Cumhuriyet dönemi türk edebiyatı kapsamlı ders notu



  • CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI
  • Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı 1923’ten başlayarak günümüze kadar süren uzun bir süreci kapsamaktadı
  • Özellikle Atatürk döneminde yapılan inkılaplar, açılan kurumlar, çıkarılan yasalar  Modern Türkiye’nin temellerini oluşturmuş
  • Bu köklü değişime paralel olarak edebiyatımız da yeniden şekillenmiş
  • Milli Edebiyat akımındaki dilde sadeleşme , hece ölçüsünü kullanma gibi çabalar Cumhuriyet döneminde de sürmüştü
  • Yeni devletin temellerinden olan Halkçılık ilkesi sanatta halka gitmenin halkla kaynaşmanın yolunu açmıştı
  • Hilafetin kaldırılmasıyla Türk Medeni Kanunu kabul edilmiş, Laiklik ilkesi çerçevesinde de 1970li yıllara kadar edebi ürünlerde bir dini bakış açısı görülmemiş
  • 1928 Yılında Latin harflerine geçilmiş, ilerleyen yıllarda da halkevlerinin, Türk Dil Kurumu ve Türk Tarih Kurumu gibi kurumların kurulması edebiyatın daha geniş kitlelere ulaşmasında etkili olmuş
  • 1940’tan sonra Tecüme Odası’nın çalışmalarıyla Batı  kökenli klasikler hızlı bir şekilde dilimize kazandırılırken  Yunan, Latin ve İslam klasik eserleri de Türkçeye çevrilmiş
  • Batı’dan öğrenilen anlatım biçimleri  başarılı bir şekilde uygulanmaya baş
  • Varoluşçuluk, gerçeküstücülügibi düşünce akımlarının etkisiyle 1950 sonrası  Türk edebiyatı daha özgün ve bireysel bir yapıya kavuş
  • Şiirin yanı sıra hikaye, roman , tiyatro türlerinde de önemli teknik gelişmeler olmuş

  • CUMHURİYET DÖNEMİNDE DERGİLER
  • Kültür Haftası:
  • Peyami Safa tarafından 1936 yılında yirmi bir sayı olarak yayımlanmıştı
  • Sanat, bilim ve edebiyatıkültür” odağında birleştirmeyi, sağlamlaştırmayı esas alan, kültür meseleleri üzerinde yazılara yer veren bir dergidir.
  • Dergi özellikle de roman ve köy edebiyatı üzerine tartışmalarla döneminde etkili olmuş
  • Dergide; Peyami Safa, Faruk Nafiz Çamlıbel, Halit Fahri Ozansoy, Ahmet Hamdi Tanpınar gibi imzalar görülü
  • Ağaç:Necip Fazıl Kısakürek’in 1936′da on yedi sayı olarak yayımladığı
  • Ağaç’ta sezgici ve milli bir sanat anlayışı savunulmuş
  • Dergide; Necip Fazıl Kısakürek, Ahmet Kutsi Tecer, Ahmet Hamdi Tanpınar, Ziya Osman Saba, Cahit Sıtkı Tarancı gibi imzalar görülü
  • Çınaraltı:Orhan Seyfi Orhon ve Yusuf Ziya Ortaç tarafından 1941-1948 tarihleri arasında yüz altmış bir sayı olarak yayım­lanmıştı
  • Türkçü ve milliyetçi bir dergidir. Dergide, Türk kültürü ve Türk tarihi üzerine  yoğunlaşılmıştı
  • Çınaraltı’da Orhan Seyfi Orhan, Yusuf Ziya Ortaç, Halide Nusret Zorlutuna, Nihai Atsız, Peyami Safa, Behçet Kemal Çağlar, Faruk Nafiz Çamlıbel, Halit Fahri Ozansoy, Zeki Ömer Defne, Tarık Buğra gibi imzalar, eserlerini yayımlamışlardı
  • Varlık:Yaşar Nabi Nayır tarafından 1933′te Ankara’da yayımlanmaya başlayan dergi, 1946′dan itibaren İstanbul’da yayımlanmaktadı
  • Türk edebiyatının en uzun soluklu dergisi olan Varlık, kendi çizgisinden ödün vermeden farklı dönemlerde farklı akımlara ve anlayışlara ev sahipliği yapmıştı
  • Garip anlayışına uygun ilk örneklere ve köy edebiyatı ürünlerine sayfalarında yer vermiş
  • Dergi, halen yayımlanmaya devam etmektedir. Dergide; Abdülhak Şinasi Hisar, Attila ilhan, Behçet Necatigil, Cahit Sıtkı Tarancı, Cevdet Kudret, Ceyhun Atuf Kansu, Necati Cumalı, Nurullah Ataç, Orhan Veli, Sabahattin Kudret Aksal, Sait Faik, Yakup Kadri Karaosmanoğlu gibi birçok yazar ve şairin ürünlerine yer verilmiş
  • Büyük Doğu:Necip Fazıl Kısakürek tarafından ilk sayısı 1943′te yayımlanan dergidir.
  • Büyük Doğu, kimi zaman bir dergi kimi zaman da bir gazete özelliği gö
  • BüyükDoğu, 1943 – 1978 arasında, çeşitli kesintilerle de olsa, yayın hayatını sürdürmüştü
  • Büyük Doğu; siyasi, edebi, fikri, aktüel vb. iç Dönem dönem derginin siyasi ya da edebi yönü ağırlık kazanmıştır.
  • Markopaşa:1946 yılında Sabahattin Ali, Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz tarafından halkçı, toplumcu gerçekçi bir anlayışla çıkarılan siyaset, mizah, hiciv dergisidir.
  • Sürekli yasaklanan dergi; Markopaşa, Merhumpaşa, Malumpaşa, Alibaba, Yedi Sekiz Paşa, Hür Markopaşa gibi birçok adla yayın hayatını sürdür­müştü
  • Derginin yayın hayatı 1950′de sona ermiş
  • Hisar:İlk sayısı 1950′de yayımlanan dergi iki ayrı dönemde yayın hayatını sürdürmüştür: 1950 – 1957 arasında yetmiş beş sayı, 1964 – 1980 arası iki yüz iki sayı yayımlanmıştı
  • Türk edebiyatında uzun soluklu ve önemli bir dergi olan Hisar’da şiir başta olmak üzere pek çok edebi türle ilgili yazılar yer almıştı
  • Resim, müzik, sinema yazılarının da yer aldığı dergi, kendi çevresinde oluşturduğu Hisar topluluğuyla önem kazanmıştı Hisarcıların en önemli sanat ilkesi milli’” olanla yeniyi bir araya getirmek olmuştur.
  • Gelenekten ayrılmayan bağımsız bir sanat anlayışını savunan Hisarcılar, Batı’nın taklit edilmesine karşıdı
  • Dergide; Mehmet Çınarlı, Munis Faik Ozansoy, İlhan Geçer, Turgut Özakman, Mustafa Necati Karaer, Gültekin Samanoğlu, Nevzat Yalçın, Mehmet Kaplan gibi yazar ve şairler eserler yayımlamışlardı
  • Yaprak:Orhan Veli tarafından 1 Ocak 1949 tarihinden itibaren on beş günde bir yayımlanan dergidir.
  • Dergi, 15 Haziran 1950′ye kadar yayımlanmıştı
  • Orhan Veli’nin ölümünün ardından arka­daşları tarafından Son Yaprak adlı özel bir sayı yayımlanmıştı
  • Dergide ağırlıklı olarak Garip anlayışına uygun ürünler yayım­lanmıştı
  • Yaprak’ta; Orhan Veli, Oktay Rifat ve Melih Cevdet Anday, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Cahit Külebi, Bedri Rahmi Eyüboğlu gibi isimlerin ürünleri yer almıştı
  • Pazar Postası:1951′de yayımlanmaya başlayan derginin yazı işleri müdürü, bu dergide yazdığı bir yazıyla İkinci Yeni’nin isim babası olan Muzaffer İlhan Erdost’
  • Pazar Postası haftalık, siyasi bir gazetedir; fakat gazetenin Sanat-Edebiyat eki edebi dergi niteliği taşı
  • Dergi, özellikle İkinci Yeni hareketine bağlı şairlerin bu dergide yazmasıyla ünlenmiş
  • Dergi, aynı zamanda Garip şiirine karşı bir tutum içindedir ve özellikle şiir eleştirileriyle dikkat ç
  • Dergide Turgut (Turgut Uyar), Behçet Necatigil, Can Yücel, Fethi Naci, Oktay Akbal, Salah Birsel, Sezai Karakoç gibi imzalar görülür
  • TürkDili: Ankara’da 1951 yılında, Türk Dil Kurumu’nun aylık yayını olarak çıkmaya başlayan dergi Türk dilinin ve edebiyatının en uzun soluklu dergilerinden biridir.
  • Türk Dili dergisi, sadece dil konusunda yazılan makalelerin, yazıların, incelemelerin yayımlandığı bir dergi değil, bütün edebi türlere ait yazıların ve incelemelerin yer aldığı bir dergi olmuştur.
  • Derginin dile ve edebiyata katkısı, derginin çıkardığı özel sayılar ve verdiği ödüllerle daha da artmıştı Türk Dili dergisinde Doğan Hızlan, Fazıl Hüsnü Dağlarca, Nurullah Ataç, Oktay Akbal, Orhan Hançerlioğlu, Peyami Safa, Sabahattin Kudret Aksal, Salah Birsel, Suut Kemal Yetkin gibi birçok imza yer almıştır.
  • Mavi:1952′de Ankara’da yayımlanmaya başlamıştı Mavi dergisi çıkış amacını derginin ilk sayısında açıklamış ve sayfalarının ulusal sanatı eserlerinde yansıtan sanatçılara açık olduğunu belirtmiştir.
  • Mavi dergisinde, yirmi birinci sayısından itibaren yazmaya başlasa da, Mavi topluluğu denilince akla gelen ilk isim Attila İlhan olmuş
  • Attila İlhan, toplumcu gerçekçi sanatın ne olduğunu anlattığı yazılarıyla derginin yönünü toplumcu bir edebiyata çevirmiş
  • Dergide; Attila İlhan, Ahmet Oktay, Özdemir Nutku, Ülkü Arman, Ferit Edgü, Orhan Duru, Demir Özlü gibi imzaların eserleri yayımlanmıştı
  • Papirüs:Cemal Süreya’nın çıkardığı
  • Dergi ilk olarak 1960′ta yayımlanmıştı
  • Dergi, yayın hayatına aralıklarla devam etmiş Cemal Süreya’nın imzasız başyazılarıyla dikkat çeken dergide, özellikle şiirler ve şiir üzerine yazılan yazılar yayımlanmıştır.
  • Papirüs’te Can Yücel Cemal Süreya, Mehmet H. Doğan, Turgut Uyar, Ülkü Tamer gibi imzalar öne çıkmıştı
  • HalkınDostları: İlk sayısı 1970′te Aylık Devrimci Sanat ve Kültür Dergisi alt başlığıyla İstanbul’da yayımlanmıştı
  • Üçüncü sayıdan sonra dergi merkezi Ankara’ya taşınmıştı
  • Dergiyi Ataol Behramoğlu ve İsmet Özel çıkarmışlardı Dergiye Süreyya Berfe, Özkan Mert, Asım Bezirci, Nihat Behram gibi imzalar da katkıda bulunmuşlardır.
  • Şiiratı:İlk sayısı Vural Bahadır Bayrıl, Osman Hakan, Orhan Alkaya ve Seyhan Erözçelik tarafından 1986 yılında yayımlanmıştı
  • Şiiratı, 1994′e kadar 7 sayı yayımlanmıştı
  • Dergi 2004′te tekrar yayımlanmaya başlanmıştı
  • Şiiratı dergisi 1980 sonrası şiirin önemli toplanma yerlerinden biri olmuş
  • Dergide Haydar Ergülen, Hilmi Yavuz, Vural Bahadır Bayrıl, Osman Hakan, Lale Müldür, Orhan Alkaya ve Seyhan Erözçelik gibi imzaların ürünleri yayımlanmıştı

CUMHURİYET DÖNEMİ TÜRK EDEBİYATI ÖĞRETİCİ METİNLER

  • Öğretici metinler bakımından bu dönemde büyük ilerlemeler kaydedilmiş;deneme, makale, gezi yazısı, hatıra, fıkra, eleştiri… alanlarında önemli eserler verilmiş
  • Bilgi verme, düşündürme, açıklama amaçlanmış; metnin yapısı dil ve anlatımı, kullanılan motifler bu amaçlara göre belirlenmiş
  • Kurtuluş Savaşı’dan yeni çıkmış olan ülkenin Atatürk ilke ve inkılâpları doğrultusunda büyük bir kalkınmaya girişmesi sonucunda millete ve milletin kültürüne yönelinmiş, Anadolu ve Anadolu insanı konu edilmiş
  • Öğretici metinlerde günlük konuşma dilindeki Türkçe sözcükler, halk söyleyişlerindeki tamlamalar kullanılır; Arapça ve Farsça sözcüklere fazla yer verilmez.
  • Bu dönem yazarları, öğretici metinlerde terim ve kavramları, gündelik hayata ait sözcük ve sözcük gruplarını kullanarak edebi bakımdan güçlü bir anlatıma ulaşmayı amaç
  • Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatı öğretici metinlerinde yazı dilinin konuşma diline yaklaştırılması, açık ve sade bir dilin kullanılması daha fazla okura ulaşılmasını sağlamıştı
  • Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında öğretici metin türlerinde eserler kaleme alan önemli sanatçılar şunlardır:

SORU

Aşağıdakilerden hangisinde öğretici metinlerle ilgili bir bilgi yanlışı vardır?

A.Açıklama, bilgi verme, öğretme amacıyla yazılır.

B.Günlük yaşantılar, tarihi olaylar, bilimsel gerçekler ele alınır.

C.İşlenen konuyla ilgili duygu ve düşünceler kısa ve kesin ifadelerle dile getirilir.

  1. Söz sanatlarına, mecazlara sıkça yer verilir.
  2. Verilen bilgiler, Yapılan açıklamalar örneklerle tanımlarla pekiştirilir.
  • 1. NURULLAH ATAÇ (1898 1957)
  • Deneme ve eleştiri türünde usta bir isimdir.
  • Batılı anlamda ilk deneme ve eleştiri yazılarının yazarıdı
  • 1940’tan sonraki yazılarında Türkçeyi özleştirme çabası öne çı
  • Eserleri:
  • Deneme-Eleştiri:Günlerin Getirdiği, Karalama Defteri, Sözden Söze, Ararken, Diyelim, Söz Arasında, Okuruma Mektuplar.
  • Günlük:Gü
  • SORU
  • …; deneme , eleştiri, günlük ve çeviri türündeki yapıtlarıyla tanınmış, yazılarıyla geç şairlerin tanınmasında büyük emek harcamış, edebiyatımızda eleştiri türünün yerleşmesinde yazılarıyla etkili olmuş Devrik cümlelerle yazmış, devrik cümlenin doğruluğunu savunmuş, çeviri alanında 50’ye yakın yapıta yer vermiş , Günce adlı yapıtında yaşamının son iki yılında yazdığı günlüklere yer vermiştir.
  • Bu parçada boş bırakılan yere aşağıdakilerden hangisi getirilmelidir?
  1. Nurullah Ataç
  2. . Suut Kemal Yetkin
  3. Sebahattin Eyüpoğlu
  4. Şevket Rado
  5. Ruşen Eşref Ünaydın
  • SUUT KEMAL YETKİN (1903 1980)
  • Deneme ve eleştiriyle tanınmıştı
  • Sanat, estetik, resim ve felsefe alanlarında eserler vermiş
  • Düşüncelerini açık ve yalın bir anlatımla kaleme almıştı
  • Eserleri:
  • Deneme:Günlerin Götürdüğü, Edebiyat Konuşmaları, Edebiyat Üzerine, Düşün Payı, Yokuşa Doğru, Şiir Üzerine Düşünceler, Denemeler
  • İnceleme-Araştırma:Ahmet Haşim ve Sembolizm, Sanat Felsefesi, Edebiyatta Akımlar
  • SORU
  • Edebiyatımızda özellikle deneme ve eleştiri türlerindeki yazılarıyla tanınmış , sanat, edebiyat konularındaki düşüncelerini özgürce ortaya koymuş Gözlemci ve araştırmacı bir kimliğe sahip olan sanatçı , düşüncelerini açık ve yalın bir anlatımla dile getirmiş,;  Günlerin Götürdüğü, Düş’ün Payı, Yokuşa Doğru  adlı yapıtlarıyla tanınmıştır.
  • Bu parçada tanıtılan sanatçı aşağıdakilerden hangisidir?
  1. Nurullah Ataç
  2. Suut Kemal Yetkin
  3. Sebahattin Eyüboğlu
  4. Şevket Rado
  5. Ruşen Eşref Ünaydın
  • İSMAİL HABİP SEVÜK (1892 1954)
  • Milli mücadeleye destek veren önemli yazarlardandı
  • “İzmir’e Doğru” ve “Açıksöz” gazetelerinde başyazarlık yapmıştı
  • Türk edebiyatı tarihi, anı, gezi yazısı gibi türlerde eserler vermiş
  • Eserleri:
  • Edebiyat Tarihi İnceleme:Türk Teceddüt Tarihi, Avrupa Edebiyatı ve Biz, Edebiyat Bilgileri
  • Gezi Yazısı:Tunadan Batı’ya ,Yurttan Yazılar
  • Anı:O Zamanlar
  • CEMİL MERİÇ (1917 1987)
  • Deneme türünün usta isimlerindendir.
  • Denemeleri dışında, edebiyat tarihi, felsefe, tarih çalışmaları ve çevirileri de vardı
  • Tanzimat sonrası Türk aydınının yaşadığı Doğu- Batı eksenindeki sıkışmışlık haline öneriler sunar.
  • Tek kutuplu medeniyet anlayışı yerine her ikisini de buluşturan bir anlayışın temsilcisi olarak görür kendini.
  • Eserleri:
  • Deneme:Bu Ülke, Mağaradakiler
  • Araştırıma-İnceleme:Umrandan Uygarlığa, Kırk Ambar, Bir Dünyanın Eşiğ
  • SABAHATTİN EYÜBOĞLU (1908 1973)
  • Deneme ustalarındandı
  • Araştırma ve incelemeleri de vardı
  • Eserleri:
  • Deneme:Mavi ile Kara, Sanat Üzerine Denemeler
  • ABDÜLHAK ŞİNASİ HİSAR (1883 1963)
  • İstanbul’un lüks semtlerini ve Boğaziçi’ni, eski aşklarını, eğlencelerini anlatmıştı
  • Anlaşılır bir dille, anı, makale, öykü ve romanlar yazmıştı
  • Anıları ve CHP roman yarışmasında (1942) üçüncü olan Fehim Bey ve Biz adlı romanı önemli eserleridir.
  • Eserleri:
  • Anı:Boğaziçi Mehtapları, Boğaziçi Yalıları, Geçmiş Zaman Köşkleri, İstanbul ve Pierre Loti
  • Roman:Fehim Bey ve Biz
  • COŞKU VE HEYECANI DİLE GETİREN METİNLER
  • SAF ŞİİR (ÖZ ŞİİR) ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR
  • Türk edebiyatında “Saf Şiir” (Öz Şiir) eğilimi Ahmet Haşimin “Şiir Hakkında Bazı Mülahazalar adlı makalesiyle (Türk edebiyatında ilk poetika örneği kabul edilir.) baş
  • Sanatın bir form sorunu olduğuna inanan bu şairler için önemli olan iyi ve güzel şiir yazmaktı
  • Bu anlayışla kendilerine özgü özel bir imge düzeni oluş
  • Özgün ve yaratıcı olan bu imgeler, dilin mantığına uygun ve dilin anlam alanını genişletip dile yeni olanaklar sunacak bir yapıya sahiptir.
  • Dilde saflaşma düşüncesi, kendini rahat şiir yazma şeklinde başat öğe olarak gö Şiirsel söylemin zirvesine ulaşmak düşüncesiyle dilin yücelişi paralellik gösterir.
  • ideolojik sapmanın dışında kalarak sadece okuyucuda estetik haz uyandıran şiir yazma eğilimi, bu şairleri her türlü mektepleşme eğiliminin dışında kalıp müstakil şahsiyetler olarak şiir yazmaya yöneltmiş
  • Şiiri soylu bir sanat olarak kabul eden bu şairlerde düşsel (hayali) ve bireysel yön ağır basar. İçsel ve bireyci bir yaklaşımla evrensel insan tecrübesini dile getirirler.
  • Saf şiir anlayışında estetik tavır ön plandadı Bu anlayıştaki şairler didaktik bilgiden uzak durup; bir şey öğretmeyi değil, musikiyle ya da musikinin çağrıştırdığı, uyandırdığı imgelerle insanın estetik duyarlılığını doyurmayı amaç edinirler.
  • Kısacası bu şairler şiirde anlama fazla önem vermezler. Anlaşılmak için değil; duyulmak, hissedilmek için şiir yazarlar.
  • Şiirde biçim endişesi duyan bu şairlerde dize ve dil baş tacıdı Disiplinli çalışarak mükemmele varan halis şiir yazma endişesi kendini hissettirir.
  • Gizemsellik, simgecilik, bireysellik, ruh, ölüm, masal, rüya, mit temalarının yoğunca işlendiği bu şiirler zekâ ve bilincin disipliniyle bütünleştirilerek yazılmıştı
  • SORU
  • Söylenmemiş aşkın güzelliğiyledir

   Kağıtlarda yarım bırakılmış şiir

   İnsan, yağmur kokan bir sabaha karşı

   Hatırlar bir gün bir camı açtığını

   Duran bir bulutu, bir kuş uçtuğunu

   Çöküp peynir ekmek yediği bir taşı

    Bütün bunlar aşkın güzelliğiyledir.

Ahmet Muhip Dıranastan alınan bu dizelerden hareketle şairin şiir anlayışı ile ilgili olarak aşağıdakilerden hangisi söylenemez?

  1. Saf şiir anlayışına bağlı kalmıştı
  2. Ölçü ve uyağa bağlı kalmıştı
  3. Açık, anlaşılır bir dil kullanmıştı
  4. Sesi ve ahengi önemsemiş
  5. Söz sanatlarından faydalanmıştı
  • Öz Şiir Anlayışını Sürdüren Şiirin Özellikleri:
  • Milli Edebiyat Döneminin şiir hareketleri bu dönemin oluşmasında etkili olmuş
  • Şiir dili her şeyin ü
  • Şiir bir biçim (form) sorunudur. Ahenk söyleyiş tarzı, ritim, kafiye ile sağlanı
  • Amaç iyi ve güzel şiir yazabilmektir.
  • Dilde saflaşma, sadeleşme görülü
  • Şiir, soylu bir sanat olarak kabul edilir.
  • En değerli şey dizedir.
  • Şairlerin kendilerine özgü bir imge düzenleri vardı
  • İçsel bir yaklaşımla insan anlatılı
  • Şiirin toplum için değil sanat için olduğunu iddia ederler ve şiirlerini sanat için yazarlar.
  • Şiirler ideolojinin esiri olmamalıdı
  • Güzel şiir ancak çalışarak elde edilir.
  • Şiir emek iş
  • ÖZ ŞİİR ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞAİRLER VE EDEBİ TOPLULUKLAR
  • NECİP FAZIL KISAKÜREK (1905 1983)
  • Şiirleri ve tiyatrolarıyla ün kazanmış usta bir yazardı
  • Büyük Doğu ve Ağaç” dergilerini çıkarmıştı
  • Fransız sembolistlerinden ve halk şiirinden yararlanarak heceyle kendine has, başarılı şiirler yazmıştı
  • İlk dönem şiirlerinden sonra mistik konuları, madde ve ruh ilişkisini, insanın evrendeki yerini konu edinen şiirler yazmıştı
  • Kaldırımlar şiiriyle geniş bir kesim tarafından tanınmış ve sevilmiş
  • Şiirlerini “Çile” başlığı altında bir kitapta toplamış ve bu kitapta şiir anlayışını düzyazı olarak anlatmıştı
  • Eserleri:
  • Şiir:Örümcek Ağı, Kaldırımlar, Ben ve Ötesi, Sonsuzluk Kervanı, Çile
  • Oyun:Tohum, Bir Adam Yaratmak, Künye, Sabırtaşı, Para, Nam-ı Diğer Parmaksız Salih, Reis Bey, Yunus Emre, Abdülhamit Han, Ahşap Konak, Siyah Pelerinli Adam
  • Öykü:Hikâyelerim
  • Roman:Aynadaki Yalan
  • Anı:Yılanlı Kuyudan
  • AHMET HAMDİ TANPINAR (1901 1962)
  • Şiir, öykü, roman, edebiyat tarihi, makale, deneme alanlarında eserler vermiş
  • Eserlerinde Doğu-Batı çatışması, rüya ve zaman kavramları, geçmişe özlem, mimari ve musiki öne çı
  • Ne içindeyim zamanın! Ne de büsbütün dışında dizeleri onun zamanı kavrayışının özünü
  • Bursada Zaman şiiri geniş bir kesim tarafından sevilmiş
  • Ahmet Haşimin özellikle de Yahya Kemalin etkisinde kalmış, Sembolizmden etkilenmiş
  • Romanlarında psikolojik tahlillere önemle eğilen yazarın; kendine has bir üslubu vardı
  • Beş Şehir adlı önemli deneme kitabında Ankara, Erzurum, Bursa, Konya ve İstanbulu anlatmıştı
  • Huzur romanı, aşkı, psikolojiyi ve Doğu-Batı karşıtlığını içerir; roman kişilerinin adlarının verildiği dört bölümden oluşur: İhsan, Nuran, Suat ve Mü
  • Eserleri:
  • Şiir:Bütün Şiirleri
  • Roman:Mahur Beste, Saatleri Ayarlama Enstitüsü, Huzur, Sahnenin Dışındakiler, Aynadaki Kadı
  • Öykü:Abdullah Efendinin Rüyaları, Yaz Yağ
  • Deneme:Beş Şehir, Yaşadığım Gibi.
  • Makale İnceleme:Yahya Kemal, XIX. Asır Türk Edebiyatı Tarihi, Edebiyat Üzerine Makaleler.
  • AHMET MUHİP DIRANAS (1908 1980)
  • Şiirleriyle tanınmakla birlikte tiyatro eserleri de vardı Fransız sembolizmiyle Türk şiir geleneğini başarıyla kaynaştırmıştır.
  • Hece ölçüsüyle biçimsel mükemmelliğe önem verdiği şiirler yazmıştı
  • Aşk, insanın iç dünyası gibi bireysel duyguları işlemiş
  • Kar, Olvido, Ağrı ve Fahriye Abla şiirleriyle sevilmiş
  • Eserleri:
  • Şiir:Şiirler
  • Oyun:Gölgeler, O Böyle İ 
  • CAHİT SITKI TARANCI (1910 1956)
  • Otuz Beş Yaş, Desem ki ve Gün Eksilmesin Penceremden şiirleriyle tanını
  • Şiirlerinin çoğunda ölüm konusunu işlemiş
  • Romantizm ve sembolizmden etkilenmiş
  • Hece ölçüsüyle yazdığı şiirleri de serbest şiirleri de vardı
  • Şiirde biçime, kafiyeye ve ahenge önem vermiş
  • Eserleri:
  • Şiir:Otuz Beş Yaş, Düşten Güzel, Ömrümde Sükût, Sonrası
  • Mektup:Ziyaya Mektuplar
  • ASAF HALET ÇELEBİ (1907 1958)
  • Hiçbir akıma girmeyen kendine has bir ş
  • Gençlik yıllarında divan edebiyatından etkilendi. Gazeller ve rubailer yazdı.
  • 1937′den sonra serbest ölçü kullanmaya ve Batı şiirinin tekniklerine yönelmeye başladı.
  • Şiirlerinde dinlerden, ideolojilerden, toplumsal olaylardan çok Anadolu-İran-Hindistan çizgisi üzerinde uzanan bir yaşamın görünümlerini sesler aracılığıyla dile getirdi.
  • Eserleri:
  • Şiir:He, Lâmelif, Om Mani Padme Hum
  • RİNDLERİN AKŞAMI Dönülmez akşamın ufkundayıVakit çok geç; Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç! Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile, Avunmak istemeyiz öyle bir teselliyle. Geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan Ve arkasında güneş doğmayan büyük kapıdan Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece. Guruba karşı bu son bahçelerde, keyfince, Ya şevk içinde harab ol, ya aşk içinde gönül! Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahud gül. Yahya Kemal BEYATLI
  • YEDİ MEŞALECİLER
  • 1928 yılında ortaya çıkan bu topluluk, şiir ve yazılarını “Yedi Meşale” adlı kitapta toplamışlardı
  • Türkiye’de Cumhuriyet döneminde sanat sanat içindir deyip öz şiir anlayışını benimseyen ilk grup Yedi Meşaleciler
  • Bunlara göre şiir hiçbir fikir ve ideolojinin hizmetinde kullanılamazdı.
  • Gerçek şiir, sanat için yazılan, samimi ve yenilik dolu olan ş
  • Yedi Meşalecilerin özellikleri şunlardır:
  • Sanat, sanat için olmalıdı
  • Edebiyatta taklitten kaçınılmalı, daima yenilik, içtenlik, canlılık aranmalıdı
  • Batılı ilkelerle sanat yapılmalı, geleneksel temalar yerine yeni temalar bulunmalıdı
  • Şiirde konu zenginliği sağlamak için hayalden yararlanılmalıdı
  • Şiirde hece ölçüsünü kullanmışlardı
  • Çarpıcı imge ve benzetmelerle zenginleştirdikleri şiirleri, ustalıkla yapılmış birer tablo değeri taşı
  • Fransız sembolistlerin etkisinde kalmışlardı
  • Edebiyatımızda kısa süreli bir yankı uyandıran Yedi Meşaleciler, hedeflerini gerçekleştiremeden dağılmışlardır.
  • Topluluğun Sanatçıları:
  • SABRİ ESAD SİYAVUŞGİL (1907 1968)
  • İlgi çeken ev içi eşya ve tasvirlerinden sonra özellikle çevirileri ve edebiyatı yakından takip eden denemeleriyle edebiyatla olan bağlantısını sürdürdü.
  • Psikoloji profesörü olarak ilmi çalışmalara kendisini verdi ŞiirleriniOdalar ve Sofalar adlı kitapta topladı.
  • YAŞAR NABİ NAYIR (1908 1981)
  • ŞiirleriniKahramanlar ve Onar Mısra adlı kitaplarda topladı ve diğer edebiyat türlerinde eserler verdi. 1933 yılında çıkarmaya başladığı Varlık dergisini ömür boyu devam ettirdi.
  • Bu dergi Türk edebiyatının gelişmesinde, yeni kabiliyetlerin yetişmesinde ve tanıtılmasında önemli rol oynadı. Ayrıca Varlık yayınlarıyla da bir edebiyat kütüphanesi kurdu.
  • MUAMMER LÜTFİ BAHŞİ (1903 1947)
  • Topluluğun dağılmasından sonra bütünüyle edebiyattan koptu.
  • Milli konularda şiirler yazdı
  • İlk şiirlerinde aruz ölçüsünü kullandı, sonra hece ölçüsünü kullanmıştı
  • VASFİ MAHİR KOCATÜRK (1907 1961)
  • ŞiirleriniTunç Sesleri, Geçmiş Geceler, Bizim Türküler, Ergenekon adlı kitaplarda topladı.
  • Asıl çalışmasını edebiyat tarihi ve incelemesine ayırdı.
  • CEVDET KUDRET SOLOK (1907 1992)
  • Birinci Perdeadlı kitabında şiirlerini topladı.
  • Roman ve tiyatro türlerinde de eser veren Cevdet Kudret, okul kitapları ve edebiyat tarihimizle ilgili ciddi eserler yazdı.
  • ZİYA OSMAN SABA (1910 1957)
  • Grubun şiire en sadık şahsiyeti oldu.
  • Sebil ve Güvercinler, Geçen Zaman, Nefes Almakadlı kitaplarında şiirlerini toplayan Ziya Osman Saba hikâyeler de yazmıştı
  • Özellikle ev içi şiirler yazdı ve kendisinden daha kabiliyetli bir başka şaire, Behçet Necatigile örnek oldu.
  • Şair yalnızlık duygusunu ve hatıraları şiirlerinde başarıyla dile getirir.
  • Heceyi, duraklarında değişiklik yapmadan kılını Serbest şiir örnekleri de vermiştir.
  • Ziya Osman, bütün insanların mutlu olduğu ve herkesin hoşgörü içinde yaşadığı bir dünya özlemiyle yaş
  • Bu yönüyle Yunus Emre ve Mevlana geleneğinin modern çağdaki sesidir.
  • KENAN HULUSİ KORAY (1906 1944)
  • İçlerindeki tek hikâye yazardı
  • Yaşadığı sürede beş hikâye kitabı yayınlamış,Osmanoflar romanı ve kısa hikâyelerinin birçoğu gazete sayfalarında kaybolup gitmiş
  • Gazeteciliğinin de etkisiyle küçük hikâye tarzını benimseyen sanatçı, Cumhuriyet döneminde korku türünde örnekler veren ilk hikâ
  • Önemli hikâyeleri:Bir Yudum Su, Osmanoflar, Bahar Hikâyeleri, Bir Otelde Yedi Kişi.
  • SORU
  • Cumhuriyetin ilk dönemlerinde Türk edebiyatını saran «Memleket Edebiyatı» anlayışına tepki olarak ortaa çıkmış fakat esaslı bir yenilik yapamadan dağılmış olan edebi topluluk aşağıdakilerden hangisidir?
  1. Yedi Meşaleciler
  2. Beş Hececiler
  3. Toplumcu Gerçekçiler
  4. Garipçiler
  5. Yeni
  • Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam
    Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.

    Gözlerine yavaşça doldu akş
    Ufuktaki lambanın fitilini kısarak
    Benim içimde yaktı sanki grubu akşam,
    Tutuşan bağrım için ne serin bir su akşam.
    Gündüzden, gürültüden ve kâinattan ırak
    Akşamı seyredeyim bakışlarında bırak.
    Ayırma gözlerini gözlerimden bu akşam,
    Böyle saatlerce bak, böyle asırlarca bak.

  • Yasar Nabi
  • SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİR
  • Genellikle ölçü ve kafiyeye bağlı bulunmayan, dizelerindeki hece sayısı değişik olan ş
  • Servet-i Fünûn’dan sonra kullanılmaya başlanan bu nazım şekli günümüzde çok yaygınlaşmıştı
  • Ölçü ve kafiye şiire ahenk verir.
  • Serbest nazımlarda ise bu ahenk aliterasyon ve asonanslarla sağlanı
  • Serbest nazmın, şairlerin kullanışlarına göre pek çok çeşitleri vardı Bunun için de henüz belirginleşmiş bir kuralı yoktur.
  • Toplumcu Şiir:
  • Halkı ve halkın sorunlarını anlatan şiir türüdü
  • Nazım Hikmet ve Rıfat Ilgaz’ın şiirleri buna ö
  • Yirminci yüzyılın başlarında, neredeyse tüm dünyada eşzamanlı olarak gelişen siyasal ve toplumsal hareketlere bağlı olarak yeni bir edebiyat akımı doğ
  • şiirden, edebiyatın ve sanatın her alanına kadar geniş bir yelpazede etkisini gö
  • Emekçilerin sorunlarını, emek-sermaye çelişkisini ve yaşamsal kaygılarını konu alan bu akım, toplum için sanat görüşünü temsil eder.
  • Serbest Nazım ve Toplumcu Şiirin Özellikleri:
  • Pragmatik, yani çıkarcı ş
  • Şiir tezlidir, savunulan bir görüş vardır ve bu görüş kendini şiirde belli eder.
  • Şair, toplumun bir parçası olduğu için şiirlerini toplumsal bir kaygı ile yazmalıdı
  • Şair ancak toplum şiirleri yazarak kendini geliş Bireysellikten önce kolektiflik vardır.
  • Dilin harekete geçiren gücünden, etkisinden yararlanılmıştı
  • Söylev üslubundan yararlanılmıştı
  • Geniş kitlelere hitap etmek, onları harekete geçirmek için yazılmıştı
  • Şiirde biçimden çok içeriğe önem vermişler bu sebeple de ölçüsüz, kafiyesiz şiirler yazmışlardı
  • Gelecekçilik (Fütürizm) akımından etkilenmiş
  • SORU

Ben yanmasam

      Sen yanmasan

            biz yanmasak

                     nasıl çıkar

                             karanlıklar aydınlığa

Biçim ve içerik özelliklerine bakılarak  bu şiirin aşağıdaki geleneklerden hangisine ait olduğu söylenebilir?

  1. Yedi Meşaleciler
  2. Hisar
  3. Beş Hececiler
  4. Toplumcu Gerçekçi Şiir
  5. Milli Edebiyat
  • Gelecekçilik (Fütürizm):
  • yüzyılın başlarında İtalya’da ortaya çıkan bu akımın sanatçıları, şiirde temel öğelerin cesaret, isyan ve cüret olduğunu savunmuşlardır.
  • Edebiyatın durgun değil hareketli, barışçıl değil kavgacıl olmasını istemiş
  • Savaşı övmüşler ve geçmişi kötülemiş
  • Türk Edebiyatında Nazım Hikmet, ünlü Rus şairi gelecekçi Mayokovski’den etkilenmiş
  • 23 Sentlik Askere Dair

    Mister Dallas,
    sizden saklamak olmaz,
    hayat pahalı biraz bizim memlekette.
    Mesela iki yüz gram et alabilirsiniz,
    koyun eti,
    Ankara’da 23 sente,
    yahut bir kilodan biraz fazla mercimek,
    elli santim kefen bezi yahut,
    yahut da bir aylığına
    yirmi yaşlarında bir tane insan
    erkek,
    ağzı burnu, eli ayağı yerinde,
    üniforması, otomatiği üzerinde,
    yani öldürmeye, öldürülmeye hazır;
    belki tavşan gibi korkak,
    belki toprak gibi akıllı,
    belki gençlik gibi cesur,
    belki su gibi kurnaz,
    (her kaba uymak meselesi)
    belki ömründe ilk defa denizi görecek,
    belki ava meraklı, belki sevdalıdı
    Yahut da aynı hesapla Mister Dallas, …

  • SERBEST NAZIM VE TOPLUMCU ŞİİRİN ÖNEMLİ TEMSİLCİLERİ
    NAZIM H
    İKMET 1902-1963
  • Toplumcu gerçekçi edebiyatın öncüsü olup, ilk şiirlerini ölçülü ve uyaklı yazmıştı
  • Rusya’daki öğrenim yıllarında Fütürist şair Mayakovskinin sanat görüşünü benimsemiş, ölçülü ve uyaklı şiiri bırakmıştı
  • Rusya’dan döndükten sonra öz, biçim ve tema bakımından yeni şiirleriyle serbest nazmın ve toplumcu şiirin ilk örneklerini vermiş; bu yönüyle pek çok şairi etkilemiş
  • Şiir dışında roman, tiyatro, masal, mektup gibi türlerde eserler vermiştir.
  • “Memleketimden İnsan Manzaraları” ve Kuruluş Savaşı’nı anlattığı “Kuvayı Milliye Destanı” önemli eserlerindendir.
  • Eserleri:
  • Şiir:835 Satır, Jokond ile Si-Ya-u, Memleketimden İnsan Manzaraları, Kuvayı Milliye Destanı
  • Tiyatro:Kafatası, Yusuf ile Menofis
  • Roman:Kan Konuşmaz
  • Masal:Sevdalı Bulut
  • Mektup:Kemal Tahire Mahpushaneden Mektuplar
  • RIFAT ILGAZ (1911 1993)
  • Toplumcu gerçekçi bir şair ve yazardı
  • Özellikle 1940’lı yıllarda yoksulların yaşamlarını anlattığı şiirleriyle, toplumcu gerçekçi şairlerin önemli temsilcilerindedir.
  • Markopaşadergisinde mizahi yazılar yazmıştı
  • En önemli eserlerinden olanHababam Sınıfı, başlangıçta tiyatro olarak yayımlanmıştı
  • Eserleri:
  • Şiir:Sınıf, Yaşadıkça, Devam, Bütün Şiirleri
  • Roman:Karartma Geceleri, Sarı Yazma
  • Mizahi Hikâyeler:Don Kişot İstanbulda, Radarın Anahtarı
  • Mizahi Romanlar:Hababam Sınıfı, Pijamalılar
  • CEYHUN ATUF KANSU (1919 1978)
  • Önceleri halk şiirinden etkilenen şair, 1940’lı yıllarda toplumcu gerçekçi şiire katılarak serbest şiirler yazmaya başlamıştı
  • Şiirleri dışında makale, hikâye, deneme türlerinde de yazan sanatçı,Dünyanın Bütün ÇiçekleriKızamuk Ağıdı” adlı şiirleriyle sevilmiş
  • Eserleri:
  • Şiir:Bağbozumu Sofrası, Bağımsızlık Gülü, Sakarya Meydan Savaşı, Yanık Hava
  • MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ŞİİR
  • Cumhuriyet dönemi saf şiirini andırı
  • Tema yönünden onlardan ayrılı
  • Kaynağı halk şiiri olup genellikle vatan ve millet sevgisini iş
  • Memleketçi bir şiir anlayışı hâ
  • Milli Edebiyat Zevk Ve Anlayışını Sürdüren Şiirin Özellikleri:
  • Kurtuluş Savaşı’nın etkilerinin sürdüğü dönemde ortaya çıkmış, dünyadaki milliyetçilik akımından etkilenmiş
  • Milliyetçi bir yapısının olması nedeniyle Türk diline büyük önem verilmiş
  • Yabancı dillerin dil kuralları terk edilmiş
  • Yabancı sözcükler yerine mümkün olduğunda Türkçe karşılıkları kullanılmıştı
  • Hece vezni kullanılmıştı
  • Millî konulara yer verilmiştir, millî hisler ön plândadı
  • Sözcükler ilk anlamlarıyla kullanılı
  • Şiirlerde halk arasından seçilmiş sıradan insanlar vardı
  • Şairler şiirlerini, Kültür Haftası, Hisar, Çınaraltı gibi dergilerde yayımlamışlardı
  • Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiirlerde genellikle bireysel nitelikli konular işlenmiş gibi görünse de aslında şairler bireysel olarak çıktıkları yolda milli ve yerli konuları ve manzaraları işlemiş
  • Halk şiiri ve Millî edebiyat dönemi şiirleriyle Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şiir benzer temalar etrafında şiirler yazılmıştı
  • Şiirlerde hece ölçüsü ve ahenk unsurları başarıyla kullanılmıştı
  • Şiirlerde hemen hemen aynı edebî sanatlar kullanılmıştı
  • Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şairler birer dergi etrafında kümelenmiş
  • Milli edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren şairler, batı edebiyatçılarından diğerlerine göre daha fazla etkilenmiş
  • AHMET KUTSİ TECER (1901-1967)
  • “Neredesin?” şiiriyle tanınmış ve sevilmiş
  • Şair ve oyun yazarıdı
  • Halk şiiri geleneğine bağlı bir şairidir; Âşık Veysel’i edebiyat dünyamıza o tanıtmıştı
  • Eserleri:
  • Şiir: Şiirler
  • Oyunları: Koçyiğit Köroğlu, Köşebaşı.
  • ARİF NİHAT ASYA (1904-1975)
  • “Bayrak Şairi” olarak bilinir.
  • Hece ve aruzu kullandığı şiirlerin yanı sıra serbest şiirler de yazmıştı
  • Dini ve millî duyguları, kahramanlıkları sade bir dille şiirleştirmiş
  • Rubai türünün son ustalarındandı
  • Eserleri:
  • Şiir: Bir Bayrak Rüzgâr Bekliyor, Kıbrıs Rubaileri, Köprü.
  • Mensur Şiir: Yastığımın Rüyası, Ayetler.
  • Düzyazı: Kanatlar ve Gagalar, Terazi Kendini Tartmaz.
  • KEMALETTİN KAMU (1901-1948)
  • Vatan sevgisini, aşk, gurbet ve doğa sevgisini işlediği şiirleriyle tanını
  • “Bingöl Çobanları” adlı pastoral şiiri oldukça ünlüdü
  • Eserleri:
  • Şiir: Gurbet, Bingöl Çobanları
  • ÖMER BEDRETTİN UŞAKLI (1904-1946)
  • Hece ölçüsüyle şiirler yazmıştı
  • Anadolu’yu, tarihi, deniz güzelliklerini işlemiş
  • Eserleri:
  • Şiir: Deniz Sarhoşları, Yayla Dumanı, Sarıkız Mermerleri
  • ORHAN ŞAİK GÖKYAY (1902-1994)
  • Önceleri âşık tarzına uygun, çoğunlukla ulusal konuları işleyen lirik şiirler yazdı.
  • 1940′lardan sonra edebiyat tarihi, folklor ve halk edebiyatı araştırmalarına yö
  • Eserleri:
  • Şiir: Bu Vatan Kimin?
  • Düzyazı: Dedem Korkutun Kitabı, Kâtip Çelebiden Seçmeler, Destursuz Bağa Girenler
  • ZEKİ ÖMER DEFNE (1903-1992)
  • Halk Edebiyatı geleneklerine bağlı ve hece ölçüsünde çağdaş şiirler yazdı.
  • Anadolu’yu şiirlerinin ana teması olarak aldı. Yurt güzellemeleriyle tanındı.
  • Eserleri:
  • Şiir: Denizden Çalınmış Ülke, Sessiz Nehir, Kardelenler
  • BEHÇET KEMAL ÇAĞLAR (1908-1969)
  • Halk şiiri biçim özellikleriyle şiirler yazmıştı
  • Atatürk’e ve cumhuriyete olan sevgisini anlatmıştı
  • “Ankaralı Âşık Ömer” takma adıyla şiirler de yazmıştı
  • Eserleri:
  • Şiir: Erciyesten Kopan Çığ, Burada Bir Kalp Çarpıyor, Benden İçeri
  • HÜSEYİN NİHAL ATSIZ (1905-1975)
  • Şiir, roman ve araştırma alanlarında eser vermiş
  • Türkçülük akımının önemli temsilcilerindedir.
  • Türkçülük akımını destekleyen Atsız Mecmua, Orhun, Orkun, Ötüken gibi dergiler çıkarmış. Düşüncelerini bu dergilerde ortaya koymuş
  • Tarihi romanlar yazmıştı
  • Romanlarında efsane mitos, destan geleneğinden yararlanmıştı Göktürk dönemini yalın bir dille anlatmıştır.
  • Eserleri
  • Roman: Bozkurtların Ölümü, Bozkurtlar Diriliyor, Ruh Adam, Deli Kurt, Dalkavuklar Gecesi
  • NECMETTİN HALİL ONAN (1902-1968)
  • Şiire aruz ölçüsü ile başlamıştı
  • Bireysel veya milli duygularla örülü hece şiirleriyle tanındı.
  • Milli Edebiyat hareketinin ge­liştiği sırada yetişen şair, şiirlerinde bireysel duygulanışlarıyla, ulusal duyguları birlikte işlemiş
  • “Bir Yolcuya” şiiri hamaset edebiyatının en güzel ö
  • Eserleri
  • Şiir: Çakıl Taşları, Bir Yudum Daha
  • Roman: İşleyen Yara, Kolejli Nereye
  • Araştırma: İzahlı Divan Şiiri Antolojisi
  • ŞÜKUFE NİHAL BAŞAR (1896-1973)
  • İlk şiirlerinde aruz ölçüsünü kul­landı. Sonra Milli Edebiyat akımını benimseyerek hece ölçüsüne dön­dü.
  • Şiirlerinde romantik duyguları, hikâye ve roman­larında ise toplum sorunlarını, kadın problemle­rini iş
  • Eserleri
  • Şiir: Yıldızlar ve Gölgeler, Hazan Rüzgârları, Gayya, Su, Şile Yolları, Sabah Kuşları, Yerden Göğe
  • Hikâye: Tevekkülün Cezası
  • Roman: Renksiz Istırap, Yakut Kayalar, Çöl Güne­şi, Yalnız Dönüyorum, Domaniç Dağlarının Yolcusu, Çölde Sabah Oluyor
  • Gezi: Finlandiya
  • Bu Vatan Kimin?
  • Bu vatan, toprağın kara bağrında
    Sıradağlar gibi duranlarındır;
    Bir tarih boyunca, onun uğrunda
    Kendini tarihe verenlerindir…

    Tutuşup: kül olan ocaklarından,
    Şahlanıp: köpüren ırmaklarından,
    Hudutlarda gaza bayraklarından,
    Alnına ışıklar vuranlarındı..

    Ardına bakmadan yollara düşen,
    Şimşek gibi çakan, sel gibi coşan,
    Huduttan hududa yol bulup koşan,
    Cepheden cepheyi soranlarındır…

  • HİSARCILAR
  • 1950’lerde “Hisar” dergisi etrafında toplanan Munis Faik Ozansoy, İlhan Geçer, Mehmet Çınarlı, Gültekin Samanoğlu, Mustafa Necati Karaer, Yavuz Bülent Bakiler gibi sanatçıların oluşturduğu edebi topluluktur.
  • Gelenekçidir, geleneğe bağlıdı
  • Yeniliğe, Batıya karşı değillerdir ama Türk şiir geleneğinin yıkılmasına karşıdı
  • Ölçü, uyak ve gelenekten gelen nazım biçimlerini kullanı
  • Sanatın ideolojinin emrine girmesine karşı oldukları için Marksizm ve komünizme de karşı çıkmışlardı
  • Milli değerlerin yaşatılmasını arzu ederler, aşırı ve tutucu değ
  • Türk kültürüne, diline, şiirine, edebiyatına emeği geçmiş değerlerin yaşatılmasını
  • Hem Nazım Hikmetin başlattığı toplumcu gerçekliğe, hem Orhan Velinin Garip hareketine, hem de İkinci Yeni şiirine karşıdı
  • “Radyo Hisar Saati” programında sanat görüşlerini açıklamışlardı Hisar dergisinin 113. ve 114. (Mart 1967) sayılarında bu görüşler yayımlanmıştır:
  • Sanatçının Dili Yaşayan Dil Olmalıdır. Aksi takdirde, ister eski, ister yeni olsun ölü kelimelerden doğan her eser yeni nesilleri birbirinden ayırır.
  • Sanatçı Bağımsız Olmalıdır. Zira onun eseri siyasi sistemlerin de, ekonomik doktrinlerin de propaganda aracı değildir.
  • Sanat Milli Olmalıdır. Çünkü kendi milletinden kopmuş bir sanatın milletler arası bir değer kazanması beklenemez.
  • Sanatta Yenilik Esastır. Ne var ki bu yenilik eskinin ret ve inkarı şeklinde yorumlanmamalıdır.
  • Hisarcılar’ın Özellikleri:
  • İlk sayısı 1950’de yayımlanan Hisar dergisi, iki ayrı dönemde yayın hayatını sürdürmüştü 1950-1957 arasında yetmiş beş sayı; 1964-1980 arasında iki yüz iki sayı yayımlanmıştır.
  • Garipçilere ve İkinci Yenicilere tepki göstermişler ve milli duyguları manevi değerleri öne çıkaran bir edebiyattan yana olmuşlardı
  • Ölçü, uyak gibi klâsik edebiyat öğelerini kullanarak, aşk, doğa ve vatan sevgisi gibi konuları işlemiş
  • Sanatçının hiçbir ideolojinin sözcülüğünü yapmaması ve bağımsız olması gerektiğini savunmuşlardı
  • Şiir güzelliğini korumak koşuluyla; aruzu, heceyi, serbest şiiri kullanmayı, şiiri nesre yaklaştırmayı uygun görmüşlerdir.
  • İLHAN GEÇER (1917 2004)
  • Daha çok duyguya yaslanan şiirler yazmıştı
  • Şiirleri dışında eleştirileri de vardı
  • Uzun yıllar Hisar dergisinin yazı işleri müdürlüğünü yapmıştı
  • Eserleri
  • Şiir: Büyüyen Eller, Belki, Yeşil Çağ, Hüzzam Beste
  • MUNİS FAİK OZANSOY (1911 1975)
  • Hisar dergisi çevresine girerek burada başyazılar yazmıştı
  • Bir duygu şairi olarak, Yahya Kemal Beyatlı ve Ahmet Hamdi Tanpınar’daki şiir zevkini yakalamaya çalışmıştı
  • Eserleri
  • Şiir: Büyük Mabedin Eşiğinde, Hayal Ettiğim Gibi, Yakarış, Bir Daha, Zaman Saati, Yakınma, Kaybolan Dünya, Düşündüğün Gibi
  • YAVUZ BÜLENT BAKİLER (1936 )
  • Geleneksel şiirimizin öz ve şekil özelliklerini kendi şiir potasında eriterek kişiliğine kavuşmuş
  • Şiirlerinde, Anadolu’ya, Anadolu insanına eğilmiş, onların sorunlarını yapıcı bir tavırla dile getirmiş
  • Sade ve rahat bir dili, aydınlık bir üslubu vardı
  • Milli ve manevi değerlere bağlı kalmıştı
  • Eserleri
  • Şiir: Yalnızlık, Duvak, Seninle, Harman
  • Gezi Yazısı: Üsküpten Kosovaya, Türkistan Türkistan
  • MEHMET ÇINARLI (1925 1999)
  • Lise öğrencisi iken şiir yazmaya başlayan sanatçı, şiirlerini önce Antalya Gazetesi, Yedigün ve Yarımay dergilerinde, sonra Çınaraltı ve Doğu’da, daha sonra da arkadaşlarıyla birlikte kurdukları Hisar dergisinde yayı
  • Türk Yurdu, Çağrı, İlgaz ve Töre dergilerinde de yazmıştı
  • Hem aruz hem de hece vezniyle şiirler yazmıştı
  • Yerli ve millî kültürle beslenen şiirleri şekil yönünden mükemmel, muhteva yönünden de orijinal hayâllerle doludur.
  • Sâde, yaşayan Türkçe ile ferdî ve millî meseleleri anlatı
  • Hisar dergisinde yayımladığı deneme ve tenkit yazıları Hisar dergisi Çevresinde bir şâirler okulunun oluşmasını sağlamıştı
  • “Yeni Bîr Dünyâ Kurmuşum” adlı kitabı ile 1976’da Türkiye Millî Kültür Vakfı Şiir Armağanı’nı kazanmıştı
  • Şairin Hisar dergisinin 26.sayısında geniş bir biyografisi mevcuttur.
  • Eserleri
  • Şiir: Güneş Rengi Kadehlerle, Gerçek Hayali Aştı, Bir Yeni Dünya Kurmuşum
  • Deneme ve makaleleri: Halkımız ve Sanatımız, Söylemek Yaraşır, Sanatçı Dostlarım
  • GÜLTEKİN SAMANOĞLU (1927 )
  • Hisar’ın kurucuları arasındadı
  • Hatıraları ve birtakım yaşantının ilham ettiği kapalı duyguları anlattığı şiirlerinde saadeti arar.
  • Eserleri
  • Şiir: Alacakaranlık, Uzun Vuran Gölge
  • MUSTAFA NECATİ KARAER (1929 1995)
  • Hisar’ın kurucuları arasındadı
  • Halk edebiyatına ilgi duymuş
  • Zengin bir çağrışım olan şiirlerinde gelenekten de geniş ölçüde faydalanan sanatçı dile hâ
  • Kerem ile Aslı’yı yeniden yazmıştı
  • Eserleri
  • Şiir: Sevmek Varken, Güvercin Uçurtmak, Kuşlar ve İnsanlar, Ses Mimarlarından
  • AHMET TUFAN ŞENTÜRK (1924 2005)
  • Geleneğe bağlı bir ş Konuşma dilini kullanır.
  • Eserleri
  • Şiir: Sarhoş Dünya, Mustafa Kemal, Allah Versin, Çakır Dikeni, İnsanlık Şarkısı, Hepsinden Güzel, Sevgiyle, Dağıstan Aslanı Şeyh Şamil Destanı
  • BEKİR SITKI ERDOĞAN (1926 )
  • Aruz ve hece ölçüsünü kullanmış, Divan ve halk şiirinden yararlanmıştı
  • Rubai türündeki şiirleri Hisar dergisinde çıkmıştı
  • 1965′te Deniz Harp Okulu Marşı, 1973′te 50. Yıl Marşı, 1981′de 100. Yıl Marşı, 1998′de 75. Yıl Marşı ile birincilik ödülleri kazandı.
  • Eserleri
  • Şiir: Bir Yağmur Başladı, Yalan Dünya, Dostlar Başına
  • COŞKUN ERTEPINAR (1914 2006)
  • Bir çocuk kadar masum duygularını, öğretmenlik izlenimlerini tertemiz bir Türkçe ile şiirlerine yansıtmıştı
  • Şiirlerinde memleket sevgisi, barış, kardeşlik, dostluk gibi konuları işlemiş
  • Eserleri
  • Şiir: Dönülmez Zaman İçin, Tek Adam, Kaderden Yana, Mevsimlerin Ötesinden, Güzel Dünya, Şu Dağlar Bizim Dağlar, Zaman Bahçesinde, Destan Atatürk, Küçük Dünyamın İçinden, Dorukta Rüzgâr Var, Sevginin Yedi Rengi
  • FEYZİ HALICI (1924 )
  • Halk şiiri geleneğinden yararlandı.
  • Fezai imzasıyla saz şiiri tarzında şiirler yazdı.
  • Yeni tarz şiirlerinde de başarılıdı
  • Memleket, din ve dostluk, Mevlana’nın da etkisiyle onun şiirlerinde önemli yer tutar.
  • Anadolu insanının ince duyarlılığını şiirleştirmiş
  • Son dönemde sevgi, aile ve çocuk şiirleri yazmıştı
  • Çağrı dergisini 1957′den beri yayımladı. Konya Âşıklar Bayramı’nı gelenekleş
  • Eserleri
  • Şiir: Bir Aşkın Şiirleri, İstanbul Caddesi, Günaydın, Dinle Neyden, Rubailer
  • NEVZAT YALÇIN (1926 )
  • Hisar’ın kadrosu içinde yer alan bir sanatçıdı
  • Eserleri
  • Şiir: A Sokağı, Güneş ve Adam
  • NÜZHET ERMAN (1928 1996)
  • Anadolu halkının ıstırap, sevgi ve çilelerini şiirlerinde iş
  • Eserleri
  • Şiir: Yeşil, A Benim Canım Efendim, Anadolu, Gazi Mustafa Kemal Atatürk, Hem Hürriyet Hem Ekmek, Türk, Halk Haktır
  • YAHYA AKENGİN (1946 )
  • Hisar dergisinde tanındı.
  • Heceyi sürdü
  • Hem konu hem de içerik bakımından geleneğe bağlı bir ş
  • Şiirleriyle çeşitli armağanlar aldı.
  • Eserleri
  • Şiir: İstesen, Akşamla Gelen, Kimselere Anlatamadan
  • Anadolum

    Ey!..
    Rüzgarları burcu burcu hürriyet kokan,
    Anamdan yakın,
    Yarimden sıcak Anadolum…

    Sırtında kırbaçlar şaklamayan
    Hür insanlarla dolu.
    İliklerine kadar hür Anadolu.

  • GARİPÇİLER(1.YENİ) 1940-1954
  • Garipçiler: Orhan Veli, Melih Cevdet Anday, Oktay Rifat Horozcu’nun oluşturduğu bir topluluktur.
  • 1941 yılında Orhan Veli, Oktay Rıfat, Melih Cevdet Garip adlı ortak bir kitap yayımladı
  • Şiirle ilgili görüşlerini bu yapıtın ön sözünde açıkladı Bu ön sözde yerleşik şiir anlayışına meydan okuduklarını açıkladılar.
  • Onlara göre şiir, her yerde görülen basit şeyleri anlatmalıydı.
  • Alaycı ve nü
  • Aydınları bırakıp halka yö Şiirde, ölçü, kafiye, bent gibi durumlar yok sayılmıştır.
  • Serbest şiir egemen olmuş
  • Dil, sürekli bir özleşme ve arınma çabasındadı
  • Roman ve hikâyede serim, düğüm, sonuç bölümleri umursanmamıştı
  • Şairaneliğe kaçmadan, mecazsız yazdı Soyut temalar yerine ekmek derdi, günlük şeyler işlendi. “
  • Konunun bayağısı yoktur, ancak işleyişte bayağılık vardı” diye düşünürler.
  • En çok görülen temalar: yaşama sevinci, tabiat sevgisi, çocukluğa dönüş, ölüm, insan sevgisi, aşktı
  • 1941 yılından sonra Türk şiirinde görülen ve öncülüğünü Orhan Veli, Melih Cevdet, Oktay Rifat üçlüsünün yaptığı edebiyat akımıdı
  • Bu üç şair, şiirde sürüp gitmekte olan aşırı duygusallığa, şairaneliğe, basmakalıp söyleyişe baş kaldıran şiirlerini toplayarak Garip adında bir kitap yayımladı
  • Daha sonra “Birinci Yeni” olarak adlandırılmıştıBu akım, Orhan Veli’nin 1950 yılındaki beklenmedik ölümüyle sona ermiştir
  • Garip akımının (Birinci Yenicilerin) özellikleri:
  • Şiirde her türlü kurala ve belirli kalıplara karşı çıkmışlardı
  • Şiirde ölçü, kafiye ve dörtlüğe karşı çıkmışlardı
  • Şiirde şairaneliği, mecazlı söyleyiş ve sanatları kabul etmediler.
  • Süslü, sanatlı dile karşı çıkıp sade bir dil kullandı
  • Şiirde o güne kadar işlenmedik konuları ele aldı
  • Konuşma dili ile günlük sıradan konuları iş
  • İşledikleri konular günlük hayattan sıradan insanların problemleri, yaşama sevinci ve hayattaki bazı
  • Halk deyişlerinden yararlanmışlar, toplumsal yergiye yer vermiş
  • Şiirde anlaşılmazlık dışlanmış ve anlam, şiirin en önemli niteliği olarak öne çıkarılmıştı “Şiir, bir bütün hususiyeti edasında olan bir söz sanatıdır ve her şeyden önce manadan ibarettir.”
  • İlk çağlarda “İkinci dizenin daha kolay hatırlanması için bir araç olarak kullanıldığına inandıkları ölçü ve uyağı şiirden dışlamış. “Hece ölçüsü de aruz ölçüsü de gereksizdir.” felsefesini ilke edinmiş Serbest şiir benimsenmiştir.
  • Şiirde “tarihinin aç gözünü doyurmuş olan edebi sanatlara” artık gerek olmadığını savunmuşlardı Onlara göre her türlü söz ve anlatım sanatı bırakılmalıdır.
  • Kişiler dünyasını sıradan insanlar veya küçük insan tipi oluş
  • “Şiir halka seslenmelidir” anlayışıyla sokağı ve günlük yaşamdaki her şeyi şiire aktardı
  • Sürrealizm ve dadaizmden etkilenen sanatçılar bilinçaltı, düşler ve çocukluk heyecanları gibi konuları sık kullanmışlardı Kuralsızlığı kural edinmişlerdir.
  • Şairanenilikten kaçınmışlar, günlük konuşma dilini (sade bir dili) kullanmışlardı
  • Şiirin müzik, resim gibi sanatlarla olan ilişkisine son vermiş
  • İroni ve mizah Garipçilerin ayırıcı ö
  • Siyaset dışı kalmışlardı
  • “Şiir duyguya değil, akla seslenmelidir” görüşünü benimseyen sanatçılar, şiirin bütün geleneklerden uzaklaşması gerektiğini ifade etmiş
  • Bütün güzelliği öne çıkarılmıştı
  • Yaşama sevincini dile getirmişlerdir.
  • Şiirde toplumsal aksaklıkları eleştirmiş
  • Söylev havasından uzaklaşmışlar, doğa betimlemelerine başvurmuşlardı
  • Edebiyat eleştirmenlerinin değişik yorumlarına uğrayan Garip akımını Nurullah Ataç ve Sabahattin Eyüboğlu desteklemiş, Ahmet Hamdi Tanpınar ise şiirden uzaklaşma saymıştı
  • ORHAN VELİ KANIK (1914 1950)
  • Türk şiirinde iki arkadaşıyla birlikte büyük bir atılım yapmış, yeni bir anlayışın öncüsü olmuş
  • 1941′de arkadaşlarıyla birlikte yayımladıkları Garip adlı şiir kitabı ve yazdığı önsöz, Türk şiirinde günden güne donmuş olan eski değerleri yıkmış, şiire başka bir açıdan bakılmasını sağlamıştı
  • La Fontaine’den fabl çevirileri yapmıştı
  • Şiire getirdiği ilkeler:
  • Ölçüye baş kaldırıp serbest yazmak,
  • Kafiyeyi şiir için gerekli görmekten vazgeçmek,
  • Şairane duyuları, parlak görüntüleri şiirden silmek,
  • Şiiri hayal gücünün kapalı duvarlarından kurtarıp gerçek hayata çıkarmak, yapmacıksız tabii bir söylentiyle, günlük yaşayış içinde halktan insanları yakalamak,
  • Her çeşit kelimeyi konuyu şiire sokmak, halk deyişlerinden yararlanmak ve toplumla ilgili yergiye yer vermektir.
  • Eserleri:
  • Şiir: Garip, Vazgeçemediğim, Destan Gibi, Yenisi, Karşı
  • Nesirleri: Sanat ve Edebiyatımız, Bindiğimiz Dal
  • OKTAY RİFAT HOROZCU (1914 1988)
  • Garip akımının temsilcilerindendir.
  • Başlangıçta, yeni bir hava içinde, güçlü aşk şiirleri; toplumcu sanat ilkesinden hareketle halk deyimi ve söyleyişlerinden masal ve tekerlemelerden faydalanarak başarılı taşlamalar; sosyal şiirler yazdı.
  • Perçemli Sokak adlı kitabıyla birlikte şiir anlayışında büyük değişiklik olmuş Yeni şiirine kaymıştır.
  • Eserleri:
  • Şiir: Yaşayıp Ölmek, Aşk ve Avarelik Üzerine Şiirler, Güzelleme, Karga İle Tilki, Aşk Merdiveni, Denize Doğru Konuşma, Dilsiz ve Çıplak, Koca Bir Yaz
  • MELİH CEVDET ANDAY (1915 2002)
  • Garip akımının temsilcilerindendir.
  • Şiirlerinde toplumsal gerçekliği inceler.
  • Daha sonra ilk şiirlerindeki romantizmden sıyrılarak duygulardan çok aklın egemenliğine, güzel günlerin özlemine bırakı
  • Söz oyunlarında arınmış yalın bir dil vardı Düz yazılarında ise yoğun bir düşünce, şiirsel, esprili, özlü bir dil vardır.
  • Fıkra, makale, gezi, roman, tiyatro ve şiir yazmıştı Çevirilerde yapmıştır.
  • Eserleri:
  • Şiir: Garip, Rahatı Kaçan Ağaç, Telgrafname, Yanyana
  • Ali Riza İle Ahmed’in Hikâyesi

    Ne tuhaftır Ali Rıza ile
    Ahmed’in hikayesi
    Birisi köyde oturur
    Birisi şehirde
    Ve her sabah
    Şehirdeki köye gider
    Köydeki şehire

  • GARİP DIŞINDA YENİLİĞİ SÜRDÜREN ŞİİR
  • Garip Hareketi’nin etkisinin sürdüğü yıllarda şiiri onlar kadar bayağılaştırmak istemeyen, her biri kendine özgü şiir tarzını oluşturmuş şairler şiirdeki lirizmi kaybetmeden yeniliği sürdürmüş
  • Bu şairler Garip, İkinci Yeni gibi topluluklara katılmamış, görüş ve ideolojilerini şiirlerine temel yapmamışlardı
  • Şiirlerinde yeni bir dil, üslup ve bakış açısı aramışlar ve kendi tarzlarını yenileme ve değiştirme ihtiyacı hissetmiş
  • FAZIL HÜSNÜ DAĞLARCA (1914 2008)
  • Cumhuriyet döneminin önemli şairlerinden olan Fazıl Hüsnü, öğrenimini Anadolu’nun değişik yerlerinde sürdürmüş, subaylık yaptığı yıllarda ise Anadolu’yu daha iyi tanıma fırsatı bulmuş Sanatçı, iç ve dış gerçeklere bakarak, bilinçaltına yönelerek şiire yeni ürperişler getirir.
  • Şiirleri devamlı gelişme gö Kurallı biçimlerden serbest biçimlere, anlamlı özlerden en yalın anlamlara varan şiir türlerini dener.
  • Her şiirinde bir yeniyi dener gibidir. Genellikle epik-dramatik, lirik-didaktik ve toplumsal gerçekçi anlayıştadı Şiir dili en son türetilen Türkçe sözcüklerle doludur.
  • Eserleri
  • Şiir:Havaya Çizilen Dünya, Çocuk ve Allah, Çakırın Destanı, Üç Şehitler Destanı, Türk Olmak, Yedi Memetler.
  • Düzyazı:İstiklal Savaşı Samsundan Ankaraya, İstiklal Savaşı İnönüler, Sivaslı Karınca, İstanbul Fetih Destanı, Anıtkabir, Asu, Delice Böcek, Batı Acısı, Çanakkale Destanı, Kubilay Destanı, 19 Mayıs Destanı, Hiroşima
  • BEHÇET NECATİGİL (1916 1979)
  • İlk şiirleri Varlık dergisinde çıkan öğretmen şair Behçet Necatigil, Cumhuriyet döneminin kendine özgü bir çizgisi olan ş
  • Rahat, gösterişe kaçmayan, sembollere dayalı, şiir geleneklerini gözeten bir anlayıştadır, önce Garipçi çizgide yürüyen Necatigil, sonra onlardan ayrılmıştı
  • Şiirlerinde kendi evinden başlayarak öteki evleri, sokağı, çevreyi, giderek dış dünyayı ve toplumu sorunlarıyla anlatmıştı
  • Hem hece ölçüsüyle hem de serbest ölçüyle yazmıştı İlk şiirleri anlamca açık, sonrakiler kapalıdır.
  • Şiir dışında inceleme, çeviri, radyo oyunu alanlarında da eserleri vardı
  • Eserleri
  • Şiir:Kapalı Çarşı, Evler, Arada, İki Basma Yürümek, Çevre, Eski Toprak, Divanç
  • İnceleme:Edebiyatımızda İsimler Sözlüğü, Edebiyatımızda Yazarlar Sözlüğü.
  • SABAHATTİN KUDRET AKSAL (1920 1993)
  • Şiir ve öyküleriyle tanını Biçimi oldukça önemser.
  • Garipçilerden etkilendiği ilk şiirlerinden sonra, insanın evrendeki yerini, değerini aramaya çabaladığı felsefi düşünceleri içinde barındıran bir şiire yönelmiş
  • Eserleri
  • Şiir:Şarkılı Kahve, Gün Işığı, Duru Gök, Eşik
  • Öykü:Gazoz Ağacı
  • CAHİT ZARİFOĞLU (1940 1987)
  • İlk şiirlerinde ikinci yeni akımının etkileri görülü Madde-ruh çatışması, “Batı diktasına karşı Doğu protestosu” temalarını işledi.
  • İlk şiir kitabı “İşaret Çocukları” 1967′de yayınlandı. Şiirlerinde dinsel inançları çerçevesinde ele aldığı Anadolu insanlarının acı, umut ve sevgilerini yansıttı.
  • Son şiirlerinde ise İslamcı düşüncedeki insan sevgisi, toplumsal mutluluk anlayışını iş Yer yer gerçeküstü ögeler ve eski şiir kalıplarını uyguladı.
  • Eserleri
  • Şiir:İşaret Çocukları, Yedi Güzel Adam, Menziller, Korku ve Yakarış
  • Hikâye:İnsanlar
  • Çocuk Hikâyeleri:Serçekuş, Katıraslan, Ağaçkakanlar, Yürek Dede ile Padişah, Küçük Şehzade, Motorlu Kuş, Kuşların Dili
  • Çocuk Şiirleri:Gülücük, Ağaçokul (Çocuklara Afganistan Şiirleri)
  • Roman:Savaş Ritimleri, Ana
  • Günlük:Yaşamak
  • Deneme:Bir Değirmendir Bu Dünya, Zengin Hayaller Peşinde
  • Tiyatro:Sütçü İmam
  • ERDEM BAYAZIT (1939 2008)
  • Tok, kavgacı, destana yatkın bir üslûpta söylenmiş olan şiirlerinde ayrıca ince duyarlılıklar işlenmiş İslâmî ton bir “leit-motif (sıkça işlenen tema)” halinde bütün şiirlerine yayılmıştır.
  • Şiirleri Açı (K. Maraş), Çıkış (Ankara), Yeni İstiklâl, Büyük Doğu, Diriliş, Edebiyat, Mavera ve Yedi İklim dergilerinde yayınlanmıştı
  • Eserleri
  • Şiir:Sebeb Ey, Risaleler, Şiirler
  • Gezi:İpek Yolundan Afganistana: 1981′de İran, Pakistan, Afganistan ve Hindistan’ı içeren iki aylık gezi ile ilgili izlenimlerini kitaplaştırdı.
  • HİLMİ YAVUZ (1936 )
  • Başlangıçta daha çok İkinci Yeni akımının etkisinde imgeci şiirler yazdı.
  • Sonraki yıllarda gelenekçilikle çağdaş bir bakışı kaynaştıran, biçim ve özün dengelendiği bir düzey sergiledi.
  • İslam mistisizmi, özellikle de tasavvuftan yararlanarak kendine özgü bir sözcük dağarcığı geliş
  • Eserleri
  • Şiir:Bakış Kuşu, Bedreddin Üzerine Şiirler, Doğu Şiirleri, Yaz Şiirleri, Gizemli Şiirler, Zaman Şiirleri, Söylen Şiirleri, Ayna Şiirleri, Hüzün ki En Çok Yakışandır Bize, Gülün Ustası Yoktur, Erguvan Şiirler, Çöl Şiirleri, Akşam Şiirleri, Yolculuk Şiirleri, Hurufi Şiirler, Büyü’sün Yaz.
  • BEDRİ RAHMİ EYÜBOĞLU (1923 1975)
  • “D grubu” ressamları arasındadı Ressam kişiliğinden gelen ögeler şiirlerinde önemli yer tutar. Ressamlığın verdiği bakış açısıyla adeta renklerle tablo çizmiştir.
  • Şiirlerinin sosyal içeriği de vardı Anadolu insanının yoksul yaşamını anlatmıştır.
  • Halk edebiyatının masal, şiir, deyiş, gibi türlerine karşı duyduğu hayranlık şiirlerine yansımıştır; halk kültüründen esinlenmiş Şiirlerinde gözlemlerine de yer vermiştir.
  • Şiirlerinde biçim, ölçü, uyak kaygısı taşımamıştı Şiirlerini doğal ve akıcı bir üslupla yazmıştır.
  • Gezi ve deneme türündeki yapıtlarında halk kültürü, halk sanatı konusundaki düşüncelerini ortaya koymuş
  • Eserleri
  • Şiir: Dol Karabakır Dol, Karadut, Tuz, Yaradana Mektuplar, Üçü Birden, Dördü Birden, Yaşadım
  • Düzyazı: Tezek, Delifişek, Canım Anadolu
  • ÖZDEMİR ASAF (1923 1981)
  • Şiirlerini döneminden ayrı bir dil ve söyleyiş tarzıyla yazmıştı
  • Dize sayısını çoğu kez en aza indirmiş Şiirlerinde imajsız, anlamsız, yer yer ironik söyleyişe özen göstermiştir. Şiirlerde “sen – ben ikilemi”ni ele almıştır.
  • Yaşadıklarını, çevresindeki olayları soyutlaştırarak düşünce planına aktarmıştı
  • Eserleri
  • Şiir: Dünya Kaçtı Gözüme, Sen Sen Sen, Bir Kapı Önünde, Yuvarlağın Köşeleri (Özdeyişler-Etika), Benden Sana Mutluluk, Nasılsın, Yalnızlık Paylaşılmaz, Çiçekleri Yemeyin, Yumuşaklıklar Değil, Bir Kapı Önünde, Lavinia
  • Düzyazı: Ça
  • Hikâye: Dün Yağmur Yağacak
  • MAVİCİLER (MAVİ AKIMI)
  • Atilla İlhan’ın 1952-1956 yıllarında çıkardığı derginin adı olan “Mavi”nin etrafında toplanan Orhan Duru, Ferit Edgü gibi sanatçıların oluşturduğu bir edebi topluluktur.
  • Bu sanatçılar, şairane bir sanat anlayışının temsilcisi olmuşlardı Daha sonra Mavi dergisi Özdemir Nutku’nun yönetimine geçer ve Atilla İlhan’ın savunduğu toplumsal gerçekçiliğin (sosyal realizm) sözcüsü olur.
  • Dergi, Nisan 1956’da çıkan 36. sayıdan sonra (Son Mavi) kapatılı
  • Temsilcileri; Attila İlhan, Ferit Edgü, Orhan Duru, Özdemir Nutku, Yılmaz Gruda, Ahmet Oktay, Demirtaş Ceyhun, Demir Özlü ve Tahsin Yüceldir.
  • Garip akımına karşı bir duruş sergilemeleri ve yenilikçi şiiri savunmaları, onları “Garip Dışında Yeniliği Sürdüren Şiir” akımına dâhil eder.
  • Mavicilerin Özellikleri:
  • Garip akımına tepki olarak çıkmıştı
  • Bu topluluğun hedefinde Garip Akımı ve Orhan Veli vardı
  • Garipçilerin savunduğu birçok görüşe karşı çıkmışlardı
  • Özellikle şiirin açık olması gerektiği anlayışı Maviciler tarafından tamamen reddedilmiş
  • Maviciler şiirin bütünüyle açık olamayacağını, anlam kapalılığının şiiri düzyazıdan ayıran önemli bir faktör olduğu görüşü
  • Şiirin basit olamayacağını zengin benzetmeli, içli, derin olması gerektiğini savunmuşlardı
  • ATTİLA İLHAN (1925 2005)
  • Günümüz şairlerinden olan Attila İlhan yüksek öğrenimini yarıda bırakmış, bir süre gazetecilik yapmış, yazarlıkta karar kılmıştı Adını 1946 CHP şiir yarışmasında ikinci olan “Cebbaroğlu Mehemmed” duyurmuştur. Şiir, roman, eleştiri alanında eserler vermiştir.
  • Şiirlerinde romantik bir duyarlıkla toplumsal gerçekçilik açısından çağımıza, yaşadığımız günlere bakar. İnançlarında ayak direyen, sert çıkışlar yapan, gerçeklerden çok anılara sığınan bir karakter yapısı vardı “Serüven tutkunu” bir şair olan Attila İlhan en çok aşk, intihar, içki, ölüm, kavga, kahramanlık temalarını işler.
  • 1952′de çıkan Mavi dergisiyle birlikte Türk şiirinde yeni bir eğilim ortaya çıktı. Attilâ İlhan, yazılarıyla bu eğilimi metot hareketine dönüştürmeye çalıştı. Mavi, hürriyet ve barışı temsil eden bir renktir. En büyük tepkisi de Garipçiler’
  • Şiirlerinde Divan şiirinin biçim özelliklerinden, imgelerinden de yararlanı Canlı konuşma diline, argoya, halk deyimlerine geniş ölçüde yer vermiştir.
  • Eserleri:
  • Şiir: Duvar, Sisler Bulvarı, Yağmur Kaçağı, Ben Sana Mecburum, Bela Çiçeği, Yasak Sevişmek, Elde Var Hüzü
  • Roman: Sokaktaki Adam, Zenciler Birbirine Benzemez, Kurtlar Sofrası, Bıçağın Ucu, Sırtlan Payı, Fena Halde Leman, Dersaadette Sabah Ezanları.
  • SORU
  • Şiirin başarılı bir şekilde okunmasının ön hazırlığa bağlı olduğunu anlatan Ayşe Öğretmen ; şiirin özelliklerinin , anlamının hatta şiirin bilinmesinin bile şiiri seslendirmeye etkisinin olabileceğini anlatmıştır ve öğrencilere bir şiir örneği vermiş
  • Ne olur kim olduğunu bilmesem pianın

      ellerini bir tutsam ölsem  

     böyle uzak uzak seslenmese

     ben bir şehre geldiğim vakit

     o başka bir şehre gitmese

Buna göre , öğrencilerin bu şiiri seslendirirken aşağıdakilerin hangisine dikkat etmesine gerek yoktur?

  1. Şiir veznine uygun okunmalıdı
  2. Şairin özellikleri bilinmelidir
  3. Şiirin yazıldığı dönem incelenmelidir
  4. Mısralardaki vurgu ve duraklara uyulmalıdı
  5. Telaffuza önem verilmelidir.
  • İKİNCİ YENİ ŞİİR ANLAYIŞI 1954-1960
  • 1950′li yıllarda Edip Cansever, İlhan Berk, Cemal Süreya, Turgut Uyar, Sezai Karakoç ve Ece Ayhan gibi şairlerin başını çektiği bir şiir ve edebiyat akımıdı
  • Garipçiler’e ve 1940 Toplumcu Gerçekçi Kuşağı’na tepki olarak doğmuş
  • Türk şiirinde değişik imge, çağrışım ve soyutlamalarla yeni bir söyleyiş bulma amacında olan bir akımdı
  • İkinci Yenicilerin Özellikleri:
  • Yeni, şiirimizde çok uzun soluklu olmasa da, geniş bir okuyucu kitlesi bulamasa da Türk şiirine yeni boyutlar getirmiştir.
  • “Şiir için şiir” anlayışıyla hareket etmişler; erdem, ahlak, toplum ve gerçek gibi konuların şiirin dışında tutulması gerektiğini savunmuşlardı
  • Onlara göre anlamlı olmak şiir için önemli değ
  • Yeni’ye göre şiir bir öykü anlatma aracı değildir.
  • Öteki edebi türlerden kesin çizgilerle ayrılmalıdı Bu yüzden konuyu ve olayı şiirden atmışlardır.
  • Eşya, görünüm ve insanı gerçeküstücülükten daha aşırı bir soyutlama ile anlatmayı amaç edinmiş
  • Onlara göre şiirde ahenk, ölçü ve uyakla değil; musiki ve anlatım zenginliği ile sağlanmalıdı
  • Garip’teki gibi ortak bir hareket olmayıp bağımsız şairlerin benzer bir çizgide şiir yazmasıyla oluşmuş
  • CEMAL SÜREYA (1931 1990)
  • Kendine özgü söyleyiş biçimi ve şaşırtıcı buluşlarıyla, zengin birikimi ile duyarlı, çarpıcı, yoğun, diri imgeleriyle İkinci Yeni şiirinin en başarılı örneklerini vermiş
  • Eserleri:
  • Şiir:Üvercinka, Göçebe, Sevda Sözleri
  • TURGUT UYAR (1927 1985)
  • Kaynak dergisinin bir şiir yarışmasındaArz-ı Hal şiiri ikincilik kazanınca Nurullah Ataç’ın güvendiği şairler arasına girdi.
  • İkinci Yeni Şiir akımının önde gelen ş
  • Eserleri:
  • Şiir:Arz-ı Hal, Türkiyem, Dünyanın En Güzel Arabistanı
  • SEZAİ KARAKOÇ (1933 )
  • Şiir üslubu bakımından, az çok İkinci Yeni’ye yakın sayılsa da, şiirinde işlediği temalar, inandığı değerler bakımından şiirimizde yeni ve değişik bir sestir.
  • Mona Rosaşiiriyle sevilmiş
  • Eserleri:
  • Şiir:Körfez, Şahdamar, Ateş Dansı, Mona Rosa
  • EDİP CANSEVER (1928 1986)
  • İkinci Yeni akımının özgün örneklerini verdi.
  • Şirinde zamanla sevinç yerini bunalıma, toplumsal dengesizlikleri eleştirme kaygısı yerini yıkıcı bir umutsuzluğa bıraktı. “Dize işlevini yitirdi” gerekçesiyle yeni arayışlara yö
  • İkinci Yeni içindeki bazı şairler gibi anlamsızlığı savunmadı. Kapalı, anlaşılması güç, yine de anlamdan ayrılmayan bir şiire yö Çok farklı imgeler kullanırken bile düşünce öğesini göz ardı etmedi.
  • Eserleri:
  • Şiir:İkindi Üstü, Yerçekimli Karanfil, Tragedyalar
  • ECE AYHAN (1931 2002)
  • Kendine özgü çağrışımlar ve göndermelerle örülü şiirleriyle hem Türk şiirinde hem de İkinci Yeni’nin içinde farklı bir kanal açtı. Şiirinin kilit noktası
  • Eserleri:
  • Şiir:Ortadokslular, Sivil Şiirler, Son Şiirler
  • İLHAN BERK (1918 2008)
  • Doğu şiirinin klasik kalıplarını denedi, beyit ve türkü biçimlerinden yararlandı.
  • Araştırmacı kişiliği, özgün duyarlılıkları ve buluşlarıyla 20. Yüzyıl Türk şiirinin en önemli isimleri arasındadı
  • Eserleri:
  • Şiir:İstanbul, Günaydın Yeryüzü, Pera
  • ÜLKÜ TAMER (1937 )
  • İlk şiir kitabı Soğuk Otların Altındaile başlayarak İkinci Yeni duyarlılığını yansıtan soyutlamalara yönelik, yoğun ve özgün bir imge anlayışı geliş
  • Yalın bir dil kullandığı şiirlerinde giderek toplumsal kaygılar ve düşünce öğeleri ağırlık kazandı.
  • Eserleri:
  • Şiir:Gök Onları Yanıltmaz, Sıragöller, Seçme Şiirler
  • ÇAPALI KARŞI Kollarında eski balık dövmeleri
  • teodor kasap perhiz ahali içmez
  • ay türkçe rakı çıkmıştır kapalı
  • ve geniş muhlis sabahattin’den
  • ayşe opereti ne güzel bir hiç
  • Üç yıllar var ki minyatürlere mahkûm
  • teodor’un o eski balık dövmeleri
  • ay osmanlılaşmış abi tüfekçi olmuş
  • ve korkunç taş gülmekler muhlis’te
  • gibi merdivenli bir sokaklar uzatmış
  • çiçek bahçelerine kaçabilsin ayşe
  • atlı tramvaylarla ne güzel bir hiç
  • İşte o biçim gecelerde kucaklamış
  • getirir enflasyon arkadaşlarını
  • kova abdülhamit akşam gazeteleri
  • dağlar gibi yalnızlık ne güzel bir hiç. Ece AYHAN
  • İKİNCİ YENİ SONRASI TOPLUMCU ŞİİR
  • 1960 kuşağı şairleri, 1961 anayasasının sağladığı özgürlükle birlikte, Nazım Hikmet’in kitaplarının yayımlanmasının serbestleştiği, siyasal ve güncel dergilerin yoğun olarak okunduğu ve gündemi belirlediği bir ortamın etkisindedirler.
  • Yeni Gerçek, And, Halkın Dostları”, Militan gibi dergiler etrafında toplanan şairler, şiir anlayışlarını ve ideolojilerini bu dergilerde açıklamaya çalışmışlardır
  • Marksist felsefeyi benimseyen toplumcu gerçekçi şairler, daha çok sosyal ve güncel politikayı konu edinmişler, halkın ve işçi sınıfının sorunlarını politik bir bakışla ortaya koymaya çalışan şiirler yazmışlardı
  • İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiirin Özellikleri:
  • Umut ve yarına inanç, direnme ve isyan konuları şiire hâ
  • Şairler, toplumun sözcüleri gibi şiirler yazmışlardı
  • İkinci Yeni Şiiri, kapalı bir özellik gösterirken; İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiir açık anlatımıyla dikkat ç
  • Biçimden çok içeriğe önem vermişler, toplumsal mesajları etkili kılmak için slogan üslubundan yararlanmışlardı
  • İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiiri savunan şairlerde; 1940 toplumcuları ve Nazım Hikmet, Namık Kemal, Tevfik Fikret ve Mehmet Akif gibi şairler arasında şiire toplumsal bir işlev yükleme bakımından ortaklık vardı
  • Önemli temsilcileri Ataol Behramoğlu, İsmet Özel, Süreyya Berfe, Özkan Mert, Refik Durbaş ve Nihat Behram’dı
  • ATAOL BEHRAMOĞLU (1942 )
  • İsmet Özel’le “Halkın Dostları”, Nihat Behram’la “Militan” dergilerini çıkarmış ve bu dergilerin yöneticiliğini yapmıştı
  • İkinci Yeni etkisini taşıyan ilk dönem şiirlerinden sonra, 1970’li yıllarda işçi sınıfının, siyasal mücadele içerisinde bulunan insanların sıkıntılarını, duygularını ve umutlarını anlatmıştı
  • “Yaşadıklarımdan Öğrendiğim Bir Şey Var” şiiriyle geniş kesimler tarafından sevilmiş
  • Şiirlerini günlük konuşma diliyle, yalın ve açık bir anlatımla yazmıştı
  • Eserleri:
  • Şiir:Bir Ermeni General, Bir Gün Mutlaka, Yolculuk Özlem Cesaret ve Kavga Şiirleri, Kuşatmada, Mustafa Suphi Destanı, Dörtlükler, Ne Yağmur Ne Şiirler
  • İSMET ÖZEL (1944 )
  • İkinci Yeni esintisiyle başlayan şiir serüveninde, 1960 ve1970’li yıllarda, toplumcu şiirin unutulmaz şiirlerini yazmıştı
  • Modern şiirin İkinci Yeni ile elde ettiği kazanımlara yeni bir açılım getirmiş
  • 1974’ten sonra İslami, mistik bir yöneliş içinde olmuş
  • Eserleri:
  • Şiir:Geceleyin Bir Koşu, Evet İsyan, Cinayetler Kitabı, Cellâdıma Gülümserken, Erbain.
  • SÜREYYA BERFE (1943 )
  • İlk şiirlerinde İkinci Yeni akımının izleri görülü
  • 1966’dan sonra halk geleneğinden beslenen yeni bir şiir dili kurmanın olanaklarını aramış, toplumsal ve halkçı bir yönelim gösteren şiirler yazmıştı
  • Eserleri:
  • Şiir:Gün Ola, Savrulan, Hayat ile Şiir, Ufkun Dışında, Ruhumun, Nabiga.
  • 1980 SONRASI ŞİİR
  • 1980 sonrasında yazılan şiir, bazı edebiyat çevrelerinde kayıp dönem olarak adlandırılmaktadı
  • 2000′li yıllara değin süren sessizlik ve şiirdeki hareketsizlik, birçok kesimi bu dönem edebiyatını yok saymaya itmiş
  • Bu dönemde Haydar Ergülen, Hüseyin Atlansoy, Seyhan Erözçelik, Lale Müldür, Ahmet Erhan ve Küçük İskender gibi şairler şiirin hareketliliğini sağlamışlardı
  • İkinci Yeni sonrasında 1980’e kadar şiiri toplumcu bir bakışla kavrayan şairlerin anlayışı, 1980 darbesiyle yerini özellikle 1970lerin toplumculuğunu ön plana alan şiire karşı duran 1980 kuşağı şairlerine bırakmıştı
  • 1980 sonrası şairleri; şiirde geleneksel birikimin önemini vurgulamışlar ve Halk, Divan, İkinci Yeni ve saf şiir gibi ayrımlara girmeden en yeniden en eskiye kadar Türk şairlerini dikkatle okumayı savunmuşlardı
  • 1980 Sonrası Şiirin Özellikleri:
  • Bu dönem şairleri birlikte dergiler çıkarmışlardı
  • 1980 şairleri için ortak bir anlayıştan çok, grupların ve kişilerin ayrı ayrı şiir anlayışlarından söz edilebilir.
  • Yazko Edebiyat, Üç Çiçek, Şiiratı ve Sombahar gibi dergiler bu dönemde etkilidir.
  • İkinci Yeni Sonrası Toplumcu Şiirde olduğu gibi ideolojiyi şiirlerinde öncelikli bir öğe olarak görmemiş
  • Düz yazıya yaklaşan bir üslupla, anlatmaya imkan veren temaları da şiirlerinde işlemiş
  • İmge anlayışlarında uzak çağrışımlara önem vermeleri bakımından İkinci Yeni’yle yakınlıkları vardı
  • . HAYDAR ERGÜLEN (1956 )
  • Üç Çiçek dergisini çıkarmış, Şiiratı dergisinde emeği geçmiş
  • Aşk, kardeşlik, yaşantılar, çocukluk gibi konuları çoğunlukla imgeli ve mecazlı bir dille işlemiş
  • Alevi-Bektaşi şiir geleneğiyle birlikte Cemal Süreya ve Behçet Necatigil ile yakınlıklar kurmuş
  • Eserleri:
  • Şiir: Karşılığını Bulamamış Sorular, Sokak Prensesi, Kabareden Emekli Bir Kızkardeş, 40 Şiir Ve Bir.
  • HÜSEYİN ATLANSOY (1962 )
  • Mistik metafizikçi yönü ağır basan bir ş
  • Metropol hayatını ve ilişkilerdeki hızlı değişimi, konuşma dilinin imkânlarından yararlanarak ironik bir biçimde işlemiş
  • Eserleri:
  • Şiir: İntihar İlacı, Balkon Çıkmazında Efendilik Tarihi, Şehir Konuşmaları, İlk Sözler, Su Burcu.
  • MİLLİ EDEBİYAT ZEVK VE ANLAYIŞINI SÜRDÜREN ESERLER
  • Cumhuriyet’in ilk dönem ürünlerinde Milli Edebiyat zevk ve anlayışına uygun hikâye ve romanlar yazılmıştı
  • Cumhuriyet’le birlikte siyasi, ekonomik ve toplumsal hayattaki değişimler edebiyata da yansımış; Anadolu’ya açılma, Anadolu’yu görüp anlatma ve Anadolu insanını konu edinme öne çıkmıştı
  • Cumhuriyet döneminde Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren hikâye ve romanlarla Milli Edebiyat dönemi roman ve hikâyeleri arasında;
  • Anadolu coğrafyasını
  • ve halkını anlatma bakımından bir ortaklık olmakla birlikte
  • Atatürk ilke ve inkılâplarını konu edinme,
  • savaş sonrası hayatı da anlatma bakımından farklılıklar söz konusudur.
  • hikâyelerde
  • toplumsal ve kültürel farklılıklar,
  • ülke ve toplum sorunları,
  • Kurtuluş Savaşı,
  • eski-yeni çatışması,
  • köy ve kasaba insanının çelişkileri,
  • tarihi konular,
  • yanlış Batılılaşma konuları ağırlıkla işlenmiş
  • Realizm akımından etkilenilmiş, Cumhuriyet döneminin hazırlayıcıları olan I. Dünya Savaşı ve Kurtuluş Savaşı konu edilmiş
  • Atatürk ilke ve inkılâplarına uygun bir bakışla eserler yazılmış, yanlış Batılılaşma konusu ele alınmıştı
  • Batıl inançlar ve hurafeler eleştirilmiş
  • Toplumsal faydayı esas alan eserler yazılmıştı
  • Doğu – Batı karşılaştırmaları yapılmıştı
  • Halkın sıkıntıları, aydın – halk çatışması konu edilmiş
  • Milli Edebiyat zevk ve anlayışını sürdüren hikâyelerde Maupassant tarzının (olay hikâyesi) özellikleri görülü
  • TOPLUMCU GERÇEKÇİ ESERLER
  • Türk edebiyatında toplumcu gerçekçilik, 1930′lardan 1980′lere kadar özellikle roman alanında varlığını güçlü bir biçimde sürdürmüştü
  • Toplumcu gerçekçi bakış doğrultusunda
  • işçilerin, dar gelirlilerin dünyası,
  • köydeki yaşam tarzı sunulmuş,
  • köyden kente göçün ortaya koyduğu sorunlar,
  • toplumcu dünya görüşüne uygun olarak sergilenmiş
  • 1930′larda üretilen Anadolu insanının gerçeğini, toplumsal değişimle yaşanan sancıları anlatan öyküler ve romanlar, toplumcu gerçekçi edebiyatın kuruluşunun ilk örnekleri niteliğ

   Toplumcu gerçekçi eser veren yazarların bir bölümü özellikle köy sorunlarına yönelmişlerdir.

Tanzimat döneminde Nabizade Nazım’ın Karabibik kitabıyla başlayan köye yönelmenin ilk başarılı örnekleri

Ebubekir Hazım Tepeyran’ın Küçük Paşa

ve Reşat Nuri Güntekinin Çalıkuşu adlı yapıtlarıyla Milli Edebiyat döneminde verilmiştir.

  • 1950′li yıllarda Köy Enstitülü yazarların çabalarıyla köy olgusu romanlarda daha farklı bir şekilde ele alınmaya çalışılmıştı
  • Köy Enstitülerinde yetişen köy kökenli yazarlar konularını daha çok toprağa bağlı insanların hayatlarından alan eserler yazmışlardı
  • Anadolu köy ve kasabalarına yönelmiş
  • Mahmut Makal’ın 1950de köy notlarını içeren Bizim Köy adlı kitabının yayımlanmasıyla,
  • Fakir Baykurt ve Talip Apaydın gibi yazarların eserleriyle köye ve köy hayatına ilgi daha da artmıştı
  • 1960′lardan itibaren Fakir Baykurt, Kemal Bilbaşar, Yaşar Kemal gibi yazarlar köy kasaba konularını işlemeyi sürdürürken
  • Sabahattin Ali, Kemal Tahir, Orhan Kemal, Samim Kocagöz, Rıfat Ilgaz, Aziz Nesin gibi yazarlar bir süre sonra kent insanının ve büyük kentin sorunlarını da ele alan konulara yönelmiş
  • SADRİ ERTEM (1900 1943)
  • 1930′lu yıllarda, konularını köylünün, işçinin, orta sınıfın sıkıntılarından alan romanlar yazmıştı
  • Sanatsal üsluba karakter ve duygu tahlillerine önem vermemiş
  • Yani estetiği düşünmemiş; sadece ekonomik, sosyolojik, sınıfsal gerçekleri anlatmaya çalışmıştır.
  • Eserleri:
  • Roman:Çıkrıklar Durunca, Bir Varmış Bir Yokmuş, Düşkünler, Yol Arkadaşları
  • Hikâye:Silindir Şapka Giyen Köylü, Bacayı indir Bacayı Kaldır, Korku, Bay Virgül, Bir Şehrin Ruhu
  • SABAHATTİN ALİ (1907 1948)
  • Toplumcu gerçekçi bir sanatçıdı
  • Şiirler, hikâyeler, romanlar yazmış, çeviriler yapmıştı Sabahattin Ali, 1930′lu yıllarda öyküye gerçekçi ve yeni bir soluk getirmiştir.
  • Öykülerinde, tanımlamakta güçlük çektiğimiz kimi duyguları ustalıkla anlatmıştı
  • İnsanın zavallılığını ve gücünü aynı sarsılmaz üslupla, zaman zaman masalsı ve destansı bir biçimde yansıtmayı başarmıştı
  • Şiirlerini halk şiirinden esinlenerek yazmıştı Romanlarında da insanın ruhuna ayna tutmuş ve gerçeğe bu aynadan bakmış, okurların gerçekliği daha derinden algılamasını sağlamıştır.
  • Markopaşa adlı mizahi dergiyi çıkaranlar arasında (Aziz Nesin ve Rıfat Ilgaz’la birlikte) yer almış, bu dergide başyazılar yayımlamıştı
  • Eserleri:
  • Öykü:Değirmen, Kağnı, Ses, Yeni Dünya, Sırça Köşk 
  • Şiir:Dağlar ve Rüzgâr
  • Roman:Kuyucaklı Yusuf, içimizdeki Şeytan, Kürk Mantolu Madonna
  • KEMAL TAHİR (1910 1973)
  • Toplumcu gerçekçi bir romancıdı
  • Hapishane yaşamını, Kurtuluş Savaşı’nı, tarihi, köy yaşamını ve eşkıya hikâyelerini konu edindiği romanlarıyla tanınmıştı
  • Tasvire önem veren yazarın eserlerinde anlaşılır bir dili ve yalın bir anlatımı vardı
  • Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu anlattığı, Osmanlı toplumunun gelişim sürecinin Batı’dan farklı olduğunu ileri sürdüğü tezli romanı Devlet Ana romanıyla ve Kurtuluş Savaşı yıllarını konu edindiği Yorgun Savaşçı” romanlarıyla tanınmıştı Yol Ayrımı” romanında da Cumhuriyetin ilk yıllarındaki çok partili hayata geçiş denemesini anlatmıştır. Bu romanları aynı zamanda tarihi roman türündedir.
  • Ekonomik kaygıyla polisiye roman türünün önemli eseri olan Mayk Hammer’ın yerli versiyonlarını yazmıştı
  • Eserleri:
  • Roman:Devlet Ana, Yorgun Savaşçı, Esir Şehrin İnsanları, Rahmet Yolları Kesti, Esir Şehrin Mahpusu, Bozkırdaki Çekirdek, Kurt Kanunu, Yol Ayrımı
  • AZİZ NESİN (1916 1995)
  • Toplumcu gerçekçi bir yazardı
  • “Markopaşa” adlı mizahi hiciv dergisini çıkaranlar arasındadı
  • Dünyaca tanınmış mizahi öykü yazarıdı
  • Eserleri:
  • Roman:Yaşar Ne Yaşar Ne Yaşamaz, Zübük
  • Öykü:Toros Canavarı, Damda Deli Var, Fil Hamdi, Sizin Memlekette Eşek Yok Mu?
  • ORHAN KEMAL (1914 1973)
  • Toplumcu gerçekçi bir yazardı
  • Gerçek adı “Mehmet Raşit Öğütçü” olan yazar daha çok öyküleriyle tanını
  • Öyküleri dışında oyun, roman ve senaryolar da yazmıştı
  • Öykü ve roman kişilerini, günlük konuşma diliyle ve yerel sözcüklerle konuşturmadaki ustalığı dikkat çekmiş
  • Çukurova’nın sanayileşmesini ve işçi sorunlarını, tarımın makineleşmesi ve ırgatların sıkıntılarını, mahpusları, bekçileri gardiyanları… konu edinmiş
  • Eserleri:
  • Öykü:Ekmek Kavgası, 72. Koğuş, Önce Ekmek, Mahalle Kavgası
  • Roman:Baba Evi, Murtaza, Cemile, Bereketli Topraklar Üzerinde, Hanımın Çiftliği, Avare Yıllar, Gurbet Kuşları
  • YAŞAR KEMAL (1923 )
  • Toplumcu gerçekçi bir yazardı
  • Asıl adı Kemal Sadık Göğçeli’
  • Cumhuriyet gazetesinde yayımlanan, Anadolu insanının ekonomik ve toplumsal sorunlarını dile getirdiği röportajları ile tanınmaya başlamıştı
  • 1953-54′te Cumhuriyet’te tefrika edilen ilk romanı “İnce Memed büyük ilgi uyandırmıştı
  • Türkiye’de tarımdan sanayileşmeye geçiş evresi olarak nitelenebilecek 1950′li yıllarda, Çukurovanın geniş biçimde makineleşmeye açılması ve verimli topraklar üzerindeki ağalar arası rant savaşının kızışması, bunun yoksul Çukurova köylüsü üzerindeki sonuçları Yaşar Kemal’in romanlarının ilk evresinin ana temasını oluşturmuş
  • Ağa baskısı karşısında dağa çıkan eşkıya “İnce Memed”le yazar, bir destan kahramanını anlatırken aynı zamanda toplumsal yapıdaki aksaklıkların da eleştirisini yapar.
  • “Teneke”, Çukurova yöresindeki çeltik ağalarına karşı mücadele eden ve köylünün yanında yer alan genç ve idealist bir kaymakamın trajik öyküsünü iş
  • aydının mücadele gücü”nü dile getirir. Daha sonra bu romanı iki perdelik oyun biçiminde sahneye uyarlamıştı
  • Halk öykücülüğünden yola çıkarak, sözlü gelenekte yaşayan Köroğlu, Karacaoğlan, Alageyik öykülerini “Üç Anadolu Efsanesi” adıyla yeniden kaleme almıştı
  • Yaşar Kemal 70′li yılların ortalarından itibaren yazarlığında yeni bir yönelimin ürünleri olarak nitelenebilecek ürünler vermeye baş “AI Gözüm Seyreyle Salih, Kuşlar da Gitti ve Deniz Küstü” romanlarında yazar ilk kez Çukurova dışına çıkarak kenti ve deniz insanını konu edinmiştir.
  • Anadolu insanının sözlü anlatım geleneğinin ürünleri olan destanlardan, ağıtlardan, halk öykülerinden, masallardan, türkülerden ve çağdaş roman tekniklerinden yararlanarak vardığı bireşim ve üslup onu her bakımdan özgün bir çağdaş sanatçı kimliğine ulaştırmıştı
  • Kurduğu imge ve mit dünyası, benzetmeler, betimlemeler, doğanın tüm yönleriyle anlatımı, kullandığı dil, yerel sözcükler ve deyimler, atasözleri, yakarışlar, sövgüler onun anlatımını canlı ve etkileyici kılmıştı
  • Anlatımındaki özgünlük düşle gerçeği, doğayla insanı iç içe vermedeki başarısından kaynaklanmaktadı
  • Şiirsel üslubu ve olağanüstü düş gücüyle, modern romanla epik anlatım biçimlerini başarıyla bağdaştırması onu özgün ve güçlü kılmıştı
  • Eserlerinde kullandığı bölgesel sözler ve deyimlerle ilgili Ali Püsküllüoğlu tarafından Yaşar Kemal Sözlüğü adlı bir kitap yayımlanmıştı
  • Eserleri:
  • Roman:İnce Memed, Teneke, Dağın Öteki Yüzü” üçlemesi (Orta Direk, Yer Demir Gök Bakır, “Ölmez Otu), Akçasazın Ağaları” dizisi (Demirciler Çarşısı Cinayeti, Yusufçuk Yusuf ), Hüyükteki Nar Ağacı”, Kimsecik üçlemesi (Yağmurcuk Kuşu, Kale Kapısı”, Kanın Sesi), Ağrıdağı Efsnesi, Binboğalar Efsanesi, Çakırcalı Efe, Filler Sultanı ile Kırmızı Sakallı Topal Karınca, AI Gözüm Seyreyle Salih, Kuşlar da Gitti, Deniz Küstü, Bir Ada Hikâyesi üçlemesi (Fırat Suyu Kan Akıyor Baksana, Karıncanın Su içtiği, Tanyeri Horozları”),
  • Hikâye:Sarı Sıcak
  • Derleme:Ağıtlar, Üç Anadolu Efsanesi (Derleme Özgün Anlatı)
  • Röportaj:Bu Diyar Baştan Başa, Allah’ın Askerleri (Röportaj-Öykü)
  • Deneme Fıkra:Taş Çatlasa
  • Folklor Denemeleri:Sarı Defterdekiler
  • Antoloji:Gökyüzü Hep Mavi Kaldı (Sabahattin Eyüboğluyla birlikte yazmıştı)
  • Konuşma ve Yazıları:Ağacın Çürüğü, Zulmün Artsın, Baldaki Tuz, Ustadır Arı
  • NECATİ CUMALI (1921 2001)
  • Şiir, hikâye, roman ve tiyatro türlerinde eserler vermiş
  • Gözlemlerinden yola çıkarak toplumsal sorunları ele almıştı
  • Ege bölgesinin kırsal insanının yaşantısını anlatmıştı
  • Sinemaya da uyarlanmış olan “Susuz Yaz” adlı eserini hem tiyatro hem de hikâye biçiminde kaleme almıştı
  • Eserleri:
  • Şiir:Kızılçullu Yolu, Harbe Gidenin Şarkıları
  • Roman:Tütün Zamanı (Zeliş), Yağmurlar ve Topraklar, Viran Dağlar
  • Hikâye:Ay Büyürken Uyuyamam, Dila Hanım
  • Tiyatro:Susuz Yaz, Nalınlar, Boş Beşik, Ezik Otlar, Yeni Çıkan Şarkılar ya da Juliet
  • SAMİM KOCAGÖZ (1916 1993)
  • Toplumcu gerçekçi sanat anlayışı doğrultusunda ürünler vermiş
  • Hikâyelerin konularını yaşadığı Söke çevresinden ve Menderes vadisinin toprak sorunlarından almış, alışılmış teknik ve anlatıma bağlı kalarak sınıfsal çelişkileri, ekonomik nedenlerle değişen düzen ve dünya görüşlerini incelemiş
  • Eserleri:
  • Roman:İkinci Dünya, Bir Şehrin iki Kapısı, Yılan Hikâyesi, Onbinlerin Dönüşü, Kalpaklılar, Doludizgin, Bir Karış Toprak, Bir Çift Öküz, İzmirin içinde, Tartışma, Mor Ötesi, Eski Toprak
  • Hikâye:Telli Kavak, Sığınak, Sam Amca, Cihan Şoförü, Ahmetin Kuzuları, Yolun Üstündeki Kaya, Yağmurdaki Kız, Alandaki Delikanlı, Gecenin Soluğu
  • KEMAL BİLBAŞAR (1910 1983)
  • Konularını özellikle Batı Anadolu kasabalarından almıştı
  • İnançlar, gelenek ve töreler, hayat görüşleri, çıkar çatışmaları ve yerli renklerle beslenmiş olayları gelenekçi bir anlatışla işlemiş
  • Refik Halit’le başlayan memleket hikâyeciliğini, eleştirel ve sert bir gerçekçilik içerisinde ele almıştı
  • “Cemo” romanıyla geniş kesimlerce tanınmış ve sevilmiş
  • Eserleri:
  • Roman:Cemo, Memo, Yeşil Gölge, Başka Olur Ağaların Düğünü
  • Hikâye:Anadoludan Hikâyeler, Irgatların Öfkesi, Cevizli Bahçe
  • MAHMUT MAKAL (1933 )
  • Yazarlık hayatına yeni bir köy öğretmeni olarak Varlık dergisine gönderdiği köy mektupları ve notlarıyla başladı.
  • Bu notların toplandığı “Bizim Köy” kitabı geniş bir ilgi uyandırdı; edebiyatımızda köy edebiyatı çığırını başlattı.
  • Eserleri:
  • Notlar (hikâyemsi izlenimler):Bizim Köy, Köyümden, Hayal ve Gerçek, Memleketin Sahipleri
  • TALİP APAYDIN (1926 )
  • İlk şiir ve hikâyeleri Köy Enstitüleri Dergisi’nde yayımlanmıştı
  • Köy gözlemlerini notlar halinde kaleme almıştı
  • Konularını köy ve kasaba olaylarından alan hikâye ve romanlar yazmıştı
  • Eserleri:
  • Köy Notları:Bozkırda Günler
  • Şiir:Susuzluk
  • Hikâye:Ateş Düşünce, Öte Yakadaki Cennet, Koca Taş, O Güzel İnsanlar (çocuklar için), Yolun Kıyısındaki Adam, Duvar Yazıları, Kökten Ankaralı, Hendek Başı, Hem Uzak Hem Yakın
  • Roman:Sarı Traktör, Yarbükü, Emmioğlu, Ortakçılar (Sonraki basımda Ortakçının Oğlu adıyla basılmıştır), Define, Köylüler, Tütün Yorgunu
  • FAKİR BAYKURT (1929 1999)
  • Köy Enstitüsü çıkışlı yazarlardandı
  • Hikâye ve roman türlerinde eserler vermiş
  • Özellikle Orta Anadolu bölgesini konu edinmiş
  • İçinde doğup yetiştiği köylülerin hallerini anlatmaya çalışmıştı
  • İnsanları, okurları aydınlatmayı, daha ileriye taşımayı görev edinmiş
  • Eserleri:
  • Roman:Yılanların Öcü, Irazca’nın Dirliği, Onuncu Köy, Kaplumbağalar, Tırpan
  • DURSUN AKÇAM (1930 2003)
  • Gazete ve dergilerdeki röportajlarıyla edebiyat dünyasına girmiş
  • Kuzey Doğu Anadolu’nun köy ve kasaba hayatını, dertlerini sergileyen, etkili ve yalın eserler yazmıştı
  • Eserleri:
  • Gözlemler ve Köy Notları:Analar ve Çocukları
  • Anı inceleme:Doğunun Çilesi
  • Röportaj:Kan Çiçekleri
  • Hikâye:Ölü Ekmeği, Taş Çorbası, Köyden indim Şehire, Haley
  • Roman:Kanlı Derenin Kurtları
  • ABBAS SAYAR (1923 1999)
  • Edebiyata şiirle başlayan yazar sonraları roman türündeki ürünleriyle edebiyatımızda tanınmıştı
  • Köy gerçekliğini döneminin köy edebiyatçılarından farklı olarak kendine has bir üslupla yansıtmıştı
  • Yozgatlı olan ve burada uzun yıllar yaşayan yazar, yapıtlarında genellikle Orta Anadolu’yu anlatmıştı
  • Yılkı Atı” romanıyla geniş kesimlerce sevilmiş Yılkıya (başıboş) bırakılan bir atın doğadaki yaşam mücadelesini arka planda köy gerçekliğini, halkın yoksulluğunu da vererek anlatmıştır.
  • Oldukça şiirsel, günlük konuşma dilinin deyimlerin zenginleştirdiği bir dil ve anlatımı vardı
  • Eserleri:
  • Roman:Yılkı Atı, Çelo, Can Şenliği, Dik Bayır, Tarlabaşı Salkım Saçak, Anılarda Yumak Yumak
  • Hikâye:Yorganımı Sıkı Sar
  • Şiir:Gönül Sandalı
  • BİREYİN İÇ DÜNYASINI ESAS ALAN ESERLER
  • Bireyin iç dünyasını esas alan yazarlar insan gerçekliğini farklı bir bakışla anlatmak, modern hayatın insan üzerindeki etkilerini tespit etmek için psikoloji, psikoanalitik (psikoanaliz) gibi bilimlerden ve dolayısıyla Freud’un görüşlerinden faydalanmışlardı
  • Yazarlar, bireyin iç dünyasını anlatmak için, düş analizi (bireyin gördüğü rüyayı içerik olarak çözümlemek) ve bilinç akışı (insanın zihninden geçirdiklerini, çağrışımları, sınır koymadan, doğrudan peş peşe anlatmak) yolarından yararlanmışlardı
  • Bireyin iç dünyasını esas alan eserlerde; bunalım, yabancılaşma, bireyin toplumla hesaplaşması, yalnızlık, sıkıntı, bilinçaltı, bireysel sorgulamalar, evrenin düzeni gibi konular ele alını
  • Mekân, olay ve zaman bireyin iç dünyasını esas alan eserlerde birey üzerindeki etkisiyle birlikte verilirken, toplumcu gerçekçi eserlerde toplumun sorunlarını, sınıflar arasındaki farklılıkları vermek için bir araç olarak kullanılı
  • Bireyin iç dünyasını esas alan eserlerde çağrışımlara açık sanatsal bir üslupla ruh tahlillerine; toplumcu gerçekçi eserlerde halkın günlük konuşma diline, yerel söyleyişlere, açık ve sade bir anlatıma yer verilir.
  • PEYAMİ SAFA (1889 1961)
  • Psikolojik roman türünün usta ismidir.
  • Roman tekniği oldukça gelişmiş
  • Batılı olamayan ama Doğulu da kalamamış Türk toplumunu konu edinmiştir; bu konu Fatih – Harbiye romanında daha da öne çı
  • Dokuzuncu Hariciye Koğuşu hasta bir gencin psikolojisini anlattığı, yazarın otobiyografik romanıdı
  • Olaylardan çok psikolojik tahlillere önem vermiş
  • Ekonomik nedenlerle Server Bedii takma adıyla Cingöz Recai adlı polisiye romanlar yazmıştı
  • “Kültür Haftası” adlı bir dergi çıkarmıştı
  • Eserleri:
  • Roman:Dokuzuncu Hariciye Koğuşu, Matmazel Noraliyanın Koltuğu, Bir Tereddüdün Romanı, Sözde Kızlar, Fatih-Harbiye, Yalnızız, Mahşer
  • Deneme:Eğitim Gençlik Üniversite
  • Makale:Sanat, Edebiyat, Tenkit
  • TARIK BUĞRA (1918 1994)
  • Öykü, roman, deneme ve tiyatrolarıyla tanını
  • Öykü ve romanlarında Türk toplumunun tarihine yönelmiş
  • Psikolojik ögelere yer vermiş
  • Maupassant tarzı hikâyeye uygun hikâyeler yazmıştı
  • Kurtuluş Savaşı yıllarını anlattığı Küçük Ağa ve Osmanlı Devleti’nin kuruluşunu anlattığı “Osmancık” romanlarıyla tanını
  • Eserleri:
  • Roman:Küçük Ağa, Küçük Ağa Ankarada, Osmancık, Firavun İmanı, İbişin Rüyası
  • Öykü:Yarın Diye Bir Şey Yoktur, Siyah Kehribar, Oğlumuz
  • MUSTAFA KUTLU (1947 )
  • Bireyin iç dünyasını esas alan bir hikâ
  • Dergâh dergisini çıkarmaktadı
  • İlk dönemlerinde Sait Faik ve Sabahattin Ali etkisinde hikâyeler yazmıştı Bir dönem “sosyal değişim” konulu hikâye kitapları yazdıktan sonra bireylerin içlerinde olup bitenlerin aksettirildiği, çocukluk, aşk, çevre, köy varoş hayatı… gibi konuları daha çok nostaljik bir tarzla işlediği uzun hikayeler yazmıştır.
  • Eserleri:
  • Hikâye:Ortadaki Adam, Gönül İşi, Yokuşa Akan Sular, Yoksulluk içimizde, Ya Tahammül Ya Sefer, Bu Böyledir, Sır, Arka Kapak Yazıları, Hüzün ve Tesadüf, Uzun Hikâye, Mavi Kuş
  • Deneme:Şehir Mektupları
  • SELİM İLERİ (1949 )
  • On dokuz yaşındayken yayımlanan “Cumartesi Yalnızlığı” adlı ilk öykü kitabıyla dikkatleri çekmiş
  • Bireyin zengin iç dünyasını yansıtmaya öncelik veren öyküler yazmıştı
  • Eserlerinde modernist ögelere yer vermiş
  • Romanlarında bireyler arasındaki iletişimsizliği, yakın tarihte yaşamış bazı tanınmış kişilerin yaşamlarını işlemiştir.
  • Deneme, inceleme, anı, senaryo, tiyatro, antoloji vb. alanlarda eserleri de vardı
  • Eserleri:
  • Hikâye:Cumartesi Yalnızlığı, Pastırma Yazı, Dostlukların Son Günü, Eski Defterlerde Solmuş Çiçekler, Son Yaz Akşamları, Bir Denizin Eteklerinde
  • Roman:Destan Gönüller, Her Gece Bodrum, Cehennem Kraliçesi, Ölüm İlişkileri, Bir Akşam Alacası, Yalancı Şafak, Saz Caz Düğün Varyete, Yaşarken ve Ölürken, Mavi Kanatlarınla Yalnız Benim Olsaydın, Kırık Deniz Kabukları, Yarın Yapayalnız
  • İnceleme:Aşk-ı Memnu ya da Uzun Bir Kışın Siyah Günler, Kamelyasız Kadınlar
  • Anı:Annem İçin, Anılar Issız ve Yağmurlu
  • Antoloji:İlk Gençlik Çağına Öyküler (2 Cilt), Gençlere Türk Romanından Altın Sayfalar
  • Tiyatro:Cahide Sonku Ölüm ve Elmas
  • MODERNİZMİ- POSTMODERNİZMİ ESAS ALAN SANATÇILAR
  • Modernizm, geleneksel olanı, yeni olana tabî kılma tavrı; yerleşik ve alışılmış olanı, yeni ortaya çıkana uydurma eğilimi ve düşünce tarzıdı
  • * Modernizm, nesnelerin, varlıkların, durumların göründükleri gibi olmadıkları düşüncesine dayalıdı
  • * Modern romancı gerçeğin dış dünyada değil, insanın iç dünyasında saklı olduğuna inanır ve toplumsal olana değil psikolojik olana yö
  • * Olay örgüsü, estetik kaygıyla ve insana özgü bir gerçekliği ifade etmek üzere dü
  • * Somut dünya gerçekliği yerine soyut gerçeklik önem kazanı
  • *İnsanın karmaşık bir varlık olduğu düşüncesi iş
  • *Anlatımda çağrışımdan ve şiirsel söyleyişten yararlanılmıştır
  • *Alegorik anlatıma önem verilmiş
  • *Geleneksel anlatımın dışına çıkılmıştı
  • * Öykülemede diyalog ve hikâye etme yerine bilinç akışını kullanı Dolaşık ve karmaşık anlatım yöntemlerini dener. Simgelere, mitolojiye, efsanelere, mistisizme, nihilizme, fanteziye yönelir.
  • * Sait Faik, Haldun Taner, Yusuf Atılgan, Vüsat O. Bener, Bilge Karasu, Nezihe Meriç, Attila İlhan, Adalet Ağaoğlu, Ferit Edgü, Rasim Özdenören, Füruzan
  • MODERNİST ROMANLARDA ANLATIM TEKNİK VE İLKELERİ
  • üst kurmaca tekniği:Gerçek ile kurmaca arasındaki ilişkiyi sorgulamak/sorunsallaştırmak için bilinçli ve sistemli olarak dikkati, anlatının bir kurmaca olduğuna çeken kurmaca türüdür. Genellikle ironi ve yazarın anlatıya müdahalelerini içerir (yazarın da karakter olması). Bu anlamda, günümüz tiyatrosuyla karşılaştırılabilir; günümüz tiyatrosu, seyircinin bir oyun seyrettiğini unutmasına izin vermez. Üstkurmacada okurlara,bir kurmaca ürünü okuduklarını unutmalarına izin vermez.
  • Üstkurmacayı Gösteren Özellikler
  • Kendi içinde bir kurmaca anlatan bir kurmaca. (Hamlet’in babasını amcasının öldürüp öldürmediğini anlamak için düzenlediği oyun sahnesi – a play within a play)
  • Roman yazan bir insanı anlatan bir roman. (Secret Window, Secret Garden, At Swim-Two-Birds, Atonement, The Curious Incident of the Dog in the Night-Time)
  • Roman okuyan bir insanı anlatan bir roman. (Neverending Story, If On a Winter’s Night a Traveler)
  • Kendi içinde başka bir romanı anlatan bir roman. (Sophie’nin Dünyası)
  • Başlık, paragraf ya da olay örgüsü gibi hikaye türünün belli başlı kurallarına göndermeler yapan hikaye. (John Barth’ın Lost in the Funhouse).
  • Linear olmayan bir roman (kurgusu başı, gelişme bölümleri ve sonu şeklinde sistemli olarak ilerlemeyen), olay öğrüsünün ortadan ya da sonundan başlanarak anlatıldığı bir roman. (B. S. Johnson’ın The Unfortunates adlı eseri, Julio Cortazar’ın Rayuela’sı).
  • Olay örgüsüyle ilgili dipnotlar. (anlatım devam ederken yazarın araya girip kendi fikirlerini dile getirmesi.), ( Pale Fire, House of Leaves).
  • Yazarın da romanın bir karakteri olması. (Sık sık araya girerek fikirlerini dile getirmesi yazarı da olay örgüsüne katar.), (A Series of Unfortunate Events, Life of Pi, Everything Is Illuminated, John Fowles’un Fransız Teğmenin Kadını).
  • Kurmaca bir hikaye okuyan karakterin olduğu bir film. (The Princess Bride, Disney Channel’ın Life is Ruff’ı)
  • Karakterin mırıldandığı, ıslık çalarak eşlik ettiği ya da dinlediği radyodaki şarkı ya da show veya film müziği ya da izlediği bir Şov programı ya da film içeren bir film ya da televizyon programı. ( The Simpsons’ın Homer’s Triple Bypass bölümünün son sahnesi,ya da Sam Carter’ın Stargate SG1’in Chimera adlı bölümünde çalan şarkıyı mırıldanması).
  • Başka bir romanın/eserin mekanını, zamanını, olay örgüsünü ya da karakterlerini başka bir perspektifle yeniden sunan benzer/paralel bir roman. (Tom Stoppard’ın Rosencrantz & Guildenstern Are Dead’i – Shakespeare’in Hamlet’inde geçen iki karakterdir.)
  • Okuyucunun hikayeye tepkisini önceden tahmin eden bir hikaye.
  • Bir hikayede kendilerinden yapılması beklenen eylemleri yapan karakterler. (Scream, Who Framed Roger Rabbit).
  • Bir kurmacanın içinde olduklarını dile getiren/gösteren karakterler. (Stranger than Fiction, “The Great Good Thing”, Puckoon, Spaceballs: the Movie)
  • Y’nin “bizim dünyamız” olduğu aldatmacasını verebilmek için, kurmaca Y’nin yeni bir kısmı/parçası içinde kullanılan kurmaca X’in önceden varolan gerçek kısmı. (Clerks’deki Dante Hicks ve Randal Graves’in Star Wars ile ilgili yaptıkları konuşmayı içeren sahne).
  • Yazarla iletişim içinde olan kurmaca bir karakter. (yazara laf atan karakter)(She-Hulk, Animal Man, Betty Boop, Daffy Duck).
  • Yazdığı diyaloğa kendisini kendisinin yarattığı bir karakter olarak sokan yazarla iletişim içine giren bir karakter arasındaki diyalog. (yazarla karakter arasındaki bir diyolog), (Godel, Escher, Bach).
  • Çağdaş yazarlardan Paul Auster,yazılarında tüm dikkatini üstkurmacada toplamıştır ve belki de bu türün en aktif roman yazarıdı
  • DİĞERLERİ
  • Akılcılık ilkesi
  • Dili Kasten Bozması
  • Kahramanın bilincinin anlatının odağı olması
  • Seçkinci edebiyat anlayışı
  • POSTMODERNİZM AKIMI
  • * Postmodernizm öncelikle bilinç akışı yöntemine tepki olarak doğar; fakat aynı zamanda klasik( geleneksel) roman anlayışına da karşıdı
  • * Sorgulanmadan, herkes tarafından kabul edilmesi gereken evrensel değerler olduğu görüşünü reddederek ortaya çı Postmodernizmde gerçeklik unsurundan çok kurmaca ön plandadır.
  • *Yazar, bir topluluk üyesi olmaya karşıdır; kendi bireyselliğini egemen kılmaya yö
  • * Bu tür romanda son genellikle belirsizdir. Alışılagelmiş sonlar bulunmaz.
  • * Tek bir konu, tek bir bakış açısından verilmez; çok yönlü, çok kültürlü, değişik bakış açılı romanlar yazılı
  • Somut gerçeklikle soyut gerçeklik iç içe verilir.
  • * Tarihi, edebiyatın malzemesi olarak görüp onu yeniden üretmeye çalışı
  • * Ciddi duruşa karşı alaycı tutumu benimser. Saçma bulunan durumlar alaycı bir üslupla anlatılı
  • * Postmodern yazara göre hayat bir oyundur. Yaşamı kurmacaya dönüştüren roman da oyun içinde oyundur.
  • * Gerçek yaşamda karşılaşılan kişilerle hayal dünyasının kişileri, masal kişileri, çizgi film kahramanları birlikte verilebilir.
  • * Roman içinde farklı edebi türlerden yararlanılı
  • * Zaman ve mekân geleneksel (klasik) ve modern romandaki kadar belirgin değ
  • * Dille oynama, dilin olanaklarını sonuna kadar kullanma, gerek kültür dilinin gerekse sokak dili ve yerel dillerin anlatım olanaklarından yararlanma bu anlayışın en belirgin özelliğ
  • * Merak unsuru yoktur.
  • * Oğuz Atay, Orhan Pamuk, Pınar Kür, Yusuf Atılgan, Adalet Ağaoğlu, Latife Tekin, Bilge Karasu, Nedim Gürsel ise postmodern (modernötesi) romanlar

POSTMEDERN ROMAN TEKNİKLERİ

Kolaj/montaj tekniği: Romandan bağımsız, gerçek bir eserden örneğin denemeden alıntı yapılır. Kimi zaman da bir öykü, mektup, masal, anı gibi metin parçaları üst üste yığılarak  metnin bütünlüğü dıştan bozularak roman kurgusu karmaşık hale getirilir.

Metinlerarasılık : Roman kişileri başka romanların kahramanlarıyla konuşturulur veya kurgu içerisinde başka romanlara gönderme yapılır.

Pastiş tekniği: Başka türlerin üslubunu kullanma tekniği

Parodi Tekniği: Başka bir metnin konusu taklit edilir. Örneğin Orhan Pamuk «Benim Adım Kırmızı» Romanında daha adından daha adından itibaren Umberto Eco’nun «Gülün Adı» romanını örneksemiştir.

  • YUSUF ATILGAN (1921 1989)
  • Modern Türk edebiyatının önde gelen ustalarındandı
  • Aylak Adam ve Anayurt Oteli adlı romanlarında psikolojik yabancılaşma ve yalnızlık temasını başarıyla işleyen bir yazar olarak tanınmıştı
  • “Aylak Adam” romanındaki “C”, “Anayurt Oteli”ndeki “Zebercet” gibi unutulmaz karakterler yaratmıştı
  • Eserleri:
  • Roman:Aylak Adam, Anayurt Oteli, Canistan
  • Öykü:Eylemci, Bütün Öyküleri
  • Çocuk Kitabı:Ekmek Elden Süt Memeden
  • OĞUZ ATAY (1934 1977)
  • Oğuz Atay, hem söyledikleriyle hem de söyleyiş biçimlerindeki yeniliklerle modern edebiyatın öncü isimlerinden olmuş
  • Toplum kurallarıyla çatışma içinde olan aydınların iç dünyalarını mizahın gücünden, modern ve postmodern anlatım tekniklerinden ustaca yararlanarak anlatmıştı
  • 1970 yılında TRT’nin açtığı bir yarışmada “Tutunamayanlar” adlı romanı başarı ödülü almıştı
  • “Bir Bilim Adamının Romanı”, yazarın kendi hocası olan Mutafa İnan’ın hayatını anlattığı biyografik bir romandı
  • Eserleri:
  • Roman:Tutunamayanlar, Tehlikeli Oyunlar, Bir Bilim Adamının Romanı, Eylembilim
  • Öykü:Korkuyu Beklerken
  • Tiyatro:Oyunlarla Yaşayanlar
  • Günlük:Günlük
  • RASİM ÖZDENÖREN (1940 )
  • Bireyin yalnızlığını, yabancılaşmasını, kuşak çatışmasını, modemlik, gelenek gibi sorunları, değerlerinden koparılmış ve modern kentlerin varoşlarında kıstırılmış bireyin veya ailenin acılarını yerli-İslami bir duyarlılık ve bakış açısıyla öykülerine taşımıştı
  • Hikâyelerinde varoluşçu felsefeden izler görülür, bireyin bilinçaltına iner, ruhsal çözümlemelerde bulunur.
  • Hikâyeleri dışında denemeleri de vardı
  • Eserleri:
  • Hikâye:Hastalar ve Işıklar, Çözülme, Çok Sesli Bir Ölüm, Çarpışmalar, İmkânsız Öyküler
  • ORHAN PAMUK (1952 )
  • Modern ve postmodern anlatım tekniklerinden yararlanmış bir yazardı
  • 2006′da Nobel Edebiyat Ödülü’nü almıştı
  • İstanbullu, zengin ve Orhan Pamuk gibi Nişantaşı’nda yaşayan bir ailenin üç kuşaklık hikâyesi olan “Cevdet Bey ve Oğulları” ilk romanıdı
  • Üç kardeşin babaannelerini ziyaret etmek üzere gittikleri İstanbul yakınlarındaki Cennethisar kasabasında geçirdikleri bir haftayı anlattığı “Sessiz Ev” adlı romanının ardından yazdığı Venedikli bir köle ile bir Osmanlı âlimi arasındaki gerilimi ve dostluğu anlatan romanı “Beyaz Kale, pek çok dile çevrilmiş
  • Kara Kitap” romanında İstanbul’un sokaklarını, geçmişini, kimyasını ve dokusunu, kayıp karısını arayan bir avukat aracılığıyla anlatmıştı Kara Kitap, geçmişten ve bugünden aynı heyecanla söz edebilen bir yazar olarak Orhan Pamuk’un ününü genişletmiştir. “Yeni Hayat” adlı şiirsel romanında esrarengiz bir kitaptan etkilenen üniversiteli bir genci hikâye etmiştir.
  • Benim Adım Kırmızı” romanında Osmanlı ve İran nakkaşlarını, Batı dışındaki dünyanın görme ve resmetme biçimlerini bir aşk ve aile romanının entrikasıyla hikâye ederek anlatmıştı
  • “İlk ve son siyasi romanım” dediği Kar adlı kitabını 2002′de yayımlayan yazarın 2003′te yayımladığı “İstanbul”, yazarın hem yirmi iki yaşına kadar olan hatıralarını aktardığı bir hatıra kitabı, hem de kendi kişisel albümüyle, Batılı ressamların ve yerli fotoğrafçıların eserleriyle zenginleştirilmiş, İstanbul üzerine bir denemedir.
  • “Öteki Renkler” kitabında, söyleşi, hikâye ve denemeleri bir araya getirilmiş Nobel Edebiyat Ödülü konuşmasını ve diğer konuşmalarını “Babamın Bavulu” adlı kitapta bir araya getirmiştir. Son kitabı “Masumiyet Müzesi” bir aşk romanıdır.
  • Eserleri:
  • Roman:Cevdet Bey ve Oğulları, Sessiz Ev, Beyaz Kale, Kara Kitap, Yeni Hayat, Benim Adım Kırmızı, Kar, Masumiyet Müzesi
  • Söyleşi Hikâye Deneme:Öteki Renkler
  • Anı Deneme:İstanbul
  • Cumhuriyet Döneminde Anlatmaya Bağlı Edebi Metin Yazarları
  • SAİT FAİK ABASIYANIK (1906 1954)
  • Çağdaş öykücülüğün öncü
  • Hikâyelerinde “konu” ve “olay”dan çok “zaman”dan ve “insan yaşamı”ndan kesitler öne çı
  • Türk edebiyatında Çehov tarzı hikâyenin en önemli temsilcisidir.
  • Genellikle gerçekçi olan yazarın bazı öykülerinde gerçeküstü ögeler öne çı
  • İstanbul, deniz, balık, yoksulluk, avare insanlar, doğa yaşama bağlılığın göstergesi olarak öykülerinde sıkça yer bulur.
  • Hikâyelerini sade bir Türkçeyle yazmıştı
  • Eserleri:
  • Öykü:Semaver, Sarnıç, Mahalle Kahvesi, Tüneldeki Çocuk, Şahmerdan, Lüzumsuz Adam, Havada Bulut, Kumpanya, Alemdağ’da Var Bir Yılan, Son Kuşlar, Az Şekerli
  • Roman:Medar-ı Maişet Motoru (Sonraki baskıda adı Birtakım İnsanlar), Kayıp Aranıyor
  • Şiir:Şimdi Sevişme Vakti
  • Röportaj:Mahkeme Kapısı
  • MEMDUH ŞEVKET ESENDAL (1883 1952)
  • Durum (kesit, Çehov tarzı) öykücülüğünün ilk ustasıdı
  • Halkın içinden kişileri (memur, esnaf), onların önemsiz görünen davranışlarını konu edinmiş
  • Halkı, iyi ve kötü yönleriyle, onları sevdirerek anlatmıştı
  • Sade, süssüz, kısa cümlelerle kurulmuş, yumuşak bir dili vardı
  • Toplumun çektiği sıkıntıları, sorunları abartmadan ve umutsuzluğa düşürmeden göz önüne sermiş
  • “Haşmet Gülkokan” ve “Komiser” gibi hikâyeleriyle sevilmiş
  • Eserleri:
  • Hikâye:Otlakçı, Mendil Altında, Temiz Sevgiler, Ev Ona Yakıştı
  • Roman:Ayaşlı ve Kiracıları, Miras
  • HALİKARNAS BALIKÇISI (1886 1973)
  • Asıl adı Cevat Şakir Kabaağaçlı’dı
  • Azra Erhat ve Sabahattin Eyüboğlu’yla birlikte topraklarımızda yeşermiş bütün kültürler, bizden önceki bütün uygarlıklar bizimdir, hemşerimizdir, anlayışıyla yola çıkan “Mavi Anadoluculuk” anlayışına bağlı Türk hümanistlerinden biridir.
  • Eserlerinde denizi, deniz insanlarını, Bodrum’u, Ege Denizi’nin efsanelerini anlatmıştı
  • Üsluba ve tekniğe çok önem vermeyen yazarın, şiirsel, destanımsı ve coşkulu bir anlatımı vardı
  • Eski Yunan ve Anadolu uygarlıkları ve mitoloji birikimini de eserlerinde yansıtmıştı
  • Eserleri:
  • Öykü:Merhaba Akdeniz, Ege Kıyılarından, Yaşasın Deniz, Egenin Dibi, Gülen Ada, Gençlik Denizlerinde
  • Roman:Aganta Burina Burinata, Ötelerin Çocuğu, Uluç Reis, Turgut Reis, Deniz Gurbetçileri
  • Anı:Mavi Sürgün
  • MUSTAFA NECATİ SEPETÇİOGLU (1932 2006)
  • Türk tarihini ve bugünkü toplumsal yapıyı anlatan eserler yazmıştı
  • Romanlarında Malazgirt Savaşı’ndan Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşuna kadarki Türk tarihini konu edinmiş
  • İslamiyet öncesi Türk destanlarını “Yaratılış ve Türeyiş” adlı eseriyle günümüz diline çevirmiş
  • Tiyatro türünde eserleri de vardı
  • Eserleri:
  • Roman:Kilit, Anahtar, Kapı, Konak, Çatı, Üçler Yediler Kırklar, Bu Atlı Geçide Gider, Karanlıkta Mum Işığı
  • MUSTAFA NECATİ SEPETÇİOGLU (1932 2006)
  • Türk tarihini ve bugünkü toplumsal yapıyı anlatan eserler yazmıştı
  • Romanlarında Malazgirt Savaşı’ndan Osmanlı İmparatorluğu’nun kuruluşuna kadarki Türk tarihini konu edinmiş
  • İslamiyet öncesi Türk destanlarını “Yaratılış ve Türeyiş” adlı eseriyle günümüz diline çevirmiş
  • Tiyatro türünde eserleri de vardı
  • Eserleri:
  • Roman:Kilit, Anahtar, Kapı, Konak, Çatı, Üçler Yediler Kırklar, Bu Atlı Geçide Gider, Karanlıkta Mum Işığı
  • BİLGE KARASU (1930 1995)
  • Anlattığıyla, anlatımıyla özgün bir imzadı
  • Resimden, müzikten felsefeye, sinemaya uzanan geniş bir ilgi yelpazesi içinde bireyin sorunlarını sevgi, dostluk, yalnızlık odağında ele almıştı
  • Ben merkezli hikâyeler yazmıştı
  • Eserleri:
  • Öykü:Troyada Ölüm Vardı, Uzun Sürmüş Bir Günün Akşamı, Göçmüş Kediler Bahçesi, Narla İncire Gazel
  • NEZİHE MERİÇ (1925 2009)
  • Toplum içinde bile kendi iç yalnızlığını sürdüren genç kız ve kadınları başarıyla anlatmıştı
  • Çehov tarzı hikâyeye uygun eserler vermiş
  • Öykü, tiyatro ve roman türlerinde eserler yazmıştı
  • Eserleri:
  • Öykü:Bozbulanık, Topal Koşma, Menekşeli Bilinç, Dumanaltı, Bir Kara Derin Kuyu, Yandırma, Gülün İçinde Bülbül Sesi Var, Çisenti
  • VÜSAT ORHAN BENER (1922 2005)
  • Vüs’at O. Bener, eserleri içinde daha çok özyaşamöyküsel nitelik taşıyan öyküleriyle bilinir.
  • Bener, ham gerçekliği edebi bir temele oturtarak ele aldı. Gündelik olaylarla, bilinçaltında birikmiş yaşam parçalarını birleş
  • Sürekli yeni anlatım biçimleri arayan yazar, bu yönüyle zaman zaman şematizme düşmekle, dış gerçekleri yanlış yerlere koymakla, hatta bozmakla eleş
  • Bener’in eserlerinde ölüm izleği önemli bir yer tutar. Bunda yazarın genç yaşta doğum sırasında kaybettiği ilk eşi ve doğumdan sonra yaşatılamayan çocuğunun da etkisi vardı Bu evlilikten sonra tekrar başından evlilikler geçmesine rağmen Vüs’at O. Bener’in çocuğu olmadı.
  • Okurdan çaba isteyen, ayrıksı bir dili olan Bener’in kişilerinin gündelik hayatın ikiyüzlülüklerini dışa vuran bilinç akışlarını, Virgül dergisindeki yazısında, Orhan Koçak “iç konferans tekniği” olarak adlandırmıştı
  • Öykülerinin yanı sıra Vüs’at O. Bener’in şiirleri, kısa dizelerden oluşan, esprili, ironik ve şaşırtıcıdı
  • Eserleri:
  • Öykü: Dost, Yaşamasız, Siyah-Beyaz, Mızıkalı Yürüyüş, Kara Tren, Kapan
  • Oyun: Ihlamur Ağacı, İpin Ucu
  • Roman: Buzul Çağının Virüsü, Bay Muannit Sahteginin Notları
  • Şiir: Manzumeler
  • Popüler Roman
  • Estetik bir kaygı olmadan okuru heyecanlandırmak ve duygulandırmak için yazılan, her seviyede okura hitap eden romanlardı
  • Okuru düşünmeye sevk etmez.
  • Sanat akımları ve teorileriyle ilgilenmez.
  • Sanat kaygısı gütmez
  • Olay merkezlidir. Karakter tahlillerine girmez.
  • Romanda gerilim ve gizem kurgunun bir parçasıdı
  • Çoğunlukla aşk , macera, casusluk, polisiye gibi konular üzerine yazılı
  • Sinema filmi olarak çekilmeye uygundur.
  • Başlıca popüler roman isimleri ve yazarları şunlardır:
  • Aşk Bahçesi: Burhan Cahit Morkaya
  • Sönen Alev: Peride Celal
  • Nahit Sırrı Örik’in yazmış olduğu ve konusu ise anne ve babası tarafından ağabeyine gösterilen ilgi nedeniyle ikinci planda kalan , çeyiz masrafı çıkmasın diye evlendirilmemiş Seniha’nın kıskançlık ve hırslarını anlatan KISKANMAK romanı;
  • Yine Nahit Sırrı Örik tarafından yazılan ve konusu İttihat ve Terakki yöneticilerinden olan Binbaşı Şefik’in bir nazır kızına aşık olması ve iktidar sevdasına kapılmasını anlatan Sultan Abdülhamit Düşerken romanı;
  • Muazzez Tahsin Berkand’ın, babasının ölümünden sonra hasta olduğuna inandırılarak kapatıldığı odada yıllarca yaşamış, zavallı aciz bir kız olan Neriman’ın dönüşümünü anlatan Küçük Hanımefendi romanı;
  • Çoğunlukla kadın kahramanlar üzerine kurduğu duygusal aşk ve serüven romanlarıyla Cumhuriyet sonrası en çok okunan sevilen ve romanlarının çoğu sinema filmine uyarlanmış olan yazar Kerime Nadir’in yedi yaşında öksüz kalan bir çocuğun evlatlık olarak alındığı evin tek çocuğuna karşı duyduğu büyük aşkı anlatan Hıçkırık romanı;
  • Yine aynı yazarın , aristokrat aileden güzel bir kızın , sevdiği fakir besteci ile yaşamını birleştirmek yolundaki fedakar çabalarını ve iki gencin uğramış olduğu ihanet ve düşürüldüğü tuzakları konu alan Seven Ne Yapmaz adlı romanları öne çıkar
  • CUMHURİYET DÖNEMİ TİYATROSU
  • Cumhuriyet döneminde Tiyatro, yeni Cumhuriyet’in ilkelerini halka aktarmada bir araç olarak hızla yaygınlaşmaya başlamıştı
  • Bu dönemde çocuk tiyatrosu çalışmaları yapılmış, kadınlar sahnede daha çok yer almaya başlamış, devlet konservatuarı açılmıştı
  • Cumhuriyet dönemi Türk edebiyatında; değişen yaşam tarzının sonucunda yaşanan aile dramları, değer çatışmaları, köy gerçekliği, gelenekler, köyden kente göçün yarattığı problemler, toplumsal ve ekonomik adaletsizlikler, Osmanlı tarihindeki önemli olaylar ve kişiler konu olarak ele alınmıştı
  • Sade, açık bir dille nazım nesir karışık olarak tiyatrolar yazılmıştı
  • Geleneksel tiyatroyla (karagöz, orta oyunu vs.) modern tiyatronun özelliklerinin bir arada görüldüğü eserler ortaya konmuş
  • Bireysel duygu ve düşünceler de sosyal kurumlardaki değişimler de tiyatrolarda sahnelenmiş
  • Cumhuriyet dönemindeki ilke ve inkılâpların sonucunda akılcı ve bilimin öne çıktığı eserler yazılmıştı
  • Bu dönemde epik ve absürt tiyatro çeşitlerinden yararlanılmıştı
  • HALDUN TANER (1916 1986)
  • Öykü ve oyun yazarıdı
  • Eserlerinde çağının sorunlarını ortaya koymuş, eser kişilerinden hareketle çözümler de sunmuş
  • Epik tiyatronun, kabare tiyatrosunun bizdeki öncüsüdü
  • Eserleri:
  • Öykü:Yaşasın Demokrasi, Şişhaneye Yağmur Yağıyordu, On İkiye Bir Var, Sanchonun Sabah Yürüyüşü, Ayışığında Çalışkur, Konçinalar, Yalıda Sabah
  • Tiyatro:Günün Adamı, Dışarıdakiler, Huzur Çıkmazı, Keşanlı Ali Destanı, Gözlerimi Kaparım Vazifemi Yaparım, Fazilet Eczanesi, Zilli Zarife
  • Portre / Anı:Ölür İse Ten Ölür Canlar Ölesi Değil
  • TURAN OFLAZOGLU (1932 )
  • Tiyatro yazarıdı
  • Oyunlarının konusunu, köyden ve Türk tarihinden almıştı
  • Eserleri:
  • Tiyatro: Murat, Deli İbrahim, Genç Osman, Kösem Sultan, Bizans Düştü, Sokrates Savunuyor
  • RECEP BİLGİNER (1922 2005)
  • Şiirleri de olmasına karşın tiyatrocu olarak tanınmıştı
  • Oyunlarında toplumsal konuları işlemiş
  • Eserleri:
  • Tiyatro:İsyancılar, Sarı Naciye, Yunus Emre, Parkta Bir Sonbahar Günüydü, Mevlana, Ben Kimim, Karım ve Kızım
  • REFİK ERDURAN (1928 )
  • Tiyatro eserleriyle tanınmıştı
  • Tiyatro eleştirisi, fıkra, roman türünde de eserler vermiş
  • Eserleri:
  • Tiyatro:Cengiz Han’ın Bisikleti, Karayar Köprüsü, Bunu Yapan İki Kişi, Canavar Cafer
  • TURGUT ÖZAKMAN (1930 )
  • Tiyatro, roman, araştırma inceleme gibi alanlarda eserler vermiş
  • Eserlerinde çoğunlukla Türk tarihinin çeşitli evrelerini ele almıştı
  • Eserleri:
  • Tiyatro:Pembe Evin Kaderi, Ben Mimar Sinan, Ah Şu Gençler
  • Roman:Şu Çılgın Türkler, DirilişÇanakkale 1915
  • ORHAN ASENA (1922 2001)
  • Edebiyata şiirle başlamış, tiyatro yazarı olarak tanınmıştı
  • Gılgamış Destanı’ndan esinlenerek yazdığı “Tanrılar ve İnsanlar” oyunuyla ünlenmiş
  • Tarihten aldığı olayları ve topluma mal olmuş kişileri konu edinmiş
  • Eserleri:
  • Tiyatro:Tohum ve Toprak, Hürrem Sultan, Tanrılar ve İnsanlar, Fadik Kız, Atçalı Kel Mehmet, Karacaoğlan, Ölü Kentin Nabzı
  • POPÜLER ROMAN

İlgili Kategoriler

Edebiyat Ders Notları



Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir