Edebiyat akımları-Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk)



Egzistansiyalizm (Varoluşçuluk)

Bir felsefe sistemidir. İlk olarak Alman düşünür Martin  Heidegger tarafından ortaya atılmış, İkinci Dünya Savaşı yıllarında Fransız düşünür ve romancı Sartre’nin benimsemesi ve edebiyata uygulaması ile bütün dünyada yaygınlaşmıştır.

İnsanın kendi değerlerini kendinin oluşturabileceğini; geleceğini yine kendisinin kurabileceğini savunan bir felsefe akımıdır.

Varoluşçuluk iki kısma ayrılır: Hıristiyan varoluşçuluğu ve tanrıtanımaz varoluşçuluk. Egzistansiyalizm üzerine düşünen filozofların temelde hemfikir oldukları nokta; var oluşun özden önce geldiğidir. Egzistansiyalizm genelde kötümserlik, bunaltı, özgürlük, başkaldırış ve umutsuzluk felsefesi olarak düşünülür. Egzistansiyalizm Kierkegaard, Dostoyevski, daha farklı bir biçimde de olsa Nietzsche, Sartre, Camus ve Heidegger ile birlikte anılır.

Varoluşçuluk dört temel fikri savunur:

  1. Varoluş her zaman tek ve bireyseldir. Bu görüş bilinç, ruh ve akla öncelik veren idealizm biçimlerinin karşıtıdır.
  2. Varlığın anlamının araştırılmasını içerir.
  3. Varoluş insanın içinden bir tanesini seçebileceği bir olanaklar bütünüdür. Her türlü gerçekçiliğin karşıtıdır.
  4. Varoluş, her zaman dünyada var olmalıdır.

Egzistansiyalizmin başlıca özellikleri:

  • Bireyin geleceğini kendisinin belirleyeceğini ileri süren bir felsefi anlayışa dayanır.
  • Sanatçılar, yapıtlarında insanın kendisini aşması gerektiği, özgürlük gibi konuları yapıtlarında işlemişlerdir.
  • Yapıtlarda karakter yoktur, çeşitli durumlarla karşı karşıya kalmış insanlar vardır.

Egzistansiyalizmin önemli temsilcileri:

Jean Paul Sartre / Varlık, Yokluk

Albert Camus / Yabancı, Veba, Başkaldıran İnsan (l’homme revolte-deneme)

Andre Gide / Kalpazanlar

Samuel Becket

Franz Kafka / Das Schools, Şato, Der Prozess, Dava

İlgili Kategoriler

Edebiyat Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir