunludur. Vakıf, Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün denetimine tabidir.

Dernek ve Vakıflar Arasındaki Farklar
DERNEKLER VAKIFLAR
– Kişi topluluğudur – Mal topluluğudur
– 7 kişi ile kurulur (Gerçek- tüzel) – 1 kişi yeterlidir
– Serbest sistemle kurulur – Tescil sistemi ile kurulur
– Amaca kişiler hizmet eder – Amaca mallar hizmet eder
– Üyelik sistemi vardır – Üyelik sistemi yoktur
– Vasiyet yoluyla kurulmaz – Vasiyet yoluyla kurulur
– 3 zorunlu organı vardır – 1 zorunlu organı vardıra
– Tek amaç vardır – Birden faz amaç olabilir

HISIMLIK
Hısımlık, gerçek kişiler arasında kan veya işlemsel bağ ile meydana gelen yakınlık ilişkisidir.

A) HISIMLIK TÜRLERİ:
1- KAN HISIMLIĞI:Kan bağı olan hısımlıklardır.
a) Üstsoy-Altsoy Hısımlığı: Birbirinin soyundan gelenler arasındaki hısımlıktır.
– Üstsoy: Kişinin geldiği soylardır. (Anne, baba, büyükanne ve büyükbaba)
– Altsoy: Kişinin soyunu devam ettireceklerdir. (Çocuklar ve torunlar.)
b) Yansoy: Ortak bir kökten gelenler arasındaki hısımlıktır. (Dayı-Teyze, Amca-Hala, kardeş ve kuzenler)
c) Tam Kan Hısımlığı: Aynı anne ve babadan oluşan hısımlıklardır. (Kardeş, çocuk gibi)
d) Yarım Kan Hısımlığı:Sadece anne veya sadece babadan oluşan hısımlıklardır. (Dayı, amca, hala, kuzen gibi)

2- CİVAR HISIMLIĞI:Kan bağı olmayan hısımlıklardır. Hukuki bir işlem sonucu oluşan hısımlıklarda denilebilir.
a) Kayın Hısımlığı: Evlilik ile oluşan hısımlıklardır. Evlilik ortadan kalksa dahi, bu hısımlıklar ortadan kalkmaz.
Eşlerden biri ile diğer eşin kan hısımları aynı tür ve dereceden kayın hısımları olur.
b) Suni Hısımlık: Evlat edinme işleminin tamamlanması ile evlatlık ile evlat edinen arasında doğan hısımlıktır.


B) HISIMLIKTA DERECELENDİRME
Hısımlıkta derecelendirme sadece kan hısımlıklarında olur.
• Birinci Derece Hısımlar:Anne, baba, çocuklar.
• İkinci Derece Hısımlar: Kardeş, torun, büyükanne, büyükbaba.
• Üçüncü Derece Hısımlar: Yeğen, Dayı-Teyze, Amca-Hala
• Dördünce Derece Hısımlar:Üçüncü derece akrabaların çocukları.


DEVLET VE ANAYASA

DEVLET
Devlet: Sınırları belli toprak parçası üzerinde yaşayan, insanların üzerinde egemenliği bulunana politik yapıdır.
Devletin Unsurları:
• İnsan (Millet-Ulus)
• Toprak (Yurt-Vatan)
• Egemenlik (İktidar, Bağımsızlık)

DEVLET BİÇİMLERİ
1- YAPILARINA GÖRE DEVLET BİÇİMLERİ
a) Tek (Basit) Yapılı Devlet
– Üniter Devlet: Yasama, Yürütme ve Yargının tek merkezden yürütülen devlet biçimidir. Yani ülke sınırları içinde birliği vardır. Türkiye, Fransa, Yunanistan, Bulgaristan gibi.
–Bölgeli Devlet: Devlet üniter devlet yapısını korumakla birlikte, bir takım hususlarda özerkli verilmiş bölgelere ayrılmıştır. Bu özerkli yönetim özerkliği değildir. İspanya; Barselona, Katalonya gibi bölgeleri vardı ve buralarda ana dil özerkliği verilmiştir.
b) Karma (Birleşik) Yapılı Devlet
– Federal Devlet: Ortak bir anayasa altında, federe devletçiklerden veya eyaletlerden oluşan devlet biçimidir. Her federe birimin kendi anayasası, kanunu ve senatosu bulunmaktadır. İç işlerinde bağımsız ancak dış işlerde merkez federasyona bağlıdırlar. ABD, Almanya, Rusya, Kanada, Avusturya, İsviçre, Hindistan, Avustralya.
– Konfederal Devlet: Bağımsız devletler tarafından egemenliklerini koruma şartı ile oluşturulan ve üye devletlere diledikleri zaman ayrılma hakkı tanıyan karma devlet biçimidir. Günümüzde örneği yoktur. Bir dönem Sovyet Sosyalist Cumhuriyetler Birliği (SSCB).

2- EGEMENLİK KAYNAĞINA GÖRE DEVLET BİÇİMLERİ
a) Monarşi: Egemenliğin tek kişiye ait olduğu devlettir. İngiltere Krallığı, Belçika, Tayland, Japonya, İspanya Krallığı, Norveç, İsveç. (Padişahlık, Krallık, İmparatorluk)
– Mutlak Monarşi: Yasama, Yürütme ve Yargının tek kişi elinden yürütülmesidir.
– Meşruti Monarşi: Yasama ve Yürütmenin Tek kişi ile birlikte, bir meclisle paylaşılmasıdır.
b) Oligarşi: Egemenliğin belli bir sınıf veya gruba ait olduğu devlettir.
c) Teokrasi: Egemenliğin kaynağının dine dayandığı devlettir. İsrail, Vatikan, İran, Suudi Arabistan
d) Cumhuriyet: Egemenliğin kaynağının halka ait olduğu devlettir.

DEMOKRASİ
Devlet politikasının şekillendirilmesinde, halkın eşit haklara sahip olmasıdır.
DEMOKRASİ ÇEŞİTLERİ
a) Doğrudan Demokrasi: Temsilci olmadan, halkın bizzat kendini yönetmesidir. İdeal olanıdır ancak, uygulanması çok zordur. Bu nedenle uygulanması yaygın değildir.

b) Yarı Doğrudan Demokrasi:Halkın, temsilcileri ile birlikte ülkeyi yönetmesidir. Egemenliğin kullanılması halk, ile temsilciler arasında paylaştırılmıştır.



Yarı Doğrudan Demokrasi Araçları:
Halk Oylaması (Referandum):Yasama ile ilgili bazı konularda, halkın iradesini belirlemek amacı ile yapılır.
Halk Vetosu:Parlamentoda kabul edilen bir kanunun referandum sonucunda kabul edilmemesidir.
Halk Girişimi/Teşebbüsü: Halkın bir konuda yasa çıkarılması veya var olan yasada bir değişiklik yapılması için yasama organının harekete geçirtmesidir.
Temsilcilerin Azli: İstenilmeyen temsilcinin görevden halk tarafından alınması.

c) Temsili Demokrasi: Milletin egemenlik hakkını doğrudan olmayıp, seçimle belirlediği temsilcileri aracılığıyla kullandığı demokrasidir. (Türkiye). Türkiye demokrasi tarihinde 6 kez “Halk Oylaması” (Yarı doğrudan demokrasi aracı) yapmıştır.

BAZI DEMOKRASİ KAVRAMLARI
1- Nispi Demokrasi İlkesi: Partilerin aldığı oy oranında mecliste temsil edilmesidir.
2- Çoğulculuk İlkesi: Çoğunluğun yönetim hakkının, azınlığın temel hakları ile sınırlı olduğunu kabul eder. Mecliste muhalefet partilerinin de bulunmasını öngörür. Koalisyon hükümeti taraftarıdır.
3- Çoğunluk İlkesi:Bu ilkeye göre devlet halkın çoğunluğunun iradesine göre yönetilmelidir. Türkiye’de 1946, 1950, 1954 ve 1957 yıllarında yapılan genel seçimlerde bu ilke uygulanmıştır.
4- Çoğunluk Hükümeti: En çok oy alan partinin kurduğu hükümettir.
5- Azınlık Hükümeti: Parlamentoda çoğunluğu olmayan bir partinin, başka partilerin hükümete fiilen katılmadan dışarıdan destek vermesiyle oluşturduğu hükümet biçimidir.
6- Koalisyon Hükümeti: Birden fazla partinin hükümeti kurmasıdır.
7- Nitelikli Çoğunluk:Mecliste, 2/3 ve 3/5 kriterlerinin aranmasıdır. Bu hesaplama meclis üye tam sayısı üzerinden yapılır. (Şu anda 550. Buna göre 2/3= 367 oy, 3/5= 330 oy yapmaktadır.)
8- Salt Çoğunluk: Oylamaya katılan milletvekili sayısının yarısının bir fazlasıdır.
9- Basit Çoğunluk:En fazla oyun alınmasını ifade eder.

HÜKÜMET

HÜKÜMET SİSTEMLERİ
Yasama, yürütme ve yargı organlarının nasıl ve kimler eliyle yürütüldüğü ile ilgilidir.
Buna göre;
Yasama ve yürütme güçleri tek eldetoplanmışsa güçler birliğinden; yasama ve yürütme yetkileri ayrı ellerde toplanmış ise güçler ayrılığından söz edilir.

A) GÜÇLER AYRILIĞI VE GÜÇLER BİRLİĞİ İLKESİNE GÖRE HÜKÜMET SİSTEMLERİ
1- Güçler Birliğine Dayanan Hükümet Sistemleri
a) Mutlak Monarşi:Yasama, yürütme ve yargı yetkileri ırsi yolla iktidara gelen tek bir kişide toplanır. (Padişah, Şah, Kral, İmparator)
b) Meclis Hükümeti: Yasama organının, yürütme organının yetkisini de sahip olduğu sistemdir. (Türkiye 1920-1923 yılları arasında bu sistemle yönetildi.)
Özellikleri:
1-Başbakanlık ve Cumhurbaşkanlığı statüsü yoktur.
2-Meclis Başkanı hükümetin ve devletin başıdır.
3- Meclis üyeleri halk tarafından seçilir.
4- Bakanlar meclis içinden oylanarak seçilir.
5-Bakanların bireysel sorumluluğu vardır ve meclise karşı sorumludur.
6-Meclis, bakanın bakanlığına son verebilir.

c) Diktatörlük:Yasama, yürütme ve yargı yetkileri zorla iktidara gelen tek bir kişide toplanır.
– Totaliter Diktatörlük:Belli ideoloji üzerine oluşturulan güçtür. (Stalin döneminde Sovyet Rusya-Kominizim ideolojisi, Hitler döneminde Nazi Almanya’sı- Nasyonalizm ideolojisi)
– Otoriter Diktatörlük: İdeoloji olmadan, korku ve baskı politikası güderek iktidarı elinde bulundurulmasıdır. (Saddam döneminde Irak, Salazar döneminde Portekiz ve Kaddafi döneminde Libya)

2- Güçler Ayrılığına Dayanan Hükümet Sistemleri
a) Parlamenter Sistem: Yürütme organının yasamadan kaynaklandığı ve ona karşı sorumlu olduğu hükümet sistemidir.
Özellikleri:
1-Yasama ve yürütme arasında işbirliği ve etkileşim söz konusudur. Yumuşak güçler ayrılığı.
2- Hükümet yasamaya karşı sorumludur.
3- Aynı kişi hem yasamada, hem yürütmede görev alabilir.
4-Yasamada yer almayan bir kişi de bakan olabilir. (Milletvekili seçilme yeterliliği aranır)
5-Devlet Başkanı (Cumhurbaşkanı) yasama organı tarafından seçilir. (Türkiyede’ki parlamenter sistemde ise Halk tarafından seçilir.)
6- Yürütme iki başlıdır; Bakanlar Kurulu (Siyasi sorumluluğu vardır) ve Cumhurbaşkanlığı (Siyasi sorumluluğu yoktur) makamından oluşur.
7-Hükümet göreve başlayabilmesi için, meclisten güvenoyu almak zorundadır.
8-Meclis hükümeti düşürebilir.
9-Cumhurbaşkanının siyasi bağı yoktur.
10-Parti disiplini vardır.

b) Başkanlık Sistemi: Bir yürütme erkinin yasama organından bağımsız bir şekilde yönetimde bulunduğu hükümet sistemidir. ABD, Brezilya, Arjantin, Kolombiya, Kanada, Şili, Meksika (Güney ve Kuzey Amerika ülkeleri genelde)
Özellikleri:
1-Devlet başkanı halk tarafından seçilir ve partilidir.(Partiden ilişiği kesilmez)
2-Başkan yürütme yetkisini tek başına elinde bulundurur ve üstün yetkilerle donatılmıştır.
3-Bakanlar, devlet başkanı tarafından seçilir ve başkana bağlıdır, bakanlar kurulu yoktur.
4-Yasama, yürütme ve yargı keskin bir şekilde ayrılmıştır. Birbirinden ayrı seçimlerle iş başına gelir. Sert kuvvetler ayrılığı.
5-Meclis tek ya da çift olabilir.
6-Yasama yürütmenin görevine son veremez, yürütmede yasamayı dağıtamaz.
7-Hükümet güvenoyu almak zorundadır.
8-Bir kişi hem yürütmede, hem yasamada görev alamaz.
9- Parti disiplini yoktur.
10- Başkan ancak görev süresi dolunca gider.(Seçimle gelir, seçimle gider.)

c) Yarı Başkanlık Sistemi:Başkanlık sistemi ile parlamenter sistemin karışımıdır. Yürütme gücü halk tarafından seçilen devlet başkanı (Cumhurbaşkanı) ile meclis güvenine dayanan hükümet başkanı (Başbakan) arasında paylaşılır. (Fransa)
Özellikleri:
1- Devlet başkanı halk tarafından seçilir.
2- Parlamenter sisteme göre devlet başkanının yetkileri daha fazladır.
3- Fiili olarak ise yürütmenin başı devlet başkanıdır.
4- Dış politikanın belirlenmesinde devlet başkanı daha aktiftir.

ANAYASA
Temel hakların güvenceye alınması için devletin yapısının, örgütlenişinin, işleyişinin düzenlendiği, normlar hiyerarşisinin tepesinde yer alan kurallara anayasa denir.
Bir Kuralın, Anayasa Olabilmesi için İki Ölçüt vardır;
1- Maddi Anlamda Anayasa: İçeriğinin anayasanın tanımında yer alan hususlar doğrultusunda olup olmadığıdır. (İçerik kapsamlı)
2- Şekli Anlamda Anayasa: Normlar hiyerarşisinde en üst sırayı işgal eden ve yasalardan farklı bir usulle konulan ve değiştirilebilen hukuku kurallarının bütünü olarak tanımlanır. (Usul, esas, ve Normlar hiyerarşisinde ki yeri kapsamlı)
ANAYASALARA İLİŞKİN BAZI AYRIMLAR
Hiçbir hukuk kuralı anayasaya aykırı olamaz. Aykırılık sorununu çözen anayasa mahkemeleridir.
1-Asli Kurucu İktidar: Yeni bir anayasa yapan iktidara denir.
2-Tali Kurucu İktidar: Anayasa değişikliği yapma yetkisine sahip iktidara denir. Anayasa değişikliği yapma yetkisi hukukumuzda TBMM’ye aittir. Ancak belli durumlarda Cumhurbaşkanı ve seçmenlerde değişiklik sürecine katılabilir.
3-Kurulmuş İktidar: Anayasayı değiştirme gücü olmayan, yalnızca anayasaya göre devlet yöneten iktidardır.
4-Yazılı Anayasa:Anayasal hükümlerin yazıya dökülmüş halidir.
5-Yazısız Anayasa: Anayasa yazılı bir metin olarak yoktur ancak, sürekli uygulana gelen kurallar anayasal bir teamül yaratmıştır. İngiltere
6-Kazuistik (Detaycı-Meseleci) Anayasa: Birçok ayrıntıyı içinde barındırır. 1982 anayasamız.
7-Çerçeve Anayasa: Temel hükümleri içerir, ayrıntıyı kanunlara bırakır. 1921 anayasası , ABD anayasası.
8-Katı (Sert) Anayasa: Değiştirilmesi çok zor ve içinde değiştirilemeyecek hükümler barındıran anayasadır.1982 anayasamız.
9-Yumuşak Anayasa: Tüm maddeleri kolaylıkla değiştirilebilen anayasadır. 1921 anayasamız.


DÜNYA ve TÜRK ANAYASA TARİHİ
Anayasacılık hareketinin temelinde; devlet iktidarının sınırlandırılması buna ilişkin, kişi temel hak ve özgürlüklerinin iktidara karşı korunması yatar.
Dünyadaki ilk anayasal belge olarak İngiliz Kralı ile o dönemin İngiliz Soyluları arasında 1215 yılında yapılanMagna Carta gösterilir. Hakların korunması için devlet iktidarının sınırlandırılmasını, düzenlenmesini konu alan olarak tanımlanabilir.
Dünyanın ilk anayasası 1787 tarihli, ABD Anayasası , ikincisi ise 1791 tarihli Fransa Anayasası’dır.
Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk anayasal belgesi Sened-i İttifak, ilk yazılı anayasası 1876 Kanuni Esasi’dir. . Bu tarihe kadar üç önemli anayasal adımlar atılmıştır.
a) 1808 Sened-i İttifak:
b) 1839 Tanzimat fermanı:
c) 1856 Islahat Fermanı:





1876 ANAYASASI (KANUN-İ ESASİ)
1- Osmanlı İmparatorluğu’nun ilk ve tek anayasasıdır.
2- Osmanlı Devletini bir monarşi olarak nitelendirmiştir. Devletin dini islamdır.
3- İki meclisli bir anayasadır. (Meclis-i Âyan ve Meclisi Mebusan)
4- Heyeti Âyan üyelerini Padişah seçer ve üyelikleri ömür boyu sürer.
5- Meclisi feshetme yetkisi Padişaha aittir.
6- 1908 yılında 2.Meşrutiyet’in ilanıyla yeniden anayasa ilan edilmiştir.
7- 1909’da bu anayasa da değişikliğe uğramıştır.
8- Türkler ilk defa bu anayasa ile seçme ve seçilme hakkını elde ettiler.
9- Yasama ve Yürütme yetkileri Padişah’ın elinde toplandı. Yasama organı Ayan ve Mebusan Meclisidir.
10- Yürütme organı ise Bakanlar kurulundan oluşmaktadır. Yürütmenin başında Padişah bulunur.
11- Bakanlar kurulunu atama ve görevine son verme yetkisi Padişah’a verildi.
12- Sürgün yetkisi padişaha verildi.
13- Sert ve kazuistik bir anayasadır.

KANUN-İ ESASİ’NİN ÖNEMİ
• Osmanlı Devleti’nde halk, seçme ve seçilme hakkını kullanarak padişahın yanında yönetime katılmıştır.
• İlk kez parlamento oluşturuldu ve bu şekilde Meşruti Monarşi yönetim biçimine geçilmiştir.
• Padişahın yetkileri, meclisten üstün tutulmuştur.
• İlk Anayasadır.

1876 ANAYASASI’NDA 1909 YILINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER (8 AĞUSTOS 1909)
1- Padişah’ın yetkileri kısıtlandı.
2- 1876 Anayasası’nda meclisi fesih etme yetkisi Padişah’a verilmişti. Bu anayasada meclisi kapatma yetkisi meclise verildi.
3- Padişah’ın veto yetkisine sınırlama getirildi.
4- Vatandaşlara dernek, Parti ve Toplantı yapma hakkı tanındı.
5- Padişahın sürgüne gönderme yetkisi kaldırıldı.
6- Basından sansür kaldırıldı.
7- Meclis üyeleri kanun teklif edebiliyordu.
8- Temel hak ve özgürlüklerin kapsamı genişletildi.
9- Padişahın kararlarına karşı karşı imza kuralı getirildi.
10- Antlaşmaların meclis tarafından onaylandıktan sonra yürürlüğe girmesi şartı kabul edilmiştir.
ü1909 değişiklikleri ile Osmanlı İmparatorluğu’nun hükümet sistemi parlamenter sisteme daha çok yakınlaşmıştır.

1921 ANAYASASI (TEŞKİLAT-I ESASİYE – 20 OCAK 1921)
1- Yasama, yürütme ve yargı güçleri TBMM’de toplanmıştır. (Güçler birliği)
2- Milli egemenlik ilkesinin kabul edildiği ilk anayasadır. (En önemli özelliği)
3- Türk tarihinin en kısa süreli anayasasıdır.
4- TBMM Başkanı aynı zamanda Devlet Başkanı’dır.
6- Kuvvetler birliği ilkesini benimsemiştir.
7- Hükümet, seçtiği vekiller tarafından yönetilir.
8- Seçimler iki yılda bir yapılır.



Özellikleri
—Türkiye Cumhuriyetinin ilk anayasasıdır.
—İlk defa milli egemenlik ilkesi kabul edilmiştir.
—TBMM’nin çıkardığı ilk anayasadır.
—Türk anayasacılık tarihinin tek yumuşak anayasasıdır.
—Türk anayasacılık tarihinin tek çerçeve anayasasıdır. (24 maddeden oluşur.)
—Yargı ile ilgili herhangi bir hüküm yoktur.
—İktisadi ve coğrafi açıdan ülke vilayetlere, vilayetler kazalara, kazalarda nahiyelere ayrılmıştır.(Yerinden Yönetim)

1921 ANAYASASI’NDA1923’TE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
• Devletin hükümet şeklinin Cumhuriyet olduğu açıkça belirtilmiştir.
• Devletin dininin İslam, resmi dilinin Türkçeolduğu belirtilmiştir.
• Cumhurbaşkanı, TBMM tarafından ve Başbakan, Cumhurbaşkanı tarafından atanacaktır.

1924 ANAYASASI (10 NİSAN 1924)
1- Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir.
2- Devletin yönetim şekli Cumhuriyettir.
3- Devletin dini İslam, başkenti Ankara ve dili Türkçe’dir.
4- Devletin başkenti, rejimi ve bayrağı değiştirilemez.
5- Yasama ve Yürütme yetkileri meclise aittir.
6- Yargı, bağımsız mahkemelerce yürütülür.
7- Meclis; yürütme yetkisini seçtiği Cumhurbaşkanı ve onun atadığı Bakanlar kanalıyla kullanır. Meclis; hükümeti her zaman denetler.
8- Üst üste aynı kişi Cumhurbaşkanı seçilebilir.
9- Seçimler dört yılda bir yapılır.
10- Seçmen yaşı 18 olacaktır.
11- Yargının bağımsız mahkemelere verilmesi üzerine kısmen kuvvetler ayrılığı gerçekleşti.
12- İnkılapların yapılması ve değişen şartlar uygun bir anayasaya duyulan ihtiyaç sonucu hazırlandı.
üDevletin dini İslam olduğu kabul edildiğinden bu anayasa laik değildir. Aynı zamanda diğer anayasalardan ayrılan en önemli özelliğidir.

1924 ANAYASASI ÜZERİNDE YAPILAN DEĞİŞİKLİKLER
1- Devletin dini İslam’dır maddesi 1928 yılında anayasadan çıkarıldı. Bu değişimle birlikte laikliğe adım atıldı.
2- Milletvekili yemininden Vallahi ifadesi kaldırıldı. Yerine Namusum ve Şerefim Üzerine ifadesi getirildi.
3- Seçmen yaşı 22’ye çıkarıldı.
4- Ormanlar devletleştirildi.
5- Kadınlara Belediye seçimlerine girme hakkı verildi (1930)
6- Kadınlara Muhtarlık seçimlerinde muhtar olma hakkı verildi (1933)
7- Kadınlara Vekillik seçimlerinde seçme-seçilme hakkı tanınmıştır.(1934)
8- Atatürk ilkeleri anayasaya girdi (1937).
9- Laiklik anayasaya girdi. (1937)
10- Toprak reformu yapıldı (1929).
11-Anayasanın dili Türkçeleştirilmiştir. (1945)
12- İki dereceli seçim sisteminden tek dereceli seçim sistemine girmiştir.(1946)
13-İlk defa çok partili seçim yapılmıştır.(1946)

1924 ANAYASASI’NIN ÖZELLİKLERİ
• En uzun süreli anayasadır.
• En çok değişiklik yapılan anayasadır.
• Temel hak ve özgürlükler tanınır.
• Sosyal haklara yer verilmez.
• İlk Sert anayasadır.
• İlk Kazuistik anayasadır.
• Meclis hükümeti ile parlamenter hükümet sisteminin özelliklerini taşıyan karma bir hükümet biçimini benimsemiştir.
• Çoğulcu demokrasi değil, çoğunlukçudemokrasi anlayışını benimsemiştir.
• Çift anayasalı döneme son verildi.
• Yargısal düzenlemelere yer verilmiştir.
• İlk defa Sıkıyönetime ilişkin esaslar belirlenmiştir.
üYasama yorumu (yasama organının yorum yapabilmesi) sadece 1924 Anayasası’nda mevcuttur.

1961 ANAYASASI (9 TEMMUZ 1961)
1960 Askeri darbesinden sonra oluşturulan anayasadır. Darbeden sonra demokrasiye geçiş süresinde ülkeyiKurucu Meclisolarak adlandırılan bir oluşum idare etmiştir. Bu oluşum; iki kanattan meydana gelmiştir;
• Milli Birlik Komitesi: Askeri erkanın yer aldığı birimdir.
• Temsilciler Meclisi: Sivil erkanın yer aldığı birimdir.
Kurucu meclis aynı zamanda 1961 Anayasası’nın yapan meclistir.(Asli Kurucu İktidar). 1961 Anayasası ilk referandumla kabul edilen anayasa olup, %61,7 Evet ve %38,3 Hayır oyu almıştır.

İçerik
1- İki meclisli parlamento ( millet meclisi ve Cumhuriyet Senatosu) sistemini kabul etmiştir.
2- Devletin şekli, cumhuriyettir.
3- Kuvvetler ayrılığı prensibi getirildi.
4- Yürütme organı Cumhurbaşkanı ve Bakanlar kurulundan oluşur.
5- Meclis yasaların kabulünde son söze sahiptir.
6- Cumhuriyetin nitelikleri ise; milli devlet, demokratik devlet, sosyal devlet, hukuk devleti, insan haklarına dayanan devlet olarak sayılmıştır. Bu ilkler ilk kez1961 Anayasası ile gelmiştir.
7- Seçimlerin; serbest, eşit, gizli, tek dereceli genel oy ilkelerine göre yapılacağı belirtilmiştir.
8- Çoğunlukçu demokrasi anlayışından çoğulcu demokrasi anlayışına geçildi.
9- Temel hak ve hürriyetlerle ilgili geniş düzenlemelere yer verilmiştir. Temel hak ve hürriyetlerin hangi hallerde sınırlandırılacağı belirtilmiştir.
10- Üniversitelere, TRT’ye özerk statü tanındı.
11- Anayasa mahkemesi kuruldu
12- DPT (Devlet Planlama Teşkilatı) kuruldu.
13- Milli Birlik komitesi kuruldu.
14- Diyanet İşleri Başkanlığı bir idari kurum olarak ilk defa 1961 Anayasası’nda yer almıştır.

1961 ANAYASASI’NIN ÖZELLİKLERİ
• Cumhuriyet tarihinde ilk defa 1961 Anayasası’nda iki kanatlı meclis sistemi uygulanmıştır. (Cumhuriyet Senatosuve Milletvekilleri) Bu yönüyle 1876 anayasasına benzemektedir.
• 1961 anayasası temel hak ve özgürlüklere geniş ve ayrıntılı olarak yer verilmiştir.
• Halkoyuna sunulan ilk anayasadır.
• Sert ve Kazuistik anayasadır.
• Parlamenter sisteme geçilen ilk anayasadır.
• Temel hak ve hürriyetlerle ilgili en geniş düzenlemelere yer verilmiştir. (İşçilere ve memurlara sendikal haklar, toplu sözleşme-grev hakkı verilmiştir.)
• Anayasanın üstünlüğünün korunabilmesi ve TBMM’deki çoğunluk partisinin denetlenebilmesi içinAnayasa Mahkemesi kurulmuştur.
• Kuvvetler ayrılığını benimseyen ilk anayasadır.
• İlk defa demokrasi anlayışında çoğulculuk ilkesi, seçim sisteminde ise nispi temsil ilkesibenimsenmiştir.
• Başlangıç Metninin ve madde kenar başlıklarının yer aldığı ilk anayasadır.
• En özgürlükçü ve en demokratik anayasamızdır.
• Cumhuriyetin niteliklerine yer veren ilk anayasadır.
ü1961 Anayasası otorite-hürriyet dengesinde hürriyet unsuruna ağırlık vermiştir.
ü1961 Anayasası’nda halkçılık, devletçilik, inkılapçılıkilkeleri yer almamış, milliyetçilik ise “milli devlet” olarak yer almıştır.
üLaiklik, hiç bir değişikliğe uğramadan 1924 Anayasası’ndan , 1961 Anayasası’na doğrudan giren tek ilkedir.

İLK KEZ 1961 ANAYASASI İLE DÜZENLENEN İŞLEMLER
• Milli Güvenlik Kurulu
• Yönetmelikler
• Üniversiteler
• Türk Radyo Televizyon Kurumu
• Askeri Yüksek İdare Mahkemesi (AYİM)
• Anayasa Mahkemesi
• Yargıtay, Danıştay, Askeri Yüksek Yargıtay
• Yüksek hakimler kurulu

1961 ANAYASASI’NDA 1971-1973 YILLARINDA YAPILAN DEĞİŞİKLİKLERİ
1961Anayasası’ında 12 Mart 1971 tarihli muhtırası ile bazı değişiklikler yapılmıştır.
—Yürütme güçlendirildi Bakanlar Kuruluna KHK çıkarma yetkisi verildi
—Devlet Güvenlik Mahkemesi kuruldu.(1971)
—Küçük siyasi partilerin anayasa mahkemesine dava açmaları yasaklandı
—Anayasa mahkemeleri anayasaları ancak şekil yönünden (usulden) denetleyebilir hükmü getirildi
—Üniversitelerin özerkliği önemli ölçüde azaltıldı ve TRT’nin özerkliği kaldırılmıştır.(1971)
—Memurlara verilen sendikal haklar kaldırılmıştır.(1971)
—Temel hak ve özgürlükler sınırlandırılmıştır. (1971)

1982 ANAYASASI (18 EKİM 1982)
1- Yürütme organı güçlendirildi.
2- Cumhuriyet senatosu kaldırıldı.
3- Meclis 400 üyeden oluşmaktadır.
4- Türk ve Tarih kurumları birleştirildi.
5- Milletvekilleri beş yılda bir Cumhurbaşkanı da yedi yılda bir seçilecek.
6- Kuvvetler ayrılığı ilkesi benimsendi.
7- Ayrıntılı düzenleme var.
8- Mecliste karar almak kolay.
9- Katılımcı demokrasi var.

1961 VE 1982 ANAYASALARI’NIN KARŞILAŞTIRILMASI
—Her iki anayasa, askeri müdahaleler sonucu hazırlanmıştır.
—Her iki anayasa, bir kanadı askeri, diğer kanadı sivillerden oluşan kurucu meclisler tarafından hazırlanmıştır.
—Her iki anayasa da halkoyuna sunulmak suretiyle kesinleşmiştir. 1961 halkoylamasının aksine, 1982 Anayasası’nın halkoylamasında Anayasanın kabulü, Cumhurbaşkanının seçimiyle birleştirilmiştir.
—1982 Anayasası 1961 Anayasasına oranla daha kazuistiktir. (Detaycı-meseleci)
—1982 Anayasası 1961 Anayasasına oranla daha katı bir anayasadır.
—1982 Anayasası, 1961 Anayasası döneminde tartışma konusu olan bazı siyasi tıkanıkları giderici nitelikte hükümlere yer vermiş, yürütmeyi güçlendirmiştir.
—1982 Anayasası ile çift yapılı meclis sisteminden vazgeçilmiştir.
—Her iki anayasada da Başlangıç Metni ve Madde Kenar Başlıkları bulunmaktadır.
—Siyasi grup oluşturabilmek için 1961 Anayasası’nda 10 milletvekili gerekirken, 1982 Anayasası’nda 20milletvekili koşulu aranmıştır.
—Milliyetçilik, 1961 Anayasası’nda Milli Devletolarak tanımlanırken, 1982 Anayasası’nda Atatürk Milliyetçiliğiolarak düzenlenmiştir.
—Cumhurbaşkanının meclis dışından seçilebilmesi.

1982 ANAYASASI’NIN BAZI İLKLERİ
• Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreterliği
• Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
• Cumhurbaşkanı’nın MGK’ya başkanlık etmesi
• Cumhurbaşkanı’nın rektör seçmesi
• Devlet Denetleme Kurulu
• Atatürk Kültür, Dil ve Tarih Yüksek Kurumunun kurulması
• YÖK’ün kurulumu
• TBMM dışından Cumhurbaşkanı seçilebilmesi ve cumhurbaşkanlığı makamının tarafsızlığı
• Cumhurbaşkanı’nın Anayasa değişikliğine ilişkin kanunları meclise tekrar gönderebilmesi ve bunları halkoyuna sunabilmesi
• Yürütmenin Görev ve Yetki olarak düzenlenmesi
• Olağanüstü Kanun Hükmünde Kararname düzenlenebilmesi.

1924, 1961 VE 1982 ANAYASALARININ ORTAK ÖZELLİKLERİ
1- Ulusal Hakimiyeti her şeyin üstünde tutma,
2- TBMM’nin üstünlüğünü koruma,
3- Cumhuriyet rejiminin değiştirilemez olması.

T. C. ANAYASASI (18 EKİM 1982)
1980 Askeri darbesinden sonra oluşturulan anayasadır. Darbeden sonra demokrasiye geçiş süresinde ülkeyiKurucu Meclis olarak adlandırılan bir oluşum idare etmiştir. Bu oluşum; iki kanattan meydana gelmiştir;
• Milli Güvenlik Konseyi : Askeri erkanın yer aldığı birimdir.
• Danışma Meclisi: Sivil erkanın yer aldığı birimdir.
Kurucu meclis aynı zamanda 1982 Anayasası’nın yapan meclistir.(Asli Kurucu İktidar). 1982 Anayasası referandumla kabul edilen ikinci anayasa olup, %92,7 Evet ve %7,3 Hayır oyu almıştır.
1982 Anayasasında 177 madde bulunmaktadır.
16 geçici madde vardır. Toplam 193 madde 7 kısımdan oluşmaktadır.

I- BAŞLANGIÇ KISMI
Başlangıç kısmında özetle şu ifadeler yer almaktadır:
—12 Eylül 1980 Harekatı’nın meşruluğu(1995 değişikliğiyle çıkarılmıştır.)
—Atatürk İlke ve İnkılaplarına bağlılık.
—Atatürk Milliyetçiliği.
—Atatürk medeniyetçiliği.
—Çağdaş medeniyet düzeyine ulaşma azmi
—Milli egemenlik
—Anayasanın ve hukukun üstünlüğü, kuvvetler ayrılığı
—Türk varlığının devleri ve ülkesiyle bölünmezliği, laiklik
—Temel hak ve hürriyetler, eşitlik, sosyal adalet
— “Yurtta sulh, cihanda sulh” ilkesi
— Türkiye Cumhuriyeti
üBaşlangıç kısmı 1961 Anayasası’nda ve 1982 Anayasası’nda yer almakla birlikte başlangıç kısmı anayasa metnine dahildir.
üBaşlangıç kısmı Anayasanın değiştirilemez hükümlerinin yer aldığı kısım değildir. Değiştirilebilir.
üMadde başlıkları anayasa metnine dahil değildir.

Başlangıç Kısmının Önemi: Başlangıç kısmı hükümleri, Anayasa Mahkemesi tarafından anayasaya uygunluk denetiminde ölçü norm olarak kullanılmıştır.

II- GENEL ESASLAR
Madde-1 Devletin Şekli: (1924, 1961, 1982 Anayasa’larında da vardır.)
Türkiye Devleti bir cumhuriyettir.
Madde-2 Cumhuriyetin Nitelikleri:
Türkiye Cumhuriyeti; insan haklarına saygılı, Atatürk milliyetçiliğine bağlı, demokratik, laik ve sosyal bir hukuk Devletidir.
Nitelikleri
—Cumhuriyet
—İnsan haklarına saygılı
—Atatürk milliyetçiliği
—Demokratik devlet
—Laik devlet
—Sosyal devlet
—Hukuk devleti

Madde- 3 Devletin Bütünlüğü, Resmi Dili, Bayrağı, Milli Marşı ve Başkenti:
Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Resmi dili Türkçe, Bayrağı, şekli kanunda belirtilen, beyaz ay yıldızlı al bayraktır. Milli marşı, İstiklal Marşı’dır. Başkenti Ankara’dır.

Madde- 4:Anayasanın 1’inci maddesindeki Devletin şeklinin Cumhuriyet olduğu hakkındaki hüküm ile, 2’nci maddesindeki Cumhuriyetin nitelikleri ve 3 üncü maddesi hükümleri değiştirilemez ve değiştirilmesi teklif edilemez.
Madde- 5:Devletin Temel Amaç ve Görevleri
Madde- 6: Egemenlik
Madde -7:Yasama Yetkisi (TBMM)
Madde- 8: Yürütme Yetkisi ve Görevi (Bakanlar Kurulu ve Cumhurbaşkanlığı)
Madde- 9: Yargı Yetkisi (Bağımsız Mahkemeler
Madde-10 Kanun Önünde Eşitlik: Herkes, dil, ırk, renk, cinsiyet, siyasi düşünce, felsefi inanç, din, mezhep ve benzeri sebeplerle ayırım gözetilmeksizin kanun önünde eşittir. Kadınlar ve erkekler eşit haklara sahiptir. Devlet, bu eşitliğin yaşama geçmesini sağlamakla yükümlüdür.
2010 yılında yapılan değişiklilerle eklenen;
Sosyal Güvenlik Açısından;
—Şehitlerin dul ve yetimleri
—Malul ve gaziler
—Yaşlılar ve sakatlar
—Korunmaya muhtaç çocuklar
Çalışma ve Dinlenme Hakkı Bakımından;
—Kadınlar
—Beden Yetersizliği bulunanlar
—Ruhi yetersizliği bulunanlar
—Küçükler
için alınacak tedbirler eşitlik ilkesine aykırı sayılmaz.

Madde- 11: Anayasanın Bağlayıcılığı ve Üstünlüğü

1982 ANAYASASI’NA GÖRE DEVLETİN TEMEL NİTELİKLERİ
—Cumhuriyet
—İnsan Haklarına Saygılı
—Atatürk Milliyetçiliği
—Demokratik Devlet
—Laik Devlet
—Sosyal Devlet
—Hukuk Devleti
—Üniter Devlet
—Eşitlik

CUMHURİYET
İlk kez 1921 Anayasası’nda (1923 değişikliği) bir hükümet şekliolarak tanımlanmıştır. Egemenliğin toplumun tümünde olduğu bu sistem milli egemenlik ve halk egemenliğiylede yakın ilişkilidir. Dolaysıyla egemenliğin bir kişi veya bir zümreye ait olduğu monarşi ve oligarşi gibi rejimler cumhuriyetle bağdaşamaz.

İNSAN HAKLARINA SAYGILI DEVLET
1961 Anayasası’nda “insan haklarına dayanan devlet” ibaresi yerine, 1982 Anayasası’nda “insan haklarına saygılı devlet” ifadesi kullanılmıştır.
Devlete temel hakların kullanılması önündeki engelleri kaldırma görevi yüklenmiştir.

ATATÜRK MİLLİYETÇİLİĞİ
1924 Anayasası’nda 1937 yılı değişikliği ile Cumhuriyetin temel ilkeleri arasında milliyetçilik ilkesine yer verilmiştir. Bu ilke, 1961 Anayasası’nda milli devlet; 1982 Anayasası’nda ise Atatürk Milliyetçiliğine bağlılık şeklinde değiştirilmiştir.
1982 Anayasası’nda “Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkesin Türk’tür” hükmü ilesubjektif millet anlayışı benimsenmiştir.
Subjektif Milliyetçilik: Geçmiş, hatıra, amaç, ideal, istikbal, ülkü gibi manevi değerlerin ortak olmasından kaynaklı milliyetçiliktir.
Objektif Milliyetçilik: Irk, dil, din gibi maddi değerlerin ortak olmasından kaynaklıdır.

Atatürk’ün verdiği tanıma göre millet;
• Zengin bir hatıra mirasına sahip olan,
• Beraber yaşamak konusunda samimi olan,
• Sahip olunan ortak mirasın korunmasında müşterek olan insanların birleşmesinden meydana gelen cemiyettir.



DEMOKRATİK DEVLET
Unsurları:
1-Egemenliğin bir kişi, zümre veya sınıf tarafından, belli sınıfların yararına kullanılmaması.
2- Serbest ve genel oya dayalı düzenli aralıklarla tekrarlanan seçimlerin yapılması
3-Seçimler eşit şartlarda yapılan, iktidara gelme şansları olan birden fazla siyasal partinin katılabildiği bir nitelik taşımalıdır.
4- Temel hak ve hürriyetler, hukuken tanınmış ve güvence altına alınmış olmalıdır.
5- Seçmenlerin hiç bir baskı ve zorlamaya maruz kalmaksızın seçimlere katılabilmeleridir.(Serbest seçim sistemi)

Genel Oy İlkesi: herkesin serbestçe dil, din, ırk, vs. ayrımı yapmaksızın oyunu kullanabilmesi ve yönetime katılabilmesi.
Eşit Oy: Her seçmenin yalnızca bir oy kullanma hakkına sahip olmasıdır.
Gizli Oy: Seçmenlerin oylarını baskıdan uzak, kimse tarafından bilinmeden, görülmeden kullanabilmeleridir.
Açık Sayım ve Döküm: Oyların herkesin önünde sayılması
Serbest Oy: Seçmenin özgürce ve rahat bir şekilde oyunu kullanması.
Tek Dereceli Seçim: Seçmenlerin kendi temsilcilerini doğrudan seçebilmeleri. (İlk kez 1961 Anayasası’nda yer almıştır.
Çoğulculuk İlkesi: Seçimlere birden fazla siyasi parti ve adayın katılması demektir

SOSYAL DEVLET
İlk kez 1961 Anayasası ile kabul edilen sosyal devlet ya da refah devleti; devletin, sosyal barışı ve sosyal adaleti sağlamak amacıyla sosyal ve ekonomik hayata aktif müdahalesini gerekli gören bir devlet anlayışıdır.
Buna göre sosyal devletin amaçları şunlardır:
• Çalışanların insanca yaşam sürmeleri,
• Sosyal güvenliğin sağlanması,
• İşsizliğin önlenmesi,
• Fırsat eşitliğinin sağlanması,
• Milli gelirin adaletli şekilde dağıtılmasıdır.

Bu amaçlara ulaşmak için kullanacağı yöntemler:
—Sosyal Haklar (Sosyal güvenlik kurumunun oluşması gibi)
—Vergi Adaleti (Herkesin gelirine göre vergi ödemesi)
—Kamulaştırma ve Devletleştirme (Kamu hizmeti niteliği taşıyan özel teşebbüse devletin el koymasıdır. Özelleştirmenin tersidir.)
—Planlama (Kalkınma planları yapma gibi DPT)

LAİK DEVLET
İlk kez 1924 Anayasası’nda, 1928’de yapılan değişiklikle Devletin dini İslam olduğu çıkarılmış, 1937 yılı değişikliği ile de Cumhuriyetin temel ilkeleri arasında sayılmıştır.
ü1928 değişikliğiyle yemin metninden vallahi kelimesi çıkartılmıştır.



Laiklik: Din ve devlet işlerinin birbirinden ayrılmasından ziyade din hürriyeti kapsamı içindedüşünülmelidir.

Laikliği iki açıdan değerlendirilir:
1- İnanç ve Vicdan Hürriyeti
– Herkesin dilediği inanç ve kanaate olabilmesidir.
– Hiç bir dini inanca sahip olmama hürriyetidir.
– İnanç ve vicdan hürriyeti mutlak haktır. Savaşta dahi dokunulmayacak çekirdek haktır.

2- İbadet Hürriyeti
– Kişilerin inandıkları dinin ibadet, ayin ve törenlerini serbestçe yerine getirebilmesidir.
– Mutlak değil nispi haktır.
– İbadet hürriyetin kötüye kullanılması yasaktır.

Din ve Devlet İşlerinin Ayrılığının Anlamı
1- Resmi bir devlet dininin bulunmaması
2-Devletin, bütün din mensuplarına eşit davranması
3- Din hizmetlerinin bir kamu hizmeti olarak görülmesi
4- Din kurumları ile devlet kurumlarının ayrılmış olması
5- Devlet yönetiminin din kurallarından etkilenmemesi

HUKUK DEVLETİ
İlk kez 1961 Anayasasıile kabul edilen hukuk devleti anlayışı 1982 Anayasası’nda aynen kabul edilmiştir. Hukuk devleti, hukuk kurallarına bağlı olduğu ve vatandaşların hukuki güvence altında olduğu devlettir.

Unsurları:
• Anayasanın üstünlüğü ve bağlayıcılığı
• Devletin (yasama, yürütme ve idarenin) bütün işlem ve eylemlerinin yargısal denetime tabi olması.
• Yargı bağımsızlığı
• Kanuni Hakim Güvencesi: Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
• Ceza sorumluluğu ilkelerinin kabul edilmiş olması (Suç ve cezanın kanunilik ilkesi)
• Hukuk önünde eşitlik ve hukukun genel ilkelerine bağlılık.
• Yasaların genel ve anayasaya uygunluğu
• Devlet/İdarenin işlemlerinin belirliliği
• Devletin/İdarenin mali sorumluluğu (Hesap verme, denetime tabi olmak (Sayıştay denetimi) devlet verdiği zararları tazmin etmelidir.)
• Temel hakların güvence altına alınmış olması.

ÜNİTER DEVLET (BÖLÜNMEZ BÜTÜNLÜK)
Üniter devlet, Anayasa’nın “Türkiye Devleti, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür” şeklindeki 3. maddede düzenlenmesinin bir sonucudur.
Unsurları:
1-Devletin ülkesi ve milletiyle bölünmez bütünlüğü
2-Üniter devlette egemenlik tekdir ve bölünmez bir bütündür.
3- Ülke parçalanıp, üzerinde birden fazla devlet kurulamaz.
4-Üniter devlette, federal ve bölgelidevlet anlayışları yasaktır.

TEMEL HAK VE ÖDEVLER
Anayasanın düzenlenmesine göre temel haklar herkesin kişiliğine bağlı olarak sahip olduğu , başkasınadokunulamaz, devredilemeyen, vazgeçilemez nitelikteki hak ve hürriyetleridir.

TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIFLANDIRILMASI
—Kişi Hakları
—Sosyal ve Ekonomik Haklar
—Siyasi Haklar



TEMEL HAK VE HÜRRİYETLER HAKKINDA GENEL BİLGİ
KİŞİ HAKLARI
Negatif statülü, koruyucu halklardır. Burada negatif olan devlettir.Kişi haklarının devlete karşı korunmasını ifade eder.
Bu hakları diğerlerinden ayırt etmek için; Hakların kullanımı suç teşkil etmedikçe,
—Sana ne,
— Karışamazsın,
—Dokunma,
—Seni ilgilendirmez dedirten haklar olarak öğrenilir.


SOSYAL VE EKONOMİK HAKLAR
Pozitif statülü, isteme haklarıdır. Burada pozitif olan devlettir.
Bu hakları diğerlerinden ayırt etmek için;
Hakların başına
—Rica ederim,
—Lütfen
İfadelerini getirerek vurgulanır.

SİYASİ HAKLAR
Aktif, katılma haklarıdır.
Bu hakları diğerlerinden ayırt etmek için;
—Devlete “Ben olmasaydım sen olmazdın” mantığı ile bakılır.

Karıştırılan Haklar: Kişi hakları ile Sosyal ve Ekonomik haklarda isim benzerliği nedeniyle birbirleriyle karıştırılan haklar vardır. Bunlar;

Kişi Hakları Sosyal ve Ekonomik Haklar
Konut Dokunulmazlığı Hakkı Konut Hakkı
Bilim ve Sanat Hürriyeti Sanat ve Sanatçının Korunması
Dernek Kurma Hürriyeti Sendika Kurma Hakkı akkıHakk
Mülkiyet Hakkı Toprak Mülkiyeti

İZİNE GEREK DUYULMADAN KULLANILAN HAKLAR
Kişi Haklarında;
• Süreli Süresiz Yayın Hakkı
• Dernek Kurma Hakkı
• Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı
Sosyal ve Ekonomik Haklarda;
• Sendika Kurna Hakkı
Siyasi Haklarda;
• Parti Kurma Hakkı

HEM HAK, HEM ÖDEV OLAN HAKLAR
Sosyal ve Ekonomik Haklarda;
• Eğitim ve Öğretim Hakkı ve Ödevi
• Çalışma Hakkı ve Ödevi
Siyasi Haklarda;
• Vatan Hizmeti
• Vergi Ödevi





HAKLARIN KULLANIMINDA TÜRK VATANDAŞI OLMAYANLAR;
Karşılıklılık Esası söz konusu ise yabancı uyruklu kişiler Kişi haklarındanve Sosyal ve Ekonomik Haklardan faydalanırlar. Siyasi haklardan ise Dilekçe Hakkında faydalanabilirler. Ancak, ikametgahı Türkiye’de olanlar Vergi Ödevi hakkından da faydalanabilirler.

Kişi Haklarının Kodlanması
5D
– Din ve Vicdan Hürriyeti
– Düşünce ve Kanaat Hürriyeti
– Düşünceyi Yayma ve Açıklama Hürriyeti
– Dernek Kurma Hürriyeti
– Düzeltme ve Cevap Hakkı
4K
– Kişi Hürriyeti ve Güvenliği
– Konut Dokunulmazlığı
– Kamu Tüzel Kişiliğinin Elinde ki Kitle İletişim Araçlarından Yararlanma Hakkı
– Kişi Dokunulmazlığı, Maddi Manevi Varlığının Korunması Hakkı
3B
– Bilim ve Sanat Hürriyeti
– Basın Hürriyeti
– Basın Araçlarının Korunması
2H
– Haberleşme Hürriyeti
– Hak Arama Hürriyeti
ÖZel Sınav MerkeziOlarak Kodlanan Haklar
Özel Hayatın Gizliliği
Zorla Çalıştırma Yasağı
Süreli ve Süresiz Yayın Hakkı
Mülkiyet Hakkı

YeTİM (e joker harf)
Yerleşme ve Seyahat Hürriyeti
e
Toplantı ve Gösteri Yürüyüşü Düzenleme Hakkı
İspat Hakkı
Miras Hakkı

TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN SINIRLANMASI
Temel hak ve özgürlükler Anayasa’nın koyduğu kurallar çerçevesinde sınırlandırılmalara tabidir.
Temel hak ve özgürlükler;
• Ancak kanunla, (Olağanüstü dönemlerde ise KHK’lerle sınırlanabilir.)
• Hakkın özüne dokunulmaksızın (2001)
• Anayasanın ilgili maddelerindeki özel sebepler varsa,
• Anayasanın sözüne ve ruhuna, demokratik toplum düzenininve laik cumhuriyetin gereklerineuygun ve …(2001)
• Ölçülü: Sınırlamada başvurulan aracın sınırlama amacını gerçekleştirmeye elverişli olmasını ifade eder. (2001)
üTemel hak ve özgürlükler ancak kanun ile sınırlandırılabilir ya da durdurulabilir. Bunu yaparken hakkın özüne dokunulamaz. Yani tamamen kullanılamaz hale getiremez.
üYabacılar için yapılan sınırlandırmalar, milletler arası hukuka aykırı yapılamaz.

TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KULLANILMASININ DURDURULMASI
Bu durumlarda temel hak ve hürriyetlerin kullanılması kısmen veya tamamen durdurulabilir.
—Savaş
—Seferberlik
—Sıkıyönetim
—Olağanüstü hal
Ancak bu dört durumda bile; kişinin yaşam hakkına, maddi ve manevi varlığının bütününe dokunulamaz.
Kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatlerini açıklamaya zorlanamaz.

TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KULLANILMASININ DURDURULMASININ KOŞULLARI
1- Milletlerarası hukuktan doğan yükümlülükler ihlal edilmemelidir.
2- Ölçülük ilkesine uyulmalıdır.
3- Çekirdek alana dokunulmamalıdır.
Çekirdek Alan:
• Savaş hukukuna uygun fiiller sonucu meydana gelen ölümler dışında; yaşama hakkı
• Kişinin maddi ve manevi varlığının bütünlüğünedokunulamaz (işkence yasağı)
• Kimse din, vicdan, düşünce ve kanaatleriniaçıklamaya zorlanamaz ve bunlardan dolayı suçlanamaz.
• Suç ve cezalar geçmişe yürütülemez.
• Suçluluğu mahkeme kararı ile tespit edilinceye kadar kimse suçlu sayılamaz. (masumiyet karinesi)

TEMEL HAK VE HÜRRİYETLERİN KORUNMASI
1-Zorla çalıştırılma yasağında hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Ancak hükümlülük, tutukluluk ve olağanüstü hallerde vatandaşlık ödevinden kaynaklanan çalışmalar istisnadır.
2-Herkes kişi hürriyeti ve güvenliğine sahiptir Hâkim kararı olmadan yakalama, ancak suçüstü ve gecikmesinde sakınca bulunan hallerde yapılır.
3-Yakalanan ve tutuklanan kişi 48 saatte, toplu olarak işlenen suçlarda 4 gün içerisinde hâkim karşısına çıkarılır.
4-Tıbbi zorunluluklar ve kanunda yazılı haller dışında kişinin vücut bütünlüğüne dokunulamaz rızası olmadan bilimsel tıbbi deneylere tabi tutulamaz.

SUÇ VE CEZALARA İLİŞKİN ESASLAR
1- Ölüm cezası ve genel müsadere (mallara el koyma) cezası verilemez. (2004 değişikliği)
2- Ceza ve ceza yerine geçen güvenlik tedbirleri ancak kanunla konulur.
3- Suç ve cezalar geriye yürütülemez
4- Kanuni Hakim Güvencesi: Hiç kimse kanunen tabi olduğu mahkemeden başka bir merci önüne çıkarılamaz.
5- Suçluluğu hükmen sabit oluncaya kadar, kimse suçlu sayılamaz.
6- Ceza sorumluluğu şahsidir.
7- Herkes adil yargılamahakkına sahiptir.
8- İdare kişi hürriyetinin kısıtlanması sonucunu doğuran bir yaptırımuygulayamaz.
9- Kanuna aykırı olarak elde edilmiş bulgular delil olarak kullanılamaz. (2001 değişikliği)
10-Hiç kimse kendisini ve yakınlarını suçlayan bir beyanda bulunmaya veya bu yolda delil göstermeyezorlanamaz.(Yalan beyanda bulunmak anlaşılmasın.)
11- Uluslararası Ceza Mahkemesi’ne taraf olmanın gerektirdiği yükümlülükler hariç vatandaş, suç sebebiyle yabancı bir ülkeye verilemez.

TÜRK VATANDAŞLIĞI
Türk Devleti’ne vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür.
Vatandaşlık iki şekilde oluşur;
1- Asli (Birincil) Vatandaşlık: Doğum ile kazanılan vatandaşlıktır. Türk anadan veya Türk babadan doğam herkes Türk’tür. Türkiye’de doğma şatı aranmaz.

2- Kazanılmış (Müktesep) Vatandaşlık: Evlenme, evlatlık alma ve seçme gibi yollarla kazanılan vatandaşlıktır.
Seçme: Kişiler yurtiçinde İçişleri Bakanlığı’na, yurt dışında Türk Konsolosluklarına başvurusunu yapar. İçişleri Bakanlığı başvuru talebini Bakanlar Kuruluna götürür; Bakanlar Kurulu vatandaşlık talebini kabul/red eder. (Bakanlar kururlu kararı gereklidir)
Vatandaşlık, kanunda belirtilen şartlarda kazanılır veya kaybedilir.

TÜRK VATANDAŞLIĞINDAN ÇIKARMA
• Bakanlar Kurulu kararı ile Türk vatandaşlığından çıkarılabilirler.
• Vatandaşlıktan çıkarma kararına karşı yargı yolu açıktır. Yargı makamı ilk ve son mahkeme olarak DANIŞTAY’dır.

Önemli açıklama :
Vatandaşlık anneye bağlı oluşur, şöyle ki;
üAnne Türk, baba Türk ise doğan çocuk Türk’tür.
üAnne Türk, baba yabacı ise doğan çocuk Türk’tür.
üAnne Yabancı, baba Türk ise doğan çocuk ilk hali ile yabancıdır; ancak, baba o çucuğun babası olduğunu kanıtlaması halinde doğan çocuk Türk’tür.
üDoğumun yurtdışında gerçekleşmesi sonucu değiştirmez.
üKaybettirme ve çıkarma şahsidir. İlgilinin eşve çocuklarına tesir etmez.

Vatandaşlığı İspatlayan Belgeler
• Nüfus Kayıtları
• Nüfus ve uluslar arası aile cüzdanları (Evlilik cüzdanı burada bahsedilen aile cüzdanı değildir.)
• Pasaport veya pasaport yerine geçen belgeler (Pasavan gibi)

YASAMA (TBMM)

YASAMA FONKSİYONUNUN ÖZELLİKLERİ
Yasama Fonksiyonu: Kanun koymak, kaldırmak , değiştirmek ve düzenlemek olarak ifade edilmiştir. 1982 Anayasası, tıpkı 1961 Anayasası gibi yasamayı yetkiolarak düzenlemiş ve bu yetkinin TBMM tarafından kullanılacağını hükme bağlamıştır.

Yasama Fonksiyonunun Özellikleri
1- Genel Bir Yetkidir (Sınırsızlık İlkesi): Yasama organının hiç bir sınırlandırma olmadan istediği konuda ve istediği kadar ayrıntılı kanun çıkarabilmesidir.
İstisnası:
—Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
2- Asli Bir Yetkidir (İlk Ellik İlkesi): Yasama organı istediği konuyu doğrudan doğruya, yani araya bir işlem girmesine ihtiyaç duymaksızın düzenler.
İstisnası:
—Olağanüstü Hal KHK’sı
—Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi
3- Devredilemez: Kanun yapma yetkisi sadece TBMM tarafından kullanılabilir ve başka kişi veya kuruma devredilemez. (Kuvvetler ayrılığı ilkesi)
İstisnası:
—Kanun Hükmünde Kararname
4- Sürekliliği: Yasama yetkisi hiçbir şekilde kesintiye uğratılamaz.

YASAMA ORGANI (TBMM) VE YAPISI
Genel Seçimler
Seçimler 4 yılda bir yapılır(2007 anayasa değişikliği), (1995 Anayasa Değişikliği Genel oyla seçilen 550milletvekilinden oluşur)
TBMM üyelerinin seçiminde d’hont usulü benimsenmişti. Genel seçimlerde geçerli oyların %10’unugeçemeyen partilerin parlamentoya girememesine neden olan genel baraj hükmü benimsememiştir. Bir siyasi partinin devletten mali yardım alabilmesinin şartı ise geçerli oyların %7’sini almış olmaktır.

TBMM’nin Seçim Döneminin Değişmesi Halleri
1- TBMM’nin erken seçim kararı
2- TBMM’nin savaş nedeniyle erteleme kararı
3- Cumhurbaşkanınca TBMM seçimlerin yenilenmesi kararı
üSavaş nedeniyle seçimler TBMM tarafından 1 yıl ertelenebilir.(geriye bırakılır)

TBMM Genel Seçimleri Şu Üç Halde Yapılır
1-TBMM’nin seçim döneminin sona ermesi.
2- TBMM’nin Seçimleri Yenileme Kararı Alması: 4 yıllık süre dolmadan dilediği zaman seçimin yenilenmesine karar verebilir. Buna erken seçim kararı denir.
3- Meclis veya gerekli şartların oluşması halinde Cumhurbaşkanı bu süre dolmadan seçimlerin yenilenmesine karar verebilir. Yenilenmesine karar verilen meclisin yetkileri yeni meclisin seçilmesine kadar sürer.


SEÇİMLERİN İLKELERİ
Genel Oy: Servet, vergi, öğrenim durumu ve cinsiyet gibi sınırlamalar olmaksızın, bütün vatandaşlar oy hakkına sahiptir.
Eşit Oy: Her seçmenin tek bir oya sahip olmasını ifade eder.
Seçimlerin Serbestliği: Vatandaşların hiçbir baskıve zorlama olmadan oy kullanabilmelerini ifade eder. Oy vermek mecburi tutulamaz.
üSeçim kanunlarında yapılan değişiklikler, yürürlüğe girdiği tarihten itibaren 1 yıl içinde yapılan seçimlerde uygulanmaz.
üTürkiye’de oy vermek anayasal bir yükümlülüktür ve oy kullanmayanlara, İlçe Seçim Kurulu tarafından para cezasıverilir.
Tek Dereceli Seçim:Seçmenler temsilcilerini doğrudan seçerler.
ü1946 seçimleri Türkiye’de tek dereceli sisteme göre yapılan ilk seçimlerdir.

Gizli Oy Ve Açık Sayım ve Döküm:
Seçimlerin Yargı Organlarının Yönetiminde Yapılması:Seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimin düzen içinde yönetimi ve dürüstlüğü ile ilgili bütün işlemleri yapma, seçim süresince ve seçimden sonra seçimle ilgili tüm şikayet ve itirazları inceleme ve kesin karara bağlama TBMM üyelerinin ve Cumhurbaşkanlığının (2007) seçim tutanaklarını kabul etme görevi Yüksek Seçim Kurulu’nundur. (YSK)

ARA SEÇİM
Ara Seçim:TBMM üyeliklerinde boşalma olması halinde ara seçime gidilir.

Ara Seçimin Zorunlu Olarak Yapılacağı Haller
1-TBMM üyelerindeki boşalma %5’i bulursa (28 milletvekili)
2-Bir ilin veya seçim bölgesinin TBMM üyesinin kalmaması.

Ara Seçimin İhtiyari Olarak Yapılacağı Haller (TBMM’nin isteğine Bağlı)
TBMM üyelerindeki boşalma %5’i (28 veya daha az milletvekili) bulmuş ise

Ara Seçimin Mutlaka Yapılması Halleri
1- TBMM üyelerinde ki boşalma %5’i geçmesi halinde (28 milletvekili)
2- Bir ilin milletvekilinin hiç kalmaması,
3- Bir seçim bölgesinin hiç milletvekilinin kalmaması.

Ara Seçimin Yapılmasının Koşulları
1-Her seçim döneminde 1 kez yapılabilir.
2- Genel seçimler yapıldıktan sonra 30 ay geçmeden ara seçime gidilemez.
3-Ara seçime 3 ay içinde gidilir.
4-Genel seçime 1 yıl kala ara seçime gidilmez, bu sürede, bu yönde çıkarılacak kanunlar da yürürlüğe giremez.
İstisnaları:
1- TBMM üyelerinde ki boşalma %5’i geçmesi halinde (28 milletvekili)
2- Bir ilin milletvekilinin hiç kalmaması,
3- Bir seçim bölgesinin hiç milletvekilinin kalmaması.
üSeçimlerin genel yönetim ve denetimi Yüksek Seçim Kuruluna aittir.
üAra seçimler, şartların ortaya çıktığı il veya seçim bölgesinde yapılır.

YÜKSEK SEÇİM KURULU (YSK)
YSK 1950 yılında kurulmuş ancak 1961 Anayasası ile bir kurum olmuştur.Yüksek Seçim Kurulu, Türkiye’deki seçimlerin genel yönetim ve denetimini yürüten aynı zamanda Yargıtay ve Danıştay’ın kendi içlerinden çıkardıkları 7 asil ve 4 yedek üyeden oluşan seçimlerin yargısal denetimini de sağlayan karma egemen üst yargı merciidir.
YSK, özel kanunlara göre yapılacak milletvekili, il genel meclisi üyeliği, Cumhurbaşkanlığı seçimi, belediye başkanlığı, belediye meclisi üyeliği, muhtarlık, ihtiyar meclisi üyeliği, ihtiyar heyeti üyeliği seçimlerinde ve Anayasa değişikliklerine ilişkin kanunların halkoyuna sunulmasında yönetim ve denetim ile yargı denetimini sağlar.
Üyelerin 6’sı Yargıtay, 5’i Danıştay Genel Kurullarınca kendi üyeleri arasından üye tam sayılarının salt çoğunluğunun gizli oyu ile seçilir. Bu üyeler salt çoğunluk ve gizli oyla aralarından bir başkan ve bir başkanvekili seçerler.
Yüksek Seçim Kurulu üyelerinin görev süresi 6 yıldır. Süresi biten üyeler yeniden seçilebilir.

YSK’NIN GÖREVLERİ
1- TBMM üyelerinin seçim tutanaklarını ve Cumhurbaşkanlığı seçim tutanaklarını kabul etmek.
2- Tüm seçimlerin başlamasından bitimine kadar, seçimlerin düzen içerisinde geçmesini sağlar.
3-Seçim esnasında ve seçimlerin yapılmasından sonra seçim konularıyla ilgili bütün şikayet ve itirazları inceler ve karara bağlar.
4-Seçim çevreleri ve her seçim çevresinin çıkaracağı milletvekili sayısının, genel nüfus sayımı sonuçlarının açıklanmasından itibaren en geç 6 ay içinde kanuna göre tespit ederek ilan eder.
5- Adaylığa karşı itiraz hakkında karar verir.
üTürkiye’de seçimlerde Nispi Temsil İlkesiyani baraj sistemi uygulanmaktadır. Ancak bu ilke 1982 Anayasası’nda yer almamaktadır.



SİYASİ PARTİLER HUKUKU
Kurulum: Siyasi partiler önceden izin almaksızın 30 gerçek kişi ile kurulurlar.
Siyasi partiler belge ve bilgilerini içişleri bakanlığına vermek şartı ile kurulurlar.(İçişleri bakanlığı izin makamı değildir.)
Üyelik: Siyasi partiye üye olabilmek için 18 yaşını doldurmuş olmak gerekir.
TBMM’de Grup Oluşturması:Bir siyasi partinin TBMM’de grup kurabilmesi için 20 milletvekilinin olması gereklidir.
Esaslar:
• Siyasi partilerin mali denetimini Anayasa Mahkemesiyapar. Bu denetimi yaparken Sayıştay’dan yardım alabilir.
• Siyasi partilere, devlet yeterli düzeyde ve hakça mali yardım yapar.
Koşulu: Yardım alacak siyasi parti; genel seçimlerde genel barajı yani %10 barajını geçmesi ve en son seçimlerde geçerli oyların’ %7’sinden fazlasınıalmış olması gerekir.

SİYASİ PARTİYE ÜYE OLAMAYACAK KİŞİLER
1-Hakimler ve savcılar
2- Sayıştay dahil olmak üzere yüksek yargı organlarının mensupları.
3- Kamu kurum ve kuruluşlarında çalışan memurlar
4- İşçi olmayan diğer kamu görevlileri
5- TSK mensupları ve askeri öğrenciler
6- Yüksek öğretim öncesi dışındaki öğrenciler (Orta öğretim öğrencileri)
üYükseköğretim elemanları üye olabilirler ancak, siyasi partilerin merkez organlarında parti görevi alabilirler. (1995 değ.)

SİYASİ PARTİLERİN UYMASI GEREKEN KURALLAR
1-Devletin bağımsızlığına,
2- Ülkesi ve bütünlüğü ile bölünmez bütünlüğüne,
3- İnsan haklarına,
4- Eşitlik ve hukuk devleti ilkelerine,
5- Millet egemenliğine,
6- Demokratik ve laik, cumhuriyet ilkelerine
aykırı davranamaz.
7- Suç işlemeye teşvik edemez.
8- Ticari faaliyette bulunamaz.
9- Daha önce kurulmuş Türk Devletleri’ne ilişkin amblem ve semboller kullanamaz.
10-Gelir ve giderleri, amaçlarına aykırı olamaz.
11- Yabancı devlet, kişi ve kuruluşlardan yardım alamaz.

SİYASİ PARTİ GRUPLARININ YAPAMAYACAĞI İŞLER
1- Meclis Başkanlığı’na aday gösteremezler.
2- Milletvekilliği dokunulmazlığının kaldırılması ile ilgili görüşme yapamazlar ve karar alamazlar.
3- Meclis soruşturması için görüşme yapamazlar. Ancak Bakanlar Kuruluve siyasi partiler adına Adalet Bakanıistekte bulunabilir.




SİYASİ PARTİLERİN YASAKLANMASI VE KAPATILMALARI
Siyasi partilerin kapatılmasını;
1- Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı (Re’sen dava açabilir.)
2- Bakanlar Kurulu’nun teklifi ile Adalet Bakanı,
3- Bir siyasi parti
1. Bu istek üzerine Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı Anayasa Mahkemesi’ne dava açar.

Siyasi partilerin kapatılmasına veya hazine yardımından mahrum bırakılmasına;
Anayasa Mahkemesi; toplantıya katılanların (2/3) üçte ikisi oy çokluğu ile karar verir.
üPartisinin kapatılmasına neden olan milletvekilinin vekilliği düşmez. Ancak 5yıl süre ile siyasi yasaklı hale gelir.

BAŞKANLIK DİVANI
Anayasa’nın 94. maddesine göre TBMM Başkanlık Divanını milletvekilleri arasından seçilen;
• Meclis Başkanı,
• Başkanvekilleri (4 kişi),
• Katip Üyeleri (7 kişi),
• İdare Amirlerinde (3 kişi)
oluşur.
üBaşkanlık divanının bütün üyeleri milletvekilidir.
üSiyasi parti grupları meclis başkanlığına aday gösteremez. (Milletvekilleri kendi aday olur.)
üMeclis Başkanlığına adaylık süresi 5 gündür. Seçimin tamamlanma süresi de 5 gündür.

TBMM Başkan ve Vekilleri;
• Üyesi bulundukları partinin faaliyetlerine katılamazlar (Meclis içinde ve dışında)
• Görevleri dışında meclisteki tartışmalara katılamazlar.
• Başkan hiçbir zaman genel kurul toplantılarında oy kullanamaz.
• Başkanvekili genel kurulu yönetiyorsa oy kullanamaz.

TBMM BAŞKANLIK DİVANININ SEÇİMİ
Bir yasama döneminde iki seçim yapılır. İlk seçilen 2 yıl,sonraki seçilen ise yasama dönemi sonuna kadar görevde kalır.(2010 değ.)
Seçim 4 tur şeklinde gizli oylayapılır.
I ve II. Tur: Üye tam sayısının 2/3 çoğunluğu (367 oy) aranır.
Seçim gerçekleşmez ise;
III. Tur: Üye tam sayısının salt çoğunluğu (276 oy) aranır.
Seçim gerçekleşmez ise; III. Turda en çok oyu alan adaylar arasında IV. Tur gerçekleştirilir.
IV. Tur: Toplantıya katılanlardan en çok oyu (basit çoğunluk) alan aday Meclis Başkanı seçilir.

TBMM FAALİYETLERİNE İLİŞKİN HÜKÜMLER
Yasama Dönemi: 4 yıldır. (İki genel seçim arasındaki dönemdir. Bu süre normal şartlarda 4 yıldır.)
Yasama Yılı: 1 Ekim-30 Eylül
Birleşim: Genel kurulun belli bir gününde açılan toplantıdır.
Oturum: Birleşimin ara ile bölünen kısımlarıdır.
üTBMM bir yasama yılında en çok 3 ay tatil yapabilir (TBMM her yıl 1 Temmuz’da-30 Eylül arası tatile gire) ve 15 günü geçmemek üzere çalışmalarına ara verebilir.

TBMM’NİN TOPLANMASI
TBMM’nin toplanması iki halde olur; bunlar olağan toplantı ve olağanüstü toplantıdır.
Olağan Toplantı: Her yıl Ekim ayının ilk günü kendiliğinden toplanmasıdır.
Olağanüstü Toplantı: TBMM’nin ara vermeden önce veya tatildeyken çağrılması üzerine yapılan toplantıdır.
TBMM’yi Olağanüstü toplantıya sadece Cumhurbaşkanı ve TBMM Başkanı çağırabilir.
Cumhurbaşkanı TBMM’yi Olağanüstü toplantıya;
1-Doğrudan,
2-Bakanlar Kurulunun teklifi ile (Dolaylı)
Çağırabilir.
TBMM Başkanı TBMM’yi Olağanüstü toplantıya;
1-Doğrudan,
2-TBMM üye sayısının 1/5’i (110 mil.vek.) yazılı istemesi ile (Dolaylı)
Çağırabilir.


TBMM’DE OYLAMA SİSTEMİ
TBMM’NİN TOPLANTI VE KARAR YETER SAYISI
Toplantı Yeter Sayısı: Üye tam sayısının en az 1/3’ü (184 milletvekili)
Karar Yeter Sayısı: Toplantıya katılanların salt çoğunluğu; ancak, karar yeter sayısı hiçbir şekilde üye tam sayısının 1/4+1’den (139 mv.) (basit çoğunluk) az olamaz.
Nitelikli Çoğunluk: TBMM üye tam sayısının 3/5’inin (330 mv.), 2/3’nin (367 mv.)ve 3/4 (413mv.)onayının aranmasıdır.
TBMM’NİN NİTELİKLİ ÇOĞUNLUK ARANAN İŞLEMLERİ
3/5 (330 mil.vek.) Arandığı İşlemler
1- Genel ve Özel af ilanı.
2- Anayasa değişikliğine ilişkin kanun teklifinin kabul edilmesi.

2/3 (367 mil.vek.) Arandığı İşlemler
1-TBMM Başkanı seçiminde ilk iki turda.
2-Anayasa değişikliğine ilişkin kanun teklifinin kabul edilmesi.

3/4 (413 mil.vek.) Arandığı İşlemler
– Cumhurbaşkanının vatana ihanet suçlandırılması.

Salt Çoğunluğun (276 mil.vek.) Arandığı İşlemler
1- Gensoru neticesinde yapılan güven oylaması
2- Görev sırasında güvenoyu
3- Yüce Divana sevk kararı
4– Devamsızlık nedeniyle milletvekilliğinin düşürülmesi kararı
5- TBMM Başkanı seçiminde üçüncü turda.

TBMM’DE GÖRÜŞMELER VE OYLAMALAR
• Meclisteki görüşmeler Tutanak Dergisinde Meclis Başkanı tarafından yayınlanır.
• Meclisteki oylamalarda, milletvekillerinin, vekili olmaz.
• Bir bakan, sadece bir bakana, 15 gün vekillik yapabilir.
• Başbakana herhangi bir bakan vekillik yapabilir. (Bakanlar Kurulunda Başbakan’a vekillik yapılmaz)

TBMM OTURUMLARINDA OY KULLANAMAYACAKLAR
1- Cumhurbaşkanı
2-TBMM Başkanı
3- Oturumu yöneten meclis başkan vekili
4-TBMM dışından atanan Bakan

TBMM’NİN GÖREV YETKİLERİ
TBMM’nin Görevleri
1- Kanun koymak, değiştirmek ve kaldırmak.
2- Bakanlar kuruluna belli konularda kanun hükmünde kararname çıkarma yetisi vermek
3- Bütçe ve kesin hesap kanunlarını görüşüp karara bağlamak.
4- Para basılmasına ve savaş ilanına karar vermek
5- Milletler arası antlaşmaların onaylanmasını uygun bulmak.
6- Bakanlar Kurulu ve bakanları denetlemek başbakan dahildir.
7- Genel ve özel af ilanına karar vermek.(Üye tamsayısının 3/5 çoğunluğu ile karar verilir.)
Genel Af:Bütün sicil temizlenir. Yani hem suç hem de ceza ortadan kalkar.
Özel Af: Sadece cezanı ortadan kalktığı ancak, suçun kalkmadığı aftır.
üAf çıkartılamayacak tek suç orman suçlarıdır.
8-Anayasa değiştirmek.



TBMM’DE PARLAMENTO (MECLİS) KARARLARI
Tanım:TBMM’nin kanun niteliği taşımayan, yani kanun dışında yaptığı işlemlerdir.
Özellikleri
—Cumhurbaşkanlığına sunulmaz.
—Anayasa Mahkemesi’nin denetimine tabi değildir. (İç tüzük, Yasama dokunulmazlığının kaldırılması, Milletvekilliğinin düşürülmesi hariç)

TBMM’de Parlamento Kararları Niteliğindeki İşlemler
1- TBMM İç tüzük yapma ve değiştirme. (Anayasa Mahkemesi’nin denetimindedir.)
2- Yasama dokunulmazlığının kabul edilmesi (Anayasa Mahkemesi’nin denetimindedir.)
3- Meclis üyeliğinin düşürülmesi. (Anayasa Mahkemesi’nin denetimindedir.)
4- Başkan ve başkanlık divanını seçmek.
5-Cumhurbaşkanının vatana ihanetten dolayı suçlandırması kararı.
6-Gensoru, güven oylaması ve meclis araştırmasını soruşturmak.
5- Savaş ilanına ve silahlı kuvvetlerin kullanılmasına karar vermek.
7– OHAL, seferberlik ve sıkıyönetim ilanı.
8- RTÜK üyelerini seçmek.
9- Sayıştay başkan ve üyeleriniseçmek
10- Kamu Baş Denetçisini seçmek (2010 Anayasa değişikliği)
11-TBMM seçimlerinin yenilenmesi.
12-TBMM’nin tatil ve ara vermesi
13-Bir milletvekilinin 6 ayı aşmamak üzere Bakanlar Kurulunca verilecek bir görevi kabul etmesi.
üTBMM kanunla alınması gereken hiçbir kararı parlamento kararı ile çıkartamaz.

KANUN ÖNERİSİ VE YAPILIŞ ŞEKLİ
Öneri: Kanun önerisine, milletvekilleri ve Bakanlar Kurulu yetkilidir.
Milletvekilleri tarafından yapılan kanun önerisine kanun teklifi (1 milletvekili bile öneride bulunabilir),
Bakanlar Kurulunca yapılan kanun önerisine kanun tasarısı denir.
Komisyon: Yasa teklifi veya Yasa tasarısını; Anayasaya uygunluğunu, ilgili ihtiyaçlara cevap verip vermediği gibi konular dahilinde inceler ve gerektiğinde düzeltmeler yapar.
Görüşme: Genel kurulda “Toplantı Yeter Sayısı”nın olması gerekir. (Üye tamsayısının 1/3’ü, 184milletvekili)
Kabul: Oylamada kanunun kabul edilebilmesi için toplantıya katılanların salt çoğunluğunun, yani yarıdan bir fazlasının oyu gerekir. Ancak bu kabul yeter sayısı, hiçbir şekilde üye tamsayısının 1/4 + 1’den (139)az olamaz.
Yayım: Cumhurbaşkanı, TBMM’ce kabul edilen kanunları 15 güniçinde Resmi Gazete’de yayımlar.
Cumhurbaşkanı;
—Yayımlanmasını kısmen ya da tamamen uygun bulmadığı kanunları tekrar görüşülmek üzere aynı sürede vegerekçeli olarakTBMM’ye geri gönderir.
—Aynı kanunu sadece 1 defa TBMM’ye gönderebilir.
—Bütçe kanunlarını TBMM’ye geri gönderilemez.
—TBMM, geri gönderilen kanunu aynen kabul ederse, o kanunu yayınlamak zorundadır. Ancak Anayasa Mahkemesine iptal davası açma hakkı vardır.
Bir yasama döneminde kanunlaşmayan kanun teklifi ya da kanun tasarısına kadükdenir.


ÖZEL NİTELİKLİ KANUNLAR
Devletin gelir toplamasını ve harcama yapmasını mümkün kılan kurallardır.
Bazı kanunlar, TBMM’de görüşme, oylama yöntemleri bakımından farklılık gösterir. Bunlar özel nitelikli kanunlar olarak nitelendirilir.
Bunlara örnek;
• Bütçe ve Kesin Hesap Kanunu
• Milletlerarası Antlaşmaların Onaylanmasının Uygun Bulunması Kanunları
• Para Basılmasına İlişkin Kanunlar
• Genel ve Özel Af İlanına İlişkin Kanunlar
• Yetki Kanunları (Bakanlar Kurulu’nun KHK çıkarabilmesi için)

BÜTÇE KANUNU
• Bakanlar Kurulu adına Maliye Bakanlığı hazırlar.
• Tasarı (Tahimini) şeklinde hazırlanır.
• 1 yıllığına çıkartılan ve Cumhurbaşkanlığı’nın TBMM’ye geri gönderemeyeceği tek kanundur.
• Bakanlar Kurulu için bütçe ile ilgili hükümlerin dışında herhangi bir hüküm konulamaz.
• İvedilikle görüşülemez.
• Mali yılbaşından (01 Ocak ) 75 gün önce TBMM’ye sunulur.
• Meclis komisyonu, mali yılbaşına 20 gün kalıncaya kadar gelen Bütçe Kanunu’nu görüşür.
• Bakanlar Kurulu ile ilgili değişikliği sadece Meclis Komisyonu yapabilir.
• Meclis Genel Kurulu, gelir azaltıcı veya arttırıcı teklifte bulunamaz.

KESİN HESAP KANUNU
Belli bir mali yıla ait bütçe uygulama sonuçlarının TBMM tarafından denetlenmesiyle kabul edilen ve o bütçe yılında gerçekleşen gelir ve giderler tutarını gösteren yasadır.
• Kesin Hesap Kanunu tasarısı. Yeni yıl Bütçe Kanunu tasarısıyla birlikte Bütçe Komisyonu’na gönderilir.
• Genel Kurul, Kesin Hesap Kanun tasarısını, yeni yıl Bütçe Kanunu tasarsıyla birlikte görüşerek karara bağlar. (Sayıştay’ın genel uygunluk bildirimine dayanır.)

TBMM ÜYELİĞİ İLE İLGİLİ HÜKÜMLER

MİLLETVEKİLİ SEÇİLME YETERLİLİKLERİ
—T.C. vatandaşı olmak.(Çifte vatandaşlık engel değildir.)
—25 yaşını doldurmuş olmak. (2006 değişikliği)
—En az ilkokul mezunu olmak
—Askerlik hizmetini yapmış olmak
—Kamu hizmetinden yasaklanmamış olmak
—Taksirli (istemeden) suçlar hariç toplamda (parça parça giyilen hükümler, toplamda 1 yıl yapıyorsa aday olamaz) 1 yıl veya daha fazla hapis yatmamış olmak
—Kısıtlı olmamak
—Ağır hapis cezasına hüküm giymemiş olmak
—Zimmet, ihtilas (nitelikli zimmet, kasten para çalmak gibi), irtikap (kamu çalışanlarının görevi kötüye kullanması), rüşvet, hırsızlık, dolandırıcılık, sahtecilik, inancı kötüye kullanma, dolanlı iflas gibi yüz kızartıcı suçlardan hüküm giymemiş olmak. (affa uğramış olsalar bile) (Burada hapis süresi önemli değil)
—Kaçakçılık, resmi ihale ve alım satımlara fesat karıştırma, devlet sırrını açığa vurma, terör eylemlerden hüküm giymemiş olmak. (affa uğramış olsalar bile)
Milletvekilliği sıfatı İl Seçim Kurulu’nun, kişinin milletvekili seçildiğine ilişkin tutanağın (mazbata) düzenlenmesiyle kazanılır.
Milletvekilleri seçildikleri bölgeyi veya kendilerini seçenlerin değil, bütün milleti temsil eder. (Milletin Temsili Sistemi)
Milletvekilliği yeterliliğine ise YSK belirler.

GÖREVE BAŞLAMAK İÇİN AND İÇMEK ZORUNDA OLANLAR
1-Milletvekilleri
2- Cumhurbaşkanı
3-Dışarıdan atanan bakanlar







And İçmemiş Milletvekili;
• Yasama Sorumsuzluğu ve Yasama dokunulmazlığından faydalanır.
• Kanun teklifinde bulunamaz.
• Genel kurulda oy kullanamaz,
• Meclis komisyonlarında görev alamaz,
• Meclis başkalık divanında görev alamaz.

MİLLETVEKİLİ ADAY OLABİLMEK İÇİN GÖREVLERİNDEN ÇEKİLME ZORUNLULUĞU OLANLAR
1-Hâkimler ve savcılar ile diğer yüksek yargı mensupları.(kuvvetler ayrılığı)
2- TSK mensupları
3- YÖK üyeleri ve yükseköğretim görevlileri
4- Kamu kurum ve kuruluşların memur statüsündeki görevlileri
5- İşçi niteliği taşımayan kamu görevlileri
6-Emniyet mensupları
7-Aday olmak isteyen belediye başkanları
8- Sendika başkanları

MİLLETVEKİLİ ADAYLIĞI İÇİN GÖREVİNDEN AYRILACAK OLANLAR;
• Genel ve ara seçimlerde seçimlerin başlangıcından 1 ay önce,
• Seçimlerin yenilenmesine karar verilmesi halinde 7 gün içinde,
görevlerinden ayrılmak zorundadırlar.
üMilletvekili seçilememeleri halinde 1 ay içinde müracaat etmeleri halinde görevlerine geri dönebilirler.
üYargıve TSK mensupları milletvekili seçilemedikleri takdirde mesleklerine geri dönemezler.

YASAMA SORUMSUZLUĞU VE DOKUNULMAZLIĞI

A) YASAMA SORUMSUZLUĞU (MUTLAK DOKUNULMAZLIK)
Milletvekillerinin TBMM içinde ki;
—Oy,
—Söz,
—Düşüncelerinden
sorumsuz olmasıdır. Daha çok milletvekillerinin ifade özgürlüğünü temin eder.
Bu dokunulmazlık milletvekilliği sıfatı kalksa bile devam eder.(Mutlak dokunulmazlık)
Mutlaklık üç noktada kendinin gösterir:
1- Yasama sorumsuzluğu milletvekilini hem cezai hem de hukuki takibata karşı korur.
2- Kaldırılamaz.
3- Süreklidir: Milletvekilliği sıfatının sona ermesinden sonra da milletvekili hakkında cezai ve hukuki takibat yapılamaz.
• Yasama Sorumsuzluğu Eylemleri Kapsamaz: Yani; dövme, yaralama, silah çekme gibi faaliyetler yasama sorumsuzluğu kapsamına girmez. Bu durumda TBMM milletvekiline uyarma, kınama ve geçici uzaklaştırma (3 birleşime katılmama) gibi disiplin cezası verir.

B) YASAMA DOKUNULMAZLIĞI (NİSBİ DOKUNULMAZLIK)
Milletvekilinin keyfi ve asılsız ceza kovuşturmalarından ve tutuklanmalarından korunmasıdır.
Seçimden önce veya sonra bir suç işlediği ileri sürülen bir milletvekili meclis kararı olmadıkça;
—Tutulamaz,
—Tutuklanamaz,
—Sorgulanamaz
—Yargılanamaz.
İstisnası:
– Ağır ceza gerektiren suçüstü hali,
– Soruşturulmasına, seçilmeden önce başlanmışsa
TBMM’ye bilgi vererek (izin almak değildir) – Sorgulanabilir,
– Tutuklanabilir,
– Yargılanabilir.
Yasama Dokunulmazlığı;
Yasam dokunulmazlığının kaldırılmasında adi çoğunluk yani toplantıya katılanların salt çoğunluğu yeterlidir.
• Milletvekilinin görevi ile ilgili suçtan ötürü
veya
• Meclis soruşturması sonucu
kaldırılamaz.
Bu karara karşı milletvekili 7 gün içinde,
– Anayasaya,
– Kanuna,
– İçtüzüğe
aykırılık gerekçeleriyle Anayasa Mahkemesi’ne dava açabilir. Anayasa Mahkemesi bu konuda 15 gün içinde karar vermek zorundadır.
üSeçimden önce veya sonra milletvekiline verilmiş bir ceza hükmünün uygulanması üyeliğin sona ermesinebırakılır.
üDokunulmazlığı kaldırılan üye tekrar seçilirse başka bir işleme gerek olmadan dokunulmazlığını elde eder.
üSorumsuzluk mutlak, dokunulmazlık nispidir.
üSorumsuzluk devamlı, dokunulmazlık geçicidir.
üYasama sorumsuzluğundan ve yasama dokunulmazlığından TBMM üyeleri dışında bakanlar ve cumhurbaşkanı da yararlanır.


ÜYELİKLE BAĞDAŞMAYAN İŞLER (YASAMA UYUMSUZLUĞU)
TBMM üyeleri; Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerinde ve bunlara bağlı kuruluşlarda çalışamazlar. Milletvekilleri, bakanlar kurulunun teklifi ve TBMM’nin izni ile 6 ayı geçmemek şartı ile kamu kuruluşunda çalışabilir. İzin almadan çalışırsa milletvekilliği düşer.
üMilletvekilleri özel kuruluşlarda çalışabilir.

MİLLETVEKİLLİĞİNİN SONA ERMESİ
• Seçimlerin sona ermesi.
• Ölüm ve gaiplik.
• Milletvekilinin cumhurbaşkanı seçilmesi
• Milletvekilinin yerel yönetim organlarına seçilmesi.,

MİLLETVEKİLLİLİĞİNİN DÜŞMESİ
1-Milletvekilinin istifa etmesi
2- Kesin hüküm giyme veya kısıtlanma haline düşmesi.
3- Milletvekilliği ile bağdaşmayan bir görev veya hizmeti sürdürmek
4-Meclis çalışmalarına özürsüz ve izinsizolarak bir ay içerisinde toplam 5 bileşim günü katılmamak.
Üyeliğin düşmesine kural olarak meclis genel kurulu gizli oyla karar verir.
üMilletvekilliği düşen vekil 7 gün içerisinde Anayasa mahkemesine başvurur. Anayasa mahkemesi 15 gün içinde kararverir.

TBMM’DE BİLGİ EDİNME VE DENETLEME YOLLARI
Soru Önergesi: Bakanlar kurulu adına sözlü veya yazılı olarak cevaplandırılmak üzere başbakan veya bakanlardan bilgi istemekten ibarettir.15 gün sonra gündeme alınır.

Genel Görüşme: Toplumu ve devlet faaliyetlerini ilgilendiren belli bir konunun TBMM genel kurulunda görüşülmesidir. Hükümet, siyasi parti grupları en az 20 milletvekili tarafından bir önerge ile istenir.

Meclis Araştırması: Belli bir konuda bilgi edinilmek için yapılan incelemeden ibarettir 3 ay da sonuçlanır

Meclis Soruşturması:
• Başbakan veya bakanların görevleri ile ilgili cezai sorumluluklarının araştırılmasını sağlamaktır.
• Üye tamsayısının 1/10 nün (55 Mv.) vereceği önerge ile soruşturma açılması istenebilir.
• Meclis bu istemi en geç bir ay içerisinde görüşür. Bu görüşme sonunda gerekli görülürse Başbakan veya bakanlar yüce divana sevk edilir.
• Yüce divana sevk kararı ancak üye tam sayısının salt çoğunluğunun gizli oyu ile alınır.
• Bakan Yüce Divana sevk edilirse bakanlıktan düşer.
• Başbakan Yüce Divana sevk edilirse hükümet istifa etmiş sayılır.

Gensoru: Hükümetin ya da bir bakanın siyasal sorumluluğuna yol açabilir. Bir Siyasi parti adına veya20 milletvekilinin istemi üzerine açılır. Hükümetin veya bir bakanın siyasal sorumluluğu araştırılır.
Bakanlar kurulunun veya bakanlığın düşürülmesi üye tam sayısının salt çoğunluğu (226 mv.) ile olur. Oylamada güvensizlik oyları sayılır.
üGensorudabakanlık veya hükümet düşebilir. (siyasi sorumluluk).
üGensoru ve meclis soruşturmasının sonucunda Milletvekilliği düşmez.
üMeclis soruşturmasında ise aynı zamanda ceza da verilir. (cezai sorumluluk)











YÜRÜTME (CUMHURBAŞKANI VE BAKANLAR KURULU)

YÜRÜTME ORGANI
Parlamenter hükümet sisteminin benimsendiği Türkiye’de yürütme organı dualist (İkili sistem) yapıdadır.
Yürütme yetkisi ve görevi Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu tarafından kullanılır ve yerine getirilir. Yürütmenin Cumhurbaşkanı kanadı siyasi bakımdan sorumsuz; Bakanlar Kurulu kanadı ise siyasi bakımdan sorumludur.

1- CUMHURBAŞKANI
• Cumhurbaşkanı yürütmenin sorumsuz ve tarafsızkanadıdır.
• Yürütmenin başıdır.
• Türkiye Cumhuriyeti milletini ve Devletini temsil eder.

Adaylık:
• Meclis içinden veya meclis dışından en az 20 milletvekilinin yazılı teklifi gereklidir.
ya da,
• Yapılan en son genel seçimlerinde, meclise girememiş ancak geçerli oyları birlikte toplandığında; oyların toplamı%10’u geçen partilerde ortak aday gösterebilirler.

CUMHURBAŞKANI OLMA ŞARTLARI
1- Türk vatandaşı olmak
2- 40 yaşını doldurmuş olmak.
3-Yüksek öğrenim yapmış olmak
4-Milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olmak
5-Daha önce bir defadan fazla cumhurbaşkanlığı yapmamış olmak (2007 değişikliği)
CUMHURBAŞKANLIĞI SEÇİMİ
1-Halk tarafından 5 yıllığına, iki kez seçilir.
2-Seçimlerde kullanılan geçerli oyların salt çoğunluğu (x/2)+1alan aday seçilir.
3- İlk oylamada seçim sonuçlanmazsa; 2. Pazar günü, ilk oylamada en çok oy alan iki aday tekrar oylanır. Burada geçerli oyların çoğunluğunu alan aday cumhurbaşkanı olur.
üCumhurbaşkanlığı seçimleri her ne sebepten dolayı yapılırsa yapılsın, 60 gün içinde tamamlanması gerekmektedir.
üCumhurbaşkanı göreve başlayıncaya kadar, görev süresi dolan cumhurbaşkanı görevine devam eder.

Cumhurbaşkanı seçilen kişi;
• Mecliste and içerek göreve başlar.
• Varsa partisi ile ilişiği kesilir.
• Milletvekili ise milletvekilliği düşer.

CUMHURBAŞKANININ TARAFSIZLIĞININ GÖSTERGESİ
• And içmesi
• Milletvekilliğinin düşmesi
• Siyasi parti ile ilişiğinin kesilmesi
• Meclis dışından da seçilebilmesi

CUMHURBAŞKANININ GÖREV VE YETKİLERİ
Cumhurbaşkanı’nın yetkileri üç başlık altında incelenir.
1- YASAMA İLE İLGİLİ YETKİLER
Bu alanda görev tanımları yapılırken kurulan cümlelerin içinde aşağıda belirtilenkelimelerden en az biri yer alıyorsa, bu görev yasama ile ilgili bir görevdir.
Anahtar Kelimeler:
– TBMM
– Kanun
– İptal
Yasamayla ilgili Yetkileri
1-Yasama yılının ilk günü TBMM’de açılış konuşmasını yapar.
2-TBMM’yi gerektiğinde toplantıya çağırır.
3- Kanunları tekrar görüşülmek üzere TBMM’ne geri yollar.
4- Kanunları yayımlar.
5- Kanunların, KHK, TBMM iç tüzüğünün iptali için Anayasa Mahkemesi’ne iptal davası açar.
6- TBMM’de seçimlerin yenilenmesine karar vermek.
7- Anayasa değişikliğine ilişkin kanunları gerek gördüğünde halkoyuna sunar.
8- Anayasa değişikliklerinin şekil bakımından iptali için Anayasa Mahkemesine iptal davası açmak.
üCumhurbaşkanının yasama ile ilgili görevlerinin tümü ya TBMMile ya da kanun ileve Anayasa Mahkemesine iptal davası açmakla ilgilidir.


2- YÜRÜTME İLE İLGİLİ GÖREV VE YETKİLERİ
Bu alanda görev tanımları yapılırken kurulan cümlelerin içinde aşağıda belirtilenkelimelerden en az biri yer alıyorsa, bu görev yürütme ile ilgili bir görevdir. Ayrıca, bu alanda “Atama- Seçme” ifadelerinin yer aldığı tanımlamalar yer almaktadır. Yargı niteliği taşımayan kurumla ilgili tüm atama ve seçme görevleri Yürütmeile ilgilidir.
Anahtar Kelimeler:
– Başbakan
– Bakan
– Bakanlar Kurulu
– Kararname
– MAA (Milletler Arası Antlaşma)
– TSK
– MGK
– Elçi
– Ceza hafifletme
-Af
Yürütmeyle İlgili Yetkileri
1- Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek.
2- Başbakanın teklifi üzerine bakanları atamak ve istifalarını kabul etmek, görevlerine son vermek.
3- Gerek görürse Bakanlar Kurulu’na başkanlık etmek.
4- Yabancı devletlere Türk temsilciliğini göndermek ve onların elçisini kabul etmek.
5- Milletlerarası analaşmaları onaylamak ve yayınlamak.
6- TBMM adına TSK Başkomutanlığı’nı temsil etmek.
7- TSK’nin kullanılmasına karar vermek.
8- MGK’yı toplantıya çağırmak ve başkanlık etmek.
9- Genelkurmay Başkanı’nı atamak.
10- Kararnameleri imzalamak.
11- Sürekli hastalık, sakatlık ve kocama sebebiyle cezaları kaldırmak.
12- Devlet Denetleme Kurulu başkan ve üyelerini atamak. Bu kuruma inceleme, araştırma ve denetleme yaptırmak.
13- YÖK üyeleri seçmek ve rektörleri seçmek
14- Bakanlar Kurulu kararı ile OHAL ve olağanüstü hal ilan etmek ve KHK çıkarmak.

3- YARGI İLE İLGİLİ GÖREV VE YETKİLERİ
Bu alanda görev tanımları yapılırken kurulan cümlelerin içinde aşağıda belirtilenkelimelerden en az biri yer alıyorsa, bu görev yargı ile ilgili bir görevdir. Ayrıca, bu alanda “Atama- Seçme” ifadelerinin yer aldığı tanımlamalar yer almaktadır. Yürütmenin alanına girmeyen tüm atama ve seçme görevleri Yargı ile ilgilidir.
Anahtar Kelimeler:
– Yargı
– Mahkeme
– Üye seçmek
– Atamak
Yargı ile ilgili Yetkileri
1-Anayasa Mahkemesi üyelerini seçmek (17 üyeden 14’ünü)
2-Danıştay’ın üyelerinin 1/4’ünü seçmek.
3-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısını seçmek
4-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısı vekilini seçmek
5-Hâkim ve Savcılar Yüksek Kurulu üyelerini seçmek (4 üyesini)
6- Askeri Yüksek İdari Mahkemesi ve Askeri Yargıtay üyelerini seçmek.
üCumhurbaşkanının yargı ile ilgili görevleri HSYK ve yüksek mahkemelerin üyelerini seçmektir.

CUMHURBAŞKANININ GÖREVİNİN SONA ERMESİ
1- 5 Yıllık görev süresinin dolması
2-Cumhurbaşkanının istifası
3-Cumhurbaşkanının ölümü
4-Cumhurbaşkanının görevini yerine getiremeyecek duruma düşmesi
5- Cumhurbaşkanının vatana ihanetle suçlandırılması

CUMHURBAŞKANININ SORUMLULUK VE SORUMSUZLUK HALİ
Cumhurbaşkanı, görevi ile ilgili işlerden dolayı siyasal, hukuki ve cezai bakımdan sorumsuzdur.
İstisnası: Cumhurbaşkanı göreviyle ilgili tek sorumluluğu vatana ihanetten doğabilir. Bu durum TBMM üyelerinin 1/3’ünün (184 milletvekili) teklifi üzerine, üye tamsayısının 3/4’ünün (413 milletvekili)vereceği kararla suçlandırılır.

CUMHURBAŞKANLIĞI MAKAMINA VEKALET
• MGK’na Cumhurbaşkanı’nın katılmaması haline Başbakan vekillik eder.
• Cumhurbaşkanlığı seçimlerinde, yeni Cumhurbaşkanı göreve başlayana kadar eski Cumhurbaşkanıgörevde kalır.
• Hastalık, Yurtdışına çıkma, ölüm, istifa ve vatana ihanetten suçlanması halinde ise TBMM Başkanıvekalet eder.

CUMHUR BAŞKANININ YAPTIĞI İŞLEMLER
Cumhurbaşkanının görevi kapsamında yaptığı işlemler iki başlık altında ele alınır. Birincisi tek başına yaptığıdiğeri ise karşı imza kuralıdır.

CUMHURBAŞKANININ TEK BAŞINA YAPTIĞI İŞLEMLER
Cumhurbaşkanı bu işlemleri yaparken hiçbir aracı kullanmaz. Anayasa’nın direk kendisine verdiğiyetkilerdir.
– Yetki almaz/istemez.
– İzin almaz/istemez.
– Hiçbir kişi veya kurum talep etmez.
– Hiçbir kişi veya kuruma danışmaz.
– Hiçbir kişi veya kurum önermez.
Bunlar;
1- Kanunları meclise göndermek
2-Anayasa Mahkemesinde iptal davasıaçmak.
3-Başbakanı atamak ve istifasını kabul etmek.
4- Bazı durumlarda zorunlu, bazı durumlarda ihtiyari olarak halkoyuna sunmak.
5-Bakanlar Kurulunu toplantıya çağırmak.
6- MGK’yı toplantıya çağırmak (Olağanüstü durumlarda) ve başkanlık etmek.
7- Devlet Denetleme Kurulu başkanı ve üyelerini seçmek.
8- TBMM adına TSK’nin başkomutanlığını temsil etmek.
9-TBMM’yi toplantıya çağırmak (Olağanüstü durumlarda)


CUMHURBAŞKANININ KARŞI İMZA KURALINA GÖRE YAPTIĞI İŞLEMLER
Cumhurbaşkanı bu işleri yalnız başına yapamaz. Mutlaka Başbakanın, Bakanlar Kurulunun ya da ilgili kurumun;
– İsteği ile
– İzni ile
– Teklifi ile
– Talebi ile
– Sunması ile
– Belirlemesi ile
yerine getirir. Buna Karşıt İmza Kuralı denir.

Bunlar;
1- TBMM’yi toplantıya çağırmak (Bakanlar Kurulunun teklifi ile)
2-Genelkurmay başkanını atamak (Bakanlar Kurulunun teklifi ile)
3- Yabancı devletlere temsilci göndermek ve onlarınkini kabul etmek (Bakanlar Kurulunun teklifi ile)
4- Milletlerarası antlaşmaları onaylamak ve yayımlamak (TBMM’nin uygunluğunu kabul etmesi ile)
5- TSK’nin kullanılmasına karar vermek (TBMM izin verir)

CUMHURBAŞKANI’NA BAĞLI KURULUŞLAR

1- CUMHURBAŞKANLIĞI GENEL SEKRETERLİĞİ
• 1982 Anayasası ile kurulmuştur.
• Cumhurbaşkanlığı Kararnamesi ile düzenlenir.
• Cumhurbaşkanlığı’nın yakın güvenliğini sağlar.
• Sekretarya, yazışma, diplomasi ilişkilerini yürütür.
Birimleri:
– Genel Sekreterlik
– Danışmanlık
– Başyaverlik
– Özel Kalem Müdürlüğü

2- DEVLET DENETLEME KURULU
• 1982 Anayasası ile düzenlenmiştir.
• Kanunla düzenlenir.
• İdarenin hukuka uygunluğunudenetleme amacıyla kurulmuştur.
• 6 yıl süre ile seçilen 9 üyedenoluşan bir kuruldur.
• Başkan ve üyeleri Cumhurbaşkanı tarafından seçilir.
• Kararları kurul halinde alır.
• Cumhurbaşkanı adınadenetim yapar.
• TSK ve Yargı hariçtüm kamu kurum ve kuruluşlarını denetler.
• Kesinlikle yargılama ve sorgulamayapamaz.
• Denetim sonucu hazırlanan raporu, Cumhurbaşkanı’na sunar ve 45 gün içinde gereği yapılmak üzereBaşbakan’asunulur.

2- BAKANLAR KURULU

Yürütme organının düalist yapısı içerisinde yürütmenin siyasal sorumluluğa sahip, bu yüzden yürütme yetkisini fiilen kullanan organ Bakanlar Kuruludur.
KURULUŞU:Bakanlar Kurulu, Başbakan ve bakanlardan kurulu. Başbakan, Cumhurbaşkanınca TBMM üyeleri arasından atanır. Bakanlar, TBMM üyeleri veya milletvekili seçilme yeterliliğine sahip olanlar arasından (yani dışarıdan teknokrat bürokrat denir.) Başbakanca seçilirve Cumhurbaşkanı tarafından atanır.


BAKANLAR KURULUNUN GÖREVE BAŞLAMA VE GÜVENOYU
GÖREVE BAŞLAMA
Başbakanın seçtiği bakanların Cumhurbaşkanı tarafından atanması ile beraber hükümet kurulmuş vegöreve başlamış sayılır.

GÜVEN OYU
Bakanlar Kurulunun programı, kuruluşundan 1 hafta içinde TBMM’de okunur ve güvenoyuna başlanır. Güvenoyu için görüşmeler programın okunmasından 2 tam gün geçtikten sonra başlar görüşmelerin bitiminden 1 tam gün sonra oylama yapılır. (Yani programın okunuşundan 3 tam gün sonra güven oylaması yapılır.)
üBakanlar Kurulu’nun TBMM’den güvenoyu alması göreve başlayabilmesi için değil, görevde kalabilmesiiçindir.

GÖREV SIRASINDA GÜVENOYU
Başbakan gerekli görürse Bakanlar Kurulunda görüştükten sonra, TBMM den güven isteyebilir. Güven istemi üye tam sayısının salt çoğunluğu ile reddedilebilir.

BAKANLAR KURULU’NUN SORUMLULUĞU
Bakanlar kurulu siyasetin yürütülmesinden birlikte (Kollektif) sorumludurlar. Her bakan başbakana karşı sorumlu olup ayrıca kendi yetkisi içindeki işlerden ve emri altındaki işlerden sorumludur.

SEÇİMLERDEN ÖNCE ÇEKİLMESİ GEREKEN BAKANLAR
TBMM genel seçiminden önce, Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanları çekilir. Bu bakanlıklara TBMM içinden veya dışından bağımsızlar (hiç bir siyasi parti ile ilişkisi olmayan) Başbakancaatanır.
SEÇİMLERDE GEÇİCİ BAKANLAR KURULU

A)4 YILLIK SÜRENİN DOLMASI- ERKEN SEÇİM KARARININ ALINMASI HALLERİNDE
TBMM genel seçiminden önce ;
• Adalet, İçişlerive Ulaştırma Bakanları çekilir.
• Boşalan bakanlıklara TBMM içinden bağımsızlar arasından veya TBMM dışından Başbakantarafından Bakanlar atanır.

B) CUMHURBAŞKANI TARAFINDAN SEÇİMLERİN YENİLENMESİNE KARAR VERMESİ HALİNDE
Seçiminden önce;
• Tüm Bakanlar Kurulu çekilir.
• Cumhurbaşkanı Geçici bakanlar Kurulu’nukurmak için Başbakan atar.
• Başbakan Adalet, İçişleri ve Ulaştırma Bakanlarına bağımsızlardan, diğer bakanlıklara da güçleri oranında farklı partilerden bakanları atar.
• Böylece Geçici Bakanlar Kurulu kurulmuş olur. Güvenoyuna başvurulmaz.
• Geçici Bakanlar Kurulu seçim süresince ve yeni meclis toplanıncaya kadar görevde kalır.

BAŞBAKANIN GÖREVLERİ
1-Bakanları seçmek ve hükümetin genel siyasetini belirlemek,
2- Bakanlar arası işbirliğini sağlamak,
3- Bakanların görevlerini anayasa ve yasalara uygun olarak getirilmesini düzenlemek,
4- Yüksek Askeri Şura’ya (YAŞ) başkanlık etmek.
üBaşbakan, Bakanlar Kurulunu amiri değil, başkanıdır.

BAKANLARIN GÖREVLERİNİN SONA ERMESİ HALLERİ
1- Ölüm
2-İstifa
3- Milletvekili seçilme yeterliliğini yitirme
4- Başbakanın görevinin son vermesi
5- Bakanlar Kurulunun görevinin sona ermesi
6- Yüce Divana Sevk
7- Güvensizlik oyu (gensoru)
8-Azil (Başbakanın önerisi üzerine cumhurbaşkanınca bakanın görevinin sona erdirilmesi)
üAnayasada hüküm olmamasına rağmen parlamenter hükümet sisteminde bütçesi reddedilen Bakanlar Kurulunun istifa etmesi gerektiği kabul edilir.

MİLLİ GÜVENLİK VE MİLLİ SAVUNMA
Anayasa’ya göre Türkiye’nin Milli güvenliğinin sağlanmasında ve Silahlı Kuvvetlerin yurt savunmasına hazırlanmasında, TBMM’ye karşı Bakanlar Kurulusorumludur.
BAŞKOMUTANLIK: TBMM’nin manevi varlığından ayrılmaz ve Cumhurbaşkanı tarafından temsil olunur.
GENELKURMAY BAŞKANI: Silahlı kuvvetlerin başkanı olup, savaşta Başkomutanlık görevlerini cumhurbaşkanlığı adına yerine getirir.
üGenelkurmay Başkanı, Bakanlar Kurulu’nun teklifi üzerine, Cumhurbaşkanınca atanır. Genelkurmay Başkanı, görev yetkilerinden dolayı Başbakana karşı sorumludur.

MİLLİ GÜVENLİK KURULU (MGK)
İlk kez 1961 Anayasası ile kurulmuş ve 1982 Anayasası’nda da yer almıştır.
GÖREVİ:MGK, devletin milli güvenlik siyasetinin tayini, tespiti ve uygulanması ile ilgili alınan tavsiye kararları ve gerekli koordinasyonun sağlanması konusundaki görüşlerini Bakanlar Kurulu’na bildirir. Bu kararlar Bakanlar Kurulu’nca değerlendirilir.

MGK İle İlgili Bilinmesi Gerekenler
1- MGK olağan iki ayda bir toplanır.
2-Gündemini Cumhurbaşkanı belirler.
3- Cumhurbaşkanı katılamadığı zamanda Başbakanın başkanlığında toplanır.
4-Gerektiğinde toplantılara ilgili bakanlar ve kişiler katılabilir.
5- MGK Genel Sekreteri de toplantıya katılır.







OLAĞANÜSTÜ YÖNETİM USULLERİ
1982 Anayasası’nda olağanüstü yönetim usullerini “Olağanüstü Hal ve Sıkıyönetim, Savaş ve Seferberlik Hali” olmak üzere iki başlık altında düzenlenmiştir.
Bu iki olağanüstü yönetim usullünün birçok özelliği ortak olmakla birlikte farklı yanları da vardır. Bunu şekille özetlemek mümkündür.
Sıkıyönetim hallerinde;
1- Kolluk görev ve yetkileri askeri makamlara geçer
2- Temel hak ve hürriyetlerde kısıtlanma daha fazla olmakta
3- Bazı suçların yargılanması sıkıyönetim askeri mahkemesinde yapılabilmektedir.
üSıkıyönetim komutanları Genelkurmay Başkanlığına bağlı olarak görev yaparlar.




YARGI
Anayasa’nın 9. maddesine göre, “Yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız mahkemelerce kullanılır.
Yargı Yetkisi: Bağımsız mahkemelerin hukuki uyuşmalıklar ve hukuka aykırılık iddialarını kesin olarak çözmek ve karar bağlama yetkisidir.

GENEL HÜKÜMLER
1-Hâkimler ve savcılar görevlerinde bağımsızdırlar.
2-Hiç bir organ, makam, merci veya kişi yargı yetkisinin kullanılmasında mahkemelere ve hakimlere emir ve talimat veremez, genelge gönderemez, tavsiye ve telkinde bulunamaz. (Sadece yargılamanın idari işlemleri için genelge gönderilebilir.)
3-Yasama ve yürütme organları ile idare mahkeme kararlarına uymak zorundadır.
İstisnası:
Mahkemeler bazı yargı mercilerince alınan kararlara uymak zorundadır.
Bunlar;
1-Yüksek mahkemelerin içtihadı birleştirme kararlarına,
2- Anayasa Mahkemesi kararlarına,
3- Uyuşmazlık Mahkemesinin görev uyuşmazlıkları konusundaki kararlarına.
4-Görülmekte olan bir dava hakkında Yasam Meclisi’nde yargı yetkisinin kullanılması ile ilgili soru sorulamaz, görüşme yapılamaz ve beyanda bulunamaz.
5-Duruşmalar herkese açıktır. Belli durumlarda bu sınırlandırılabilir.
6- Hakimler ve savcılar, adli ve idari yargı hakim ve savcılar olarak görev yaparlar.
7-Hakimler ve savcılar azlolunamaz (hakimlik teminatı) ve kendileri istemedikçe Anayasa’da gösterilen yaştan (65 yaş) önce emekliliğe zorlanamaz, özlük haklarından yoksun bırakılamaz. (Meslekten çıkarılmayı gerektiren bir suçtan hüküm giyenler, sağlık sorunları olanlar hariç.)
8-Adalet Bakanlığı’nca denetimi adalet müfettişleri ve iç denetçiler tarafından yapılır. (2010 Anayasa değişikliği)

MAHKEMELER
• Mahkemelerin kuruluşu, görev ve yetkileri, işleyişi ve yargılama usulleri kanunla düzenlenir.
• Mahkemelerde duruşmalar herkes açıktır anacak, duruşmanın bir kısmını veya tamamını kapalı yapılmasına ancak genel ahlak veya kamu güvenliğinin gerekli kıldığı hallerde karar verilir.

ADLİ YARGI MAHKEMELERİ
Yargıtay ve Sulh, Asliye ve İcra ile başlayan tüm mahkemeler adli yargı mahkemeleridir.

YÜKSEK MAHKEMELER
üBunlara yüksek mahkeme denilmesinin nedeni; nihai karar vermeleri ve kararlarına karşı temyiz ya dabaşka bir başvuru yolu olmamasıdır.

ANAYASA MAHKEMESİ:Aşağıda ayrıntılı anlatılacaktır.

ASKERİ YARGI
Asker kişilerin askeri suçlarıyla, bunların asker kişiler aleyhine veya askeri mahallerde, askeri hizmet ve görevlerle ilgili olarak işledikleri suçlara ait davalara bakarlar.

YARGITAY
Adliye mahkemeleri tarafından verilen ve kanunun başka bir adli yargı merciine bırakmadığı karar ve hükümleri son inceleme merciidir. Kanunla gösterilen belli davaların ilk ve son derece mahkemesidir.

DANIŞTAY
İdari mahkemelerce verilen ve kanunun başka bir idari yargı merciine bırakmadığı kararlara karşı son inceleme merciidir.

ASKERİ YARGITAY
Askeri mahkemelerce verilen kararlara karşı son inceleme merciidir.

ASKERİ YÜKSEK İDARE MAHKEMESİ
Askeri olmayan makamlarca tesis edilmiş olsa bile asker kişileri ilgilendiren, askeri hizmete ilişkin idari işlem ve eylemden doğan uyuşmazlıkların ilk ve son derece mahkemesidir.

UYUŞMAZLIK MAHKEMESİ
Adli, idari ve askeri yargı mercileri arasındaki görev ve hüküm uyuşmazlıklarını kesin olarak çözer.

ANAYASA MAHKEMESİ
ANAYASA MAHKEMESİNİN KURULUŞU
2010 Anayasa değişikliğinden önce 11 asıl ve 4 yedek üyeden oluşmakta ve tüm üyeleri Cumhurbaşkanı seçmekteydi.
2010 değişikliğiylegelen yeni üyelik sistemi şöyledir:
1-Anayasa Mahkemeleri 17 üyeden oluşur.
2- 14 üye Cumhurbaşkanı, 3 üyeyi ise TBMM seçer.




ÜYELİK KOŞULLARI
1– Üyeleri Yargıtay, Danıştay, Askeri Yargıtay, AYİM, Sayıştay Başkanı veya üyesi olmalıdır.
2- 45 yaşını doldurmuş
3-Yükseköğretim görmüş ve kamu hizmetinde 20 yıl çalışmış olmalıdır. (Üst kademe yöneticilerin)
4-Yüksek öğrenim kurumlarının; hukuk, iktisat, siyasal bilimler dallarında öğrenim görmeli
5-Öğretim üyelerinin Profesör, doçent unvanını kazanmış olmaları
6-Avukatların mesleğinde en az 20 yıl bilfiil çalışmış olmalıdır.
7-Birinci sınıf hakim ve savcıların, adaylık dahil en az 20 yıl çalışmış olmaları
üAnayasa Mahkemesi başkan ve üyeleri 65 yaşını doldurunca emekliliğe ayrılırlar.
üAnayasa mahkemesi başkan ve başkan vekilleri 4 yıllığına, üyeleri ise 12 yıl için seçilir.
üBir kimse iki defa Anayasa Mahkemesi üyesi olamaz. Başkan ve başkan vekili olabilirler.

ANAYASA MAHKEMESİNİN GÖREV VE YETKİLERİ
Anayasa Mahkemesi’nin görev yetkilerini iki grupta toplanır. Norm Denetimi ve Norm Denetimi Dışındaki görevler.

NORM DENETİMİNE GÖRE YAPTIĞI İŞLEMLER
1- Kanunların, KHK’lerin (OHAL KHK hariç) ve TBMM İçtüzüğünü şekil ve esas bakımından denetler.
2- Anayasa değişikliklerini sadece şekil bakımından denetler.
Şekil Bakımından Denetim:
a) Anayasa’nın Şekil Bakımdan Denetlenmesi
– Anayasa Değişikliğinin teklif usulü,
– Oylama usulü ve çoğunluğu,
– İvedilikle görüşme yasağına uyulup uyulmadığı
Kanunların şekil bakımdan denetlenmesi ise, oylamanın usulüne uygun yapılıp yapılmadığıdır.
b) Esas Bakımından Denetim: Normun içeriğinin anayasaya uygunluğunun denetlenmesidir.

NORM DENETİMİ DIŞINDAKİ GÖREVLER
1- Bireysel başvuruları karara bağlamak. (2010 değişikliği ile eklenmiştir.)
2- Yüce Divan sıfatıyla yargılama yapmak.
3- Siyasi partilerin kapatılması hakkında davalara bakar.
4- Siyasi partilerin mali denetimini yapar. (Sayıştay yardımıyla)
5- Uyuşmazlık Mahkemesi’ne başkan seçmek.
6- Milletvekilliğin düşürülmesi, dokunulmazlığın kaldırılmasına ilişkin davalara bakmak.

BİREYSEL BAŞVURU
Herkes, Anayasada güvence altına alınmış temel hak ve özgürlüklerinden, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi kapsamındaki herhangi bir hakkının kamu gücü tarafından, ihlal edildiği iddiasıylaAnayasa Mahkemesine başvurabilir. Bireysel başvuruda bulunulabilmesi için olağan yargı yollarının tüketilmiş olması şarttır.
üDiğer yargı yolları ile çözümlenecek konularda incele yapılmaz.

NORM DENETİMİ VE ANAYASA YARGISI
Anayasa Mahkemesi’nin ikinci önemli görevi, normların Anayasa’ya uygunluğunu denetlemektir.
Ülkemizde Anayasa Mahkemesi’ne açılacak davalar açısından; soyut norm denetimi (iptal davası) vesomut norm denetimi (itiraz yolu) olmak üzere iki tür denetim yolu öngörülmüştür.

ANAYASA MAHKEMESİNİN DENETİMİNE TABİ OLMAYAN NORM VE İŞLEMLER
1-İnkılap Kanunları
2- Milletlerarası antlaşmalar.
3- Olağanüstü Hal ve sıkıyönetim KHK’leri.
4- İç tüzük değişikliği, dokunulmazlığın kaldırılması ve milletvekilliğinin düşürülmesi dışındaki tüm parlamento kararları.

SOYUT NORM DENETİMİ (İPTAL DAVASI)
Normlar yasalaştıklarında soyuttur. Ancak kullanılmaya başlandıklarında somutlaşır. Bu nedenle soyutnorm denetimi;Resmi Gazetede yayınlanarak yasalaşan norm hakkındadır.
Bu yönde açılan davalara da İptal Davası denir.
İptal davaları şekilyönünden ve esas yönünden açılır.


İptal Davalarında, Anayasa Mahkemesi;
• Norm Anayasa’ya aykırıysa iptal kararı, değilse davayı red kararı alır.
• Anayasa Mahkemesi dava yoluyla önüne getirilmiş bir norm uygulamasını kamu yararı açısındansakınca yaratacak ya da telafisi güç zararlar doğuracaksa dava bitimine kadar normun yürürlüğünü durdurma kararı alabilir.(5 ay durdurulabilir.)
• İptal davaları geriye yürümez.

SOMUT NORM DENETİMİ (İTİRAZ DAVASI)
Davada uygulanacak bir norm (Kanun ya da KHK) olmaması ve Mahkemenin davada uygulanacak kuralı anayasaya aykırı görmesi ya da taraflardan birinin aykırılık iddiasının ciddi olduğu kanısına varması hallerindeitiraz davası açılır.
• İtiraz davasını o olaya bakan Hakim açar.
• İtiraz davası, halen bakılmakta olan bir davaesnasında açılır.
• İtiraz davaları Kanunlar ve KHK lar için açılır.
İtiraz Davasını;
– Davanın tarafları (Davacı-Davalı) talep edebilir.
– Mahkeme tarafından talep edilebilir (Davaya bakmakta olan hakim)

İtiraz Davalarında;
İtiraz davası açılmadan önce hakim yürütmeyi durdurma kararı alır (5 ay süre ile). Bu karardan sonra Anayasa Mahkemesine itiraz davası açılır.
Anayasa Mahkemesi;
• Talebi haklı bulursa davayı kabul eder.
• Talebi haklı bulmazsa davayı red eder.
• Cevap vermeyebilir. Cevap verilmemesi halinde Hakim mevcut normlarla davayı yürütür.
• 5 aylık süreden sonracevap verebilir. Bu durumda, dava sonuçlanmadıysa, Anayasa Mahkemesinin kararı doğrultusunda dava yürütülür.

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN ÇALIŞMA VE YARGILAMA USULÜ
• Anayasa mahkemesi, iki bölüm ve genel kurul halinde çalışır.
• Genel Kurul: Siyasi partilere ilişkin dava ve başvurulara iptal ve itiraz davaları ve Yüce Divan sıfatıyla yürütülecek yargılamalara bakar.
Bölümler: Bireysel başvuruları karara bağlar.
• Anayasa Mahkemesi Yüce Divan sıfatıyla baktığı davalar dışında kalan işleri dosya üzerindeninceler.
• Siyasi partilerin kapatılmasınailişkin davalara, Yargıtay Cumhuriyet Başsavcısından sonra kapatılması istenen siyasi partinin genel başkanlığının veya tayin edeceği bir vekilin savunmasını dinler.

ANAYASA MAHKEMESİ’NİN ÖZELLİKLERİ
1-Kesin ve bağlayıcıdır.
2-Sadece Yüce Divan kararlarına karşı yeniden inceleme başvurusu yapılabilir.
3- Gerekçelidir ve Resmi Gazete’de yayımlanır.
4- Geriye yürümez.
5- Anayasa Mahkemesi’nin görüşmeleri gizlidir.
6-Anayasa Mahkemesi kendi içtüzüğünü kendisi yapar. (Yöntemsel Bağımsızlık)
7- Resmi Gazetede yayımlanan kararlar üzerinden 10 yıl geçmeden aynı kanun hükmünün anayasaya aykırılığı iddiasıyla yeniden dava açılamaz.





TÜRK HUKUKU’NDA “YARGI YOLU”NUN KAPALI OLDUĞU İŞLEMLER
• Cumhurbaşkanı’nın tek başına yaptığı işlemler.
• OHAL, sıkıyönetim ve KHK.
• İnkılap Kanunları.
• Sayıştay kararları.
• YSK kararları.
• Milletlerarası antlaşmalar.
• Sıkıyönetim komutanının işlemleri.
• Spor federasyonlarının spor faaliyetlerinin yönetimine ve disiplinine ilişkin kararlarına karşı.

İstisnası;
Zorunlu tahkim yoluna (taraflar arasında çıkan uyuşmazlıkların devletin resmi yargı organları yerine, kendileri tarafından belirlenen hakemlerce çözümlendiği bir uyuşmazlık çözüm yöntemidir.) başvurulabilir. Tahkim Kurulu kararları kesindir. (2011 değişikliği)
• Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu (HSYK) kararları.
üYüksek Askeri Şura’nın (YAŞ) terfi işlemleri, kadrosuzluk nedeniyle – emekliye ayırma hariç– yargı yolu açılmıştır. (2010 değişikliği)

KORUMA ALTINA ALINAN İNKILAP KANUNLARI
• Tevhid-i Tedrisat
• Şapka Giyme
• Tekke, Zaviye ve Türbelerin Kapatılması
• Evlenme Akdinin, evlendirme Memuru Tarafından Yapılması
• Uluslar arası Rakamların Kabulü
• Türk Harflerinin Kabulü
• Efendi, Bey, Paşa Gibi Lakap ve Unvanların Kaldırılması
• Bazı Kisvelerin Giyilemeyeceği

HAKİM VE SAVCILAR YÜKSEK KURULU (HSYK)
İlk kez 1961 Anayasası ile Yüksek Hakimler Kurulu olarak kurulmuş, 1982 Anayasası’nda Hakimler Savcılar Yüksek Kurulu Olarak değiştirilmiştir.
• 22 asil, 12 yedek üyeden oluşur.
• Kurulun başkanı Adalet Bakanı’dır.
• Müsteşarı ise doğal üyedir.
• 3 daire şeklide çalışır.
• Kurulun meslekten çıkarma cezasının dışındaki, kararlarına karşı yargı yolu kapalıdır.



HSYK Üyeleri


HSYK’nın Görevi:
Adli ve idari yargı hakim ve savcılarının;
1-Mesleğe kabul etme, atama ve nakletme, geçici yetki verme, yükselme ve birinci sınıfa ayırma, kadro dağıtma,
2-Görevlerinden dolayı suç işleyip işlemediklerini inceleme ve soruşturma işlemlerini yapmak.
3-Meslekte kalmaları uygun görülmeyenler hakkında karar verme,
4-Disiplin cezası verme, görevden uzaklaştırma işlemlerini yapar;
5-Adalet Bakanlığının, bir mahkemenin kaldırılması, yargı çevresinin değiştirilmesi konusundaki tekliflerini karara bağlar;
6- Anayasa ve kanunlarla verilen diğer görevleri yerine getirir.

SAYIŞTAY
Kamu idareleri, mahalli idareler, sosyal güvenlik kurumları ile kamu kurum ve kuruluşlarının bütün gelir ve giderlerini TBMM adına mali açıdan hesapları denetlemeve hükme bağlama işlerini yapmakla görevlidir.
üBakan ve üyelerini TBMM seçer.
üSayıştay’ın kararlarının iptaline karşı yargı yolu kapalıdır.
üSayıştay bir yüksek mahkeme değildir. Ancak Anayasa’da yargı bölümünde yer almaktadır.

Görevleri:
• Bütçe ve Kesin Hesap Kanun tasarıları için uygunluk bildirimi hazırlayıp TBMM’ye sunmak.
• TSK’nın mallarını denetlemek (2004 değ.)
• Genel Bütçeli, Özel Bütçeli Kuruluşları, Düzenleyici ve Denetleyici Kuruluşlar ve Sosyal Güvenlik Kurumlarını denetlemek.
• Kamu İktisadi Teşebbüsleri denetlemek (2010 değ.)

MALİ DENETİM YAPAN BAZI KURULUŞLAR
SAYIŞTAY:TBMM adına
DEVLET DENETLEME KURUMU:Cumhurbaşkanı adına
ANAYASA MAHKEMESİ:Yargı organları adına siyasi partilerin mali denetimini yapar. (Sayıştay’dan yardım alır).

İDARE HUKUKU

İDARE
İDARİ FONKSİYON
Yasama, yürütme ve yargı organlarının siyasi nitelikli faaliyetleri dışında, devletin, toplumsal ihtiyaçları karşılamak için yürüttüğü kamusal faaliyetlerdir.
İdari fonksiyonun temel amacı kamu yararını gerçekleştirmektir.
• İdari fonksiyon, idari işlemlerle yerine getirilir.
• İdari fonksiyon, üstün ve ayrıcalıklı yetkiler kamu gücü kullanılarak gerçekleştirilir.
• İdari fonksiyon, sürekli bir devlet fonksiyonudur.
• İdari fonksiyonda, idare ve özel kişiler arasında eşitlik yoktur. (Kamu Hukuku’ndan doğar)
• İdari fonksiyon kâr amacı gütmez.

İDARENİN GÖREVLERİ
1-Milli güvenliğin korunması
2-Kolluk faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi.
3- Kamu hizmetlerinin yürütülmesi.
4- Özendirme ve destekleme (teşvik) faaliyetleri.
5- İç düzen (öz yönetim) faaliyetleri.
6- Planlama faaliyetleri.

İDARENİN DÜZENLEYİCİ İŞLEMLERİ


İDARENİN BÜTÜNLÜĞÜ İLKESİ
İdari kurumlar, ilk bakışta birbirinden ayrı ve parçalanmış görünseler de kuruluş ve görev yönünden birbirlerinden tamamen bağımsız değillerdir.
İdarenin gerek kuruluş gerekse görevleri yönünden bütünlüğü hiyerarşi ve idari vesayet olarak adlandırılan iki hukuki araçla gerçekleştirilmektedir.
HİYERARŞİ: Üst makam veya memurların ast derecedeki makam ve memurlar üzerinde sahip oldukları hukuki güçtür. Hiyerarşi temeldebir emir komuta zinciridir. (Ast-Üst)

İDARİ VESAYET: Merkezi idarenin, mahalli idareler (yerel yönetim) ve hizmetsel kuruluşlar üzerindekidenetim aracıdır.
Vesayet makamları, başta bakanlar olmak üzere merkezi idarenin çeşitli birimleridir. Özellikle de içişleri bakanı, valive kaymakam aracılığıyla yerinden yönetim kuruluşları üzerinde bu denetimi yürütmektedir.


YETKİ GENİŞLİĞİ:Taşra örgütündeki valinin belli konularda, merkeze danışmadan kararlar alabilmesidir.







KAMU HİZMETLERİ
Devlet ve diğer kamu tüzel kişilerince toplum yararına sunulan hizmetlerdir. Kamu hizmetleri devlet tarafından yürütüldüğü gibi, devlet gözetimi ve denetiminde özel kesime de gördürülebilir.

KAMU HİZMETLERİNİN GÖRÜLME USULLERİ (MERİİYY)
Müşterek Emanet Usulü:Bir kamu hizmetinin masrafları, hasar ve zararıidareye ait olmak, gelir üzerinden pay veya götürü bir ücret karşılığı özel kişiye gördürülmesi. Bu gün uygulama alanı yoktur.

Emanet: Kamu hizmetlerinin, kamu kesiminde yer alan tüzel kişilere gördürme usulüdür. (Temizlik ve taşıma işleri gibi)

Ruhsat Usulü: İdare ile özel kişi arasında herhangi bir sözleşme yapılmaksızın idarenin tek yanlı olarak vereceğizin ile belli bir kamu hizmetinin özel kişiye gördürmesidir. (Özel okullar, özel hastaneler gibi)

İltizam Usulü:Kamu hizmetinin önceden kararlaştırılan bir bedel karşılığı özel kişilere gördürülme usulüdür.Bu gün uygulama alanı yoktur.

İmtiyaz Usulü:İdarenin bir özel kişi ile yaptığı sözleşme uyarınca belli bir kamu hizmetinin masrafları, kâr ve zararı özel kişiye ait olmak üzere kişi tarafından kamu hizmetinin kurulması veya işletilmesi usulüdür.(İhale usulü ile hizmet satın almak)

Yap-İşlet- Devret: Kamu hizmetine ilişkin tesisin; özel teşebbüs tarafından masrafları karşılanmak suretiyle kurulmasını, yatırılan sermayenin amortismanı ve belli bir kâr sağlanması amacıyla belli bir süre (en fazla 49 yıl) işletilmesini ve sonrasında bedelsiz olarak ilgili daireye devir ve teslimini sağlayan usuldür.

KAMU HİZMETLERİNİN TEMEL İLKELERİ
• Süreklilik
• Eşitlik
• Tarafsızlık
• Değişkenlik (uyarlama)

KAMU MALLARININ ÖZELLİKLERİ
• Haciz yapılamaz ve devredilemez.
• Tapuya tescil zorunluluğu yoktur.
• Zaman aşımı ile kazanılamaz.
• Üzerinde ipotek gibi medeni hukuk işlemi yapılamaz.
• Vergi gibi mali yükümlülüklerin dışında tutulmuştur.








İDARENİN MAL EDİNME YETKİLERİ
Devletve Kamu Tüzel Kişileri; Kamu yararının gerektirdiği hallerde; Kamulaştırma, Devletleştirme, Özelleştirme, İstimval, Geçici işgal işlemleri yapabilir.
Kamulaştırma: Gerçek karşılıkları nakden-peşinödeyerek veya bazı hallerde taksitlendirmeyaparak özel mülkiyette bulunan taşınmaz mallarıntamamını veya bir kısmını kamulaştırmaya veya bunlar üzerindekullanım hakkıkurmaya yetkilidir.

Devletleştirme: Kamu hizmeti niteliğitaşıyan özel teşebbüsleridevletleştirebilir.

Özelleştirme:Devletleştirmenin tam tersidir.

İstimval:İdarenin sadece olağanüstü durumlardave taşınırlar üzerinde uygulanabileceği el koyma ve kullanma yetkisidir.

Geçici İşgal: İdarenin boş arsa ve arazileri geçici süreyle işgal etmesi anlamına gelir.

KOLLUK
Devletin kamu düzenini korumak amacıyla yaptığı faaliyetlerdir.
Genel İdari Kolluk Makamları
• Bakanlar Kurulu
• İçişleri Bakanı
• Vali
• Kaymakam
• Bucak Müdür

KOLLUK TÜRLERİ
Adli Kolluk:Kamu düzeni bozulduktan sonra harekete geçen ve delilleri araştıran kolluktur.
• Polis
• Jandarma (İçişleri Bakanlığına bağlıdır. Sadece eğitim noktasında Genel Kurmay Başkanlığına bağlıdır.)
İdari Kolluk: Kamu düzeni bozulmadan önce faaliyet gösteren ve kamu düzeninin bozulmaması için gerekli tedbirleri alan kolluktur.

ÖZEL İDARİ KOLLUK MAKAMI
Belediye İçin;
• Belediye Başkanı
• Belediye Meclisi
• Belediye Encümeni
Köy İçin;
• Muhtar
• İhtiyar Meclisi



Özel İdari Kolluk
• Zabıta
• Köy Korucusu

KAMU TÜZEL KİŞİLİĞİ
Kamu tüzel kişiliği, kanunla ya da kanunun açıkça verdiği bir yetkiye dayanarak kurulan;
– Kamu gücüne sahip,
– Gelirlere, mallara sahip,
– Kamulaştırma yapabilen,
– Vergi ödemeyen,
– İdari işlemler yapabilen,
– Per¬soneli ayrı bir statüye tabi tutulmuş
kurumlardır.



MERKEZİ İDARE


BAŞKENT TEŞKİLATI
1- CUMHURBAŞKANI
– CB. Genel Sekreteri
– Devlet Denetleme Kurulu

2- BAKANLAR KURULU
Başbakan:
Bakan: Örgütlenmiş bir kamu hizmetinin ve merkezi idarenin en yüksek amiridir.
Bakan Yardımcılığı: 2011 yılında yapılan düzenleme ile bakanlık teşkilatlanmasına getirilmiştir.
Müsteşar: Bir bakanlıkta bakandan sonra en yüksek hiyerarşik amirdir.
ü2011 yılında bakanlıklara ilişki yapılan düzenlemelerle, devlet bakanlıkları kaldırılmış, 15 olan bakan sayısı 21’e çıkartılmıştır.

3- BAŞKENTTEKİ YARDIMCI KURULUŞLAR
DANIŞTAY: Yargı bölümünde yer verilmiştir.
SAYIŞTAY: Yargı bölümünde yer verilmiştir.
üVergi ve benzeri mali yükümlülükler ve ödevler hakkında Danıştay ile Sayıştay arasındaki uyuşmazlıklardaDanıştay kararları esastır.
MİLLİ GÜVENLİK KURULU: Yasama bölümünde yer verilmiştir.
DEVLET PLANLAMA TEŞKİLATI: Türkiye‘nin ekonomik ve sosyal kalkınmasını hızlandırmak amacıyla kurulan Başbakan‘a bağlı bir kuruluştur. Günümüzde Kalkınma Bakanlığı olarak hizmet vermektedir.

TAŞRA TEŞKİLATI
1- İL (GENEL) İDARESİ
VALİ: İlde hükümetin ve devletin ve ayrı ayrı her bir bakanlığın temsilcidir. Yerinden yönetim kuruluşları üzerinde idari vesayet denetimi yapar, ancak askeri makamlar ve yargı üzerinde yetkisi yoktur.
• Devleti ve Hükümeti temsil eder.
• En az ortaokul mezunu olması gerekir.
• 65 yaşını geçemez.
• İçişleri Bakanlığı’nın teklifi, Bakanlar Kurulu’nun kararı ve Cumhurbaşkanı’nın onayı ile atanır.

Görevleri
1-Devletin temsilcisi olarak ildeki resmi törenlere başkanlık eder.
2-Yerinden yönetim kuruluşları üzerinde idari vesayet denetimi yapar. Ancak TSK ve Yargı üzerinde yetkisiyoktur.
3-İlde, yasaları ve hükümet programını uygular.
4-İl merkezindeki kamu kurum ve kuruluşlarının düzenini sağlar.
5- Kamu düzenini sağlamak için gerekli tedbirleri alır.
6- OHAL dönemlerinde TSK’dan doğrudan yardım isteyebilir.

İL İDARE ŞUBE BAŞKANLARI: İl Milli Eğitim, il Sağlık gibi.

İL İDARE KURULU:İl İdare Şube Başkanlıklarından oluşur

2- İLÇE İDARESİ
KAYMAKAM: İlçe idaresinin başı ve ilçede hükümetin temsilcisidir. Askeri makamlar ve yargı üzerinde yetkisi yoktur.
• Hükümetitemsil eder.
• Üniversite mezunuolması gerekir.
• Yaş sınırı 35’tir.
• İçişleri Bakanı, Başbakan ve Cumhurbaşkanı’nın ortak kararnamesiyle atanır. (üçlü kararname)

Görevleri
1- Valinin emirlerini uygular.
2- İdari vesayet yetkisi vardır.
3- İlçedeki memurlara idari ceza verebilir.
4- Muhtarın kararlarını bozabilir, ancak muhtar yerine karar veremez.
5- Savcı ile birlikte cezaevlerini denetleyebilir.
6- OHAL dönemlerinde TSK’dan doğrudan yardım isteyemez.
7-İlçelerde resmi törenlere başkanlık eder.

İLÇE İDARE ŞUBE BAŞKANLARI: Yazı işleri, ilçe milli eğitim,ilçe tarım ve köy işleri, sağlık ocağı hekimi ve veteriner.

İLÇE İDARE KURULU: İlçe İdare Şube Başkanlarından oluşur ve kaymakam başkanlığında, hukuki konularda kaymakama danışma niteliğinde yardımcı olur.


3- BUCAK İDARESİ
Kullanılmamaktadır.

4- BÖLGESEL ÖRGÜTLER
Birden çok ili içine alan merkezi idare teşkilatı olarak bölge idareleri kurulur. DSİ Genel Müdürlüğü, Karayolları Genel Müdürlüğü gibi.

YERİNDEN YÖNETİM KURULUŞLARI
YEREL YÖNETİM

1- İL ÖZEL İDARESİ
Bir yerel yönetim birimi olan İl Özel İdaresiile merkezi idarenin taşra teşkilatından İlibirbirine karıştırmamak gerekir.
VALİ:İl özel idaresinin başı ve tüzel kişiliğin temsilcisidir.
İL GENEL MECLİSİ: İl özel idaresinin karar organıdır. Seçilmiş üyelerden oluşur (ilçeler adına seçilirler).
İL ENCÜMENİ: İl özel idaresinin danışma ve müzakere organıdır. Genel meclisi kendi üyeleri arasından seçer.

2- BELEDİYELER
Nüfusu 5 bin ve üzerindeyer alan yerleşim birimlerinde kurulur. Belediyeler ortak kararname ile kurulur.
Nüfusu 2 binin altına düşenyerler Danıştay’ın görüşü, İçişleri Bakanlığı’nın önerisi ile ortak kararnameyle köye dönüştürülür.

BELEDİYE BAŞKANI: Belediye idaresinin başı, belediye tüzel kişiliğin temsilcisidir.
• Seçimle başa gelir.
• Belediye başkanı olabilmek için; milletvekili olma şartlarını taşımak, 25 yaşını doldurmak ve seçimden önce en az 6 ay o beldede oturma şartlarını taşıması gerekir.
üVesayet makamları (İçişleri Bakanı, Vali, Kaymakam gibi) belediye başkanını görevdenalamazlar. Bu kararı ancak Danıştay verebilir.

BELEDİYE MECLİSİ: Belediyenin görüşme ve asli karar organıdır. Seçimle iş başına gelir.

BELEDİYE ENCÜMENİ: Belediye idaresinin danışma ve müzakere organıdır. Birim amirleri ve meclis içinden seçilen üyelerden oluşur.

BÜYÜKŞEHİR BELEDİYESİ
Toplam nüfus 750.000’den fazla olan il belediyeleri fiziki yerleşim durumları ve ekonomik gelişmişlik düzeyleri dikkate alınarak, kanunlabüyükşehir belediyesine dönüştürülebilir.

Büyükşehir Belediye Başkanı: Büyükşehir Belediyesinin başı ve tüzel kişiliğin temsilcisidir. Seçimle başa gelir.

Büyükşehir Belediye Meclisi: Büyükşehir belediye başkanının başkanlığında, büyükşehir içindeki diğer belediyelerin başkanlarından oluşur.

Büyükşehir Belediye Encümeni: Büyükşehir belediye başkanınca atanan belediye üst düzey bürokratları ve Büyükşehir belediye meclisinden seçilen üyelerden oluşur.

3- KÖYLER
—Nüfusu 150-2000 arası olan yerlerdir.
—Tüzel kişiliği vardır.
—İçişleri Bakanlığının kararı ile kurulur.

MUHTAR: Köyün başı yürütme organı ve temsilcisidir.
• Köy derneğitarafından 5 yıllığına seçilir.
• Siyasi partiler aday gösteremez.
• Muhtar köyde devleti temsil eder.
• Muhtarın bütün işlemlerimahalin en büyük mülkü amirinin onamasına tabidir.

MUHTAR SEÇİLME KOŞULLARI
1-TC vatandaşı olmak
2- En az 6 aydan beri o köyde oturmak.
3- 25 yaşınıdoldurmuş olmak.
4- Türkçe Okuma-Yazma bilmek.
5-Kısıtlı olmamak.
6-Kamu hizmetlerinden yasaklı olmamak.
7-Taksirli suçlar hariç, toplam bir yıl veya daha fazla hapis cezası almama
.
KÖY DERNEĞİ:Köyde bulunan seçmenlerin tamamıdır.

İHTİYAR MECLİSİ: Bir kısmı seçilen, bir kısmı ise doğal üyedir (Köy öğretmeni, köy imamı).





HİZMET BAKIMINDAN YERİNDEN YÖNETİM
1- KAMU KURUMLARI
İdari Kamu Kurumları:Klasik kamusal hizmetlerin merkezi idare dışında genel müdürlük şeklinde örgütlenmesidir.

İktisadi Kamu Kurumları (KİT): Devlerin girişimci olarak ekonomik hayata katılması sonucu oluşan kurumlardır.

Sosyal Kamu Kurumları: Sosyal güvenlik kurumlarıdır.

Bilimsel ve Kültürel Kamu Kurumları: Üniversiteler, YÖK, TÜBİTAK gibi.

2- KAMU KURUMU NİTELİĞİNDEKİ MESLEK KURULUŞLARI
Belli bir mesleğe mensupların müşterek ihtiyaçlarını, karşılamak ve meslek disiplinini sağlamak ve benzeri nedenlerle kanunla kurulan ve organları kendi üyeleri tarafından kanunla gösterilen usullere göre yargı gözetimi altında, başkanları gizli oyla seçilen ve kanunla kurulan kamu tüzel kişilikleridir. (Barolar Birliği, Tabipler Odası, Mühendisler-Mimarlar Odası gibi)

3- DÜZENLEYİCİ VE DENETLEYİCİ ÜST KURUL (BAĞIMSIZ İDARİ OTORİTERLER)
• Radyo Televizyon Üst Kurulu (RTÜK)
• Sermaye Piyasası Kurulu (SPK)
• Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK)
• Rekabet Kurumu (RK)
• Tütün ve Alkol Piyasası Düzenleme Kurulu (TAPDK)
• Enerji Piyasası Düzenleme Kurulu (EPDK)
• Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu (BTİK)
• Şeker Kurumu (ŞK)
• Kamu İhale Kurumu (KİK)
üRTÜK Anayasada belirtilen tek bağımsız idari otoriterdir. Üyeleri TBMM tarafından, diğer kurul üyeleri Bakanlar Kurulu tarafından seçilir.

KAMU GÖREVLİLERİ
Devletin, kamu iktisadi teşebbüsleri ve diğer kamu tüzelkişiliklerinin genel idari esaslarına göre yürütmekle yükümlü oldukları kamu hizmetlerinin gerektirdiği asli ve sürekli görevler, memurlar ve diğer kamu görevlileri tarafından yürütülür. 657 sayılı yasa ile düzenlenmiştir.
• Memur
• Geçici Personel
• Sözleşmeli Personel
• İşçiler





İSTİSNAİ MEMURLAR
Sınav, atanma, kademe ilerlemesi ve derece ilerlemesi uygulanmayan devlet memurlarıdır.
• Valiler,
• TBMM memurları,
• MİT memurları,
• MGK Özel Sekreteri,
• TOKİ Başkanı,
• Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri gibi.

MEMURLARIN SORUMLULUKLARI
• İşbaşında bulunma
• Mal Bildiriminde Bulunma
• Hukuka Uygun Emirleri Yerine Getirme
• Anayasaya ve Devlete Sadakat
• Devlete Ait Araç-Gereçleri İade Etmek
• Görev Yerinde Oturmak
• Uyumlu Giyinme

DİSİPLİN CEZALARI
• Uyarma
• Kınama
• Aylıktan Kesme
• Kademe İlerlemesinin Durdurulması
• Memuriyetten Çıkarma
üSavunması alınmadan hiç bir memur için disiplin cezası verilemez.
Kanunsuz Emir: Kamu hizmetlerinde çalışan kimse, üstünden aldığı emri, yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa’ya aykırı görürse, yerine getirmez. Ancak, üst emrinde ısrar eder ve bu emri yazı ile yenilerse emir yerine getirilir, bu halde emri yerine getiren sorumlu olmaz.

MEMURUN HAKLARI
• Toplu Sözleşme
• Mali Haklar
• İzin Hakkı
• Sosyal Haklar
• Terfi Hakkı
• Dava ve Şikayet Hakkı




MEMURA UYGULANAN YASAKLAR
• Grev
• Ticaret
• Siyasi Parti Üyeliği
• Gizli Bilgileri Açıklama
• Toplu Eylem ve Hareket
• İkinci Bir Görev Alma
• Hediye Kabul Etme
• Ayrıldığı Kuruma Karşı Görev Yapma

KANUNSUZ EMİR
Kamu hizmetinde çalışan kimse, üstünden aldığı emri; yönetmelik, tüzük, kanun veya Anayasa’ya aykırı görürse, yerine getiremez. Ancak, üst emrine ısrar eder ve bu emri yazı ile yenilerse emir yerine getirilir.

Peki kanunsuz emir alan kamu görevlisi ne yapmalıdır?
• Öncelikle emrin kanunsuz olduğu amire derhal bildirilmelidir.
• Amir, emrinde ısrarcı olursa emrin yazılı olarak verilmesi istenmelidir.
• Bu koşul yerine getirilirse emir uygulanır; bu durumda amir sorumlu olur.
• Konusu suç olan emir kesinlikle yerine getirilmez. Yerine getirilmiş olması emri uygulayanın sorumluluğunu ortadan kaldırmaz.
Cevapla
  • Benzer Konular
    Cevaplar
    Görüntü
    Son mesaj
  • Bilgi
  • Kimler çevrimiçi

    Bu forumu görüntüleyen kullanıcılar: Hiç bir kayıtlı kullanıcı yok ve 5 misafir