Parnasizm
XIX. yüzyılın ortalarında romantizme tepki olarak doğmuştur. Adını bir şiir kitabından alan bu akım, realizmin ve natüralizmin şiirdeki karşılığıdır. Sanat, sanat içindir anlayışını savunurlar ve biçim olarak yetkinliği, dış gerçekliğin tasvirini, duygudan arındırılmış düşünceyi nesnellik içinde anlatan şiir akımıdır.
- Felsefi şiir: Parnasyen şairlerde düşünce ön plandadır. Duygusal olmayan evrensel nitelikteki bu düşünce herkese ait olmalıdır.
- Biçim: Hem şiirin dil yapısı olarak hem de şekil olarak kusursuz olması görüşündedirler. Nazım şekli olarak genelde “sone”yi tercih etmişlerdir.
- Ritim: Sembolizmde olduğu gibi iç yapıdan doğan ahengi değil, dış yapıdan doğan ritmi önemserler.
- Sanatın işlevi: Sanat kendisi dışında başka hiçbir şeye hizmet edemez amacı taşır. Sanatta fayda olmaz.
- Tasvir: Onlar içinde yaşanılan doğanın, varlıkların sahip olduğu güzelliği anlatır, kendi duygularını katmazlar.
- Nesnellik: Onlara göre aşırı öznellik şiiri kalıcılıktan uzaklaştırır.
Parnas şair ve eserleri:
Gautier / Muhtelif Şiirler
Leconte de Lise / Barbar Şairler
Banville / Les Cariatides
François Coppee / Le Passant
Türk Edebiyatında ise;
Tevfik Fikret
Yahya Kemal