DOĞAL DÜZEN
Aristoteles: Devlet olmaksızın iyi bir insan yaşamı kesinlikle söz konusu değildir.
Hobbes: Çıkarlarını korumak için savaşırlar. Savaş çıkarlara zarar verir, bunu engellemek için akıl yoluyla devleti kurarlar. Bazı haklarından feragat ederler. İktidarı eleştirme yetisi yoktur.
Locke: Bir doğa yasası çerçevesinde birlikte yaşama söz konusu. Bu birlikteliğin devamı için devlet var. Hakların emaneti ve iktidar eleştirilir. Doğal düzenin savaş düzeni olmadığı vurgular.
Montesgue: Hobbesla aynı düşüncede ama kavga etmektn çok birbirlerinden uzak durmalarına neden oluyor bireysel çıkarlar. Doğal halden çıkıp toplulukların oluşması üzerine savaşlar başlar.
Rousseau: Yaşamı sürdürma ve merhamet etme iç güdülerine sahip olan bir hayvan olarak resmeder.
Owen: (Bu düşünür üzerinde durmadı ama notlarda var) Daha çok dış dünya kişiyi etkiler demiş Koşullar değişince kişide değişir.
Marx ve Engels: Owen’a katkı olarak üretim diyorlar.
Darwin: Doğa üstün olanı seçer ve ahlak bireye fayda sağlamaz ama bir rekabet durumunda avantaj sağlar.
ERKEK/KADIN DOĞASI
Platon: hem erkek hem kadın tüm toplumsal görevleri yerine getirebilir ancak dokuma, yemek pişirme gibi önemsiz konular dışında erkek daha başarılıdır. Yine de olğanüstü bir kadın erkeklerle eşit koşullarda yarışabilir.
Aristoteles: Erkeklerin ve kadınların foksiyonları kendilerine özgüdür ve her ikiside kendi alanlarında üstündürler.
Rausseau: Talepkar bir erkekle kurnaz bi kadın arsında gelişme olası hassas iktdar ilişkileri var.
Mary Wollstonecraft: Kadın yurttaş olması için parasal ve toplumsal bağlı olmamalı.
Johan Stuart Mill: Mary gibi düşünüyor bu bağlılık kadının gerçek doğasını yansıtmaz platon gibi kadın ve erkekler yarışmalı ama çoğunlukla kadının kaybedeceği tartışılır.
Carol Gilligan: Kadın erkek farklı akıl yürütme yöntemi uygular buda onların dünyayı algılamalarını etkiler.
Alison Jaggar: kadının baskı altına alınması onların toplumu daha iyi anlayabilmelerini sağladığını söyler. Kadının algısı tercih edilmeli.